Bir çınarı daha kaybettik!
Spor, sanat ve basın dünyasında bir çınar olan Hasan Uğur Epirden hocamızı 23 Eylül 2017 Cumartesi gecesi kaybettik. Hocamıza Tanrı'dan rahmet diliyorum. Başta ailesi, spor, sanat ve basın camiasının başı sağ olsun. Mekanı cennet olsun. Işıklarda yatsın. Çalıştığım Sabah-Fotomaç gazetesinin müdürü Büşah Gencer ve Fanatik Gazetesi Müdürü Necil Ülgen de Epirden hocayı severdi. Beni Epirden hocanın organizasyonlarını takip etmem için görevlendirdiler. Ben de yıllarca yaz aylarında Epirden hocamıza yaptığı plaj voleybolu organizasyonlarında kızımla birlikte destek verdik. Her gün gazetemde Plaj voleybolu maçlarını fotoğraflı olarak yayınladık. Elimizden geldiği kadar Epirden hocaya ve plaj voleybolunu birlikte yaymaya çalıştık. Tabi ki yalnız plaj voleybolu değil salon voleyboluna da bugüne kadar desteğimizi esirgemedik. Epirden hoca noktayı koydu. Ama yazıları sitelerde silinmedi. Okunmaya devam edecek. Bir çınarı daha erken kaybettik. Başımız sağ olsun.
EPİRDEN HOCAYI TANIMAYAN YOKTU!
Epirden hocamızı genç sayılacak 63 yaşında kaybettik. Hocamızın kaybı, hem spor, hem sanat ve hem de büyük eksiklik oldu. Sporculuk ve antrenörlüğünün yanı sıra iyi bir sanat menajeri, yazarlık ve gazeteciliği de vardı. Ülkemizde plaj voleybolunun yayılmasında büyük payı olan Epirden hocamızı ülkemizde tanımayan yoktu. Ülkemizin her köşesinde 25 yıldan beri düzenlediği plaj voleybolu organizasyonlarıyla hem voleybolun tanıtımını, hem de binlerce gence ve halka voleybolu sevdirdi. Yüzlerce gencin voleybolcu olmasını sağladı. Şimdi bu sporcular çeşitli kulüplerde oynuyorlar. Milli takımlarda ülkemizi temsil ettiler.
10 PARMAĞINDA 10 HÜNER VARDI!
Hani bazı kişiler için “10 parmağında 10 hüner var” derler ya. Epirden hocamız da öyle biriydi. Spor adamlığının yanı sıra sanat menajerliği, yazarlık, şairlik, senarist ve gazeteciliği de vardı. Barış Manço, Erol Büyükburç ve İlhan İrem gibi sanatçıların yıllarca müzik menajerliğini yaptı. Ayrıca 6 şiir kitabı, 10 film senaryosu bulunuyor. Bunun 3’ü TV dizisi oldu. Reklam ve klip yazarlığı da yaptı. Spor, müzik ve şiir konuları ile ilgili konferanslar da verdi.
YANLIŞLARIN ÜZERİNE SONUNA KADAR GİDERDİ!
Epirden hocamızın köşe yazarlığı ve eleştirmenliği de vardı. Doğru bulduğu konuları yazmaktan çekinmezdi. Yanlışların üzerine sonuna kadar giderdi. Voleybolx, haber ajansı ve kendi siteleri evoleybol, epirden sitelerinde hemen hemen her gün çeşitli konularda köşe yazıları ve eleştiriler yapardı. Yazılarında sınır tanımazdı. Sert eleştiriler yapardı. Her dönem voleybol federasyonlarıyla hep ters düştü. Mahkemelik oldu. Sitesi kapatılmaya kadar gitti. Ama bildiğinden dönmedi.
BENİ DE ACIMASIZCA ELEŞTİRDİĞİ ZAMANLAR OLDU!
Bazı zamanlar kendisini ilgilendirmediği halde benim yazılarıma da karşı çıktı. Beni de acımasızca eleştirdiği zamanlar oldu. Karşılık vermem gerekirken bunu yapmadım. Kendisinin görüşü saygı duydum. Epirden hoca hem eleştirirdi, hem de hak edenin hakkını da verirdi. Sonra benim için sitesine aşağıdaki şu yazıyı yazdı.
Tayyar Sümen’i bazı konularda haklı haksız eleştirmişizdir.
Ancak o eleştiri oklarımızı sapladığımız Tayyar Sümen hiçbir zaman efendiliğini kaybetmemiş, bize cevap yetiştireceğine işini yapmaya çalışmıştır… Yani kısacası laf değil, iş üretmiştir…
Son zamanlarda bakıyorum da voleybol basınımızın en cefakarı olarak onu görüyorum… Birçok siteye kendi çektiği fotoğraflarla hem haber yetiştiriyor, hem de haftalık panoroma yapıyor… Harcadığı mesai müthiş… Bu bir özveri eseridir… Kutluyorum… Ne iş yaptığı, katkısı anlaşılmayan gizemli (!) “Marketing Departmanı”na eşi görülmemiş bönkörlükte bulunan, ama diğer taraftan da beceremediği işlerin vebalini (Sponsor bulma, seyirci sayısını arttırma vb…) bu kaşar gençlere (!) yükleyen, basından bir-iki kişiyi keyfen seçip aklınca çaktırmadan sudan işler karşılığı besleyen Federasyonumuzun Tayyar Sümen’e en azından bir teşekkürü görev sayması gerekliliğini düşünüyorum…
Epirden hocamızın benim için son yazdığı yazı böyle. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum
Mekanı cennet olsun. Işıklarda yatsın. Epirden hocamız erken gitti. Özellikle voleybol camiası kendisini unutmayacak. Şimdi Epirden hocamızın biyografisine bir göz atalım:
HASAN UĞUR EPİRDEN KİMDİR?
7 Ocak 1954'te İzmir'de doğan Hasan Uğur Epirden, Saint-Michel Fransız Ortaokulu ve Lisesi'ni bitirdikten sonra öğrenimine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde devam etti. 1974'te İstanbul'da yapılan Dünya
Seyahat Acenteleri ve Turizm Kongresinde (Hilton) Baş rehberlik yaptı. Aynı yıl Çeşme Altınyunus Tesislerinde Turizm, Aktivite ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'ne getirildi. Başta Rıza Şah Pehlevi, Pierre Cardin ve Dalida olmak üzere birçok VIP'in tercümanlığını ve rehberliğini yaptı. 1993-1996 yılları arasında Kuşadası Adakule Oteli'nin Aktivite ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü'nü yaptıktan sonra Antalya'ya yerleşti. 1996 yılında altı ay Falez Oteli'nin Aktivite ve OIympos Disco'nun müdürlüğünü yaptı.
Voleybolda sporculuk, antrenörlük, yöneticilik, 2. dönem Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu ve aynı zamanda Eğitim ve Plaj Voleybolu Komiteleri üyelikleri yapan Epirden, ayrıca Milli Takımlar Kafile Başkanlığı görevinde de bulundu. 3 Büyük Uluslararası Antrenör Kursunu başarıyla bitirdi ve 1992 yılında İsviçre'de 132 Dünyaca ünlü antrenör arasında sadece 4 kişiye verilen "Üstün Başarı Ödülü" aldı. Birçok kulüp takımını çalıstırdı. Karma ve Genç, A Bayan Milli Takımları Antrenörlüklerini yaptı. Voleybol Antrenörleri Derneği Kurucu üyesidir. 1992 yılından itibaren Plaj Voleybolunu ülkemize getiren, tanıtan, sevdiren ve organizasyonlarını yapan kişidir. Halen ülkemizde Ulusal ve Uluslararası birçok organizasyona imza atan "EPiRDEN BEACH VOLLEY" Grubu'nun Başkanlığı'nı yapmaktadır. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Üyesiydi.
1969 yılında, o zamanların Assolisti Erol Büyükburç ile başlayan beraberliği kısa zamanda menajerliğe dönüşmüş, özellikle 1972-1984 yılları arasında ülkemizde Batılı anlamda ilk müzik menajerliğini yapmış ve başta Erol Büyükburç (30 yıl), Barış Manço (16 yıl), İlhan İrem (24 yıl) olmak üzere birçok ünlü sanatçının noter vekili olarak menajerliği görevlerini sürdürmüştür. Ülkemizde en fazla müzik organizasyonu yapan menajerdir. (13
Türkiye Turnesi, 512'si Barış Manço ile olmak üzere 1000'nin üzerinde konser ve 100'ün üzerinde Festival)