- Haftanın en güzel olayı Beşiktaş-Monaco maçıydı. Vodafone Park’ta seyrine doyum olmaz bir 90 dakika seyrettik. Monaco’da kazanabilirdi de daha fazla hak eden Beşiktaş’tı. Cenk-Babel ikilisi Q7’nin asistlerini değerlendirebilse ilk yarıda bile destansı bir skor ortaya çıkabilirdi. Futbolcular mı maç seçiyor, rakibi de güzel futbolu ve galibiyeti düşününce Beşiktaş’ın futbolu mu renkleniyor, hakemler mi oyunu çok durdurmuyor; neyse ne... Bir gerçek var ki bu takım oynuyor.
- Hem de burası Şampiyonlar Ligi. Dünya izliyor. Kulübün bilinirliği, marka değeri artıyor, futbolcunun piyasası yükseliyor. İşin maddi yönü de var tabii. Ciddi bir gelir kapısı. 5 kıta bir Şampiyonlar Ligi etmiyor. 5 kıtadaki turnuvalar toplandığında değer, ödül ve popülarite anlamında Şampiyonlar Ligi’nin yanına bile yaklaşamıyor. Ama bu hesapları sezon başında yaptı Beşiktaş yönetimi. Bir planları var ve o plan şu anda kusursuz işliyor. Gözleri daldaki kuşta.
- Beşiktaş gündeminin ana maddelerinden biri de “Devre arasında oyuncu satarlar mı?” sorusu. En başta da Cenk için geçerli. Yöneticiler “satmayız” diyorlar da hiç belli olmaz. Crystal Palace’ın teklifi 14-15 milyon Euro’yu bulmuştu. Cenk gidiyordu ki ödeme planında anlaşma olmadı. Çünkü Fikret Orman paranın neredeyse tamamını peşin istedi.
- Şu an için 25 milyon Euro’ya kadar teklifler gelebileceği görüşü var yönetimde. Tabii daha üst düzey takımlar, Palace’ın en az bir tık üstündeki Premier Lig kulüpleri verebilir bu paraları. Bu performansla da Cenk bu rakamları görür gibi. Beşiktaş’ın planı var dedim ya. Bu konuda da hazırlıklılar. Duyduğuma göre Cenk’in iki alternatifi şimdiden hazır.