Beşiktaş Mali Genel Kurulu'nda gerginlik! Oy çokluğuyla men edildi
Beşiktaş Genel Kurul Üyesi Ali Rıza Dizdar'ın, Kulüp Genel Sekreteri Mesut Urgancılar'a karşı eleştirileri sonrası salonda gerginlik yaşandı.
Salondan çıkması istendi, oy çokluğuyla men edildi
Kongere Divan Başkanı Engin Baltacı, Ali Rıza Dizdar'ın önce ibra saatine kadar salondan çıkmasını isterken daha sonra, kongre üyelerine seslenerek, "Kongre salonunu provake eden, sükunetini bozan, dışarıya çıkarma talebimizi yerine getirmeyen Ali Rıza Dizdar'ın kongre faaliyetlerinden bugünlük men edilmesini oylarınıza sunuyorum" ifadelerini kullandı. Oylama sonucunra Ali Rıza Dizdar'ın kongre faaliyetlerinden bugünlük men edilmesi oy çokluğuyla kabul edildi.
Mesut Urgancılar'dan Ali Rıza Dizdar'a gönderme...
Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Mesut Urgancılar kongrede yaptığı konuşmada,
"Dün akılsızdık, bugün de başka şeylerle suçlanıyoruz. Tüm bunlar neden oluyor biliyor musunuz? Az önceki konuşmasında kendisi hatırlattı. 2003 yılında hatırlıyorum şampiyon olmuştuk, doğru. Ben o zamanlar herhalde -Beşiktaş'ta gelmiş geçmiş, birçok işi kıymetli gerçekleştirmiş bir kurumun adı- o zaman siyah-beyaz derneğindeydim. Müzesini yapan, altyapıyı destekleyen, deplasmanlara taraftarıyla giden-gelen bir derneğin başkanıydım. Problem şurada. Sindiremediğimiz şu. Ben bakkal çocuğuyum, Türkiye'nin en iyi okullarında okudum, Beşiktaş'ta maceram 1990 yılında İstanbul'a taşınınca eski açıkta başladı. Numaralı da bitti. Gezmediğim, görmediğim yer kalmadı. Ama o diplomalara oralarda gezip, dolaşmalara rağmen buralarda nasıl oturulduğunu birileri hala hazmedemedi."
"Biz hayvan değiliz insanız"
Siz iki senedir benim üzerimden bazı yönetim kurulu arkadaşlarımızı da itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz. Nasıl mı? Kitap okuyoruz diye, film seyrediyoruz diye, resimden sanattan bahsediyoruz diye. Biz hayvan değiliz, insanız. Başka hayatlarımız da var, bunlarla güzeldir, Beşiktaş bunlarla zenginlik kazanacak. Yaşınıza, başınıza hürmeten sustum. Ben dün burada raporu okudum, yorumlamadım. Ben dün resmi görev ile raporu okudum, o hakkımı sakladım.
"Senli, benli, abili, cicimli, lanlu, lunlu konuşmaz, konuşamaz"
Ayrıca genel sekreter Beşiktaş Jimnastik kulübünün tüm sivil toplum kuruluşlarında olduğu gibi resmi temsilidir. Senli, benli, abili, cicimli, lanlu, lunlu konuşmaz, konuşamaz. Bunu büyük burunluluk olarak görenler önce adabı muaşeret nedir, terbiye nedir onları öğrenecekler. Az önceki konuşmacının her dönem kimlerle dirsek teması varsa, herhalde son dönemlerde birileriyle bir dirsek teması var ki beni özellikle itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Neden biliyor musunuz? Tıp ki başka konuşmacının söylediği gibi. İki senedir açıklayamazlar, söyleyemezler, yapamazlar, edemez algılar dün son buldu, rapor okundu.
"Kimseye borcum yok"
Bundan sonra ne dedik, hukuki süreç var. Şimdi de yine aynı şeyleri yapıyorlar. Gidemezler, yapamazlar. Yine aynı algılar. Biz oradaki klavye şövalyeleri ile bu işleri yapmıyoruz, biz bu işleri Beşiktaşlı diye yapıyoruz. Sakın ha beni Beşiktaş'ın ak günleri için, cesur Beşiktaş için itibarsızlaştırmaya çalışmayın. Benim canımdan başka hiçbir şeyim yok, kimseye de borcum yok."
"Ayıptır, yazıktır, günahtır, hiç mi emeği yok"
Genel kurul üyesi Önder Karakartal dün ibra edilmeyen Beşiktaş Kulübü eski başkanı Fikret Orman'a destek vererek şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi dün burada bu kulübün 7.5 sene başkanlığını yaptı. Ayıptır, yazıktır, günahtır, hiç mi emeği yok. O yuhalayanlar 7.5 sene burada Fikret Orman'ı ibra ettiler. Burada Beşiktaş'ta 7.5 yıllık başkanlık yapan Fikret Orman'ın hakkını, hukukunu savunmak 6 yıl birlikte görev yaptığı 40 yıllık dostu olan sayın Ahmet Nur Çebi'ye düşerdi. İbra edin etmeyi, bu genel kurulun kararıdır."
Emre Kocadağ: "İddia sahibinin kanıtlaması kendine düşer"
Beşiktaş İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı'nda kürsüye gelen kongre üyesi Tamer Mert, Asbaşkan Emre Kocadağ hakkında flaş bir iddiada bulundu. Mert, eski yönetici Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun kendisine, "2 milyonu Emre Kocadağ'a verdim" dediğini öne sürerken, Kocadağ'ı işaret edip, "Çıksın açıklasın" dedi.
Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Emre Kocadağ ise Tamer Mert verdiği yanıtta şöyle konuştu:
"Tamer Bey'in bir iddiası var. Başkası tarafından iddia edildiğini söylüyor. Onu zaten kanıtlamakla kendisi de mükellef. Böyle bir iddia varsa, iddia sahibinin kanıtlaması kendine düşer. O faturayla alakalı bir fatura kestiğini kendisi beyan etmişti. Kendisinin, ortağının, Fikret Orman'ın o dönem verdiği beyanlar var, verdiği hizmetler var, kullandığı kelimeler var, onun dışında bu parayla alakalı daha sonra gelip başkasına bu parayı gelip teslim ettiyse, teslim ettiği kişiye sorabilir, o da dün zaten yanında oturuyordu, büyük ihtimalle ona vermiştir. Onun hesabını da ondan sorabilir. Benim bu noktada bir dahilim, bir bilgim hiçbir şeyim yok. Benim adımı burada anıp boşuna demagoji yapma, yapma yok. Ben saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum."
"Şafak Mahmutyazıcıoğlu tabii, Fikret Orman gibi bırakıp gitmesin, biraz beklesin ve dinlesin"
"Şafak Mahmutyazıcıoğlu tabii, Fikret Orman gibi bırakıp gitmesin, biraz beklesin ve dinlesin. Fikret Orman gibi bırakıp gitme, bekle 2 dakika. Madem iddiada bulunuyorsun bak algı yapma. Senin bize attığın çamurlar biz bulaşmaz, bizi burada tanıyan tanıyor. Algı yapma. Sen bu faturayı kestiğin zaman avukatlık ücreti olarak aldım dedin. Bin tane hikaye anlattınız. Fikret Orman da çıktı beraber bir yalan rüzgarı yaptınız. Adam haklı soruyor, 'Para nerede' diyor. Bu para senin paran mı, bu parayı usulüyle kestin mi, kestiysen kime verdin. Ben seni o dönem bile tanımıyorum ile, sen yönetimde bile değilsin. Ben seni tanımıyorum, etmiyorum. Bırak parayı sen bana bir çay ısmarladın mı, seninle muhabbetim var mı.
"Beni bu işe çekmeye çalıştığının mantığını da anlıyorum"
Beni bu işe çekmeye çalıştığının mantığını da anlıyorum. Sen gerekli evrakları ver, aa siz bu fatura olayları, bu yüz milyonlarca lirayı dışarı çıkarmak için bir tezgah yapıp oradan oraya verdiyseniz onu bilmiyorum. Onun hesabını sen ve senin başkanın verir. Burada hesabı vermesi gereken Fikret Orman'ın kendisidir. Sana o parayla alakalı bir talimat verdiysen, parayı da ona verdiysen gidip hesabını ondan sorabilirsin. Diğer konuları zaten mahkemede hesaplaşırız. Öyle çamur at izi kalsın modeliyle olmaz bu iş."
Umut Şenol: "İspat ederse istifa ederim, edemezse o istifa etsin"
Beşiktaş Kulübü Basketbol ve Gayrimenkul Geliştirme Sorumlusu Umut Şenol'dan eski yöneticisi Şafak Mahmutyazıoğlu'nun iddialarıyla ilgili olarak yaptığı konuşmada,"Eğer elinde geçtiğimiz dönemde, röportajlarda söylediği gibi, benim Beşiktaş denetim kurulundan, Beşiktaş tüzüğüne aykırı bir şekilde bir harf sızdırdığıma dahil bir harf varsa, delili varsa burada sunsun, ben yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederim, Beşiktaş kongre üyeliğinden istifa etmeye hazırım. Eğer ki sunamıyorsa bunu ispat edemiyorsa kendisi Beşiktaş kongre üyeliğinden istifa etsin. Hodri meydan." dedi.
Şafak Mahmutyazıcıoğlu: "1 kuruş avukatlık ücreti talebim olmadı"
Eski Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 2 milyon TL’lik fatura hakkındaki iddialarla ilgili olarak, “Yeşilköy’de bankanın önünde benden parayı alan, bu arkadaşın (Emre Kocadağ) şoförüdür. Madem abdestinizden şüpheniz yok, Ahmet Nur Çebi gibi dava açsaydın” açıklamasını yaptı.
Beşiktaş’ta gerçekleşen 2020 Olağan İdari ve Mali Genel Kurulu’nda Fikret Orman döneminde yöneticilik yapan Şafak Mahmutyazıcıoğlu açıklamalarda bulundu. Hakkındaki 2 milyon TL’lik fatura iddiasından, otopark işletmesine dek birçok konuda açıklamada bulunan Şafak Mahmutyazıcıoğlu, konuyu açan Tamer Mert’in doğru bir şeye değindiğini ancak yanlış söylediğini ifade ederek, “Kendisi çıkıp hiçbir hizmeti olmadığı halde dedi. Ben 2016 yılında yönetici seçildim. Ondan önce de kulübün avukatlığını üstlendim. Beşiktaş Kulübü’nün avukatıyken Başkan Ahmet Nur Çebi’yle çalıştım. Kendisi de burada. 1 kuruş avukatlık ücreti talebim olmadı. Bunu da kendisi her zaman söyler. Birçok davaya baktım. Bahsettiğiniz makbuz karşılığı kadar, sadece baktığım davalarda benim ofisim harç ödedi. Aktif Reklam davasında, kulüp yöneticilerinin bilgisayarlarının haczedildiği davayı hatırlar mısınız, o malların geri getirilmesi paradan daha değerlidir. Ben çok ortaklı bir hukuk bürosunun ortağıyım. Diğer ortağım Beşiktaşlı olmak zorunda değil. Ben bir mamul satmıyorum, ürün satmıyorum, hukukçuyum. Velev ki ortağım Fenerbahçeli, Trabzonsporlu, ama bir para hak edildi ve ben kendi payımı almasam da ortağım payını isteyebilir. Günü geldi ve bir hak ediş oldu. Bunun değerlendirilmesiyle ilgili 2 milyon TL meselesini bana söylediler. O zamanki akıl hocam Fikret Başkan ve Ahmet Nur Çebi Başkan. O zaman bir hak ediş meselesi olmuştu. Ben bilemedim ki yarın başıma bunlar gelsin. Şu anda da kulübün bünyesinde 5-10 tane çalışan avukat vardır. Ama mesela SPK gibi özel bir husus olursa, dışarıdan bir avukata verilebilir bu dosyalar. 2 sene önce iddia ettim. Başkan Ahmet Nur Çebi’yle de ilgili iddialarım oldu, kendisi gidip bana mertçe dava açtı. Sevgili yöneticim siz neden dava açmadınız? Madem ki abdestinizden şüpheniz yok, dava açsaydınız. Başkan dava açtı, reklam mı yaptım. Ahmet Nur Çebi’ye huzurunuzda teşekkür ediyorum, ‘Bu işle alakalı bu arkadaşın 1 Lira menfaati yok, ben şahidim’ dedi. Kalabalıkta yapılan kabahatin özrü tenhada dilenmez” ifadelerini kullandı.
“Benden bu parayı, bu arkadaşın (Emre Kocadağ) şoförü aldı”
Çatı faturasıyla ilgili olarak eleştirilen Ahmet Nur Çebi’nin böyle bir parayı cebine koymayacağını çok iyi bildiğini söyleyen Şafak Mahmutyazıcıoğlu, “Ben aptal mıyım, bunları bilmiyor muyum? Beni anlasınlar istedim. Tek derdim buydu. Herkes bana yükleniyor. Burası Beşiktaş Kulübü. Ben bir söz verdim ve açıklamazsanız ben açıklarım dedim. Açıklayacağım. Emre Kocadağ ‘Benim bu konuyla alakam yok’ dedi. Cumhuriyet Savcılığı orada, Denetleme Kurulu burada. Ben bunun tamamını buraya yazılı olarak teslim edeceğim. Telefon mesajları var, Türkiye’nin en büyük vakıflarından birisinde görevli İsmail adında birisi var, Yeşilköy’deki bankanın önünde benden bu parayı alan da bu arkadaşın (Emre Kocadağ) şoförü. Tatmin oldunuz u? Buyurun mahkemeye. Bende bütün yazışmalar var. Bütün mesele 2 milyon algısı değil. 15 Mart 2017 tarihli icra kurulu toplantısında konulardan birisi Beşiktaş’ın Fulya AVM’sindeki otopark. Otoparka her ay 25 bin TL aidat ödüyoruz. Bundan kurtulmamız lazımdı. İcra kurulunda denildi ki, burayı nasıl değerlendirebiliriz? 22 Mart 2017 tarihli icra kurulunda 2 teklif geldi. Birisi Ahmet Ateş abi bir teklif getirdi, stadın vale hizmetini yapan şirketmiş. Bir şirket 80 bin Euro yatırım yapın, cirodan pay verin dedi. Diğer şirket de 30 bin Lira kira veririz ama burada bir yatırım yapılması gerekiyordu. Adamın teklifi kabul edildi. Bir gazeteci ‘Bu otoparkı abisine verdi’ dedi. Bu da üstüme yapıştı” diye konuştu.
“95 milyon Dolarlık dava niye raporda yok”
KPMG tarafından hazırlanan denetim raporuna değinen Şafak Mahmutyazıcıoğlu, “Dünkü KPMG raporunda 95 milyon Dolarlık zarar gözükmezken, otopark burada yer aldı. 102 milyon Euro’nun yanında otoparkın lafı edilmez ama oraya bir belirteç kurulmuş. 2009 yılındaki kontrat külliyen Beşiktaş’ın zararına. 2017 yılında bizim verdiğimiz kirayı dolar kuruna çevirdim, 9 bin 620 dolar. Şimdi en son revizede 4714 dolara indi. Bunların tamamı algı. Ben onun nasıl algı olduğunu size göstermeye çalışıyorum. Candaş Tolga Işık’ı çok severim. Beşiktaş TV’yle alakalı zan altında kaldı. Allahtan icra kurulu kararları maille gelmiş. 2017 yılında Beşiktaş TV’yle alakalı 3 tane icra kurulu kararı var. Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi ve Ahmet Ürkmezgil’in kararları bunlar. 102 milyon Euro’ya döndük. 2009-2019 arası 102 milyon Euro. 2009-2019 arasında yüzde 33-66’lık meşhur bir davamız var. Bir tane dava 95 milyon Dolar, 10 yılın tamamı 102 milyon Euro. Resmen dalga geçiyorlar. Ultrason cihazını kimse bulamamış, KPMG bulmuş. 2 aydır ‘Son gün bu raporu çıkaracaklar, ibrayla alakası olmamasına karşın algı oluşturacaklar’ diyorum. İbranın bir önemi yok, önemli olan itibar. Benim çocuklarıma bırakacak büyük holdingim yok, itibarım var. Evinize hırsız girse suçüstü yakalansa, adamı yargılamadan önce ifadesini alırlar. Boşa yaygara yapmayın. 1 gün önce KPMG raporu getirdiniz, içine Fulya’yı koymadınız. Bana göre bu raporun itibarı yok” dedi. Konuşma süresi biten Şafak Mahmutyazıcıoğlu daha sonra kürsüden indi.