Bütün saatler M.Başakşehir’i gösterirken…
İşler her yönden öyle gelişiyor ama bütün saatlerin M.Başakşehir’i göstermesi, aslında onlar açısından da pek istenir bir durum sayılmaz. Sahadaki etkinlikleri ortada iken “Bu işler saha dışında kotarılıyor” izlenimini güçlendiren söylemler de hiç beklenmedik sonuçlara yol açabilir.
Aradaki 8 puanlık fark kadar M.Başakşehir’in oturmuş kadrosu, sağlam futbol anlayışı ve zor görünen maçlarda bile istediğini elde edebilmesi kaçınılmaz olarak çoğu kişide “Bu iş bitti!” düşüncesine yol açabiliyor. Bunun hiç beklenmedik türden birtakım sonuçları olabilir. Acele etmemekte yarar var.
Kimileyin şampiyonluk yolunda öylesine beklenmedik engeller çıkabilir ki neye uğradığını şaşırırsınız. Gerçi M.Başakşehir bunu son sezonlarda birkaç kez tecrübe etmek zorunda kaldı ama daha fazlasına da gereksinmesi olabilir. Göreceğiz.
***
Galatasaray’ın 3 haftada 2’si deplasman olan maçlarda 7 puan toplaması başarı sayılır. Ancak M.Başakşehir hiç puan kaybetmeyince kaçınılmaz olarak “22.şampiyonluk nasıl gelecek?” sorusu güçleniyor. Taraftarın transfer keyfi sahaya yansımayınca suratlar ekşidi, sosyal medya mesajları gerginleşti.
Cim Bom’un puan kaybettiği Alanyaspor maçının 2 ilginç yanı vardı. Birincisi, takımın yeni transferlerle güçlenmiş olması gerekirken pek de öyle bir görünüm yoktu. Aslında bu doğaldır. Takımda yeni transferlere yer açma zorunluluğu ve buna göre oluşturulacak yeni oyun düzeni, çoğu kez kayıplara yol açar.
İkinci nokta Djalma Campos’un ilginç golüydü. Normal koşullarda oradan ve o şekilde yapılan bir vuruşla ilgili olarak teknik direktörünüz sizi “Gol olabilecek bir atağı bu saçma vuruşla öldürdün!” diye azarlar. 40 yılda bir de o topun ağlara gideceği tutar. O zaman da övgüler gökyüzüne çıkar. Olan budur.
Ben izleyemedim, söylediler: Yorumcu arkadaşların büyük bir bölümü, bunu harika bir gol olarak nitelemiş. Hiç ilgisi yok. Bırakın pozisyonun enstantane gelişmesi sırasında böyle bir vuruşun yapılmasını, oyuncunun eline topu verip oradan 100 vuruş yaptırsanız 1’i bile o şekilde gol olmaz!
Hani, kuş taşa çarptı, diye nasıl söylendiğini çok da iyi bilmediğim bir söz var, galiba böyle durumlar için uygun. Ertesi gün bunu farkeden bazı yorumcu arkadaşların olduğunu görmek, hoşuma gitti… Golün önemine ve değerine söylenecek söz yok ama harika bir gol olduğunu söylerseniz buna sadece gülünür…
***
Beşiktaş’ın B.Dortmund’dan kiraladığı Shinji Kagawa’nın 3 dakika içinde attığı 2 gol doğal olarak 20. haftaya damgasını vurdu.
Japon yıldızın kalitesi ve kapasitesi biliniyor. Tek sorun, bileğindeki sakatlık nedeniyle epeyce uzun süre futboldan uzak kalmış olmasıydı. Böylesine parlak biçimde futbola dönmesi sadece Türkiye’de değil dünyada da yankılandı. O kadarla kalmayıp epeyce de abartıldı.
Bunda hiçbir kötülük yok. Hatta kimi zaman bu türden abartıların yararlı olduğu bile söylenebilir. Ancak Antalyaspor kalecisi Ruud Boffin’in berbat bir gününde olmasının sadece Kagawa’nın gollerinde değil tüm gollerde önemli payının bulunduğunu unutmamakta yarar var.
Bir yandan işin keyfini yaşamanın bir sakıncası yok ama daha fazlası için renkli hayaller kurmamakta yarar var. Hem 6 gol hem de Kagawa’daki transfer isabeti, Siyah Beyazlı yönetime derin bir soluk aldırsa da, önlerinde çözülmesi gereken çok sorun olduğu görmezden gelinemez.
***
Bursaspor’un bu sezonki hakem ve VAR talihsizliği bir türlü ortadan kalkacak gibi görünmüyor. Bu satırları yazarken ne kimseyi dinledim ne de bir yerde birşey okudum ama gereksiz zırıltı olmasın diye şöyle söyleyeyim: Attıkları golü ben hakem olsam verirdim.
Fenerbahçe’nin haftalarca kaybettiği maçların ardından suskun kalıp nihayet 3 puan alıp soluklandığı karşılaşmaların ardından hakem yakınmasını yükseltmesi de eğlenceli bir durum. Sarı Lacivertli yönetim, galiba kendine bir staj süresi tanıdı, o bittikten sonra harekete geçti.
Galatasaray taraftarı ise o malum bildiri nedeniyle bu tür yakınmalarda bulunan her takımın yöneticileriyle kafa buluyor… Futbol kalitesi tartışılır ama özellikle saha dışında olupbitenler açısından Süper ligimiz eğlencelidir abiler!
Ahmet Çakır