Bir kaleciden diğerine övgü!
Spor Toto Süper Lig'in en az gol yiyen iki kalecisinden biri olan Gençlerbirliği'nin file bekçisi Johannes Hopf, başarısının sırrını "vücudunun iriliğine ve korkutucu yapısına" bağladı.
Ligde 6 hafta geride kalırken 3 gol yiyen Medipol Başakşehir kalecisi Volkan Babacan ile birlikte en az gol yiyen kaleci unvanına sahip Hopf, Ankara'da oynanan 3 karşılaşmada kalesini gole kapatmayı başardı.
Gençlerbirliği'ndeki performansı, kaleci özellikleri ve hedefleri hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Hopf, sezon ilerledikçe performansının arttığını dile getirdi.
Başkent ekibinin sezona mükemmel başladığını, sadece 2-2 berabere kaldıkları Osmanlıspor'a karşı bir kaç dakika zor anlar yaşadıklarını ifade eden Hopf, "Onun dışında çok maçta gol yemedim ve bunu devam ettirmeyi hedefliyorum." dedi.
Süper Lig'de forma giymenin aynı zamanda kalitenin de bir göstergesi olduğunu belirten Hopf, "Bu nedenle zaten milli takıma çağrılma beklentisi içindeyim. Geçen sene gittim ve gördüm, evet milli takım kalecisi olmayı istiyorum." diye konuştu.
"Cech de benim gibi uzun"
Genç kaleci, ligde karşılaşacakları Galatasaray'ın file bekçisi Muslera'ya ilişkin ise "Muslera en iyilerden biri, idolüm Petr Cech" dedi.
Uruguaylı kalecinin çok deneyimli olduğunu ve maçlara aktif katıldığını vurgulayan Hopf, "Muslera'dan istatiksel olarak iyi olmamı ancak takımımın katkısıyla açıklayabilirim. Evet, istatistik kaleciler için önemli ama takımın katkısı olmadan başarılı olmak da mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere'de Arsenal takımının kalesini konuyan Petr Cech'i yakından takip ettiğini anlatan Hopf, "O da benim gibi uzun, ayrıca sakin bir oyun sergiliyor. Onu olabildiğince takip ediyorum." dedi.
"Korkutma faktörü"
"Vücudum iri, korkutucu bir yapım var." diyen Hopf, "Aynı zamanda uzunum, yan toplarda koruma sağlayabiliyorum. Karşı karşıya pozisyonlarda korkutma faktörü önemli." ifadelerini kullandı.
Yan toplarda ya da karşı karşı pozisyonlarda iyi olabilmek için çalışmaya devam ettiğini ifade eden Hopf, şunları söyledi: "Bir kaleci olarak her şeyde mümkün olduğunca iyi olmaya çalışıyorum. Vücudumun avantajlarını da kullanıyorum. Yan toplarda ve karşı karşıya pozisyonlarda iyi olan kaleci tipi yerine bütün özellikleri iyi bir kaleci olmak için gayret ediyorum."
Kalecilerin genelde antrenmanlarda sahaların köşelerinde çalıştığına, maç esnasında ise bu durumun söz konusu olmadığına dikkati çeken Hopf, "Karşılaşma oynanırken sürekli konsantre olmamız gerekiyor. En ufak bir top kaybında sıkıntı yaşabiliriz, dikkatimizi korumalıyız. 25 dakika topa değmediğimiz zamanlar oluyor. Takım sürekli hücumda olsa da ben arkada birine bağırıyor ya da pozisyonu takip ediyorum." şeklinde konuştu.
Penaltı taktiği
Hopf, penaltı atışı sırasında zaman kazanarak rakibi mental olarak bozmaya çalıştığını dile getirdi.
Penaltı atışlarına gidebilen kupa maçlarında "takımın kurtarıcısı pozisyonunda" olduğunu dile getiren Hopf, şunları kaydetti:
"Penaltı anında rakibi mental olarak etkilemek için garip şeyler yapıyoruz. Benim için en işe yarayan en etkili hamle, kaleye geçmeden zaman geçirmek. Mesela su içerek zaman kazanmak ve atışı geciktirmek. Atış gecikince penaltıyı kullanacak oyuncunun dengesi bozuluyor, sinirleniyor, daha sert vuruyor ve isabet oranı düşünüyor."