"Bursaspor'dan gerisi yalan"
Hani derler ya, “Sol ayağına 500 sayfa kitap yazılır, son satırına sağ ayaklıydı denir” diye. İşte öyle bir yıldız Pablo Martin Batalla. Bursa’da çıktığı 220 maçta 50 gol, 58 asistlik istatiğiyle Timsah’ın en skorer ismi olan Arjantinli, geçen sezon da Trabzon’da attığı golle kabus gören takımını ligde tuttu. Aslında anlatmaya sayfa yetmez ama biz sözü Avusturya’da bir araya geldiğimiz 10’a bırakalım...
'Hamza hoca gittikten sonra'
“Geçen sezondan başlayacak olursak bizim için kötü günlerdi diyebiliriz. İki ayrı parçadan oluşan bir sezondu bizim için. İlk bölümünde önemli puanlar topladık. Fenerbahçe’yi deplasmanda yendik. İşler yolundaydı. Ancak sonrasında alınan birkaç kötü sonuçtan sonra Hamza hoca gitti ve takım içerisinde negatif bir ortam oluştu ve işler hep kötü gitmeye başladı.”
'Kırılma anı saldırı'
“Kırılma anı için otobüse yapılan saldırıyı söyleyebiliriz. O olay takımı etkilemedi diyemem. Taraftarın takıma saldırması hatta yaşadığımız tramvanın belki de en önemli sebebiydi. Başarı olması için birlik olmak şart. Taraftar, yönetim ve futbolcuların ortak hareket etmesi gerekir. Futbol bir grup oyunu. Ancak biz olaydan sonra yeniden grup olmakta çok zorlandık.”
'İnancımı kaybetmedim'
“Taraftarımız bizim her zaman itici gücümüz oldu. Bunda elbette bizim de kabahatimiz var oyuncular olarak. Takımı bu duruma düşürmemeliydik, gereken sonuçları almalıydık. Yani geride kalan sezona bakıldığında herkesin hataları olduğunu söyleyebiliriz. Önemli olan bu hatalardan ders çıkarmak. Bir daha aynılarını yaşamayacağız. Şimdi önümüzde yeni bir sayfa var ve biz geçen sezonu telafi etmeliyiz.”
'O golü attığımda...'
“Ne kaybettiğimiz Gençlerbirliği maçında ne de geriye düştüğümüz Trabzonspor deplasmanında ‘bu iş bitti’ dedim. Bursaspor’un asla 2. Lig’i hak eden bir takım olmadığını biliyordum. Kendi adıma inancımı hiç kaybetmedim ve zor da olsa o maçı kazanmayı başarıp ligde kaldık. Bu kulüp için böylesine önemli bir maçta gol attığım için çok mutlu oldum.”
'Dönene kadar buradayım'
“Bu kulübe her zaman bir minnet duygum vardı. Ait olma duygusu bu. Amatör ruh hissettim kendimde bu kulüpte oynarken. Futbolu bırakıp Arjantin’e dönene kadar da bu böyle devam edecek. Daum’la problem yaşadıktan sonra Türkiye’de başka bir takımda oynamayacağımı açıklamıştım. Bu yüzden de Çin’i tercih etmiştim o dönem. Benim için Bursaspor’dan gerisi yalan.”
‘Şampiyonluk için tecrübe şart’
“Şampiyonluk dönemindeki kadromuz gerçekten harikaydı. Ben geldiğimde kulübün böyle bir baskı yoktu üzerinde. Lige çıkalı birkaç yıl olmuştu. Her sene Avrupa diye bir şey yoktu. Takımda çok iyi bir seviye vardı. Tecrübeli oyunculardı bunlar. En gençleri ben ve Ozan İpek’tik, Sercan ve Volkan’la beraber. Bu ortam başarıyı getirdi. Tecrübeli önemli”
‘Futbolu son kez ülkemde oynayacağım’
“Futbolu ilk başladığım yerde bitirmek istiyorum. Çünkü oradaki arkadaşlarıma söz verdim. Son kez hep birlikte oynayarak futbolu bırakacağız. 37 yaşına kadar oynamak istiyorum şimdilik. Futboldan sonra ne yapacağıma gelirsek; bu iş benim tutkum. O yüzden kesinlikle yine bu işin içinde olurdum. Kendimi bir teknik direktör olarak görüyorum saha kenarında açıkçası ama daha çok çocuklara hocalık yapmak isterdim gibi. Futbol beni hayata bağlayan şey. Ondan ayrı olamam sanırım.”
‘15 kez yaşarsınız gibi geliyor ama...’
“Türkiye’de kendi adıma unutumadığım şey kuşkusuz ki şampiyonluk gecesiydi. Arjantin’de daha önce şampiyonluk yaşadım ama bu kadar büyük bir rolüm yoktu, gençtim. Zaten genç olduğunuz için en az bir 15 kez daha şampiyon olacağınızı sanıyorsunuz kariyerinizde. Ama yıllar geçtiğinde aslında şampiyonluğun ne kadar zor ve değerli olduğunu anlıyorsunuz. Bu yüzden Bursaspor’da yaşadığım şampiyonluk benim kariyerimde her şeyin önünde. O günü asla unutamam.
‘Messi mi Maradona mı?’
“İkisinin de tartışmasız bir kalitesi var ve kaliteleri birbirine oldukça yakın. Diego, Milli Takım düzeyinde başarılar yakaladı, bu nedenle şanslıydı. Messi ise en yüksek seviyede uzun yollar kalmayı başardı, bu nedenle şanslı oldu. Kulüp için Messi, milli takım için ise Maradona diyebilirim kıyas yapacak olursak.”
'Artık koşan 10 numarayım'
Bursaspor’daki başarılı dönemlerinden sonra Çin’e Beijing Guan’a transfer olan Batalla, herhangi bir pişmanlık yaşamadığını söyledi ve ekledi: “Çin’e gittiğim için kesnlikle bir pişmanlığım yok. Düşünebiliyor musunuz, 6 yaşımda Arjantin’de futbola başladığımda Çin’e gidip dünyanın öbür ucunda oynayabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Çok güzel arkadaşlıklar yaşadım, rekorlar kırdık. Benim için çok değerli bir tecrübeydi.”
‘Bursa çağırmasaydı...’
“Bursaspor çağırmasaydı 5- 6 sene daha kalabilirdim. İnsanlar Çin Ligi’ni izlemediği için orada fiziksel seviyenin olmadığını sanıyordu. Ama bu yanlış orada fiziksel seviye oldukça yüksek çok fazla koşmanız gerekiyor. Aynı zamanda Çin’de 4 yabancı hakkı var ve sahada 3’ü olabiliyor yalnızca. Oradayken hoca beni 8 numara olarak oynatmıştı ve çok koşmam gerekiyordu. Buraya döndüğümde de buna devam ettim. Bu dönüşümü yaşadığım için mutluyum”
‘Milli takıma yaklaşamadım bile’
“Kendi adıma şanssızlığım olarak gösteriyorlar bunu belki... Her oyuncu Arjantin Milli Takımı’nda en azından 1 maç bile oynamak ister. Ancak son senelerde çıkan oyunculara bakacak olursak ben bu şansın yakınından bile geçemedim malesef. Arjantinli olduğum için şanssız olduğumu düşünmüyorum yine de Arjantinli futbolcuların dünyada her zaman önemli bir yeri oldu.”
‘10 numaralar artık Pirlo gibi'
“Futbol teknik direktörlerin vizyonlarıyla evrim geçiriyor hep. 10 numaralar da öyle. Bir 10 numara yeni dönemdeki gibi arkada oynadığı zaman kaleye yakın olamıyor belki ama daha fazla alan bulabiliyor. Birçok takım artık 10 numara pozisyonuna Pirlo gibi 6 numara olan oyuncuları koyuyor. Futbol evrim geçirdikçe güzel.”
‘Yusuf Yazıcı ve Sneijder’
Trabzon’daki Yusuf Yazıcı çok iyi bir oyuncu. Daha fazla da gelişebilir. Sneijder de tartışmasız seviyesi olan bir oyuncu. Dünya çapına başarıları var. Başarı için Türk kulüplerinin daha fazla kaliteli 10 numaralar transfer etmesi gerekiyor”
‘Le Guen çok tecrübeli’
“Paul Le Guen çok tecrübeli bir hoca. Takıma yardımcı olurken kalitesini belli ediyor. Elbette ligi bilmemesi dezavantaj olabilir ama ligi tanımadan da gelip başarılı olan bir çok hoca var.”
‘Yeni statta yeni başarı’
Atatürk Stadı’nda oynamak eşssiz bir deneyim. Orayı hep güzel hatırlayacağız. Ancak şimdi de güzel bir stadımız var ve aynı başarıları orada da yaşamak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.”
‘Kendi kitabımı yazamam’
“Alex’in kitabına denk geldim geçenlerde, üzüldüm. Çünkü Türkçe’ydi. Okumak istiyordum. Açıkçası ben kendimi kitap yazarken düşünemiyorum.
Oynadığı en iyi 11: Ivankov, Ali Tandoğan, Civelli, Ö. Erdoğan, Wederson, Ergiç, Belluschi, Ozan İpek, Insua, Pinto, Sercan
(Fanatik)
6
7
8