Carlos Arroyo'dan Beşiktaş, Galatasaray ve Ergin Ataman açıklaması
İstanbul'u çok özledim. Eskiden gittiğim restoranlara gitmeye, eskiden idmanlara ve maçlara gittiğim yollarda araba kullanmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımı ziyaret ediyorum. Türkiye kalibmde her zaman özel bir yere sahip olacak.
Galibiyetle birlikte çok fazla şey elde ediyorsunuz. Buradaki taraftarlar inanılmaz. Böylesini hiç görmemiştim. Barcelona'da oynadım. Oradaki taraftarlara ve herkese saygım bir yana ama buradaki taraftar bence basketbola karşı çok tutkulu. Maçlar oynanırken oturmuyorlar, sürekli tezahürat ediyorlar, oyunculara karşı çok tutkulular. Oyunculara saygı duyuyorlar. Senin de söylediğin gibi sana çok fazla sevgi gösteriyorlar. Ama kazanma duygusunun içinde olmak ve her gün bunun için seyahat etmek, takım arkadaşlarımla birlikte olmak ve hem basketbol sahasında hem de basketbol sahası dışında farklı kültürlere tanık olmak. Tüm bunları kucaklamıştım, sevmiştim. Sanırım bu yüzden çok fazla özlem duyuyorum. Bunu Beşiktaş'la oynamak için Türkiye'ye ilk adım attığım anda benimsemiştim. Bu duyguyu çok özlüyorum.
İz bırakmak istedim. Buraya gelmek ve herkese kendimi kanıtlamak istedim. Neler yapabileceğimi gösterip basketbol camiasının ve oyuncuların saygısını kazanmak. Bu benim için çok şey anlam ifade ediyor. Beşiktaş için oynarken çok hırslıydım. Bence aynı tutkuyu Galatasaray için oynarken de gösterdim. Ve o yıllarda burada olma gerçeğine aşık oldum.
Utah'ta her gün sadece John Stockton'a değil bir de Mark Jackson'a sahiptim. Şu an hâlâ öyleler mi bilmiyorum ama o zaman NBA tarihinde en çok asist yapan bir ve ikinci oyunculardı. O yüzden bir kamp, bir öğreti gibiydi. Her gün onlara bakıp bir şeyler öğreniyordum. Oyuna yaklaşımları, bakış açıları... Harika vakit geçirdim. O ikisinden çok şey öğrendim. Dürüst olmam gerekirse NBA'de buraya gelmek zor bir geçişti. Sadece buradaki kültür, yaşam alışkanlıkları ve Avrupa'daki hayata alışmak değil aynı zamanda buradaki koçların nasıl koçluk yaptığını çözmek de zordu. Oyuncularla nasıl olduklarını, basketbol sistemleri ve tüm bu tarz şeyler. Ama bu koçlar zorluydu. NBA'de kendi yolumu bulmam ama aynı zamanda kurallara da uymam gerektiğini biliyordum. Genç bir oyuncu olarak en iyisi olduğunuzu düşünüyorsunuz. Çıkıp bir egoyla oynuyorsunuz ama aynı zamanda sahada sizinle birlikte dört oyuncu daha var. NBA'den bahsediyorum, aynı yaklaşıma, aynı egoya, aynı iştaha sahip dört oyuncu daha. Herkes iyi olmak istiyor. Koçlar zorluydu ama bugün olduğum kişi olmama yardımcı oldular. Sahada daha fazla sabrım oldu. Kariyerimin sonuna doğru daha sabırlıydım, takım arkadaşlarıma karşı daha anlayışlıydım. Bunlar her zaman zorludur. Hep iyisini başarmak istersiniz. Ben mücadeleci bir oyuncuyum ve genelde bunlar hakkında düşünmüyorum. Tek düşündüğüm şey kazanmak ve oyun kurucu olarak herkesin doğru yerde olduğundan emin olmak. Maç planını takip etmek ve doğru oyunu oynamak.
Basketbolun mücadeleci yönünü seviyorum. Bir oyuncu olarak orada oturup sadece izlemek çok zor. O çizgilerin içinde mücadele etmeyi oturup sadece maç izlemeyi tercih ederim
Koç olmak bence en zoru. Oyunu görmek ve zihninde neler yapmak istediğini görmek çok zor bir şey. Aslında bir koç olarak ne yapmak istediğini biliyorsun ama önemli olan bu mesajı oyuncularına nasıl ilettiğin ki ne düşündüğünü anlayabilsinler. Bu farklı bir şey. O yüzden sabırlı olmalısınız. Bence bir koç olarak oyuncuların kapasitesini ve aynı zamandayönetim tarafını da bilmek zorundasınız. Günlük bazda oyuncularınızı motive etmeniz gerekir ki bu çok zor bir şey. Çünkü oyuncu olarak bazen gelirsiniz ve idman yapmak istemezsiniz ya da başka bir gün rakibinizin sizden daha güçsüz olduğunu düşünüp maça ciddi başlamazsınız. İkinci yarıda biraz daha iyi oynarsınız. Oyuncularınızı sürekli %100'ünde oynamak için motive etmeye ve birbirlerine güvenmeleri gerektiğini anlatmaya çalışırsınız. Bazı oyuncuların diğer oyunculardan farklı çıkarları vardır. Bazısı istatistiklerini yükseltmeye çalışır; attığı sayı ya da başka bir şey. Diğer oyuncularsa kazanma konusunda çok ciddilerdir. Rollerini alırlar. Koç olarak her gün bu tarz egoları kontrol etmek gerekiyor ve bu çok zor bir şey.