Cim Bom kaldığı yerden devam
Son şampiyonun, şu anda önümüzdeki sezon için de en güçlü aday olduğunu görüp söylemenin ilginç bir yanı yok. Taraftar bir yandan ille de Falcao derken öte yandan takımdaki gelişmeleri keyifle izliyor. Bu tür bir hazırlık maçında 20 000’e yakın taraftarı tribüne çekebilmek hiç kolay iş değildir. Hatta bunun bir rekor olduğu bile söylenebilir. Kısacası, bu noktalarda Cim Bom’un keyfi yerinde diyebiliriz.
Hazırlık maçı böyle yapılmalı, diye yıllardır savunduğum bir kadroyla sahaya çıktı Galatasaray. İlk maçlarda olduğu gibi, önümüzdeki sezon Sarı Kırmızılı formayı belki de hiç giymeyecek oyunculardan oluşturulan kadrolar ile yapılan hazırlıktan kuşkusuz ki başka şeyler bekliyor teknik adamlar. Ancak böyle bir kadro gerçek Galatasaray olmadığı için bir bakıma oyunculara da haksızlık edilmiş oluyor. Panathinaikos karşısında çıkan kadro, Muslera ve Feghouli dışında, aslardan oluşuyordu denilebilir.
Yeni transferlerin hepsi doğru ve isabetli. Adem Büyük, Jimmy Durmaz, Emre Mor gibi oyunculara ilişkin birtakım kuşkular, birkaç dakika içinde ortadan kalkmış gibi göründü. Adem Büyük attığı golün dışında geçmişte pek oralı olmadığı takım savunmasına katkı yönünü geliştirme niyetiyle güvenoyu aldı. Jimmy Durmaz da bilinen kalitesinin yanında direkten dışarı giden serbest atışıyla da keyif verdi. Onlara Emre Mor’u da ekleyebiliriz. Bu oyuncular, Sarı-Kırmızılı takımın yerli oyuncu konusundaki sayısal sıkıntısını da giderecek.
Yedek kaleci Okan Kocuk da taraftarı mutlu etti. İsmail Çipe’nin kullanamadığı şansı onun değerlendireceği görüldü. Güçlenen kadroda yer bulması kolay olmayan gençler de ellerinden geleni yapıyor. Ancak tipik santrfor fiziğine sahip Erencan, güçlü savunmalar karşısında pek etkili olamadı… Babel’in kalitesi, Muslera ve Feghouli’nin de takıma dönüşüyle Galatasaray bıraktığı yerden devam edecek gibi göründü. Elbette ki Diagne sorununun daha fazla uzamadan çözümü gerekiyor.
Olumlu noktaların çokluğu Cim Bom’un hiçbir sorununun olmadığını göstermiyor. Yeni transferlerden Seri henüz hazır görünmedi. Yaptığı iki önemli pas hatası rakibe gol fırsatı verdi. Neredeyse Ndiaye’yi seyrediyor gibi olduk. Donk’un sakin ve dengeli oynuyormuş gibi görünürken mutlaka gereksiz bir hareket yapıp takımını sıkıntıya sokması hastalığı biraz iyileşti ama tamamen ortadan kalkmadı. Mariano ve Nagatomo henüz gerçek kapasitelerinde değil. Belhanda kendini zorlamadı.
Panathinaikos’un bir zamanlar Avrupa Kupalarında final oynamış olmak gibi bir düzeyin çok uzaklarına düştüğü biliniyor. Kaldı ki Sarı-Kırmızılı takım 10 yıl önceki UEFA eşleşmesinde rakibini iki maçta da 3-1 yenerek elemişti. Üstelik o dönemde Yunan takımı kadrosunda Djibril Cisse gibi yabana atılmayacak adamları istihdam edebiliyordu. Bugünkü kadrosu daha çok ‘feda’ dönemi görünümünde. En değerli iki oyuncusunun fiyatlarının 2 milyon Euro oluşu ve takımın toplam değerinin de 20 milyon Euroyu bile bulmayışı bunun kanıtı. Onlar artık Yunan liginin bile sıradan bir takımı. Dolayısıyla Galatasaray için zor bir rakip değildi.
Ahmet ÇAKIR