Spor yazarlarının Dinamo Kiev - Fenerbahçe maçı değerlendirmeleri
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu ilk maçında Ukrayna'nın Dinamo Kiev takımıyla golsüz berabere kaldı. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...
Tayfun Bayındır: "Ayarları bozulmuş"
Yepyeni Fenerbahçe’nin ilk sınavı bir hayli soru işareti ile dolu. Deplasmandan gol yemeden dönmek elbette önemli. Çok koşan rakibe az pozisyon vermek, etkili savunma yapmak da önemli ama asıl önemlisi üretmek!... O ne yazık ki yoktu Fenerbahçe’de. Yeni hoca, yeni oyuncular, yeni bir sistem, değişen alışkanlıklar ve yeniden büyük bir hedef doğal olarak Fenerbahçe’nin ayarını bozmuş. Biten sezonun tıkır tıkır işleyen çarkları sanki paslanmış. Ciddi bir revizyona ihtiyacı olduğu bir gerçek...
Önde baskıda çok fazla bir sorun gözükmüyor. Jesus’un ana planının bu olduğunu da çok net. Zaman geçtikçe ve oyuncular birbirlerini tanıyıp yapıya alıştıkça elbette bu baskı daha verimli, daha uzun süreli olacaktır. Ama dün zaman zaman etkili yapılan bu önde baskı Fenerbahçe’nin net olarak merkez santrfora ihtiyacı olduğunu gösterdi. Bu oyuncu ne dünkü kadroda var ne de transfer edilmesi muhtemel oyuncular içinde var.
"Santrfor gerekiyor"
Önde baskıda çok fazla bir sorun gözükmüyor. Jesus’un ana planının bu olduğunu da çok net. Zaman geçtikçe ve oyuncular birbirlerini tanıyıp yapıya alıştıkça elbette bu baskı daha verimli, daha uzun süreli olacaktır. Ama dün zaman zaman etkili yapılan bu önde baskı Fenerbahçe’nin net olarak merkez santrfora ihtiyacı olduğunu gösterdi. Bu oyuncu ne dünkü kadroda var ne de transfer edilmesi muhtemel oyuncular içinde var. (Milliyet)
Ömer Üründül: Savunma s.o.s veriyor
Fenerbahçeli futbolcularda dün gece oyun disiplini ve kazanma arzusu vardı ama önceden tahmin ettiğim gibi 90 dakika kopuk kopuk bir futbol sergilediler. Bunun çok önemli bir nedeni vardı. Joshua King ve Arao takıma yeni katıldılar. Arkadaşlarıyla birlikte hiç maç oynamadılar, tanımıyorlar. Bu durumda iki oyuncu birden ilk 11'de başlıyor. Buna ilaveten 45. dakikadan sonra toplam 5 oyuncu değişikliği yapıldı. Bu ortam günümüz futbolunun gerçekleriyle bağdaşmıyor.
Dün çok önemli bir rakibin gol pozisyonunu başarıyla önlemesine rağmen Szalai'yi iyi görmedim. Stoperde bir S.O.S. durumu mevcut. İçinde bulundukları şartlar dolayısıyla büyük sıkıntı yaşayan Dinamo Kiev yine de oturmuş sistemiyle ayakta kaldı. Bu da bir sistemin futbolda ne kadar önemli olduğunu gösterdi. (Sabah)
Uğur Meleke: Bu eşleşme 180 dakikada bitmeyebilir
Jorge Jesus şu anda Süper Lig’in hem kafa kağıdı, hem de mesleki hikaye açısından en tecrübelisi. Mircea Lucescu da Avrupa’nın top 15 liginin en yaşlı teknik adamı. Doğu Avrupa’nın Alex Ferguson’ı diyorlar ona Ukrayna’da. Bu seviyelerde olağanüstü deneyimli iki teknik adamın karşılaşmasının bir taktik savaşa, adeta bir satranç müsabakasına dönmesi normal. Bu taktik savaşın ilk ayağı dün Lodz’daydı. İkinci ayak 6 gün sonra Kadıköy’de. İki hoca da o kadar özenli ve o denli kontrollüler ki, bu eşleşmenin sonucunun 180 dakikanın son anına kadar belli olmaması, hatta daha da ötesine uzaması mümkün.
Makine düzenindeki bu Kiev ekibine karşı Fenerbahçe, Lodz’da iyi bir sınav verdi. Jesus beklendiği gibi 4-4-2 ile başladı, çoğunlukla önde baskı stratejisini tercih etti, bu baskı sonucuyla birkaç önemli pozisyon da yaratıldı. Szalai, Samuel ve Ferdi, Premier Lig standartlarında oynadılar. Yine çok iyiydiler. Beklenenin aksine yeni transfer Arao geriye yaslanarak oyun kurdu, İsmail ikiliden öne çıkan taraftı. (Hürriyet)
Mehmet Demirkol: Başlangıçta iyi noktada
Fenerbahçe'nin hücumda kalabalık olmasını sağlayan yapı Dinamo Kiev'in hızlı çıkma girişimlerinde bir soruna da yol açtı. Orta saha merkezindeki ikilinin zaman zaman yer paylaşımında zorluk çekmesi Kiev'in hızlı çıkışlarında geniş alanlar bulmasına yol açtı. Bunun temel iki sebebi var: Önde doğal olarak pas otomatiğini istenen seviyeye çıkaramamış olmak, bu kalabalığın meyvesini vermedi.. Ve bu oyunun istenen yırtıcılıkta olmasını şimdilik engelledi. Aynı zamanda hücum ikilisinin orta sahaya dönüşmekte güçlük çekmesi...
Bu da özellikle 2 bekin iyi oyuna iyi girişlerine rağmen özellikle İrfan'ın boşlukta kalmasına yol açtı. Bunlar beklenebilecek eksiklikler. Geçen yıl Zajc ve Crespo ile burayı oturtmuşken, bunu merkezi öndeki pivotla birlikte değiştirince bu durum doğal. Ayrıca savunma merkezinde Kim'in olmayışı da benzer bir eksiklik yaratıyor. Bunlara rağmen topa daha fazla sahip olmak, Rossi ile Osayi'yi iyi kullanmak artılar. Önce Tisserand sonra Lincoln'le iki yönden de orta sahayı güçlendirmek isteği mantıklı. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Hala önde bu rotasyonun en kullanışlı oyuncusu Serdar Dursun.
Arda'yla birlikte oyuna girince Kiev savunması için kontrol edilmesi zor bir alan paylaşımı ve kullanımı ortaya çıktı. Özetle: Başlangıç aşamasında takım iyi bir noktada. Oyun otomatiğini oluşturmak için zamana ihtiyaç var. Bu aşamada Şampiyonlar Ligi'ne katılım şansı yakalamak kolay değil. Sürekli sil baştan yapmanın doğal dezavantajı da bu. (Fanatik)
Cem Dizdar: Kazanmak İstediğini gösterdi
Özletiyor bu oyun kendini! Taraftarı olduğumuz takımın duygusu başka ama bir oyun olarak futbol takım fark etmeksizin bambaşka... Dün akşam Fenerbahçe, ilk 20 dakikadaki önde baskısı dinene kadar özellikle sol koridordan gayet olumlu çalıştı. Ferdi destekli Rossi hücumları vaatkârdı. 20-30 arası Dinamo Kiev biraz görünür gibi olduysa da Fenerbahçe yeniden maça el koymayı bildi ve üst üste heyecan verici pozisyonlar buldu. Gerek zaman zaman defans içine girip oyun kurulumunda gerekse öne hamlelerde, Arao anahtar oyuncu rolündeydi. Hâl böyle olunca kenarlardan Ferdi ile Osayi orta sahadan da İrfan ile İsmail ilk devre boyunca maçın en görünenleri oldu.
İkinci devreye Serdar/Tisserand değişikliğiyle başlayan Jesus arkada ayağı görece daha iyi bir stoperi oyuna göndererek orta sahada Arao/İsmail/İrfan üçlüsünü daha verimli hale getirmek istedi. Ancak bu düzenden verim alınamayınca Lincoln ile Bruma’yı oyuna atıp beceri faktörünü öne koyan oyuna döndü. Ve nihayet maçı kazanmayı istediğini gösteren Arda/Serdar değişikliği... Kısaca Fenerbahçe maçı kazanmak için yapılması gerekenleri yaptıysa da mümkün olmadı. Ancak oynanan oyun, maçın lehine işleyen temposu, oyuncu değişikliklerinin getirdiği seçeneklerle oluşan fırsatlar gösterdi ki, bu Fenerbahçe turu İstanbul’da geçer. (Fanatik)
Engin Verel: Bir değişiklik yoktu
Savaş görmemiş bir Dinamo Kiev'le oynamak başka, savaş görenle oynamak başka... Taktiksel anlamda savunma hattında önemli bir değişiklik yoktu. Samuel ve Ferdi, 60-70 metrelik alanı hem ofansif hem de defansif açıdan kullanmaya çalıştı. Arao ön libero gibi gözükse de stoperler açıldığında geride kademeye giriyordu. Başkan Ali Koç, ortaya futbolcu bakacağına biraz defansa ağırlık verse fena olmaz. Bu kadar transfer yapılmışken oyunu çevirmesi için yine Arda sokuldu. Arda'nın kulübede olmasının fayda sağladığı tek yer var: Rakipler... Her şeye rağmen dün kötü bir skor alınmadı. Rövanşta normal şartlarda Fenerbahçe'nin bu turu geçmesi gerekiyor. (Akşam)
Erman Özgür: Jesus'un zamanlamaları İyi
Fenerbahçe karşılaşmanın ilk yarısında hem oyun olarak rakibinden üstün hem de gole yakın olan taraftı. Orta sahanın yeni ikilisi İsmail Yüksek-Arao, geçtiğimiz sezonun sonunu çok başarılı bitiren Zajc- Crespo ikilisini neden kulübeye göndermişler net bir şekilde performansları ile gösterdiler. Hem toplu hem topsuz oyunda çok başarılı bir ilk yarı oynadılar. Hücumda ise Rossi'nin servisleri, çok istekli olmalarına rağmen Valencia ve İrfan'ın şutunda golü biraz da şanssız şekilde engelleyen King'in kötü tercihlerine kurban gitti. Fenerbahçe'nin ilk yarıda göze çarpan eksikleri gol ve Serdar Aziz'in zaman zaman rakip forvetlere uzak kalışı ile geri koşulardı.
İkinci yarıya Fenerbahçe Serdar Aziz- Tisserand değişikliği ile ancak daha düşük tempo ile geldi. Kiev'in net pozisyonlara dönüşmese de baskılı oyunu 60'tan sonra Jesus'u önce Lincoln-Bruma, sonrasında ise Arda Güler -Serdar dursun değişikliklerine zorladı. Lige hazır göründü Bu değişikliklerde en önemli detay Jesus'un zamanlamalarının çok doğru oluşu ve Fenerbahçe'nin oyunu tekrar dengelemesiydi. Pozisyon sayısının daha az olduğu bu devre rakibin oyun sertliğine karşılık verildi ve Polonya’dan beraberlikle dönüldü. Maçın iyileri Ferdi, Samuel, İsmail, Arao ve Rossi'ydi. Fenerbahçe skordan ya da turdan bağımsız olarak lige hazır bir görüntü verdi. Bu arada değinmeden geçmek haksızlık olabilir, maçın İsveç'li hakemi kusursuz 90 dakika çıkardı.
Ahmet Çakar: Fenerbahçe’yi beğenmedim
Skor iyi ama Fenerbahçe'yi hiç beğenmedim. İsmail Kartal'lı F.Bahçe'den kesinlikle daha iyi değiller hatta baskı ve istek anlamında daha kötüler. Dua etsinler Dinamo Kiev eski Dinamo Kiev değil. Yılların Kiev'i çok farklı takımdı. Belki savaş ya da oyuncu kaybı nedeniyle Kiev sıradan bir Süper Lig takımı görünümünde. Fenerbahçe'de dün gece görmediğimiz bir tek Joao Pedro var. Ama ne Jorge Jesus, ne Bruma, ne de Lincoln, F.Bahçe'yi kaldırmış indirmiş değiller. Maça baktığımızda her iki takımın da pozisyon vermediği ya da pozisyon bulamadığı bir mücadele oldu. Fenerbahçe'nin bana göre öyle iyi bir golcüye ihtiyacı var ki bu Pedro olur mu, olmaz mı bilmiyorum ama bal yapmayan arı gibi. Sağdan geliyorlar, soldan geliyorlar ama üretemiyorlar. (Sabah)