City Taraftarı İstanbul Trafiği ve Fahiş Fiyatlardan Ötürü UEFA’ya Saydırdı
Manchester City, Şampiyonlar Ligi kupasını ilk kez İstanbul’da kazandı. Ama taraftarı UEFA’ya ulaşım ve fahiş fiyatlardan ötürü öfkeli. İşte detaylar.
Bazı taraftarlar finale gecikerek geldi
Ancak İngiliz taraftarların tepkisinin ilk hedefi organizasyonun sahibi UEFA oldu. Taraftarların planlamanın iyi olmadığını söylediği kaydedilen yazıda, "İstanbul'da taraftarlar maça giderken büyük gecikmelerle karşılaştı. Toplu taşıma kullanmayan ve alternatif yollarla ulaşım sağlayan taraftarlar ise fahiş fiyatlar karşısında çaresiz kaldı" denildi.
Kaos ve aksaklıklar yaşandı
72 bin kişilik Atatürk Olimpiyat Stadı’nın İstanbul'un merkezine 40 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkat çekilen yazıda, "2005'te Liverpool’un, AC Milan’ı penaltılarda yendiği finalle benzer kaos ve aksaklıkların yaşanması İngiliz futbolseverler tarafından hoş karşılanmadı" denildi.
Final stadına ulaşım 2.5 saat sürdü
Medyaya konuşan taraftarların görüşlerine de yer verilen yazıda şöyle denildi: "Bir taraftar ‘Trafik durmuştu ve daha 5 kilometre vardı, bu yüzden inip yürüdük. Maçı kaçırmak istemedik’ dedi. Sosyal medyada yayınlanan görüntüler, tıkanmış trafikte yürüyen taraftarların otoyollarda araçların arasında yaya olarak uzun mesafeler kat ettiklerini gösteriyor. Bir başka taraftar da ‘Oraya varmamız iki buçuk saat sürdü ve Manchester'dan İstanbul'a olan uçuş sadece bir saat daha uzun, yani bu size bunun ne kadar şaka olduğunu gösteriyor’ dedi"
Fan zone’lardaki fiyatlar gülünçtü, şakaydı
The Guardian yazısında stat çevresindeki fan zone’lara giden taraftarların görüşlerine de yer verildi: “Nihayetinde stadyumdaki taraftar parkına vardığımızda yiyecek ve içecek kuyrukları gülünçtü ve fiyatlar şaka gibiydi. Bir sosisli sandviç 10 Euro, bir bira 5 Euro'ydu. UEFA'nın yaşam maliyeti krizi olduğunu duyduğunu sanmıyorum”
Su yok, yiyecek yok, şoke edici
Son düdükle birlikte havaalanına veya otellerine gitmeye çalışan taraftarların da bu kez toplu taşımada sorun yaşadığı kaydedildi. Metronun sistemli çalışmadığını söyleyen taraftarlar da şöyle yakındı: “Bu tam bir şakaydı, sıra ve düzen yok, yüzlerce otobüs bozuk, yollarda pozisyon için savaşıyor, taraftarlar hareket halindeki arabalar arasında geziniyor, otobüs ve minibüslere binmeye çalışıyorlar. Saat 02.30’ken de çoğu otobüs hâlâ otoparktaydı. Otobüsler ayakta duran insanlarla dolu. Artık görevli yok, su yok, yiyecek yok. Şoke edici. Aydınlatma yok, tekerlekli sandalyedeki insanlar yollarda, darmadağın bir organizasyon"
Suçlu Türkler değil UEFA
Dave Towers, Mail Sport'a şunları söyledi: "Bu sadece tam bir karmaşa ve rezaletti. UEFA bu finali yönettikleri için kendilerinden utanmalı. İstanbul'u veya Türkleri kastetmiyorum ama UEFA yerel saatle 22:00'de hiçliğin ortasında bir maçın başlamasının, lojistiğine ve insanların şehre nasıl geri döneceklerine düzgün bakmalıydı. Benim aklıma gerçekten UEFA'nın biz taraftarlara 'Paranızı aldık, sonra görüşürüz’ dediği geliyor. İstanbul'da aynı yerde bir final daha yapılsa ve City orada olsaydı, gitmeyi uzun uzun düşünürdüm ve muhtemelen de gitmezdim"