Ceyhun Kazancı'dan Transfer Açıklaması! Vida, Larin, Güven...
Beşiktaş Sportif Direktörü Ceyhun Kazancı, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kazancı, "Vida, Larin ve Güven'le doğru ekonomik şartlar olursa devam ederiz" dedi.
Beşiktaş'ın mutlaka şampiyonluğa oynayacak bir kadro kuracağını dile getiren Kazancı, transfer politikasını da “Büyük takım futbolu oynayacağız ve büyük takım futbolunu da büyük futbolcular oynar” sözleriyle açıkladı.
Cyle Larin’in son Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçında oynamaması üzerine çıkan spekülasyonlara da açıklık getiren Ceyhun Kazancı, bu konuda ne yönetimin, ne de kendisinin en ufak bir dahlinin olmadığını söyledi.
"Uzun yıllardır futbol sektörünün içerisindeyim"
Tribünden gelen biri olduğunu dile getiren Ceyhun Kazancı, siyah-beyazlı takıma gelişi ve sportif direktörlüğe geçiş sürecini, şöyle dile getirdi: “Temmuz ayında kulüpte başladım, Futbol A.Ş. Genel Müdürü olarak. Uzun yıllardır futbol sektörünün içerisindeyim. 15 yılı aşkındır çeşitli mertebelerde bulundum, çeşitli görevler aldım. Bir süre futbolcu menajerliği yaptım, FIFA lisansım vardı. Tabii dünyada futbolcu menajerliği Türkiye'dekinin aksine, önem verilen, kritik olan bir görevdir. Kulüplerin oyuncularının satılması, bunların yerlerine çok daha iyilerinin alınması konusunda futbolcu menajerlerinin önemli görevleri vardır.
"Beşiktaş'ın içinden gelen birisiyim"
Lakin Türkiye'de bu meslek repütasyonu çok fazla olan bir meslek değil. Ben kısa bir süre bunu denedim, çok şey öğrendim. Sonrasında pazarlama kısmında olmak üzerek çok farklı noktalarda bulundum. Birçok kulübün içinde çok fazla deneyimler elde etme şansım oldu. Çok uzun yıllardır Beşiktaş kongre üyesiyim, 22 yıldır kongre üyesiyim. Beşiktaş'ın içinden gelen biriyim aslında, tribünden gelen biriyim, taraftarıyım. Ve nihayetinde sayın başkan Ahmet Nur Çebi'yle (birçok yönetim kurulu üyesiyle de tanışıklığımız da vardı) temmuz ayında, kendileri sağ olsunlar, bana bu görevi uygun gördüler. Futbol A.Ş. Genel Müdürü olarak göreve başladım. Aslına bakarsanız görev tanımı olarak şu anda hali hazırda sportif direktör olarak gerçekleştirdiğim görevlerin büyük bir kısmı zaten, yine benim sorumluluğum içerisindeydi. İki hafta önce de başkanımız sportif direktör olarak yola devam etmemin daha sağlıklı olacağını düşündü ve bana bunu tebliğ etti. Ben de en iyi şekilde bu görevi yapmak için elimden gelen bütün mücadeleyi gösteriyorum. Umarım hep beraber kulüp içinde çok çok başarılı günler geçiririz, birçok kupayı hep beraber kaldırırız diye ümit ediyorum.”
"Sezon başı bir sarmalın içine girdik"
Kazancı, geçen sezonki şampiyonluğun ardından, başarısız geçen bir sezon yaşayan Beşiktaş'ın genel durumu ile ilgili gözlemlerini ise “Geçen sezon sadece ligde devam eden bir takımdık. Aslında geçen sezon enteresan bir sezondu. Çok fazla maç oynandı. Hemen sezonun başında Şampiyonlar Ligi elemesi, daha sonra da Avrupa Ligi’nde takımımızın yola devam edememesi, lige biraz daha odaklanmasını sağlamış olabilir. Çok fazla maç, geçen sezon da vardı, lig biraz daha geç başlamıştı. O dönemde de birçok sakatlıklar yaşandı, ancak geldiğimiz noktada sonlara doğru puan farkı kapanmış olsa da hocamız ve takımımız başarıyla şampiyonluk ipini göğüslemeyi başardı. Tabi bu sezon şanssızlıklar biraz üst üste geldi diyebiliriz. Aslında iyi başladık sezona, ilk altı haftaya baktığınızda liderdik. İşler iyi gidiyordu. Sonrasında Şampiyonlar Ligi macerası başlayınca, önce fiziksel sıkıntılar, sonra sakatlıklar olmaya başladı. Sakatlıklar tabi ki takımın da ritmini bozan bir unsur. Üst üste gelen sakatlıklardan sonra birkaç mağlubiyet üst üst geldi, orda bir ritim bozukluğu mutlaka oldu. Maalesef futbolda böyle dönem dönem çıkışlar ve düşüşler oluyor. Maalesef Sergen hoca sonrasında ayrıldı. Önder hoca geldikten sonra aslına bakarsanız oyun anlamında rakiplerimize üstünlük sağlayan bir takımız. Dediğim gibi sezon başında maalesef böyle kötü periyotlar olabiliyor. Sezon başında tabiri caizse böyle bir sarmalın içine girdik” sözleriyle ifade etti.
"Ben bu projenin koordinasyon noktasındayım"
Siyah beyazlıların sportif direktörü Ceyhun Kazancı, Sergen Yalçın'ın istifası ve Önder Karaveli'nin göreve başlamasıyla gündeme gelen yeniden yapılanma sürecinin neresinde olduğu sorusuna ise “Evet şu anda hali hazırda Önder hoca ile devam eden bir proje var. Önemli olan nokta şu; yola devam ederken, ne şekilde devam edeceğimizle alakalı, gerek başkanımızla, gerek yönetim kurulumuzla bir çok toplantılar yaptık. Hepimizin ortak noktası şu; mutlaka üreten, özkaynağından beslenen, yurt dışından alacağı oyuncularda da öncelikli olarak geliştirebileceği ve mali anlamda da gelir elde edebileceği, ancak aynı anda da (olmazsa olmaz) rekabetçi olacak bir düzen, bir yapı üzerine yoğunlaştık. Bunu gerçekleştirmek mutlaka bizim en büyük hayallerimizden bir tanesiydi ve Önder hocayla yola çıktık. Tabii ki benim dahilime gelince; ben burada koordinasyon noktasındayım. Yönetim kurulumuz var, teknik heyetimiz var, ortaya koymuş olduğumuz bir vizyon var. Bunun gerçekleştirilmesiyle alakalı gerekli aksiyonları, organizasyonu yapması gereken ve gerekli bütün adımların atılmasıyla alakalı, yönetim kurulundan onay alması gereken, hocaya da bu sistemin uygun bir şekilde, düzgün bir şekilde devam edebilmesi için uygun ortamı, sağlıklı ortamı yaratması gereken kişiyim. Dolayısıyla bu uzun soluklu projede aslında, başlangıç noktasında Önder hocanın takımda olması hem benim çok büyük bir arzumdu, hem de yönetim kurulumuzun da çok da uygun gördüğü bir şeydi. Kendi içimizden yetişen bu kişiye, bu görevin verilmesi konusu onların uygun gördüğü bir şeydi. Dolayısıyla Önder hocamızla başladık. Yine söylüyorum, tamamen benim, Önder hocanın ya da başkalarının isimleri hiç önemli değil, pozisyonları hiç önemli değil. Önemli olan orada vizyon, yaklaşım, mantalite. Biz kesinlikle Beşiktaş'ı üreten, sürekli özkaynağından beslenen ve alacağı yabancı oyunculardan da ciddi anlamda para kazanan, ekonomik anlamda kendisini düzlüğe çıkaracak bir yapıya çıkartacak, vizyonu ortaya koyduğumuz kanaatindeyim” sözleriyle cevap verdi.
"Şampiyonluğun en büyük adayı olacağız"
Kazancı, projeyi hayata geçirirken kendilerinden bir kaç sene bir şey beklenmemesi gibi bir düşüncelerinin olmadığının altını çizerek, “Ancak tekrardan altını çiziyorum, bu şu şekilde dillenmesin, kesinlikle yanlış anlaşılmasın; biz bunları yapacağız, bir noktada ekonomik düzeni, yapıyı toparlamaya çalışacağız ama bir yandan da bizden bir şey ummayın, birkaç sene bizden bir şey olmaz değil. Kesinlikle bunu söylemiyoruz. Biz kesinlikle ama kesinlikle bu yapıyı oluştururken bir yandan da çok rekabetçi olacağız, gelecek sezon da yine şampiyonluğun en büyük adaylarından bir tanesi olacağız. Yönetim kurulumuzla, hocamızla, teknik heyetimizle, tamamen altyapısal anlamda da tesislerimizde oluşturduğumuz yapıyla, hep aramıza katılacak olan yeni genç arkadaşlarımızla, biz tamamen gelecek sezondan itibaren yine şampiyonluğun en büyük adayı olacağız” diye konuştu.
"Bu harmanı doğru yapmak lazım"
Hayata geçirilen yapılanmanın yanlış anlaşılmamasını isteyen ve tamamen özkaynağa dönük bir takım projesi olmayacağını söyleyen Kazancı, “İkisinin bir harmanı olması çok önemli. Bir kere her kim ki 'bütün kadromuzu biz altyapıdan çıkan oyuncularımızla, özkaynağımızdan çıkan oyuncularımızla oluşturacağız ve bu şekilde rekabetçi olacağız ve bu şekilde şampiyon olacağız’ derse, bu çok sağlıklı bir durum olmaz. İşin dürüstçesini söylemek gerekirse çok inandırıcı olmaz. Bu harmanı doğru yapmak lazım. Bir kere bu oyuncularla ilgili en önemli şey şu; bu oyuncuların sahada yer alacağı dakikaların zamanlamasını çok sağlıklı bir şekilde yapmak lazım, bu planlamayı çok doğru yapmak lazım. Oyuncuların bir kere, fiziksel gelişimi, mental gelişimi son derece kritik. Biz bunları çok yakından takip ediyoruz zaten. Emirhan İlkhan'ın da, yarın Emirhan Delibaş'ın da, Demir Ege Tıknaz'ın da, ya da başka birçok özkaynağımızdan çıkan oyuncunun da doğru dakikalarını biz planlıyoruz. Sahada olacakları dakikaları hocamızla beraber doğru şekilde planlıyoruz. Ancak kesinlikle şunu net bir şekilde söyleyeyim, biz 11 tane oyuncumuzu bu şekilde yapacağız dersek, şampiyonluğu yanında söylememiz mümkün olmaz, zikretmemiz çok doğru olmaz. Bizim doğru şekilde hem alacağımız yabancı oyuncuların yapısını, hem de alacağımız Türk oyuncuların yapısını doğru harmanı oluşturacak şekilde planlamamız lazım. Sadece 19-20 yaşında oyuncularla şampiyon olamazsınız, ancak onların da dinamizmine çok ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
"25 kişilik kadronun kesinlikle 7-8'i özkaynaktan olacak"
Özkaynaktan ciddi anlamda beslenen bir yapı oluşturacaklarını söyleyen Ceyhun Kazancı, “Bizim hedefimiz bütün bu oyuncuların doğru zamanda takıma katılması. Rıdvan, Ersin zaten bir günde bu takımın 11 oyuncuları olmadılar, önce rotasyon oyuncuları oldular, daha sonra gerekli gelişimi gösterdiler ve Milli Takım'a kadar da ikisi de yükseldi. Serdar için de bu yol izlenecek mutlaka, Emirhan İlkhan için de izlenecek ve daha birçok oyucumuz yarın öbür gün o gelişimi tamamladıklarında 11 oyuncumuz olacaklar. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebilirim, yaklaşık 25 kişilik kadromuzda mutlaka 7-8 tane özkaynağımızdan çıkmış oyuncu olacak. Bu olmazsa olmazımız. Gerisinin de doğru harmanını mutlaka yapıyor olacağız. Bu arada şunu da söylemek lazım; hep böyle özkaynaktan çıkan oyuncu diyoruz ama özkaynağımıza da A takımımıza da dışardan takviyeler de yapacağız. 19-20 yaşlarında başka takımlarda güzel gelişim göstermiş oyuncuları biz kadromuza katıyor olacağız. Bunların harmanı son derece kritik. İlla 10 yaşından itibaren bizim özkaynağımızda olmuş olmasına gerek yok. Bunun ideali tabi ki DNA'sında Beşiktaş olan oyuncuları kullanmak ancak dediğim gibi bu doğru harmanı biz yapacağız ve 25 kişilik kadromuzun önemli bir kısmını özkaynağımızdan çıkan oyuncularla gerçekleştireceğiz. İnşallah çok iyi yerlere gelecekler, hayali olanları Avrupa’nın önemli liglerine tabii ki göndereceğiz. Onların kesinlikle önünü kesmek gibi bir niyetimiz yok” dedi.
"Önder hoca bu projenin mutlaka ama mutlaka içinde olacak"
Bu projede teknik direktörün önemine de değinen siyah beyazlı kulübün sportif direktörü, “Bu projeye uygun şekilde yaklaşımı olan, Beşiktaş'a o gözle bakan, takımı bu şekilde projelendirecek ve bu şekilde yaklaşacak bir hoca olacak kesinlikle. Zaten şu anda mevcut hocamız Önder hoca zaten içimizden çıkan bir insan ve yaklaşımı da bu. Kesinlikle Önder hoca devam ederse Önder hoca, yarın öbür gün bunu sezon başı olarak kesinlikle algılanmasın, (hep spekülasyonlar oluyor) biz Önder hocamızdan son derece memnunuz ve bu projenin mutlaka ama mutlaka içerisinde olacak zaten. Çünkü kendisi de zaten bu projemizi detaylandırdığımızda o masanın bir koltuğunda oturan biriydi. Ve her zaman da bu projenin içerisinde yer alması bizi çok mutlu edecek. O gelişimi sağlatacak insanlardan bir tanesi, o doğru oyuncuların doğru zamanlamalarını planlayacak kişilerden bir tanesi o. Ancak yarın öbür gün bu sistemde teknik direktör olarak Önder hoca olmasa da, gelecek kişinin kesinlikle bu zihniyeti paylaşıyor olması lazım. Yani aksi bir yaklaşım bize kısa vadede (o da şüpheli) belki katkı yapar, ancak orta uzun vadede kesinlikle bizim o hayalini kurduğumuz Beşiktaş'ın yapısını oluşturmamızda aksi bir durum oluşturur. Dolayısıyla gelecek olan hocanın bu zihniyete haiz olan bir hoca olacağını söyleyebilirim ben” diye konuştu.
"Yarın öbür gün fatura bana kesilebilir, problem yok"
Ceyhun Kazancı, “Bu tarz projelerde alınabilecek kötü sonuçların ardından oluşacak tepkilere ne kadar dayanacaksınız?” şeklindeki soruya ise “Şimdi bu işin püf noktası, bu işi şahısların isminin üzerinden çıkartmak, bambaşka bir eksene kaydırmak. Yani Beşiktaş taraftarı her zaman genç oyuncularına sahip çıkmıştır. Yarın öbür gün fatura bana kesilebilir, problem yok burada. Ya da bir hocaya kesilebilir. Önemli olan nokta bu zihniyetin devam etmesi. Yine altını çizerek söylüyorum. Önemli olan nokta üretmek, sürekli kendini geliştirmek ve ekonomik anlamda da kulübü düzlüğe çıkartan düzenli bir yapı oluşturmak. Ceyhun Kazancı gider bir başkası gelir problem değil, ya da Önder Karaveli gider bir başkası gelir. Ama Beşiktaş taraftarının genç oyuncuları, özkaynağından çıkan oyuncuları sahiplenmesi kesinlikle değişmeyecektir. Ben bu konuda hiçbir şüphe duymuyorum. Dayanamama konusuna gelince, bu proje her zaman dayanır. Çünkü Emirhan İlkhan'ın sahaya girmesi bizi nasıl taraftar olarak heyecanlandırıyorsa, tribündeki bütün Beşiktaşlıları da, ya da ekran başında Beşiktaş'ı takip eden herkesi de zaten çok heyecanlandırdı. Ve bu yarın öbür gün başka bir oyuncuya olduğunda da eminim ki aynı heyecan duyulacak. Bu değişmeyecek. Üretmekten kesinlikle Beşiktaş taraftarı sıkılmaz, üretilmesinden mutsuz olmaz. Tabi ki bu işin sportif tarafı var, yine söylüyorum, sportif anlamda eğer bir takım sonuçlar kötü giderse, şahıslar değişir. Bu zaten Türk futbolunun gerçekleri. Ancak zihniyet değişmeyecektir, kesinlikle Beşiktaş bu yola baş koymuştur. Beşiktaş her zaman üretmeye devam edecektir” diye cevap verdi.
"Büyük takım futbolunu büyük futbolcular oynar"
Ceyhun Kazancı, önümüzdeki sezonun transfer politikasında yıldız mı yoksa, takımın ihtiyacı olan futbolcu mu alacaklarına dair planlamadan bahsederken, “Yıldız futbolcunun tanımını iyi yapmak lazım. Yıldız futbolcuyu kariyeri çok çok iyi olan futbolcu olarak tanımlıyorsak, haliyle maaşlar da, bonservisler de çok ciddi anlamda yukarda oluyor. Evet bu şekilde oyunculardan ziyade bizim kendi değerimizi oluşturacağımız, bizim sistemimize uygun olan, yarın para kazanabileceğimiz ve burada çok başarılı olacağına inandığımız oyuncuları kesinlikle düşünüyoruz. Ancak bunu, biraz önce bahsettiğiniz 'takımın hamalı' tabiriyle değil, kendi yıldızlarımızı, kendimiz yetiştireceğiz. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim size. Göze çok hoş gelen, Beşiktaş futbolu oynatan, Önder hoca veya bir başkası her zaman bunun böyle devam etmesi lazım. Büyük takım futbolu oynayacağız ve büyük takım futbolunu da büyük futbolcular oynar. Bunun kesinlikle oyuncunun yaşıyla, kariyeriyle alakası yoktur. Önemli olan şey sahanın içerisindeki performansıdır. Ve bu performansı alacağımız oyuncularla alakalı çok yoğun çalışmalar yapıyoruz. 14 tane oyuncumuzun sözleşmesinin bittiğini söylediniz ancak bizim şu anda çok fazla oyuncumuz var. İnsanların aklına şu gelmesin, 14 oyuncu gidecek, 14 oyuncu gelecek, hayır. Zaten bizim A Takım’da 27-28 tane oyucumuz ve kadro dışı olan oyuncularımız var. Kadro dışı olan oyuncularımızın da sözleşmesi bitiyor. Yaklaşık 25 kişilik kadromuz kesinlikle olacak. Bu planlamada da biraz önce bahsettiğim gibi 7-8 tane özkaynak olacak. Ama diğerlerinin hepsi de kalburüstü oyuncular olacak. Alacağımız 19-20 yaşındaki oyuncu da, eğer olursa 30 yaşındaki oyuncu da Beşiktaş formasını rahatlıkla kaldırabilecek oyuncular olacak. O yüzden de sabır beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Hayalperest kesinlikle değiliz"
Taraftardan sabır istemediklerini tekrarlayan ve şampiyonluğa oynayacak kadro kuracaklarını yineleyen genç sportif direktör, “Biz 1-2 sene bir şey yapmayacağız, gidip oyuncuları geliştireceğiz. Hayır. Biz içinde bulunduğumuz ülkenin de, kulübün de dinamiklerini iyi biliyoruz. Hayalperest kesinlikle değiliz. Gerçekçi olmak zorundayız. Evet üretmek zorundayız ama kimseye de başarısızlık vaat edemeyiz. Sportif anlamda kesinlikle başarılı olacağız, ben bu konuda en ufak bir şüphe duymuyorum. Biz aylardır yaz sezonu için çalışıyoruz, çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz hem de. Hiçbir şekilde hataya yer yok, bunun sorumluluğunun bilincindeyiz. En ufak bir hata olmadan yaz sezonunda doğru hamleleri yapacağız ve bu takımın kesinlikle önümüzdeki sezon şampiyonluğun ne büyük adayı olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
"Transferde yaş sınırı belirlemedik, belirlemeyeceğiz"
Transferde 'yaş sınırı' getirecekleri yönündeki iddiaların gerçek olmadığını belirten Ceyhun Kazancı, “Bunlar kesinlikle doğru değil. Rakam vermek daha doğru olur, 33-34 yaşındaki bir oyuncu bedava da olsa 2-2.5 milyon Euro maaşı varsa bu çok anlamlı bir hamle olmaz. Bu konu tamamen yaştan bağımsız. Ha aynı oyuncu 30-31 yaşında tecrübelenmiş bir oyuncu olarak maliyeti düşük olursa neden alınmasın? Önemli olan nokta doğru şekilde takımımızın çarkının içinde yer alabilmesi. Gerisi detay. Yok 27 yaş gibi bir sınır vs, öyle bir şey olur mu? Futbolda kesinlikle böyle bir sınır koyamazsınız zaten. Tabi ki ideali ne kadar genç olursa o kadar iyi, ne kadar maliyeti düşük olursa o kadar iyidir” açıklamasında bulundu.
"Vida, Larin ve Güven'le doğru ekonomik şartlar olursa devam ederiz"
Larin, Vida ve Güven'le yapılan sözleşme görüşmeleri hakkında bilgi veren Kazancı, “Yoğun şekilde görüşmelerimiz devam ediyor. Sezon başından beri aslında aralıklarla bu görüşmeleri yaptık. Tabi bir yandan da çok yoğun bir maç trafiği var. Bu milli arada da tekrardan görüşeceğiz. İnşallah her üçü için de doğru ekonomik şartlar olursa devam ederiz. Neden olmasın. Üçü de takımımız için önemli oyuncular, planlamamızda yer alabilecek oyuncular. Sezon sonuna doğru inşallah tekrardan hepsiyle anlaşmış oluruz. Ama anlaşamazsak da mutlaka alternatiflere doğru yönlenmek zorundayız” diye konuştu.
"Larin'in oynatılmamasında ne yönetimin ne benim en ufak bir dahli yoktur"
Kazancı, Cyle Larin'in Öznur Kablo Yeni Malatyaspor maçında 11’de olmamasıyla ilgili olarak, “Sözleşme imzalamaya yanaşmadığı için yönetim ve Ceyhun Kazancı oynattırmadı” şeklinde sosyal medyada çıkan spekülasyonlarla ilgili olarak da “Aslında sorunun içinde cevabı da var. Cumartesi oynadık maçı, 13.30'da oynadık. Öncesinde Karagümrük maçında ilk 11’deydi Larin. Eğer öyle bir şey olsa neden Karagümrük maçında oynasın. Yarın öbür gün göreceksiniz ki eminim yine 11’de olacaktır. Çünkü önemli bir oyuncu Larin. Bir kere bu yorumlar Önder hocaya çok büyük saygısızlık yani. Bizim yönetim kurulumuzun, benim şahsen Önder hocanın kararlarına karşımam, onu yorumlamam diye bir şey söz konusu olamaz. Kendisi takımın teknik patronudur, ekibiyle beraber bir plan yapar, hafta boyunca antrenmanlar çerçevesinde görmüş olduğu, planlamış olduğu hedefler çerçevesinde bir karar verir. Bu haftaki kararları da tamamen öyleydi. Ben de herkes nasıl seyrettiyse o şekilde seyrettim. Kesinlikle yönetim kurulumuzun dahli yok. Bir teknik karar alındı, yarın bu karar farklı olabilir. Bambaşka oyuncular oynayabilir. Aynısı Serdar Saatçi neden oynamıyor, Can Bozdoğan neden daha az vakit alıyor gibi sorular da çok var. Sonu yok tabi. Az önce bahsetmiş olduğum geniş kadronun bazen de sıkıntıları bunlar. Bizim, oynatamadığımız zaman da rahatsız olduğumuz oyuncular da mutlaka var. 27-28 tane A takım oyucusu olunca da, bu hafta iki tane milli oyuncumuz 25 kişilik kadroda yer alamadı. Bu tarz kararlar hep birtakım spekülasyonları beraberinde getirir. Farkındayız ama taraftarlarımıza net bir şekilde şunu söylemek istiyorum, burada profesyonellerin ya da yönetimin en ufak bir dahli olmadı, olamaz da. Hiç kimse spekülasyonlara kulak asmasın. Önder hoca en doğrusu neyse onu yapıyor” açıklamasını yaptı.
"Kadro dışı olanların futbol oynamaya niyeti yok"
Kazancı son olarak kadro dışı oldukları halde hiçbir takıma gitmeyen futbolcuların oynamaya niyetlerinin olmadığı belirterek, “Onlardan daha çok biz uğraşıyoruz. Onların futbol oynamak gibi bir niyetleri yok. Biz ancak onların tekrardan futbola kazandırılması için hem kulübümüze faydası olsun hem de artık bu tatsız durum devam etmesin diye uğraşlarımız devam ediyor. Menajerleri bir yandan takım bakıyor, biz de ilişkilerimiz kullanarak takım bulmaya çalışıyoruz. Tabi ki maalesef maaşlar yüksek. Bizim bu sorunları bertaraf etmemiz lazım. Yüksek maaşlar olduğu zaman onların da tercihleri biraz daha farklı olabiliyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. Olursa yeni kulüplerinin ismi belli olur, olmazsa kontratları var, sezon sonuna kadar böyle devam edebilir” şeklinde konuştu.