Beşiktaş Kendisini Savunamıyor | Beşiktaş Haberleri
Ajansspor yazarlarından Kerim Öztürk, Süper Lig'de Beşiktaş'ın sahasında İstanbulspor'u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. İşte Öztürk'ün yazısı...
Beşiktaş'ın kapalı savunmayı açma sorunu devam ediyor
Peki böylesine kapanmış bir takıma karşı Beşiktaş ne yaptı? Elbette ki topla oynama oranında bariz üstündü. İlk yarı istatistiklerine göre Beşiktaş’ın topla oynama oranı %70’in üzerindeydi ve belki de sezonun en fazla isabetli pas yaptığı ilk yarısını oynadı. Ancak bu kadar topla oynayan takımın toplam 5, kaleyi bulan tek şutu vardı zaten o da gol oldu. Ve bir kez daha gördük ki, siyah beyazlıların geçen sezondan bu yana devam eden kapalı savunmaları çözebilme kabiliyeti çok düşük. Çünkü maç sonu toplantısında Şenol Güneş’in de söylediği gibi, sahadaki futbolcular topu yavaş kullanıyor. Ve orta sahada fark yaratacak, kilit pas atacak futbolcu yok.
Cılız ataklarda hep Ghezzal vardı
Peki Beşiktaş’ın elinde, topu hızlı kullanabilecek, kreatif futbolcu yok mu? Elbette var, Şenol Hoca’nın ısrarla psikolojik açıdan hazır olmadığını söylediği, oysa oynadığı her dakikada kalitesini fazlasıyla gördüğümüz Maxim var! Ghezzal’da var diyenler olacaktır. Kesinlikle katılıyorum hatta maçın ilk yarısında bulduğu cılız ataklarda da hep Cezayirli oyuncu vardı. Ama yaklaşık altı aydır top oynamamış, sahadaki futbolcuların neredeyse yarısıyla ilk kez bir arada oynayan bir futbolcudan ilk maçında çok fazla beklentiye girmek hayal kurmak olur.
Redmond oyuna girdi, Onur'un performansı arttı
Bir korner vuruşundan da olsa ilk maçına asist ile başlaması bile oyuncunun kalitesini gösterse de Ghezzal’ın eski günlerine dönesi için maç ritmine ihtiyacı olduğu aşikâr. Ki Onur – Ghezzal ikilisinde yaşanan uyum sorununu bariz şekilde gördük. Ekranlara yansıdı mı bilmiyorum ama sakatlık dolayısı ile maçın duraksadığı bir anda Ghezzal Onur’a neler yapmasını istediğini anlatıyordu. Ki ikinci yarıda Redmond’un oyuna girmesiyle Onur’un performansının arttığını da her halde maçı izleyen herkes görmüştür. Uzun lafın kısası; maçın ilk yarısında maçı çözebilecek bir oyuncu Şenol Güneş’in tercihiyle yedek kulübesinde otururken maçı izleyenleri uyuklatacak bir ilk yarı izledik.
Bu kadar pozisyon verilmez
Gelelim ikinci devreye… İlk yarının sonlarında gelen golden sonra, bir devreyi sadece kapanarak geçiren İstanbulspor futbol oynamaya karar verdi. Haftalardır takımı adeta sırtında taşıyan Mert’in yaptığı bir hatayla golü de bulunca iyice ateşlendi. Ve ne yazık ki bir kez daha gördük ki, Beşiktaş’ın savunma sorunu devam ediyor. Nedendir bilinmez, Beşiktaş’ın başına kim geçerse geçsin takımın savunmasındaki sorunlara net bir çözüm bulamıyor. İstanbulspor gibi düşme potasında, kadro kalitesi Beşiktaş’ın çok çok altında olan, maçın ilk yarısında rakip sahaya neredeyse hiç girmemiş bir takıma bu kadar pozisyon verilmez.
Topu bu kadar yavaş kullanırsan takımın isminin bir önemi olmaz
Evet büyük takım olarak elindeki kaliteli ayaklarla golü bulabilirsin. Hatta hem Abuabakar hem de Redmond’un olduğu gibi jeneriklik goller de bulabilirsin. Ancak bu kadar savunma hatası yaparsan, maçın ilk yarısında rakip sahaya girmeyi bile düşünmemiş takıma 10 tane şut çektirirsen, eline geçen fırsatlarda ise topu bu kadar yavaş kullanırsan takımın isminin bir önemi olmaz, kaybedersin. Çünkü İstanbulspor yapamadı belki ama illaki biri atar!
Defansa çözüm şart
Kısaca, geldiğinden bu yana orta saha üzerine çalışan, önce oyunu oturtmaya çalışan Şenol Güneş’in acilen defansa da bir çözüm bulması gerekiyor.