Beşiktaş'ın eski başkanları bağış kampanyasında neredeydi?
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Fenerbahçe'ye transferi gündeme gelen Dorukhan Toköz'ün geleceğiyle ilgili konuştu. Çebi, Fikret Orman dönemiyle ilgili hesap sorulup sorulmayacağı, Mircea Lucescu ve birçok konu hakkında değerlendirmeler yaptı. Çebi'nin mali darboğazdan çıkış planı ne? İşte detaylar...
Borç bir yana, kulübün elinde kullanabileceği bir gelirin olmaması daha büyük sorundu. Bu nedenle devletin ilgili birimleri ikna edilerek, bir bağış kampanyası yapıldı. Normal şartlarda bu para da, borç yapılandırma anlaşması gereği, doğrudan bankalara giderdi. Ama dediğim gibi, yönetim, bağış parasını kullanmak için gerekli izinleri aldı.
Bir yanda büyük borç yükü diğer yanda önümüzdeki yılların gelirlerine konulmuş temlikler ve bir yanda da kasaya giren tek kuruşa dokunamama... Ve üstüne bir de pandemi süreci... Buna karşın Beşiktaş camiası, Çebi yönetiminden hem borcu kapatmasını hem şampiyon olmasını hem de eski başkan Fikret Orman'dan hesap sormasını istiyor.
Kampanyaya neden destek olmadılar?
Önceki gün Başkan Çebi ile buluştuk. Bir çok konuyu konuştuk. İzlenimlerimi size aktarmak istiyorum: 'Bırakmam Seni' kampanyasının başarısız bulunmasına karşı çıkıyor Çebi. Sanılanın aksine yoğun bir reklam ve tanıtım çalışması yapılan; pandemi sürecinde gerçekleştirilen kampanyada taraftarların mümkün mertebe destek olduğunu belirtiyor. Peki ya eski başkanlar ve yöneticiler? Ne yazık ki buna olumlu bir yanıt vermiyor. Çebi'nin sitem ettiği eski başkanlar arasında kampanyanın TV ayağı için kanalını açan Yıldırım Demirören yer almıyor. Zaten Demirören'in 3 milyon lira da bağışta bulunduğu ama adının açıklanmasını istemediği biliniyor. Ajansspor bunu yazmıştı. Bu durumda kast edilen başkanlar Serdar Bilgili, Yalçın Karadeniz, Fikret Orman... Çebi, bu konuyu kamuoyunun da sorgulaması gerektiğini vurguluyor.
Darboğazdan çıkışın reçetesi ne?
Beşiktaş bu darboğazdan nasıl çıkacak? Küçülerek ve önüne şampiyonluk hedefi koymadan mı? Çebi buna katılmıyor. Kulüplerin gelirinin başarıya bağlı olduğunu hatırlatıyor: "Başarı yoksa gelir yok, gelir yoksa borç kapanmaz." Dolayısıyla Beşiktaş'ın hem daha düşük bütçeli takımlar kurması hem de bunlarla başarılı olması gerektiğini düşünüyor, siyah beyazlıların başkanı. Bu da elbet düşük maliyetli ama yetenekli oyuncuların bir araya getirilmesiyle mümkün olacaktır.
Yöneticiye hapis cezası olsun
Meclis gündemine gelmesi beklenen Spor Kulüpleri ve Federasyonları Kanunu Tasarısı'nı destekleyen Çebi, kulüpleri batıran yöneticilere hapis cezası getirilmesini de destekliyor. Fakat yöneticilere borçlanmadan ötürü şahsi sorumluluk getirilirken, bunun çizgilerinin de iyi belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Eski yönetimlerden gelen borç ve onun faiz yükünün bedelinin yeni yönetimlere ödetilmemesi, bunun ayrımının iyi yapılması gerektiğini düşünüyor.
Sangare'de fiyat düşürülmedi
Çebi, transfer döneminde, belirledikleri tavan fiyatın üstüne çıkan hiçbir oyuncuya onay vermediklerini söylüyor. Bu çerçevede anlaşma sağlandığı halde, maliyeti yükseltilen oyunculardan vazgeçtiklerini kaydediyor. Çebi, Fenerbahçe'ye giden Nazım Sangare için fiyat düşürmediklerini; para ve oyuncu tekliflerinin kabul görmediğini belirtiyor. Antalya yönetiminin tavrından ötürü bir kırgınlık da söz konusu.
Diğer yandan Çebi, sözleşmesi biten oyuncuların kendilerini kullanarak piyasalarını yükseltme girişimlerine de müsade etmediklerinin altını çiziyor. Bu şekilde onları alan kulüplere de faydaları dokunduğuna dikkat çekiyor.
Dorukhan Toköz kalacak mı?
Söz transferden açılınca Dorukhan Toköz de elbet konuşuldu. Çebi, belirlenen transfer politikasından taviz vermeyecek ancak Dorukhan'ın da kariyerinin en iyi döneminde iyi bir kontrat yapma hakkına sahip olduğunu söylüyor. Anlaşılan, Beşiktaş Dorukhan'a bir adım atacak ama oyuncu bunu yeterli bulacak mı, bulmayacak mı? İki ay içinde göreceğiz bunu.
Endüstriyel futbolda 'arma-forma aşkı'nın kalmadığını; Orman döneminde kullanılan 'Burada imzalar kalplere atılır' sloganın da kâğıt üzerinde kaldığını hatırlattığımda Çebi de çok itiraz etmiyor.
Lucescu gelmeyi istemedi
Beşiktaş'ta adı genel koordinatörlük için geçen Mircea Lucescu işi neden olmadı? Çebi, gelişmelerin kamuoyuna yansıdığı gibi olmadığını kaydediyor. Lucescu'nun gelmeye sıcak bakmadığını söylüyor.
Orman'dan hesap soracak mı?
Ve hesap sorma mevzusu... "Beşiktaş AŞ'de ibra edilmeyen Fikret Orman için dava açma konusunda bir süre var mı yok mu soruma", "Hayır" yanıtı alıyorum. Kulübün tamamı için yapılan denetime gelirsek.. Çebi yönetimi, her ne kadar seçim sürecinde yaptığı açıklamalarla bir "Hesap sorma" algısı yarattıysa aslında bugün söyledikleri şu: "Biz denetlemeyi yapıp sonuçlandıracağız. Yasal olmayan bir durum varsa, bunun hesabını soracak olan yargıdır. Biz yargı merci değiliz."
Borç anlaşması revize edilecek ama...
Türkiye Bankalar Birliği ile borç yapılandırma anlaşmasının revize edilmesi görüşmeleri sürüyor. Çebi, bu anlaşma imzalandığında ellerinin biraz daha rahatlayacağını ancak aynı zamanda kulüplerin çok daha disiplinli hareket etmek zorunda kalacaklarını da belirtiyor.
İnandığı reçeteyi uygulamalı
Başta Beşiktaş camiası ve medya organları olmak üzere, Çebi yönetimine bir çok konuda hesap sorulur hale gelindi. Sonuçta geride kalan 1 yıllık bir dönem var. Bu süreçte ortaya çıkan genel algı şu: "Sürekli enkaz edebiyatı yapıyorlar."
Bunun yanı sıra yöneticilerin birbirleriyle ilişkileri, teknik heyetle yönetim ilişkileri ve kulüple medya ilişkileri de bir sorun olarak ortaya konuyor. Çebi de tüm bunların farkında ancak kulübün altında olduğu borç yükü o kadar ağır ki, kamuoyunda kendisine sorun olarak yansıtılanlar bunun yanında çok hafif kalıyor. Çebi'nin verdiği mesaj şu: Arka planda o kadar yakıcı sorunlar var ki, önce onları çözelim...
Çebi yönetimi, evet batık bir kulüp yapısı aldı. Ama bu aynı zamanda bir fırsattı. Çünkü dip görülmüştü. Bundan sonra ancak yukarı doğru çıkılabilirdi.
Fakat bunun için de Çebi yönetiminin doğru olduğuna inandığı çare neyse, onu tavizsiz şekilde hayata geçirmesiydi. Bunun için hâlâ daha da şans var. Yok eğer günlük hedefler peşinde koşulacaksa, iki maçla her şey sorgulanır hale gelirse, medyaya ve hele ki sosyal medyadaki trol hesaplara kulak asılırsa, icraat yapma olanakları olmaz. Çebi geldi fotoğrafı çekti. Şimdi o fotoğrafın güzelleşmesi için ne gerekiyorsa yapması lazım. Gözyaşı akacaksa, aksın.