Beşiktaş'ta davacılar, denetim kurulunu istifaya davet etti
Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 3 yılı aşkın süredir görülmekte olan, 2015 yılı dönemini kapsayan, 2016 yılında yapılan İdari ve Mali Kongre'de alınan tüm kararların ve aynı dönemde yapılan seçimin iptalini içeren, söz konusu davayla ilgili Beşiktaş’ın anayasası olan tüzüğe ve yönetmeliklere aykırı olarak toplu olarak usulsüz şekilde üye yapılan ve yine tüzüğe aykırı olarak yıllık üyelik aidatları toplu ödenen kişi ve kişileri kapsayan, (resmi tespit vardır) Beşiktaşlı olmayanların üye yapılarak Beşiktaş’ımızın geleceğine karar veren sakat bir iradenin ibra ve seçim kongrelerinde oy haklarına sahip olduğu, camiada '5268' olarak bilinen davayla ilgili biz davacılar; Denetim Kurulu’nu istifa davet ediyoruz. Biz davacıların Denetim Kurulu’nu neden istifaya davet ettiğini, resmi evraklarla yapmış olduğumuz bu ikinci açıklamayla tüm Beşiktaş camiasına aşağıda duyuruyoruz.
Denetim Kurulu Başkanlığı geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan telefonların notlar kısmından bir açıklama yazarak; İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan 2016/247 E. No'lu dosyaya istinaden mahkemenin kurulumuzdan talep ettiği bilgiler sunulmuştur. 11.07.2019 tarihli celsede kurulumuzun yazısının mahkemeye sunulduğu görülmüştür. Dolayısıyla kurulumuzun mahkemeye bilgi vermediği iddiası gerçek dışıdır" ifadelerini kullanmıştı. Öncelikle gerek açıklamanın yazılış şekli, gerekse yayınlanma biçimini davayı açan biz davacılar tarafından kabul edilmediği gibi birçok Beşiktaşlı'nın da tepkisine neden olduğu biliniyorken; Denetim Kurulu’nun kurumsal iletişim nüanslarına göre bu kabul edilemeyecek eksik ve yanıltıcı açıklamasını kınıyoruz!
Denetim Kurulu (Feyyaz Tuncel ve ekibi) 'Mahkemenin kurulumuzdan talep ettiği bilgiler mahkemeye sunulmuştur, kurulumuzun mahkemeye bilgi vermediği iddiası gerçek dışıdır' açıklamasını yaparak topu taca atmaya devam etmektedir. Mahkemenin 25 Mart 2019 tarihinde verdiği 2 nolu ara kararında ve hemen sonrasında 5 Nisan 2019 tarihinde aldığı karar Denetim Kurulu’na müzekkere olarak yazılırken mahkeme tarafından 'ACELE' şerhi düşülmüştü. Dava günü olan 11 Temmuz 2019 tarihinden 3 gün önce sunduğu (bilirkişi raporunun hazır olmamasına sebebiyet vermek) Denetim Kurulu’nun mahkemeye sunduğu 1 sayfalık evrakta; 'İstenilen konuların kapsamlı olması nedeni ile tarafımızca incelemeler ivedi şekilde yapılacak olup en kısa sürede sayın mahkemenize sunulacaktır' yazmakta olup yazının Denetim Kurulu tarafından 9 Nisan 2019 tarihinde mahkemeye yazıldığını, bu açıklamada Denetim Kurulu adına Feyyaz Tuncel’in ıslak imzası bulunduğunu ekte bulunan resmi evrakta görebilirsiniz. Mahkemenin istediği belge, evrak ve detaylarla ilgili 9 Nisan 2019 tarihinde 1 sayfalık yazı yazan, bu yazıyı da dava gününden 3 gün önce yani 8 Temmuz 2019 tarihinde sadece 1 sayfalık evrağı dava dosyasına sunan ve bilirkişi raporunun hazır olmamasına sebebiyet veren, 'Mahkemenin istediği evrakları mahkemeye sunduk' diyen ama eksik ve yanıltıcı bilgiler vererek davanın 5 ay uzamasına neden olan, usulsüzlükler konusunda en başta tüzük gereği görev ve sorumluluklarını yerine getirecek olan, sürekli bağımsız olduklarını ifade eden ama bizlerin bağımsızlıklarını hiçbir şekilde göremediğimiz Denetim Kurulu Başkanlığı'na bu durumu yakıştıramıyoruz ve bu konudan dolayı Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri'ni, mahkemelerin aldığı karar ve emirleri 9 Nisan 2019 tarihinde yazdığı yazıyı davadan 3 gün önce (8 Temmuz 2019) mahkemeye sunarak sohbet edasında 1 sayfa ile cevap veren, mahkemenin adil yargılama sürecini uzatarak bilirkişi raporunun hazır olmamasına sebebiyet veren denetim kurulunu kınıyor ve istifaya davet ediyoruz! İstifa da bir hizmettir!"