"Bu işin içinde Rıdvan Dilmen'in olduğunu..."
SUUDİ ARABİSTAN MİLLİ TAKIMI'NIN SAYGI DURUŞUNDA BULUNMAMASI
"Londra'daki terör saldırısında hayatını kaybedenler için Suudi Arabistan'ın Avustralya maçında saygı duruşunda bulunmadı. Bu terbiyesizlik demek. O saldırıyı DEAŞ üstlendi. Suudi Arabistan, sözde El-Kaide, sözde DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı ama bu saygı duruşuna katılmıyorlar. Ama aynı Suudi Arabistan, teröre karşı Katar'a birlik çetesinde yer alıyor. Yalan dolan... El Kaide'nin 1 numaralı zanlıları Suudiler'i Amerika'dan nasıl kaçırdıkları, Amerikalılar'ın Suudiler'in bu işteki dahlini nasıl örtbas ettikleri şeklinde belgeseller yapıldı. İki ülke arasında krize neden olan davalar var. Utanmazca katılmıyorlar ama bu Suudiler böyle. Ortadoğu'nun başının belası..."
"Katar'daki 2022 Dünya Kupası için Gianni Infantino 'Daha 5 yıl var, bu sorun çözülür.' diyor. Ben katılıyorum kendisine. 5 yıla kadar bu mesele çözülmemişse bu finallerin bir Ortadoğu ülkesinde yapılması gibi bir durum söz konusu olmaz."
ARDA TURAN KONUSU
"Arda Turan'dan bir patlama olacağının sinyalleri geliyordu. Çünkü Arda'da başkalarının yükü de var. Bir takım tayfaların Arda üzerinden yürüdüğünü gösteriyordu. Ben Arda'nın bir abisi sayılırım. Fatih Terim kendisini milli takıma almadığı dönemde ona en büyük desteği veren ender kişilerden biriyim. Ancak bu yaptığı kabul edilemez. Arda diyor ya 'ben adamlığımı miras bırakmak istiyorum' diye. Bu yaptığıyla adamlık mirasını bırakmayı tehlikeye soktu. Ben Arda'yı bir hatayla gömme taraftarı değilim. Niye? Öfkeyle kalkıp, zararla oturmayı anlarım. Ben de çok kavga ettim. Ama eşeğe kızıp semerini dövemezsin kardeşim. Federasyon başkanıyla hesabın varsa, onunla göreceksin. Arda'nın yaptığı bu. Eğer söylediğin gibi adamsan, gidip Fatih Terim'e ya da federasyon başkanına hesap sorarsın, paçan da sıkıyorsa gidip onlara küfür edersin. Arda kendisi de biliyor ki; Bilal Meşe'ye milli takım sorumlularının bazıları bir şeyler yazdırmış. Prim pazarlığıyla ilgili Arda'nın kendisi için bir şey istemediğini ilk söyleyen benim. Bilal bunu uydurmamış. Bilal Meşe de bunu yazmış. Çünkü kendisine resmi görevliler tarafından verilmiş. Niye 68 yaşında adama yumruk atıyorsun? Vedat Danacı elini tutmasa, Arda'nın yumruğu Bilal Meşe'nin suratında patlayacak Bilal kalp hastası, bir şey olsa Arda katil olacak. İddia ettiğin gibi adamsan git, onlara söyle. Biz de 'ayıp etti ama haklıydı' diyelim."
"Yıldırım Demirören de neredeyse kendi gazetesinde çalışan Bilal Meşe'yi haksız çıkaracak. Bilal Meşe'nin yazdıkları doğru değil. Arda'yı suçlu çıkarmak, kötü göstermek için kurulan bir kumpas var orada, Bilal Meşe'yi de buna alet ediyorlar. Bilal'e kimse 'Yanlış yazdın.' demedi. Şimdi Yıldırım Demirören neden Arda Turan'ı tutup, kendi çalışanını karalıyor?"
YILDIRIM DEMİRÖREN'İN REFERANDUM SÖZLERİ
"Yıldırım Demirören'e 'referandum'la ilgili ilk aklı Rıdvan Dilmen verdi. Referandumla ne alakası var bunun? Arda'nın yaptığıyla referandumdaki kararı kimin aklına gelir? Bir savunma kalkanı yapmak istiyorlar Ankara üzerinden ama bunu kimse yemez. Ankara hiç yemez. Onlar giderken, Ankara dönüyordu bu yollardan..."
"FATİH TERİM'İN AÇIKLAMALARI...
"Fatih Terim de çok eski dostumdur ama o da bu sorunun parçalarından bir tanesi. Fatih hocanın da hep gerilimden beslenen biri olduğunu biliyoruz. Kendi futbolculuğu döneminde de böyle bir kavgası vardır gazeteciyle. Bu olayda kendisinden beklenmeyen bir olgunlukla davrandığını biliyorum. Yıldırım Demirören, 'Önce Fatih Terim karar versin, sonra biz bakalım' düşüncesinde... Fatih Terim, Arda Turan'la yaptığı görüşmede, 'Arda hata yaptın, kırmızı kart gördün. Şu maçta devre dışı kal. Yazın bunu bir şekilde çözeriz, Kasım'da, Aralık'ta benim sana ihtiyacım var' diyor. Ancak Arda Turan duygularına yenik düşerek milli takımı bırakıyor. Neden Arda kardeşim? Arda 'Basın mensuplarını görmedim.' diyor, algılamamış olabilir. Basın mensupları da basın örgütleri de bu işte bir rezilliğin parçaları. Arda'nın yaptığı kabul edilemez bunu baştan söylüyorum. Basın mensupları da Arda kadar suçludur. Volkan Demirel, Arda'yı engelleyen Vedat Danacı'yı 'Seni evinden, karının yanından aldırırım' dediğinde hangi basın mensubu buna tepki gösterdi? Paçası yiyorsa gelsin bana söylesin bakalım. Bu federasyonun yatacak yeri var mı kardeşim? Rize'de çete halinde futbolcular basına saldırıyor, federasyon zaten az ceza veriyor, Tahkim Kurulu da bunları kaldırıyor. Federasyonun umrunda değil bunlar... Gazeteciler 'Hadi biz Başakşehir'in maçlarını izlemiyoruz, bu rezil futbolcuların fotoğrafını çekmeyeceğiz' deyin bakalım."
"Yıldırım Demirören çok eski dostumdur. Çok eskiden tanırım ama çok kötü bir başkanlık yapıyor. Federasyon başkanı olarak söylediklerinin de 5 kuruşluk değeri yok. İnandırıcı, güvendirici değil. Federasyon da her şey şahane ama işi boş. Eyyamcılık, 'aman ben karışmayayım' zihniyeti. Herkes yer ama ben yemem."
'TUZAĞA DÜŞÜRDÜLER' AÇIKLAMASI
"Fatih Terim 'Tuzağa düşürdüler' diyorsa kim düşürdü söylesin. Belli ki Arda Turan serzenişte bulunduğunda Terim 'Gereğini yaparım' diyince Arda, Bülent Bayraktar ve Hande Sümertaş'ın gönderileceğini düşünmüş. Ama Fatih Terim'in böyle bir fikri yokmuş. Bunu Emre Belözoğlu da söylemiş olabilir."
FATİH TERİM'İN 'KİM EN ÇOK ELEŞTİRİYOR, BAĞIRIYORSA AKTÖR ONLARDIR' SÖZÜ
"Bu işin içinde Rıdvan Dilmen'in olduğunu, Rıdvan'ı yönlendiren olduğunu, onla birlikte hareket edenlerin olduğunu bilmiyor muyuz? Bu işin içerisinde Rıdvan'ın, Acun'un, Emre Belözoğlu'nun olduğu geniş bir ekibin ismi geçmiyor mu? Fatih Terim diyor ki; ben burayı bir kulüp takımı haline getirmek istedim. Milli takım bir kulüp takımı haline gelmez asla. Federasyon 7 kocalı hürmüz. İçinde bakanlar var, milletvekilleri var. Güç odakları var, bu işten nemalanmak isteyenler var, bu işe siyaset bulaştırmak isteyenler var... Orayı asla bir kulüp takımı haline getiremezsiniz. Orası ancak Dursun Özbek'in kulübünün takımı olur. Fatih Terim hakiki bir kulüp takımı haline getiremez orayı. Böyle bir güç kimsede yok. Orada 40 tane denge var. Göksel Gümüşdağ mı daha yukarıda, Yıldırım Demirören mi? Yarın öbür gün her şey değişince kim gider, kim gelir? Medya içerisinde de güç odakları var. Yayıncı kuruluşu var, yayınlamayıcı kuruluş var. Milli takım yayıncısı olan kuruluşun sahibi var, futbolcular var, yorumcular var, bin tane yer var. Ama bütün bunların göbeğinde de biliyoruz ki Rıdvan Dilmen var...
Olay olduktan sonra ekrana ilk olarak fırlayıp Arda'nın avukatlığını yapmaya çalışan Rıdvan Dilmen olunca bir şüphe çekiyor. Geçen sene yaz sonunda ben 'Bu işte şeytanlık var.' demedim mi? 'Rıdvan Dilmen var.' demedim mi? 'Fatih Terim'i yollayıp, Rıdvan Dilmen'le daha kanka olan bir teknik direktörü göreve getirmeye çalışıyorlar' demedik mi? Bir sürü hikaye var içerisinde. Bunlar kendilerini bir yandan siyasete yakın göstermeye çalışıyorlar. Allah federasyondakilere akıl, kolaylık, sabır versin, orada durmak bile anlamsız bence..."
"VAH BENİM MEMLEKETİM, VAH BENİM FUTBOLUM VAH"
"Bunu ben söylerim hatta federasyon başkanı bile söyler ama bunu Fatih Terim söyleyemez. Neden? Çünkü kendisi Türkiye Futbol Direktörü... Türkiye Futbol Federasyonu'nun bile üzerinde kendisini konumlandırdığı yer. Futbol direktörü 'Vah benim memleketim, vah benim futbolum' diyorsa bu 'Ben pisledim, sıvadım, bitirdim' demektir. Direktörsen eğer her şeyin sorumlusu sensin. Teknik direktörsen bunları söylersin, ama direktörsen sen bunu söyleyemezsin. Bazen makamına iddialı isimler uydurmak seni bu işin bir numaralı sorumlusu haline getirir. Millet hesabı Fatih Terim'e sorar.
Biz neler konuşuyor Allah aşkına? Hafta sonundaki Roland Garros'u seyrediyorum, şahane sporcular, muazzam bir medeni ortam... Biz nerede debeleniyoruz, dünya nerede kardeşim? Allah aşkına olumsuz bahsettiğimiz iki şey var; biri milli takımımız, diğeri de Suudi Arabistan'ın saygısızlığı... Bir de dön medeni dünyaya bak abi. Dün oturup bütün maçı saniye saniye izledim, arkasından kupa törenini izledim. Geçmişe, bugüne saygı, eskilere hürmet, yenileri onurlandırma... Spor bu kardeşim, spor bu. Bizdeki bu kör dövüşü, it dalaşı işi değil kardeşim spor. Vallahi dün Roland Garros'u seyrederken kahroldum. Dedim ki; 'Ya bir bize bak, bir de bunlara bak.' Sonra da belki de onlar bizi kıskanıyorlardır diye düşündüm. Wawrinka, çok iyi bir tenisçi ama şanssızlığı bu nesile denk gelmesi. Nadal bitti denilirken, sakatlıklardan döndü.
Türkiye'de her şeyin kokuştuğu kötü bir dönemden geçiyoruz. Arda'yı yok etme taraftarı değilim. Arda'yı eleştirenler desin ki; benim hiç hatam yok. Benim hayatımda binlerce hata var, ne eşeklikler yapmışım. Arda bir hata yaptı, bunun bedelini ödüyor. Bir sürü sorunu var. Arda'yı eleştirelim ama insanları bitirme üzerine bir tezgah kurmayalım. Ne Fatih Terim'i ne de Arda Turan'ı bitirmek bu ülkenin işine gelmez. Çünkü bu ülkenin toprağı çok verimli değil. 50 tane Arda'mız yok. Sergen'den sonra gelmiş en büyük yetenektir. Bana kalırsa Sergen'in de önündedir."
GALATASARAY ADASI'NIN KAMULAŞTIRILARAK CAMİ YAPILMASI TEKLİFİ
"14 gün önce Dursun Özbek'e hitaben bir yazı yazdım. 'Ey Dursun Özbek, farkında mısın Galatasaray Adası, Galatasaray'ın elinden alınmak isteniyor' dedim. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde kim olduğu tarafımdan çok iyi bilinen Sipahi (Hüseyin Avni Sipahi) soyadlı bir vatandaş, Galatasaray Ada'sının kamulaştırılarak cami yapılması için teklif verdi. Birincisi bu zaten fizik olarak mümkün değil, oraya cami yapamazsın. Boğaziçi Öngörünüm orada böyle bir yapılaşmaya izin vermez. İki; sen herkesin malına, mülküne oturup da nasıl kamulaştırırsın, herhangi bir gerekçe olmadan? O zaman ben de diyeyim ki; Karaköy'deki genelevleri de bu beyefendinin evine taşısınlar. Kamulaştırılsın diye bir teklif verebilir miyim? Böyle bir saçmalık olabilir mi?"
FARUK SÜREN'İN LOCA BORCU OLDUĞU İDDİASI...
"Faruk Süren meselesi Galatasaray Kulübü'nün etik olarak çöküşünün göstergesidir. Faruk Süren için 450 bin TL loca borcunu ödemeyen başkan diye haber yapıldı. Faruk Süren'le ilgili yalan iddia benim duyumlarıma göre Galatasaray Yönetim Kurulu Başkanı'nın onayıyla medyaya servis edilmiş bir haberdir. Bunun gerçekle yakından, uzaktan ilgisi yoktur. Faruk Süren, 3 sene önce Ünal Aysal döneminde 'Localarınızı tekrar alacak mısınız?' diye sorulduğunda 'Ben almayacağım' dedi. Ben bu sefer katılmayacağım, gerekirse sizin locaya gelir giderim Fatih' dedi ve loca almadı. Bunun da ispatı şu; Passolig kartına loca numarası işlenir ve onunla girer. Faruk Süren gitmek istediği maçlarda kulüpten bilet alarak giriyordu bunun da kayıtları var. Almayacağını daha Ünal Aysal yönetiminde bildirdi. Bunu Faruk Süren muhalif gözüküyor diye bilhassa yaptılar. Faruk Süren'in cevap verdiği haberi de yalan. Çünkü böyle bir şey yok. Locayı almayacağını zaten kulübe yazılı olarak bildirdi. Amaç yarın öbür gün başkan adayı olursa diye Faruk Süren'i itibarsızlaştırma... Faruk Süren'i itibarsızlaştırmaya çalışırsın ama kimse mesela Dursun Özbek'i itibarsızlaştırmaya çalışmaz. Çünkü itibarı yok. Faruk Süren gelmiş geçmiş en başarılı başkanlardan biridir. Dünya üzerinde bütün kulüplere başkanlık yapabilecek bir spor yöneticisidir. Peki var mı kardeşim bu borcun faturası? Loca için bir ödeme emri, bir arama yapmışlar mı? Yok böyle bir şey. Böyle bir utanmazlık Galatasaray tarihinde olmamıştır.
Galatasaraylılar'ın Riva'yı, Florya'yı satıp, kendi döneminde yarattığı borçlarını ödemekte kullanan, Galatasaray Adası'nı da kaptırmak üzere olan Dursun Özbek'ten ve bu ada için cami yapılması önergesi veren kim olduğunu çok iyi bildiğim, medyada da yakında hangi Galatasaraylılar ve hangi eski belediye başkanlarıyla ilişkilerinin olduğunun ortaya çıkacağı Hüseyin Avni Sipahi'den hesap sorması lazım." (HT Spor)