Çekirge istilası nerede? Çekirge istilası kıyamet alameti mi?
Çekirge istilası, Afrika'da başladıktan sonra yayılım gösterdi ve dünya gündemine girdi. Corona virüs ile mücadele edilirken, bir taraftan da çekirge istilasının yaygınlaşması ve sonuçlarının ağırlaşmasından korkuluyor. Peki çekirge istilası nerede? Çekirge istilası kıyamet alametleri arasında mı?
Çekirge istilası kıyamet alametleri arasında mı? Çekirge istilası nerede? soruları gündemden düşmüyor. Dünyada corona virüsü alarmı verilmişken, bir kötü haber de çekirge istilası olarak Afrika'dan geldi. Özellikle ekinlere zarar veren çekirge istilasının ağır bir gıda krizine yol açmasından korkuluyor. Çekirge istilası ile ilgili detaylar haberimizde.
ÇEKİRGE İSTİLASI NEREDE?
Birleşmiş Milletler (BM),Doğu Afrika ülkelerindeki çiftçilerin hayatını aylardır kabusa çeviren çöl çekirgesi sürülerinin yeniden etkisini artırabileceğini duyurdu. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO),yayımladığı durum raporunda, Afrika Boynuzu bölgesinde özellikle Kenya, Somali ve Etiyopya’da durumun kritik olduğuna ve yeni çekirge sürülerin oluşmaya başladığına dikkati çekti.
Bölgedeki durumun “alarm verici” seviyelerde olduğu belirtilen raporda, çekirgelerin yeniden üremeye başladığı ve bu sürülerin gıda güvenliğine benzeri görülmemiş tehdit oluşturduğu aktarıldı.
Raporda, çekirgelerin etkisini göstereceği ülkeler arasında Kenya, Somali, Etiyopya, Sudan, Eritre, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, İran ve Pakistan gösterildi.
Bir kilometrekarede yer alan 40-80 milyon çekirge, sadece bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebiliyor. Çekirge sürüleri, her gün 150 kilometre yol katedebiliyor.
ÇEKİRGE İSTİLASI TÜRKİYE'YE GELİR Mİ?
Çekirge istilası için resmi makamlarca henüz açıklama gelmedi. Ancak yapılan projeksiyonlara göre, şu an için Türkiye'de tehlike görülmüyor. Ancak istilanın İran, Irak, Afganistan, Pakistan'da etkili olarak Hindistan sınırına dayanması bekleniyor.
KUR-AN'DA ÇEKİRGE İSTİLASI - ÇEKİRGE İSTİLASI KIYAMET ALAMETİ Mİ?
Çekirge İstilası Kuran-ı Kerimde Araf suresinin 132 ve 133. ayeti kerimelerinde geçiyor.
Daha önce (130. âyette),kuraklık sıkıntısından söz edilmişti. Anlaşıldığına göre bu bir ilk uyarıydı. Ne var ki Firavun ve çevresi, bundan ders alacakları yerde, inkâr ve inatlarını daha da pekiştirdiler; bu uğurda bütün sıkıntılara katlanmaya hazır olduklarını açıklayarak âdeta Allah’a karşı meydan okudular. Yüce Allah da onları 133. âyette özetle bildirilen felâketlere mâruz bıraktı.
Kur’ân-ı Kerîm’de Firavun ve Mısırlılar’ın inkârları, İsrâiloğulları’na karşı haksız tutumları ve onları serbest bırakmamaktaki ısrarları yüzünden başlarına türlü felâketler geldiği özetle anlatılmış; ibret alınması için bu kadarı yeterli görülmüştür. Tevrat’ta ise, Firavun’u İsrâiloğulları’nı serbest bırakmaya mecbur etmek için, daha çok Hârûn’un değneği vasıtasıyla gerçekleştirilen ve İsrâiloğulları’na isabet etmeyen çeşitli felâket mûcizelerinin gerçekleştirildiği bildirilmiştir. Mısırlılar’ın hayat damarları olan Nil sularının kana dönüştürülmesi, bütün ülkenin ve evlerin kurbağalarla dolup taşması, önce tatarcık, ardından at sineği (kımıl) istilası, hayvanların kırılması, insanların ve hayvanların vücutlarını çıban kaplaması, dolu felâketiyle dağdaki insanların ve önceki felâketlerden artakalan hayvanların kırılması, büyük bir çekirge sürüsünün yeri göğü kaplaması şeklinde sıralanan mûcizelerden hiçbiri Firavun’u yola getirmeye yetmemiş; o, her felâket vuku bulduğunda, Mûsâ’ya kendilerini bu felâketten kurtarması halinde İsrâiloğulları’nı serbest bırakacağına dair söz vermiş; fakat felâket geçince sözünden dönmüştür. Nihayet “Rab,... Mısır diyarında bütün ilk doğanları vurdu... Ve Mısır’da büyük feryat vardı; çünkü içinde ölü olmayan bir ev yoktu.” Artık bu son felâket üzerine Firavun, erkeklerinin sayısı 600.000’i bulan İsrâiloğulları’nı
n 400 yıldır kalmakta oldukları Mısır’dan çıkmalarına izin verdi.