'Bu şartlarda Deniz’in Türkiye’ye gelme ihtimali yok'
Amed Sportif Faaliyetler Kulübü Başkanı Nurullah Edemen, son dönemde takım ile ilgili yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Son 41 deplasman maçında ‘seyirci yasağı’ verildiğini dikkat çeken Edemen, deplasman yasağının kaldırılması konusunda bütün yolları denediklerini ancak bir çözüm çıkmadığı için maça çıkmama kararı aldıklarını ifade etti.
Video - Amed Sportif Faliyetler Başkanı Edemen’den açıklama
Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden ve hafta sonu kulüplerine yönelik uygulanan taraftar yasağını protesto etmek amacıyla Sivas Belediyespor maçına çıkmayan Amed Sportif Kulüp Başkanı Nurullah Edemen İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Seyirci yasağına dikkat çekmek istedik, farklı bir nedeni yok diyen Edemen; "Maça çıkmama kararını almalarının dünden bugüne gelişen bir olay değil. Biz 2015-2016 sezonunda adımızı Amedspor olarak değiştirdikten sonra bizim üstümüze bir şekilde farklı baskılarla gelinmeye başlandı. Amedspor olarak da baktığımız da 2015-2016 sezonundan bugüne kadar dünkü maç da dahil toplamda 60 tane deplasman maçına gittik. Bu 60 deplasman maçından 41 tanesine deplasmana seyircisiz gitmekle ilgili yasak geldi. Bu yasakları aşmakla ilgili çeşitli görüşmeler yaptık. Sahada farklı bir protesto şekliyle hakkımızı aramaya çalıştık. Dikkatleri oraya çekmeye çalıştık. Biz hep şunu söyledik ‘Bizi ötekileştirmeyin.’ Adının Amedspor olması ötekileştirmek anlamına gelmez. Türkiye’nin herhangi takımından bir tanesiyiz. Eğer bugün Türkiye’de adı ne olursa olsun binlerce kulüp varsa Amedspor da bunlardan bir tanesidir. Oraya nasıl davranıyorsanız bize de öyle davranmanız gerektiğini düşündüğümüz için bunları yaptık. Seyirci yasaksa eğer deplasmanlarda güvenlik önlemi alınamıyorsa o zaman başka kulüpler içinde almayacaksınız. Ama baktığımızda bugün ülkenin farklı takımlarına deplasman onlarca, binlerce taraftarlarla gidiyor. Bunda bu sorunları yaşamıyorlar. Ona seyirci yasağı da gelmiyor. Hal böyleyken benim 100, 200, 300, 500, bin tane taraftarıma neden bu yasak gelir, biz bunu çok anlayamıyoruz? Çünkü; geçerli bir neden ve açıklama da yok ‘güvenlik gerekçesiyle.’ Ben ‘güvenlik gerekçesiyle yasak var’ açıklamasını kabul etmiyorum. Eğer taraftarın güvenliğini alamayan bir valilik, bir kaymakamlık veya emniyet o zaman benim takımımın da güvenliğini alamaz çok açık ve net söylüyorum” dedi.
“Deplasman yasağı olmasaydı takım çıkıp oynayacaktı”
Gittikleri kimi deplasman maçlarında saldırılara uğradıklarını ifade eden Edemen, “Baktığımızda deplasmanlarda zaman zaman bize o anlamda saldırılarda oldu. Saha içine kadar indi o saldırılar, sporcularımıza da saldırılar oldu. Dolayısıyla biz buraya dikkat çekmek istedik. Çünkü biz bütün aramamız gereken yolları, kurmamız gereken ilişkileri kurduk ve bundan bir sonuç alamadık. Dün bunu almamız gerektiğine inandık. Böyle bir karar aldık ve Sivas maçına çıkmadık. Bunun da farklı bir nedeni yoktur, faklı bir yere çekmenin anlamı yoktur. Tek nedenimiz deplasmanlardaki seyirci hakkımızın bize tanınması. Deplasmana kara yoluyla gittiğimiz için 2 gün öncesinden gidiyoruz. Cuma günü bize seyirci yasağı bilgisi verildi. Cuma geldikten sonra tartışmaya başladık. Cuma ve Cumartesi tartıştık hatta Cumartesi gece saat 01.30’da bu kararı aldık. Takımın oraya gidip gitmemesinin farklı bir nedeni yok. Olması gereken buydu. Zaten bir seyirci yasağı deklarasyonu olmasaydı takımımız çıkıp aslanlar gibi topunu oynayacaktı” diye konuştu.
“Sorumluluğu yönetim olarak bize aittir, bu duruşumuzu bozmayacağız”
Hak arayışında olduklarının altını çizen Edemen, hakkımızı aramak için bir şeyleri göze almak gerekiyordu diyen Edemen; “Yapılan bir çifte standardın olduğunu düşünüyoruz. Hakkınızı aramak, hakkınızı ortaya koymak için bir şeyleri göze almak zorundasınız. Biz de uzun zamandır bunu tartışıyorduk ve böyle bir karar aldık. Bunun sorumluluğu tabi ki yönetim olarak bize aittir. Gerekirse halkımıza, insanımıza bunun hesabını seve seve veririz. Amacımız tabi ki; bu takımın hakkını korumaktır. Puan anlamında baktığınıza TFF’nin statüsü vardır ne gerekiyorsa, ne yapacaklarsa yapacaklar ve illa ki bizler de saygı duyacağız. Ama yapılan bir haksızlık kaynaklı böyle bir karar aldığımız hassasiyetinin göz ardı edilmemesini istiyorum. Düşme hattıyla ilgili tabi ki daha sıkıntılı bir sürece gireceğiz ama bunu da takım olarak daha çok kenetlenerek, performansı daha çok arttırarak o tehlikeli bölgeden uzaklaşmanın da hesabını, kitabını yapacağız. Bizim temel amacımız zaten hakkımızı aramak buraya dikkat çekmektir. Bundan sonraki süreçte de Amadspor’a hala deplasman yasağı uygulanırsa ki; 15 gün sonra Bodrum maçımız var oraya da öyle bir karar alınırsa biz arkadaşlarımızla onu da tartıştık gerekirse o maça da çıkmayacağız. Onun da karşılığı, yaptırımı ne olması gerekiyorsa bunu da üstleneceğiz. Bunu göze almış durumdayız. Biz bugün bu kulübü yönetiyoruz, karar alabiliriz doğru veya yanlış ama bunun hesabını da halkımıza vermeye hazırız. Her takım gibi bizim de deplasman hakkımız var. Her seyirci gibi bizim seyircinin de gidip takımın deplasmanında desteklemeye hakkı var. Bütün dikkatleri oraya çekmek istiyoruz. Bütün amacımız budur, farklı hiçbir yere çekilmesin. Bunun için ne gerekiyorsa bundan sonra da bu duruşumuzu bozmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Bu şartlarda Deniz’in Türkiye’ye gelme ihtimali yok”
Lige verilen devre arasında Almanya’ya giden ve takımdan ayrıldığı yönünde haberler çıkan Deniz Naki’ye ilişkin açıklamalarda bulunan Edemen, şunları söyledi. “Deniz sevdiğimiz bir sporcumuz ve biz de ciddi emekleri, katkısı olan bir kardeşimiz. Özellikle bu bir buçuk aylık süreçte maalesef hiç de istemediğimiz gelişmeler oldu. Hem yapılan saldırı hem de Deniz’in ondan sonraki yaptığı bazı açıklamalar bizleri de çok mutlu etmedi. Olmaması gereken şeylerdi. Deniz bir sporcu kimliğine sahip daha duyarlı daha dikkat etmesi gerekiyor. Ama sonuçta tercih onun tercihidir. Kendince bir tercihte bulunmuştur. Bugünkü koşullardan sonra zaten Deniz’in Türkiye’ye gelme ihtimali yok, olamaz zaten. Dolayısıyla bizler de kulüp olarak oturup, konuşacağız ve Deniz ile yollarımızı ayırma anlamında kararımızı alacağız.”