Almanya'daki Süper Kupa’yı düzenleyen eski TFF görevlisi Cem Ülkeroğlu: FIFA müdahale etmez
2006'da Almanya'daki Süper Kupa’yı düzenleyen eski TFF görevlisi Cem Ülkeroğlu, Suudi Arabistan'daki Süper Kupa finalinin iptal edilmesinin ardından açıklama yaptı.
Organizasyonu o dönem TFF’de Ticari Operasyonlar Sorumlusu olarak görev yapan Cem Ülkeroğlu gerçekleştirmişti. Şu anda kendi şirketiyle başta UEFA olmak üzere çeşitli kurumlara spor yöneticiliği alanında hizmet veren Ülkeroğlu ile 2006 Süper Kupa organizasyonunu konuştuk.
Yurt dışında Süper Kupa oynatma fikri nasıl ortaya çıktı?
Cem Bey, siz 2006 yılında TFF tarafından Süper Kupa adıyla ilk kez organize edilen organizasyonun başındaki kişiydiniz. Daha sonra 2007 ve 2008’de de Almanya’da bir Süper Kupa daha oynandı. Yurt dışında Süper Kupa oynatma fikri nasıl ortaya çıktı?
2004 yılında Sn. Levent Bıçakcı’nın başkan olduğu Federasyon döneminde Türk futbol ürünlerinin markalaşması, uluslararasılaşması ve ticari operasyonlarının büyütülmesi amacıyla başlattığımız kapsamlı bir programın ayaklarından biri olarak düşünmüştük. Milli Takımımızın dünya üçüncülüğünü takip eden dönemde, Süper Lig başta olmak üzere TFF müsabakalarına ilgi giderek artmakta idi. Söz konusu müsabaka, önceki adıyla Cumhurbaşkanlığı Kupası, bir süredir oynanmıyordu. Yeni bir marka ve kimlik altında yeniden başlatarak, Türk futbolunun uluslararası tanıtımını yapmak amacıyla değerlendirmek istedik. Amaç, Almanya ile başlayarak ilerleyen dönemde, yeni pazar hedeflerimize paralel olarak, maçı her sene farklı bir ülkede organize etmek suretiyle futbolumuzun önemli bir müsabakasını, kulüplerimizi, sporcularımızı dünya futbolseverlerinin izlemesini, beğenisini kazanmasını ve büyük resimde Türk futbol ürünlerinin uluslararası dağıtımına ve yaygınlaşmasına katkı vermesini sağlamaktı.
Sizin o dönemdeki göreviniz tam olarak neydi?
2004 yılında TFF bünyesinde Pazarlama departmanını kurmak ve yönetmekle görevlendirilmiştim. Departmanın başı olarak, Türkiye Futbol Federasyonu’nun tüm ticari operasyonlarından sorumluydum. Bu sorumluluk, sportif tarafı hariç belli başlı organizasyonların yönetimini de üstlenmemi gerektiriyordu.
Yurt dışında yerel bir maç oynatmanın prosedürü nedir?
Yurt dışında yerel bir maç oynatmanın prosedürü nedir?
Basitçe söylemek gerekirse, maçın oynanacağı ülkenin FIFA üyesi federasyonunun izni ve yetkilendirmesi yeterlidir. TFF Süper Kupa 2006 için ilgili taraf Almanya Futbol Federasyonu (DFB) idi ve gerekli izin ve yetkilendirme kendilerinden alınmıştı.
"İkinci bir üye federasyonun dahil olduğu her maç uluslararasıdır"
Süper Kupa yurt dışında oynansa da yerel bir müsabaka mıdır yoksa uluslararası bir müsabaka olarak mı nitelenir?
İkinci bir üye federasyonun dahil olduğu her maç uluslararası bir organizasyondur. İster maçın yeri, ister katılan takımlar bakımından olsun, eğer herhangi bir tanesi farklı bir futbol federasyonunun yetki alanında ise maç, uluslararası bir maçtır. Basitleştirmek için bir örnek vermek gerekirse, ülkemize Antalya’da kamp yapmaya gelen iki Rus kulübünün U-17 takımlarının kaldıkları otelin sahasında yapacakları hazırlık maçı da bu anlamda uluslararası bir maçtır.
Süper Kupa ile yurt dışından iki takım arasında özel bir maç oynanması arasında birini TFF’nin organize etmesi dışında bir fark var mıdır?
Temelde yoktur. Maçın organizatörünün kim olduğuna bağlı olarak izin ve yetkilendirme süreçlerinde farklılıklar oluşur.
Frankfurt stat işletmesi ile yaptığınız anlaşmada ne gibi maddeler vardı?
Detaylılarıyla hatırlayamıyorum tabi ama genel olarak stadyumun tarafımıza vereceği hizmetler ve sağlaması gerekenlerle ilgili taahhütleri; bizim taahhütlerimiz ki bunlar başlıca finansal olanlardır, kira bedeli, bu bedelin ne zaman, nasıl ödeneceği, stadyumda oluşabilecek hasarlara ilişkin sigorta yükümlülükleri, stadyumda güvenliğin sağlanması vb. gibi şartlar yer alır ilgili sözleşmede.
2006'da Atatürk posteri için izin alındı mı?
2006, Atatürk’ün doğumunun 125. yıldönümüne rastlıyordu. Bu nedenle stadyumda dev bir Atatürk posteri ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” pankartları asılmıştı. Bunun için herhangi bir izin aldınız mı?
Hayır, bunun için bir izin almamız gerekmedi. Bu önemli müsabakada Atatürk’ü 125. doğum yıldönümü nedeniyle anmayı istedik.
Almanya Futbol Federasyonu veya Stat işletmesi size kısıtlayıcı herhangi bir telkinde bulundular mı?
Asla.
Peki katılımcı kulüplerin ne gibi talepleri olabiliyor?
Genellikle bilgi. Kulüpler genellikle, organizasyona ilişkin tüm bilgilere detaylı olarak sahip olmak isterler. İlgili ülkeye ne zaman, nasıl gidilecek, kalacakları oteller, antrenman sahaları, ilgili mesafeler vb. Bilgi talep ettikleri bir diğer önemli konu, gelirlerin ne olduğudur. Organizasyon masraf ve gelirleri, netleştiğinde TFF tarafından şeffaf bir şekilde kulüplere iletilir, özellikle masraflar konusunda kulüplerin de görüş ve önerileri alınır idi.
"Kulüplerin farklı ya da bilinmeyen talepleri olmuyor"
Sadece Süper Kupa için değil ama lig maçları da dahil zaman zaman kulüplerin sahaya belirli bir pankart veya t-shirt vb. malzemeler ile çıkmak ve belirli bir mesajı kamuoyuna iletmek yönünde talep ve istekleri olabiliyor. Bunlar da uzun yıllardan beri TFF tarafından uygulanan prosedürlerle yönetiliyor. Sözün özü, farklı ya da bilinmeyen bir talepleri olmuyor kulüplerin.
Siz Almanlara müsabakanın statüsü hakkında bilgi verdiniz mi?
Sadece kendileri ile ilgili olan konularda bilgilendirme yapıldı. TFF Süper Kupa statüsünde belirtilen gerekliliklerin tarafımızca yerine getirilebilmesi için stadyumda ihtiyaç duyacağımız konular, örneğin stadyumun her türlü reklam vb. ilan, afiş ve panolar gibi öğelerden temizlenmiş şekilde hazır edilmesi, canlı yayın için ihtiyaç olunacak alan ve teknik şartların temin edilmesi, protokol tribünü, localar, teknik alan uygulamaları, akreditasyon sisteminde istediklerimiz vs. Bunlar dışında, bilmeleri gereken bir şey de yoktur sanıyorum.
"Yerel maçlardaki pankart ve dövizlere FIFA veya UEFA müdahale etmez"
FIFA veya UEFA Türkiye’nin yerel bir karşılaşmasındaki uygulamalara veya stadyumda asılacak pankart ve dövizlere müdahale eder mi?
Hayır etmez. Farklı ülkelere mensup takımlar arasında oynanan maçlarda tribünlerde taraftarlar tarafından açılan pankartlar veya ev sahibi organizatörün gerçekleştirdiği bazı aktivitelerle rakip takım taraftarlarını veya o ülkeyi rencide edici, aşağılayıcı vb. türden bir takım unsurlar olması halinde FIFA ve/veya UEFA sürece dahil olabilir.
"En temel sorumluluğunuz maçın oynanması... Oynanmamışsa ihmaller yapmışsınız demektir"
Suudi Arabistan’daki organizasyonu dışarıdan nasıl gözlemlediniz?
Öncelikle şunu söylemeliyim; biz spor yöneticileri için en başta gelen birinci konu, sorumlusu olduğumuz müsabakanın, doğal afet vb. mücbir sebepler olmadıkça, sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır. Yani maçı oynatmaktır esas olan. Federasyonumuzun müsabaka sahibi olarak organizasyonla ilgili hangi tarafla, ne şartlar içeren bir sözleşme yaptığını bilmiyorum. Bunu bilmediğim için de kesin hükümler ifade etmek yanlış olur. Ancak dediğim gibi, en temel ve asli sorumluluğunuz olan maçın oynanması ve tamamlanması işini gerçekleştirememişseniz planlama, organizasyon ve uygulamada bir veya birkaç yerde çok büyük hatalar ve/veya ihmaller yapmışsınız demektir. Bu çok açıktır.
"Almanya’daki Süper Kupa organizasyonlarında herhangi bir ödeme almadık"
Almanya’daki organizasyonla ne gibi farklar gördünüz?
Medyadan gözlemleyebildiğim kadarıyla, dile getirilen bazı konular bizim Almanya’da 2006 ve 2007’de gerçekleştirdiğimiz Süper Kupa organizasyonlarından farklılıklar olduğunu düşündürüyor. Bunlardan başlıcası, sözleşme tarafı olan Suudi Arabistan kurumundan bir ödeme alınacağı konusu. Bu taraf kimdir, dediğim gibi onu bilemiyorum, Suudi Arabistan Futbol Federasyonu mudur, bir Suudi kamu kuruluşu mudur yoksa özel bir tüzel kişilik midir bilmiyorum. Söz konusu ödeme ne karşılığında alınacaktı, örneğin uluslararası yayın haklarının devri, reklam/sponsorluk haklarının devri, gişe gelirlerinin devri vs. onu da bilemiyorum. Bir ödeme alındığına göre, karşılığında da sözleşmede bir takım edimleri yüklenmiş olmasınız. Bunların ne olduğu bilinmiyor, en azından ben bilmiyorum. Bizim hem 2006’da (Beşiktaş – Galatasaray) hem de 2007’de (Fenerbahçe – Beşiktaş) Almanya’da gerçekleştirdiğimiz Süper Kupa organizasyonlarında herhangi bir taraftan herhangi bir ödeme alınmış değildir. Aksine organizasyonun tüm masraflarını biz TFF olarak karşılamış, tüm organizasyonu ve operasyonu TFF olarak kendimiz gerçekleştirmiş, ulusal ve uluslararası yayın hakları, sponsorluk ve gişe hasılatında elde ettiklerimiz ile katılan kulüplerimiz için de önemli bir gelir sağlamıştık. Sanıyorum en önemli fark burada. Bu noktada bir de küçük dipnot eklemek isterim. Bizler o dönemde, Süper Kupa müsabakalarının organizasyonu işlerine maçın oynanacağı tarihten en az 9-10 ay öncesinden başlardık. Dolayısıyla, herhangi bir son dakika problemi ile karşı karşıya kalmamız pek mümkün olmazdı.