''Bu takım Terimspor değil''
Hürriyet yazarı Uğur Meleke, Türkiye-Ukrayna maçını değerlendirirken, teknik direktör Fatih Terim'e sert eleştirilerde bulundu:
"Beşiktaş'ın ikinci yarısında varlık gösteremediği Dinamo Kiev maçı sonrası Tolgay'ın
analizi dikkat çekiciydi: "Kalabalık Kiev orta sahasına karşı Atiba ile birlikte yalnız
kaldık. Yorulduk ve çıkışlarına cevap veremedik"
Dün gece ilk yarıda bir tekrar filmi izledik adeta: Aynen Beşiktaş gibi Türkiye de 4-4-
2 ile çıktı maça. Ve aynen Talisca-Aboubakar gibi Cenk-Enes de orta sahamızla uzak
oynadılar, savunma planına katkı yapmadılar.
Shevchenko ise, orta sahanın emniyet supabı Stepanenko’nun yanına iki yetenekli
20’lik Kovalenko ile Zinchenko ile eklemiş. Bu üçlü Mehmet-Ozan’lı merkezimizi ilk
45’te yok etti, maçı kontrollerinde tuttular. Hızlı koşarak değil hızlı düşünerek süratle
dolaştırdılar topu.
Ve ilk yarının sonunda içeriye tek farklı mağlup gittiysek şanslı olduğumuzu
söylememiz gerek bence.
HEP EMRE OLMAZ
İkinci yarıya başlarken orta sahayı üçleyerek merkezdeki yalnızlığımızı çözdük
kısmen. İkinci devrede merkezden hızlı çıkamadılar, çizgilerde Yarmolenko ve
Konoplyanka’nın yeteneğine bağımlı hale, yani doğal hallerine, olması gerekene
döndüler. Biz kendi kendimize gol yemeyince, onların da atma şansı azaldı zaten.
İkinci 45’te oyunu değiştirmemize yardım eden birkaç önemli detayı da atlamamak
gerek.
1- Her top Emre Mor üstünden oynanamaz. Bir maçı Emre tek başına herkesi
çalımlayarak kazanamaz. Sahada Caner ile Hakan varken Emre’nin bir de korner
atmaya gitmesi manasız. Hücumlarda muhakkak daha fazla opsiyonumuz olmalı.
2- Orta sahada Kaan’ın soğukkanlılığına ihtiyacımız daha fazla olabilir. Genç oyuncu
dakika aldıkça açılıyor, cesaretini topluyor ve ön tarafa daha istekli gidiyor. Milli
takımın zaten hücum seçenekleri dar, Kaan gibi üçüncü bölgeye giren oyunculara
daha fazla ihtiyacımız var.
3 -Savunmada istikrar şart. Artık ideal stoper ikilimizi bulmamız lazım. Ömer Toprak’ı
son derece anlamsız bir biçimde 2 yıl kullanamadık. Onu tekrar kazanmışken ideal
partnerini de bulup hiç olmazsa savunma göbeğini fikslemeliyiz.
4 - Türk futbolunun bir devre siyah, bir devre beyaz görünme hastalığı da her geçen
gün derinleşiyor sanki. Bunu da halletmek gerek artık.
NEFRETTEN ENERJİ ÜRETME ARTIK TUTMUYOR
DÜN gece Konya’da beraberliği kurtardık, ama kabul edelim ki Ukrayna kazandığı 1
puanı biraz da bizim problemlerimize borçlu...
“Siz biliyorsunuz” diyerek üstünü kapattığı, ancak galiba hiç kimsenin tam olarak
bilmediği problemi Fatih Hoca kendi ağzıyla açıklamalı; birilerini cezalandırdıysa
onların kim olduğunu belirtip, söylentilerin önünü çoktan kesmeliydi. Kendi eliyle
dedikoduları ateşledi bunu yapmayarak.
Önce “Halktan özür dilemeliler” deyip milletin önüne attığı oyuncularını korumayı,
fakat 5 Ekim’de hatırlayabildi. Kucaklayıcı olmak yerine ayrıştırıcılığı seçti,
kamuoyuna da pek futbol konuşma şansı bırakmadı doğrusu.
Çok iyi bir antrenör olan, teknik-taktik bilgisi tartışılamayacak Terim’in, her milli
takım döneminde nefretten enerji üretme yöntemi tutmuyor artık. Pekâlâ sevgiden
de üretilebilir o enerji. Bu takım Terimspor değil, ulusal takım. Kişisel husumetler
değil, milli menfaatler konulmalı ön plana. 63 yaşındaki bir hocanın 20’lik çocuklarla problemi olamaz, olmamalıydı"