Cim Bom'un 7.'lik tehlikesi
Ajansspor yazarı Ahmet Çakır, Galatasaray ile Trabzonspor arasında yapılan maçı ve sarı kırmızılıların duurumunu değerlendirdi
Kabul etmek gerekir ki Cim Bom bu karşılaşmalarda mümkün olabilecek her türlü sorun ve sıkıntıyı yaşadı. Bütün bir sezona yetecek talihsizliklerle birlikte hakem hataları, yönetim sorunları, oyuncu formsuzlukları ve kadro dağınıklığı gibisinden olumsuzluklarla çok tehlikeli bir noktaya geldi.
Puan cetveline ve kalan maçlara baktığınızda, Galatasaray'ın bu sezonu 7.sırada bitirmesinin en güçlü olasılık durumuna geldiğini rahatlıkla görebilirsiniz. Sarı-kırmızılı takımın arkasındaki 3 takım olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve A.Alanyaspor onu rahatlıkla gelebilecek durumda.
Bu tür “çözülme” dönemleri, birkaç maçlık bir sıkıntı olarak kalmaz. Geçmişte bunun sayısız örneği yaşanmıştır. Son 4 maçlık dilimde Sarı-Kırmızılı takım bir silkinişi gerçekleştiremezse şu gün yaşanmakta olan sıkıntıların çok daha derinleşeceğini görebilmek için uzman olmaya gerek yok.
Tabii böyle bir değerlendirmede gözler ister istemez Fatih Terim'e dönüyor. İmparator'la ilgili, onun hatalarını ve yapamadıklarını içeren bir değerlendirmede bulunabilmek kolay değil. Muhteşem kariyeri, futbol tarihimizin neredeyse bütün rekorlarını kırmış bir başarı anıtı durumunda oluşu, bu eleştiri ve değerlendirmeleri güçleştiriyor.
Galatasaray taraftarı da şu anda “Canın sağolsun hocam, sonuna kadar arkandayız” mesajları veriyor ama bu işlerin pek de böyle yürümediğini Terim bizden çok daha iyi bilir. İki maç daha kaybedildiğinde, “Galiba değişim zamanı geldi” yolundaki değerlendirmeler artacak, hele Galatasaray'ın sezonu önümüzdeki sezon Avrupa'ya bile çıkamayacak noktada bitirmesi halinde ipler kopma noktasına gelebilecektir.
Medyada Terim'le ilgili değerlendirmeler “Hoca formsuz” noktasından ileri geçmiyor. Doğrusu da budur. Ancak irdelenmesi gereken başka noktalar da var. Onların başında Galatasaray'ın aradaki boşluk döneminde iyi hazırlanamamış olduğu gerçeği öne çıkıyor.
“İyi hazırlanamadı” sözü halk dilinde yozlaştırılmaya çok uygun. “Yattılar” diye iş rayından saptırılır ve konuyu gerektiği gibi değerlendirme olanağı kalmaz. Hayır, yatmadılar; her takım gibi Galatasaray da çalıştı ama bunun yeterli düzeyde olmadığı oynanan maçlarda görüldü.
Özellikle bu sezonun kırılma noktası haline gelen Ç.Rizespor maçına Cim Bom'un yeterince iyi hazırlanamamış olduğu görüldü. Sarı-Kırmızı takım gerek fizik kondisyon gerekse mental olarak çok kolay dağıldı o maçta. Aradaki Gaziantep ve Başakşehir maçlarında belli bir direnç ortaya konuldu ama bunlar kazanmaya yetmeyince sıkıntı büyüdü. Trabzonspor karşılaşması ise artık havlu atılan maç oldu.
Çeşitli nedenlerle kaybedilen futbolcular elbette ki çok önemli. Ancak bu durumda bile Galatasaray, bazı rakiplerinin birkaç kat fazla maliyeti olarak kadrolarla sahaya çıkıyor. Örneğin, Gaziantep maçına çıkan kadronun, rakibinden 5 kat daha maliyetli olduğu rahatlıkla hesaplanabilir. İki farklı öne geçilen kendi sahanızdaki o maçı ble kazanma becerisi gösterilemeyişi yıkıcı sonuçlar yaratıyor.
Galatasaray'ın bu döneme yeterince iyi hazırlanamayışındaki etkenlerden biri belki de Terim'in geçirdiği hastalıktı. Bu gibi konularda sağlıklı haber alma şansına sahip değiliz, sadece tahminlerde bulunabiliyoruz. Hastane çıkışında yaptığı açıklama, Terim'in hayata ve futbola bakışını değiştirdiğini gösteriyordui. Bu, elbette ki bundan sonra futbolda hiçbirşey yapamayacağı anlamına gelmiyor ama birşeyleri yapmasının güçleştiğini de düşündürebilir.
Nitekim hemen her maçta yaşanan kırmızı kartlar, penaltılar ve başka dağınıklıklar, Terim'in takıma egemen olmakta güçlük çektiği şeklinde yorumlanabilir. Gaziantep maçı gibi avucunun içinde sayılabilecek bir karşılaşmadan bile galibiyet çıkarılamayışında oyuncu acemiliği kadar teknik heyetin de hataları aranabilir. Önümüzdeki haftalarda bu tür değerlendirmeler daha ön plana çıkacaktır. “Zorlu” olayının hatırlatılması, “Adalet” isteği gibisinden çıkışlar taraftarı birkaç gün oyalar.
Peki ya sonrası?
Aslında Galatasaray bu sezona da iyi hazırlanamadı ve ilk maçtaki Denizlispor yenilgisi olabileceklerin habercisi gibiydi. İlk yarının son maçından itibaren başlayan 8 maçlık galibiyet dizisi dışında çok dağınık bir sezon yaşandı. Aradaki Fenerbahçe deplasman galibiyeti elbette ki Sarı-Kırmızılıları çok mutlu etti ama sonrası tam bir hüsran oldu. Şampiyonluk adayı takımın 6 maçtır galibiyet yüzü görmeyişi, çok daha büyük sorunların kapısını aralayabilecek bir sıkıntıdır.
Terim son 4 maçlık dilimde işi toparlayamaz ve bir sıçrayışı gerçekleştiremezse gündeme nelerin geleceğini bilecek kadar deneyimli bir hoca. Başkanın sağlık sorunu ve biraz da buna dayalı olarak yönetimin “durgunluğunu” da buna eklerseniz, sancılı bir durum ortaya çıkıyor. Dolayısıyla yine umut Terim'de. Hoca böyle bir silkinişi gerçekleştirebilirse hiç değilse gelecek sezona umutla bakılabilir. Tersi durumda çok beklenmedik gelişmeler olabilir.