"Beşiktaş'ın ortaya koyduğu karakter, galibiyetten de önemli"
"Porto gibi bir marka ekip karşısında oynanan oyun önemli"
"Gruba üç puan ile başlamasından çok daha önemli olan Porto gibi bir marka ekip karşısında oynanan oyun. Şampiyonlar Ligi'nde elit klasman diyeceğimiz Barcelona, Real Madrid, Bayern, A.Madrid gibi takımların bir alt kısıma inince Porto orada yer alıyor. Beşiktaş ise Şampiyonlar Ligi dendiği zaman, Türkiye’nin en büyük takımları olarak baktığımızda takımları hatta şimdi M.Başakşehir'i de katarsak üçüncü olup Avrupa Ligi'ne gitmesi beklenen, ilk ikiye girip çıkmasını hayal ettiği bir yapıda bulunuyor. Beşiktaş ise dün Porto deplasmanında oynarken 'ben senden daha iyi takımım' imajını verdi."
"Sahayı iyi parselleyen, öne doğru oynamaktan imtina etmeyen, Porto’nun topu kaybettiğimde 'bu takımı nasıl durduracağım' diyen bir takım vardı. Beşiktaş çıtayı başka bir noktaya koymuştur. Artık bu grupta 3.sıra başarısızlık. Bu bir günde olmadı. Slaven Bilic’ten beri doğruları yapan, teknik becerisini geliştiren bir takım. Beşiktaş iki yıldır boşuna şampiyon olmuyor. Şampiyonlar Ligi'ne gitti, kazandı kaybetti ardından Avrupa Ligi’ne gitti. Hepsi tecrübe bunların."
"Beşiktaş önlem işini abartmadan kendi oyununu oynadı"
"Kuralar çekildiğinde söylediğimiz şuydu, Beşiktaş grupta lider de olabilir son sırada da olabilir. Bugün durum farklı değil ama deplasmandan zor bir takımdan galibiyet ile dönmesi tabii ki şansı artmıştır. Fakat daha önemli olan Beşiktaş’ın sahadaki kimliğiydi. Modern futbolun gereği olarak herkes önlem alıyor ama Beşiktaş fazlasını yapmadı. Gitti onların sahasında futbolunu oynadı. Porto’dan çekinmeden kendi futbolunu oynayan bir takım vardı."
"Sahada duruş olarak, özgüvenini kaybetmeyen bir takım olarak Beşiktaş yenilseydi hiçbirşey değişmezdi. Beşiktaş dün kazanmaya çıktı sahaya. 1-0 öne geçmesi sürpriz değildi. 1-1 oldu normalde ev sahibi avantajı ile rakip 2-1 öne geçebilirdi ama Beşiktaş’ın da o anlarda 2-1 öne geçebileceği hissini veren ve nitekim öne geçtiği bir maç oynandı."
"Bugün artık Beşiktaş’ın iki tane Negredo’su var"
"Fenerbahçe’nin geçen sezon en iyi oyuncusu Lens’i kulübede tutan, Alvaro Negredo ve Medel gibi isimleri kenarda oturtan bir takım var. Cenk mesela tereddüt etmiyor Negredo kenarda diye vurabiliyor. Cenk vurmak ile kalmıyor gol yapıyor. Bugün artık Beşiktaş’ın iki tane Negredo’su var.
"Sonra Cenk sahada iken oyuna Negredo girdi. Oğuzhan ikinci bölgede, oyunun her olduğu yerde bulunması önemli. İki yönlü olarak oynaması, çizgiden top çıkaran oyuncu olarak ayrıca asistin asistini yaparak mücadele etti. Daha oyuna girmeyen Medel, Tolgay var. Öne doğru hamle yapabilecek 3-4 orta saha oyuncusu var Beşiktaş’ta. Tosic-Pepe oynarken Medel yine yedek oturuyor. Bilinçli bir şekilde kadronun üstüne koymak çok önemli. Pepe’nin önemi bu maçta tam olarak ortaya çıktı."
"Kritik nokta orta sahaydı"
"Fenerbahçe’ye Roberto Carlos geldiğinde yada Galatasaray’a Hagi geldiğinde de farklı değildi. Bu oyuncuların antreman yaptıkları bu tip isimlerse farklı oluyor. Böyle oyuncular önemli."
"Beşiktaş öncelikle ilk iki sıranın doğal favorisidir. Beşiktaş ve Türk futbolu için noktadır bu. Maçın en iyi adamını seçmeye kalksan her birini seçebilirsin. Cenk, Pepe, Babel, Talisca…Kritik nokta orta sahadır. Savunmada Pepe’nin varlığı, önde Cenk’in üst düzey kalibredeki oyunu önemlidir ama esas önemli kısım bu ikili arasındaki köprüdür."
"Hatta Porto teknik direktörünün açıklamaları bunu destekliyor. Porto teknik direktörü oyunun yönünü hızlı çeviren takım diye bahsetti. Porto'nun ikinci yarıya iki oyuncu değişikliği ile başladığına dikkat çekmek istiyorum. Sonraki değişiklik yine orta sahaya yapıldı. Porto orta sahada Beşiktaş ile iki yönlü olarak, kora kor mücadele edecek formülü aradı. Biz bugün Beşiktaş’ı zaten yenemezdik nasıl yemedik diye düşünmediler maç bitince, Monaco ve Leipzig aşağı yukarı birbirine yakın takımlar biz bu gruptan nasıl çıkacağız? diye düşünmeye başladılar."
"Beşiktaş ilk iki şansı en çok öne çıkan takımdır"
"Bu kadroda sağlam bir Gökhan Gönül olsa, Caner ve Adriano sol bek için mücadele edecekler. Kim fit durumda olursa o oynayacak. Medel’i orta saha rotasyonunda düşünüyor ama ona mesafeli olduğu ortada. Ocak ayında Vida gelirse farklı olur. Cenk bana göre önde isim. Negredo farklı yerlerde kullanılabilir çünkü çok yönlü bir oyuncu."
"Bu grupta herşey olabilir. Bu grupta 3. veya 4.haftalarda şartla değişebilir. Beşiktaş bu kadro kalitesi ve bu karakteri koyacağını düşünerek ilk iki şansı en çok öne çıkan takımdır."
Seyirci konusu hakkında
"Misafir takım, 'ben taraftar getirmiyor' diyor. 'Senden deplasman takımı olarak talebim yok' diyor. 'Geçen sezon yaşananlar var, ortada bir ceza var bunun için önlem alıyorum' diyor. Beşiktaş’ın kurtuluşu da budur. Almanya’daki maç başta olmak üzere diğer deplasman maçlarında da aynı formülü işletmesi gerekiyor."
Rakipler Ludogorets ve Marsilya hakkında
"Marsilya için konuşursak, son iki lig maçında kaybeden bir takım var. Monaco deplasmanında dağıldılar ama sezonun ilk aylarında bu tip takımlarda dalgalanmalar olabilir. Fransa'nın ikinci iyi takım Monaco. Monaco gitti Marsilya’ya fark attı ama ardından Nice karşısında da farklı yenildi. Marsilya ise gitti Monaco yenilgisinin üstüne Rennes karşısında da kaybetti. Fakay yine de Marsilya iyi takımdır. Konyaspor standartlarında da iyi takım. Son beş maçında bir kez kazanan performans bizim için iyi değil. Marsilya’nın ciddi bir tribün desteği vardır. Eğer bir refleks vereceksek bu Konyaspor maçı olabilir. Konyaspor'a değişim ne kadar iyi geldi tartışmak lazım. Konyaspor’da Aykut Kocaman’ döneminden Mustafa Reşit Akçay dönemine geçiş biraz sancılı olacak gibi gözüküyor."
"Ludogorets maçının iç sahada olması önemli. Daha önemlisi Başakşehir takımı. Bir Premier Lig takımı gibi oynayabilecek takım Başakşehir. Cengiz’in satışını yaparken Elia gibi bir ismi kadrosuna katan bir takım. Beşiktaş’a bugün en yakın karakteri ortaya koyan bir ekip. Ludogorets iyi bir takımdır. Bulgar takımları içinde Avrupa’yı bilen bir takımdır. Bulgar futbolu, Türk futbolunu gerisinde ama Başakşehir’den ilerisinde. Emin olduğum konu ise Beşiktaş’ın dün sahaya koyduğu gibi bir karakteri ortaya koyacaklarıdır. Netice alma konusunda da yakın takım."
"Dursun Özbek artık daha dik durabiliyor"
"Dursun Özbek bu tabloyu bilerek başkan oldu. Riva ve Florya’yı kullanarak borçları eritmek, kalıcı olarak yönetilebilir bir konuma gelmekti. Sadece borçları eriterek yürütemezsin mutlaka yanına sportif iddiayı koymak zorundasın demiştik. Şimdi bu yıl önemli bir kadro kurdular. Şimdi projeler ile banka borçlarını eritme konusunda ilerleyen ve ciddi bir takım kurarken tasarruf etmeyi başarıdılar"
"Başkan üç müjdeyi verirken, heyecan veren bir takım kurması ile artık daha dik durabiliyor. İtiraz ettiğim bir tek kısım var. Türkçe bakımından 'Kapalı Spor Salonu' diye bir ifade olmaz. Spor tesisini kapatırsanız orası zaten 'Spor Salonu' olur"
"Bu ifade ile lüzumsuz bir antipati yaratıyorsunuz"
"Fenerbahçe’nin açıklama yapması normal bir durum. Doğal olarak 'Teknik direktörümüzün geleceği ile ilgili bir tasarrufumuz yoktur' diyorlar. Problem ise “Cehennem donana kadar” ifadesidir. Bunun altında birşey var. Fenerbahçe eşittir Aykut Kocaman, Fenerbahçe eşittir Aziz Yıldırım olmayacaktır. Burada lüzumsuz bir antipati yaratıyorsunuz. Aykur Kocaman’ın arkasında durmanızı niye böyle ağır bir ifade ile taçlandırıyorsunuz?. Neden ağır, vurucu bir şey koyarak ifade ediyorsunuz?"
"Aykut Kocaman'ın durumunu konuşmak bence de abes ile iştigaldir. Önce sonuçları bir görelim ona göre konuşmalım. Fenerbahçe yönetimi diyelim ki Aykut Kocaman’ı almaya karar verdi, kim söyleyecek ona bunu. Janssen gelmiş son gün, Neto 15 gün önce gelmiş, aldım dediğin Mehmet Ekici ortada yok. Aykut Kocaman’a imkan vereceksin ki yapacak. Cehennem donana kadar dediğin zaman diğer söylediklerin gölgede kalıyor. Profesyonel bir çalışan için çok abartlı ifade kullanıyorsun. Fenerbahçe için, Galatasaray için, Beşiktaş için, Trabzonspor için 'Cehennem donan kadar' değişmeyecek olan tek şey kulübün hükmi şahsiyetidir, kurumsal kimliğidir, kulübe olan sadakattir. Bu ifadeyi koyduğun zaman ortaya sen inandırıcılığı kaybediyorsun."
"Burak Yılmaz'ın yokluğunu tolere edecek kadro yok"
"Şehir ile barışık, taraftar ile barışık olmak önemli. Çalışma ortamınızı sevmeniz lazım. Burak Yılmaz’ın yokluğunu tolere edebilecek bir kadro yok şuan Trabzonspor’da. Rodallega o efektif performansı göstermekten uzak bana göre."
(YASAL UYARI: KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ)