"Bu ibrasızlık tribün açısından pozitif etki yapabilir"
Mehmet Demirkol'un Milli Takım'dan beklentisi...
Oyun açısından ne bekliyoruz. Benim Milli Takım'dan beklentim şu: En azından lig standardını sahaya koyabilmesi. Bütün o verileri ortaya getirip sahada standartı görmeliyiz. Genel itibariyle liginin en iyi takımından daha iyi bir Milli Takım göremeyiz, ihracatçılar hariç. Lucescu bir takımdan fazla oyuncu alamamaktan şikayetçiydi. 2002 takımında Galatasaray'dan çok fazla oyuncu vardı. Peki bugün ne yapacağız? Şenol hoca, Başakşehir'in yerli oyuncularını merkeze oturtturup etrafına da değerli oyuncuları koydu. Bunun için yeterli oyuncu havuzumuz var mı? Çok oyuncumuz var ama direkt çıkıp oynatacak oyuncumuz fazla yok.
Milli Takım'da yaşanan sakatlıklar...
Başakşehir için de talihsizlik. Emre Belözoğlu, Mahmut Tekdemir ve İrfan Can'ın sakatlığı... Rakipte de Epureanu yok...
"Çok soğukkanlıydık"
Çok olumsuzluk sıralayabiliriz ama olumlu olan neydi? Çok soğukkanlıydık. Basit planla gitmek daha doğru. En azından bir temel gördüm. Arnavutluk deplasmanı çok zordur. Avrupa'nın en canlı milliyetçiliği orada. Şansımız Panucci ve takımdaki yaşanan anlaşmazlık.
"Dorukhan için bir şans"
Bu akşam Mahmut Tekdemir oynamazsa zorlanırız. Dorukhan için bir şans. Parladığı yerde oynayacak. Hasan Ali ve Zeki'nin performansı da önemli. Bugün de bir duvarı geçmeye çalışacağız. Bu iki oyuncunun çizgiye açılıp oyunu genişletmesi lazım. Biz bugün orta sahayı 6'lı göreceğiz, Cenk ve Burak da ikili olacaktır. Hakan Çalhanoğlu'yu iyi bir savunma ve orta saha ile desteklemek lazım.
Galatasaray'daki ibra krizi...
Bu konuşması zor bir konu. Herkesin haklı olduğu çok taraf var. Galatasaray'ın şampiyonluk mücadelesini hiç etkilemez. Eldeki en büyük marka Fatih Terim. En ağır isim... Bu çok olan bir şey değildir. Sahada oynayan oyunculardan biri çok ağır olabilir ya da yönetimden bir isim ama teknik direktör için bu genelde olmaz. Oyuncu eğer parasını alıyorsa, iş devam eder.
Bu noktaya gelinmeyebilirdi. Liseden mezun olanlar alınırken herkese o imzalar atılmış. O başvurular geri dönmüş. Onlar da hayatlarında ilk defa başvuru yapıyor. Bu genel bir tartışma. Galatasaray dışında dünyada hiçbir kulüp yoktur ki; üyelerini 4 yıllık, 8 yıllık eğitime alsın, ülkenin en zeki çocuklarını sınavla alsın. Galatasaray artık bu duvarların dışına çıkmıştır. Bu duruma bakarak, 'Bu iyi bir şey, bu bir zenginlik de diyebilirsin' ya da 'Ben de taraftarım, ben de üye olmak istiyorum' da denilebilir.
İbrasızlık kararı olumlu etki yapar mı?
Bu ibrasızlık tribün açısından pozitif bir katkı yapabilir. Dursun Özbek'in ibra edilip, Mustafa Cengiz'in ibra edilmemesini taraftara kimse anlatamaz. Gidip kongreye sorsan bir sürü haklı gerekçe sayabilir ama bunun taraftarda karşılığı yok.
İçten söylüyorum, herkes haklı. Bir orta yol bulunmalı. Eldeki iki zenginliği (lise ve tribün zenginliği) aynı potada eritmeliler.
"Eldeki en kuvvetli marka Fatih Terim"
Küçük bir grup gitti ve oylama yaptı. Lise kontenjanından üye olmuş ve bu duruma tepki gösteren üyeler de var. Ergun Gürsoy ve Abdurrahim Albayrak liseli olmamasına rağmen yıllarca görev yaptılar. Dursun Özbek liseli olmasına rağmen, onu değil de Mustafa Cengiz'i başkan seçtiler. Bu durumda var. Bu şahsi şeyler değil. Canlı bir demokrasisi vardır. Ülkedeki en iyi işleyen demokrasi hatta. Çabuk değişir her şey. Bunları iyi anlatmak lazım yoksa taraftara anlatamazsın, imkansız. Eldeki en kuvvetli marka Fatih Terim iken içeride böyle bir marka yok.
Galatasaray'da üyeliği dışarıya açarsan Aziz Yıldırım ve Fikret Orman'da olduğu gibi başkanı değiştiremezsin. Ama Galatasaray'da böyle bir durum yok, başkan sürekli değişiyor. Canlı bir demokrasisi var.
"Hala büyük potansiyel"
Çağlar Söyüncü hala potansiyel. Çok büyük bir ligde oynuyor tabii, onu da göz ardı edemeyiz.