"Büyük takımlarla adımın anılması..."

‘’PEŞİNDEN KOŞMAKTAN VAZGEÇMEDİĞİM HEDEFLERİM VAR’’

*Ligin ikinci yarısı iyi bir çıkış yakaladın. Son zamanlarda isminin büyük takımlarla anılıyor olması seni nasıl etkiledi?

İçeride oynadığımız Adana Demirspor maçıyla iyi bir çıkış yakaladım. O maçta bütün takım çok iyi oynamıştık, takım iyi oynayınca benim için de bir şeylerin kıvılcımları başladı. 1 hafta sonraki Karşıyaka maçında 1 gol 1 asist yaptım ve tamamen çok şükür çıkışa geçtim. Aslında önemli olan çıkış yaparken bunu devamlı hale getirebilmek…  Tabii ki hiçbir zaman yetinmemek lazım her hafta çok daha iyisini yapabilmek için çaba sarf ediyorum.  Bu aralar çok şükür her şey benim için güzel gidiyor. Özellikle büyük takımlar ile adımın anılması tabii ki gurur verici. Basında yer alan haberler beni olumlu yönde etkiledi. Saha içinde elimden geleni yapmaya çalışıyorum hem takımım için hem de kendim için…  Tekrar bir şansa sahip olabilmek için… Peşinden koşmaktan vazgeçmediğim hedeflerim var.

*Fenerbahçe, Buca ve Samsun'dan sonra tekrar Denizli'ye döndün? Senin için çok ayrı bir konuma sahip yeşil-siyahlı ekip ile hedeflerin neler? Son sekiz haftaya ateş hattında giriyorsunuz. İlerleyen haftalarda rakiplerinizle karşılaşmak sizin için avantaj mı, yoksa dezavantaj mı?

Evet, yaşım daha 20, 21’e gireceğim. Belki çok takım gezdim gibi görülebilir ama cefa çekmeden sefa sürülmüyor. Hepsi benim için ayrı ayrı güzel tecrübeler oldu. Hem de bana olumlu yönde çok artılar kazandırdı.

Ben kiralık gittiğim her sezon, ilk önceliğimi Denizlispor’a vermiştim. Çünkü burada gerçekten çıkış yakalayacağıma inanıyordum. Bu seneye nasip oldu.  Buraya gelirken her şeye sıfırdan başlama düşüncesiyle geldim. Burası benim için çok ayrı öneme sahip, çocukluğum da ilk hayalini kurduğum… Tesisler, stadyum, Denizlispor taraftarının önünde oynamak… Burada oynamadan gitmek içimde ukteydi  bu yıla nasip oldu.

Bu sezon lig çok enteresan, bir türlü yukarıda ligi forse eden takım olmadı. Aşağıda da bir türlü kopan takım olmadı. Bence, son 8 hafta futbol severler için çok keyifli geçecek ama bizler için stresli olacak.

Ben kesinlikle bu takımın düşeceğine inanmadım… İnanmıyorum da… Dediğiniz gibi rakiplerimizle oynayacağız, bu maçların yarısını sahamızda oynayacağız.  Benim fikrim daha avantajlıyız. Bunu başarabilecek bir takımız ve ne olursa olsun buna inanıyoruz.

*Fenerbahçe'de forma giydin, büyük takımlar ile Anadolu takımları arasındaki belirleyici özellikler neler? Süper lig ve 1. Lig arasında ne gibi farklar var?

Genç yaşta Fenerbahçe gibi büyük bir camiada tecrübe yaşadım. Çok genç yaşımda, sarı-lacivertli formayı terlettim. Fenerbahçe’de içinde bulunduğum süre zarfı içerisinde en zor dönemlerini en güzel dönemlerini de yaşadım… 3 Temmuz sürecini de yaşadım. UEFA’da yarı final sevincini de. Anadolu takımları ile tabi ki büyük takımların farkı var. O farkları konuşmak ne kadar doğru ne kadar yanlış çünkü sonuçta bütün takımlarımız çok değerli.

Lig anlamında kalite farkı gerçekten çok fazla, 1.lig çok zor bir lig, çok farklı süper lige göre… Futbol oynamaya çalışan takım çok az, öncelikle hedef oynatmamak üzerine… Yeri geliyor top havadan inmiyor, kalite farkı gerçekten var.  

*Fenerbahçe'ye genç yaşta transfer olman senin için bir dezavantaj oluşturdu mu?

Fenerbahçe’ye genç yaşta transfer olmam, benim için dezavantaj da oldu, avantaj da… Büyük takımlarda tutunmak gerçekten çok zor, ben kalite olarak oradan aşağı olduğumu düşünmüyorum. Zaten, fizik anlamında ise hiçbir genç oyuncu hiçbir zaman yeterli olamaz. Yeterli özen gösterildi mi? Bu konuda kendim ve diğer oyuncular için pek olumlu şeyler söyleyemeyeceğim. Herkese bunlar bahane olarak gelebilir ama değil… Dışarıdan görmek yorumlamak çamur atmak çok basit… Asıl önemli olan zor olanı başarabilmektir.  Çok girmeye de gerek yok bu konulara aslında…  Benim için büyük ve güzel tecrübeydi.

*Kamuoyu seni Türkiye’nin yeni Messi'si olarak tanıdı. Fakat fizik gücünün yetersiz olması devamlı gündeme geldi. Fizik gücünü artırmak için özel programlar yapıyor musun?

Kamuoyu her sezon bir genç oyuncuyu yeni Messi olarak adlandırıyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Fenerbahçe’de bulunduğum zaman da söylemiştim, evet güzel bir yakıştırma. Herkes kendi olabilmek için çabalıyor. Buna yardımcı olmak gerek. Fizik gücü geliştirilebilir bir şey, kalite önemli olan aslında. Benim için oyuncunun fizik kalitesi önemli olduğu kadar önemsiz de… Benim için her yıl aynı şeyler söyleniyor, ama fizik gücü zor olan bu ligde bugün 80 maç oynamışım. Tabi ki de ekstra çalışmalarım oluyor. Hiçbir zaman ben tamamım ama beni oynatmıyorlar şans vermiyorlar demedim, dememde… Hiçbir zaman ben yeterli olarak görmedim kendimi. Fenerbahçe’de olduğum dönemler de Aykut Hocamın ekibinde kondisyoner Alper Aşcı ve bireysel antrenör Dolu Arslan hocalarımla hala görüşüyorum. Onlardan programlar alıp uygulamaya çalışıyorum. Benim hedeflerim var. Bunun için elimden ne gelirse yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. Ha deyince olmuyor bazı şeyler, bunun için zaman gerekli ve zamanın sonunda ise kazanacağıma inanıyorum.

*İdolün de yer alan futbolcuyu ve seni en çok etkileyen teknik direktörü bizimle paylaşır mısın?

Benim örnek aldığım kişi Arda Turan’dır. Arda Turan, sadece benim değil, yaşlısından gencine, futbola gönül veren, vermeyen…  Herkesin örnek aldığı birisi, Rabbim nasip eder de onun geldiği yerlere gelebiliriz bizde. Hoca ise benim için şimdilik tabii ki de Aykut Kocaman…

*Performansın iyi olmasına rağmen Ümit Milli Takım aday kadrosuna çağrılmadın. Bu konuda düşüncelerin nelerdir?

Ümit Milli Takıma, çağrılıp çağrılmama ilgili çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Orası milli görev ben performansımı yukarıda tutmak için elimden geleni yapmaya çalışacağım. Bu kamp olmaz, başka kamp olur. Çağrılmayı tabi ki bekliyordum, kadro açıklandığında ismimi göremediğimde ciddi anlamda üzüldüm. Çalışmaya devam, ne zaman görev için çağrırlarsa o zaman koşa koşa giderim. Hem Ümit Milli için hem A Milli takımımız için… İnşallah A milli Takım da oynadığımız günleri de görürüz.