Carlos Carvalhal'den flaş Beşiktaş sözleri: "Gülmeyi unuttum"
"Gülmekte en çok zorlandığım dönem"
"İnsanlar beni hep güler yüzlü, mutlu biri olarak tanır. Gerçekten de öyleyim. Karakterimin bir parçası olan bu durumun zor şartlarda bana yardım ettiğini düşünüyorum. Ancak Beşiktaş'tayken içinde bulduğum durum, güler yüzlülüğümü sürdürebilme yeteneğimi en çok zorlayan şey oldu. Peki Beşiktaş neden bu kadar zordu?
"Benim adıma şarkılar söylüyorlardı"
Hayal edin: Son derece kritik dönemlerden geçen bir kulübe gidiyorsunuz çünkü yerine geldiğiniz hoca hapiste ve çıktığı zaman görevi yeniden ona vereceğinizin sözünü vermişsiniz. İşte Beşiktaş'taki maceram bu şekilde başladı. Kimsenin beni tanımadığını, dilini hâlâ öğrenme aşamasında olduğum bir ülkede bir önceki teknik direktöre ait bir ekiple çalışıyordum. Ancak 3 ay sonra taraftarlar benim adıma şarkılar söylüyordu. Bir önceki sezon Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nde Dinamo Kiev'e 4-0 yenilmişti. Benim zamanımda ise onları kendi sahamızda 1-0 yendik ve Stoke City'e karşı 3-1 kazandığımız maçtan sonra grup lideri olup bir üst tura çıktık.
"Tayfur Havutçu'ya görevi alabileceğini söyledim"
İşte tam bu sırada başkanımızı kaybettik ve kendisi Türkiye Futbol Federasyonu'nun başına geçti. Bir önceki teknik direktör de hapisten çıktı ve ona 'İstiyorsan görevi benden alabilirsin.' dedim. Tüm bunlara rağmen iyi futbol oynuyorduk. Şampiyonluk için savaşıyorduk ve UEFA Avrupa Ligi'nde bir üst tura çıkmıştık. Eğer beni kovarlarsa taraftarın buna anlam veremeyeceğini biliyorlardı. Özellikle de UEFA Avrupa Ligi'nde benim çok yakından tanıdığım Braga'yla oynayacak olmamız bu ihtimali zorlaştırıyordu. Dolayısıyla Braga maçı oynanırken görevimin başında olacağımı biliyordum.
"Benim için çok zor bir çalışma ortamıydı"
Soruna bir başka çözüm olarak bir önceki teknik direktörü sportif direktörlüğe getirdiler. O andan itibaren teknik direktör olmak isteyen bir sportif direktörle çalışmaya başladım ve yardımcılarımı da aslında o getirmişti. Üstelik Türkçeyi hâlâ öğrenmeye çalışıyordum ve dolayısıyla ne konuştuklarını her zaman anlayamıyordum. Neticede benim için çok zor bir çalışma ortamıydı.
"Bir gün kitap yazacağım"
Bir gün tanımadığım biri beni ziyarete geldi. Bana yönetim kurulunu temsilen geldiğini ve bir sonraki maçta oyunculardan birini oynatmak zorunda olduğumu söyledi. Bunun üzerine 'Ancak disiplin cezası var.' dedim. O da bana 'Ama onu oynatmak zorundasın. Bu, sezonun en önemli maçı.' cevabını verdi. Ben de 'Tamam. İstiyorsanız beni kovun. Böylece takımla baş başa kalıp istediğiniz oyuncuyu oynatabilirsiniz. Problem değil." dedim. Tüm bu konuşma bir tercüman vasıtasıyla gerçekleştirildi. Zira kendisi İngilizce bilmiyordu.
"Kendimi cennette gibi hissediyordum"
Bir gün Beşiktaş'ta geçirdiğim yıl hakkında bir kitap yazacağım. Az önce anlattığıma benzeyen pek çok olayla karşılaştım. Ancak güçlü kaldım ve büyük riskler aldım. Kendi kendime buradaki işim bitene kadar daha bir menajer, daha iyi bir insan olacağımı söyledim. Böylesine zorlu bir görevden sonra futbolda her şeye hazırdım. Sheffield Wednesday'in başına geçtiğimde kendimi cennette gibi hissediyordum. İlk basın toplantısından önce insanlar bana 'Carlos, hazır ol.' diyordu. Ben de içimden 'Hadi ama! Ben Türkiye'de çok zor sorularla beni vurmaya çalışan 50 gazeteci ve 30 kamerayla basın toplantısı düzenliyordum.'
"Düşüşlerim kadar çıkışlarım da oldu"
Yolculuğum uzundu. Düşüşlerim kadar çıkışlarım da oldu. Ancak bundan gurur duyuyorum çünkü çalışmaya en dipten başlayıp yol boyunca pek çok zorlukla karşılaştım. Bu durum, bana büyük bir tecrübe sağladı ve beni her şeye karşı hazırlıklı hâle getirdi." (Fanatik)