"Çok şeyi kurtaran adam!"
Galatasaray sıkıntılı- Osman Şenher / Milliyet
Bu sezon Süper Lige iyi başlayamayan bir Galatasaray seyrediyoruz... Futbolcular sahadaki bütünlüğünü kaybetmişler. O kadar büyük hatalar yapıyorlar ki, gerçekten Fatih Terim’in işi çok zor...Daha maçın başında Muslera ile Luyindama topa yükseliyorlar, hata Muslera’da mı, Luyindama’da mı onu bilmiyorum ama aralarında bir anlaşmazlık var. Top Luyindama’nın kafasından rakibe gitse maça mağlup başlayacaklar. Affedilir gibi değil... Yenen gole bakıyorsun, Luyindama’nın önünde üç tane futbolcu boş... Adam neredeyse orta sahadan kalecisine bakmadan geri pas veriyor. Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak bir futbolcu böyle pas verir mi? Sorumsuzluk bu kadar olur.Hiç kusura bakmasınlar. Geçen sezon çok övgüler yazdık ama bu sezon Marcao da Luyindama da çok kötüler... Mariano da sezona kötü başlayan futbolculardan... Bir tek doğru-dürüst orta nasıl yapamaz? Aklım almıyor. Nagatomo aynı şekilde... Geçen sene Galatasaray şampiyon olduysa Nagatomo ile Mariano’nun o kadar katkısı oldu ki... Ama bu sezon resmen zarar veriyorlar takıma...Nzonzi iyi bir futbolcu... Zaten ön liberoda o oynamasa Galatasaray kalesi daha çok gol tehlikesi yaşar. Belhanda ayağındaki topu tutamıyor... Feghouli, zaman zaman oyun içinde olsa da dün gece o da başarısız bir futbol oynadı. Ömer Bayram’ı bir kenara ayırıyorum... Takımının en faydalı, en gayretli futbolcusuydu. Ama onun haricinde takımı sırtlayacak, oyunu yönlendirecek futbolcu yoktu. Galibiyet Galatasaray’a ilaç oldu ama bu futbolla kazanmak zor.Kayserispor’a bakıyorsun 8 kişi ile maçı bitirdi. Girdiği gol pozisyonu Galatasaray’dan fazla... Henrique, Adebayor, Mensah hepsi ikişer kişilik futbol oynadılar. “Mağlubiyeti hak ettiler mi” diye sorarsanız, kesinlikle etmediler...Adem Büyük, hakikaten Galatasaray’ın kozlarından bir tanesi. Şu an Galatasaray takımının içinde golü koklayan, toplara iyi vuran en önemli futbolcu... Nasıl Ömer Bayram dün giydiği formanın hakkını verdiyse Adem Büyük’e de bu şans verilmeli... Babel bir şeyler yapmak istiyor. Ancak ona da ayak uyduran arkadaşı yok... Daha çok topla buluşması lazım. Sonuçta Kayseri galibiyeti Galatasaray’a şifa oldu, ilaç oldu. Böyle bir sıkıntılı ortamda deplasmandan üç puanla dönmenin değeri çok büyük. Şimdi transfer sezonu da bitiyor. Milli maç arasından sonra Galatasaraylı taraftarların daha farklı bir takım seyredeceklerini düşünüyorum...
Çok şeyi kurtaran adam: Adem - Mehmet Demirkol / Fanatik
Kayseri’nin kalabalık savunması tıpkı Konyaspor gibi Galatasaray için geçilmesi zor bir ekipti. Kayseri ayrıca Adebayor’u pivot olarak iyi kullanıyor, Mensah’la hızlı çıkıyor ve Henrique’yle tehdit oluşturuyordu. Galatasaray ise kadrosu kadar oynadı. Topu daha hızlı çevirmeyi bir haftada başaramayabilirsiniz ancak daha geniş alanda hücum etmek bu kadroyla zor olmasa gerek. Bunlar hiç yoktu. Karaman 2. yarıda topa sahip olmaya ve kalabalık şekilde ileri taşımaya karar verdi. Böyle olunca Babel’i santrfora taşıyan konuk ekip açık alanlar buldu. Kırmızı kartlar Adebayor’un yorulmasına rağmen sahada kalması ve Djedje’nin oyundan alınıp orta sahayı boşaltma hameleri geldi. Galatasaray tüm bu avantajlara rağmen yine oyununu geliştiremedi, çizgiye inemedi. 9 kişiye karşı (her ne kadar faul olduğunu düşünsem de) gol yedi. Anlayacağınız Adem çok şeyi kurtardı.Gecenin sorusuGalatasaray Maçın starı savunması hiç yoktan korkunç hatalar yapmaya devam ediyor. Bu bir kalite sorunu mu? Yoksa sadece performansla mı ilgili? Ben Fatih Terim’in tam olarak ipleri ele alamadığını düşünüyorum.Maçın starıGalatasaray’ın en zihni açık, en konsantrasyonu sağlam oyuncusu Babel’di. Oyundaki bütün sorunlar yokmuş gibi top ona her geldiğinde maksimumunu yaptı. Penaltıyı aldı. Golünü attı. Maçın yıldızı tartışmasız o. Tabii Adem’i de unutmamak lazım.Maçın olayıKuşkusuz 4 kırmızı kart. Eğer ligin kart standardı buysa kırmızı kart olmayan maç olmaz. Sınırdaki her pozisyon kart olarak değerlendirildi. Eğer MHK bunu vaat ediyorsa 2 hafta sonunda fikir değişti demektir. Çünkü oynanan 18 maçta durum buydu.Kısa mesaj8 kişiye karşı galibiyet gelmeseydi kayıp 3 puanın ötesinde bir moral çöküntü olabilirdi. Adem, Galatasaray açısından büyük bir felaketi önledi. Önemi büyük.
Kırmızılar kolay çıktı - Deniz Çoban / Fanatik
Dün akşam oynanan maç, hakem ekibi açısından çok zor geçti. Kritik pozisyonlar çoğunluktaydı ve hakemlerin doğrularının yanında yanlış kararları da oldu. İlk sözümü Galatasaray’ın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen iki golüyle ilgili söylemek istiyorum. Pozisyonlar günahı ve sevabıyla VAR’da oturan Volkan Bayarslan’ın sorumluluğunda. Ofsayt çizgileri “sıfır hata” ile ölçüm yapıyor ama verileri giren sonuçta insan... Futbol Oyun Kuralları’na göre top ayaktan çıktığı anda değil, topa temas anında ofsayt çizgileri çizilmeli. Görüntülere göre sanki pozisyon bir kare sonra durdurulmuş. Bir kare önce durdurulsa, sonuç farklı çıkar mıydı, bilemiyorum.Mariano’ya ikinci sarı gereksiz63. dakikada VAR müdahalesi sonucu Galatasaray lehine verilen penaltı doğru. Abdennour’un kolları omuz hizasının üzerine kadar kalkmıştı. Aynı zamanda kafa ile atılan şutu eliyle önlemek sarı kartı gerektirir. Hakemin 2. sarısı doğru. İkinci sarı kartlar; net, tartışmasız ve herkes tarafından kabul edilebilir olmalıdır. 73’de Henrique’nin Mariano’ya bence ikinci sarı kartı gerektirir sertlikte bir müdahalesi yoktu.Umut’un atılması doğru90’da Emre Mor’un kartı da çok kolay çıktı. Bana göre 2.sarı kartı Emre’nin tepkisinden dolayı gösterildi ama tepkisi de tolere edilebilecek düzeydeydi. Kayserispor 2. golünde faul olmadığı fikrindeyim. Evet, bir müdahale var ama bu faulü gerektirecek kadar bir müdahale değil. Ben gol kararının doğru olduğunu düşünüyorum. 95’de Umut Bulut’un atılması da doğruydu.
Fırsatçı Adem - Ömer Üründül / Sabah
Galatasaray her yönüyle kötü oynadığı ve de skor dezavantajına düştüğü ve son bölümü komedi filmine dönen maçı Kayserispor'un ikinci yarıdaki büyük taktik hatası ve iki futbolcunun gereksiz gördükleri kartlarla ihraç olmaları sayesinde kazandı. İlk yarıda Galatasaray oyunu sürekli karşı alana domine ettiği halde üretkenlik sağlayamadı. Bunun birçok nedeni vardı. Önde rakibin iyi yerleşimli, kenarları iyi kapattığı alan savunması... İkincisi de hiçbir şey yapmayan, adeta karşı stoperleri rahatlatan ve ona yakın oynayan Babel'in önünü tıkayan Diagne yüzünden. Bunların en etkili isimleri Feghouli ve Ömer Bayram. Luyindama'nın çok büyük hatasıyla da Galatasaray beklemediği bir gol yedi. Eğer Muslera devre sonunda yüzde yüzlük golü kurtarmasa işler çıkmaza girerdi. İkinci yarıda ilk yarının mükemmel taktisyeni Hikmet Karaman neden bunu bozdu aklım almadı. Aynı alan daraltan savunmaya devam edeceğine, ayağa paslarla üçüncü bölgeye açılan ve orada toplar kaybedip rakibine genişlik bırakan bir Kayseri gündeme geldi. Bir de buna penaltı ve kırmızı kart eklenince saha içi dengeler Galatasaray'a döndü. Hemen ardından rakip 9 kişi kalınca da Galatasaray iyice rahatladı. Fakat bundan sonra Kayseri 18'inde kümelenince Galatasaray sayısal üstünlüğüne rağmen pozisyon bulamıyordu. Ve şans golü ile skor avantajını yakaladı. Her şey bitmiş görünüyordu ki 9 kişilik Kayserispor duran toptan beraberliği sağladı. Ama uzatmanın son saniyesinde Terim'in son hamlesi olan Adem Büyük fırsatçılığını konuşturarak galibiyeti getirdi.Bu şartlardaki son saniye galibiyeti çok önemliydi. Eğer 9 kişiye karşı 2 puan kaybedilseydi kolay kolay kapanmayacak yaralara sebep olabilirdi.
G.Saray zihinsel travma yaşıyor -Levent Tüzemen / Sabah
Belki klasik olacak ama deveye "Boynun neden eğri?" diye sormuşlar. Deve de "Nerem doğru ki!" demiş. Galatasaray'ın neresinden tutsan elinde kalıyor. Oyuncular birbirlerine yardım etmiyor. Başta Luyindama olmak üzere herkes kafasına göre hareket ediyor. Luyindama'nın rakibe hediye gol pası tam bir laubalilikti. Luyindama zeki bir oyuncu değil sadece gövdesiyle ve fizik gücüyle oynamaya çalışıyor. Luyindama kendini vazgeçilmez sanıyor.Toplama bir takım yapıp sahaya sürsen Galatasaray kadar kopuk, dağınık, düzensiz ve disiplinsiz hareket etmez. Galatasaraylı oyuncular zihinsel olarak travma yaşıyor. Diagne, arkadaşlarının rahat pas vermesi adına kendine pozisyon yaratması gerekirken çakılı kalıyor. "Ruh" gibi davranıyor.Fernando, Onyekuru ve Ndiaye'nin yerine yapılan transferler Galatasaray'da kadro mühendisliğinin yanlış olduğunu gösteriyor. Feghouli dışında rakip üzerine gidip çalım atacak hızlı bir oyuncu yok. Galatasaray'ın iki etkili pozisyonunda Feghouli'nin çabası vardı. Herkesin topu ayağına beklediği bir anlayışla üstelik durarak ve ağır oynayarak başarılı olamazsın. G.Saray'ın öncelikle Ndiaye gibi savaşçı ve Onyekuru tipi çabuk oyunculara ihtiyacı var.Çakılı oynayan Diagne'nin doğru bir kararla çıkarılıp çabuk oyuncu Emre Mor'un girmesi Galatasaray'ın etkili ve hızlı hücum yapmasını sağladı. Emre'nin kanat atakları Kayseri savunmasının dengesini bozdu. Babel'in sayılmayan ofsayt golü Galatasaray'ın skoru döndürme adına kıpırdanmasını sağladı. Abdennour'un hediyesi olan penaltıyı Belhanda gole çevirip skoru dengeledi. Kayserispor'un 8 kişi kalmasını G.Saray iyi değerlendirdi. Babel'in ve Belhanda'nın iyi oyunları galibiyeti getirdiNOT: Fatih Terim Donk'a büyük haksızlık yapıyor. Çünkü Donk sahada yüreğiyle mücadele ediyor ve takıma sinerji veriyor. Ayrıca iki stoperden de daha önde görünüyor.
Bunlar bizi aptal yerine koyuyor - Erman Toroğlu / Sabah
Türkiye'de futbolu seyreden insanları artık iyice aldatma devri başladı. Eskiden de aldatıyorlardı ama bu kadar değil. Niye biliyor musunuz? Devre oluyor ya da maç bitiyor, topla oynama sürelerini yazıyorlar, ısı haritası veriyorlar; veriyorlar da veriyorlar. G.Saray 3-2 kazandı. Rakip 8, G.Saray 10 kaldı. Kartlar doğruydu, yanlıştı; buraya yazmaya kalksak sütunlar yetmez.Yayıncı kuruluş da nasıl olsa bunları vermiyor. Onların da kafalarında nasıl olsa bir şeyler vardır... Kardeşim siz de adalet falan istiyorsunuz ama sonra da "Bu işten fazla para kazanamıyoruz. Başakşehir'in tek başına G.Saray ile şampiyonluğa oynaması zevkli olmuyor. Bu işin sonuna kadar F.Bahçe, Beşiktaş, G.Saray ve Trabzonspor olursa biz de bu işten para kazanırız" mantalitesi varsa eğer; o zaman söyleyin dört büyükler bir tarafta oynasın, diğerleri öbür tarafta...Öyle enteresan şeyler duyuyorum ki, inanılır gibi değil. Geçen hafta Diagne bir penaltı yapıyor dirseğiyle, Uilenberg eğitimde demiş ki, "Bu pozisyonlara penaltı vermeyeceksiniz!" Trabzonsporlu Ekuban ile Yeni Malatyasporlu Mina'nın pozisyonunda, Ekuban şiddetli ve tehlikeli bir dirsek yiyor; Uilenberg'e göre bu pozisyon da griymiş! Beyler, bunlar bizi aptal yerine koyuyorlar. Uilenberg "Bu olmaz, bu gri" diyor ama kendisi yeşilleri (!) götürüyor. Helal olsun onlara...Bu film bu sene erken başladı, nasıl devam edeceğini hep beraber göreceğiz. Ama bir yerlerde bir şeyler oluyor, bir şeyler yapılmaya çalışılıyor; hep beraber göreceğiz! Bakınız, G.Saray dün gece kazandı. 8 kişi kalmış bir takımdan, uzatmanın son saniyesinde bile gol yiyeceklerdi. Şunu çok net söylüyorum, G.Saray çok kötü oynuyor. Biraz düzgün bir takım, G.Saray'ı perişan eder. G.Saray'da sahanın içinde bir otorite yok, futbolcular başıboş oynuyorlar. Galatasaray defansı her hafta aynı işi yapıyor. Seyirci de seyrediyor, Fatih Terim de... 14 sarı, 5 kırmızı kart olan bir maç. Hangileri doğru, hangileri değil; oturup kare kare seyretmek lazım. Nasıl olsa görüntüler yok, vermiyorlar! Kamuoyu da bunları öğrenemez. Yolda soranlara ancak böyle cevap verebiliriz.Şu Falcao olayı hem G.Saray'ı hem Fatih Terim'i, hem de takımı bozdu. Falcao gelecek, bütün dertler bitecek hikayesi söylenmeye başlandı. Bu G.Saraylı oyuncular geçen sene şampiyon oldu ama herkes bu takımın peşinde değil, Falcao'nun peşinde. Yöneticiler de dahil! Bir de omuzuna el atıp fotoğraf çektirince, işler daha şahane oluyor ve sonunda arapsaçına dönüyor. Bu, arapsaçı adlı parça... Kim çözer bilemiyorum; Fatih Terim mi, Falcao mu? Türkiye'de yeni bir orta oyunu da başladı, gizlene gizlene...
Kayserispor'un armağanı oldu - Bülent Timurlenk / Sabah
Son yılların en saçma 90 dakikasını izledik. Bu bir film olsa senarist ile yönetmeni defterinizden siler, sinemaya küsersiniz. İlk 15 dakikada 8 faul yapan iki takım, Seri'nin yokluğunda neden ve nerede oynadığını bilmeyen, aslına bakarsanız Galatasaray kadrosunda olması bile şüpheli bir Ömer Bayram... Rakibin hızını kesmek için faullere başvuran ve ileride çoğalamayan bir Kayseri... Ardından Luyindama'nın asisti ve Umut Bulut ile ikiyi bulacakken tek farkla soyunma odasına giden Kayserispor... Galatasaray'ın az sayıda oyun ezberi vardı, onu da yitirmiş. Kağıt üzerinde Ömer Bayram 8 numarada başladı ama daha ilk 10 dakikadan itibaren Babel, santrfor arkasına kaçınca kendini sol açıkta buldu. Asistlerin asistleriyle meşhur Belhanda'nın sahada gezindiği, Diagne'nin "Falcao gelsin kurtarsın sizi" umursamazlığıyla geçen bir ilk 45 dakika... Emre Mor'un oyuna girişi, geride olan Galatasaray'ın santrforunu oyundan alması, teknik kadronun da yönetime sert Falcao mesajıdır... Evet, Galatasaray ikinci yarıda bir şeyler yaptı ama Kayseri de kaybetmek adına her şeyi... Penaltı, kırmızı kart, ardından 9 kişi kalan Karaman'ın ekibi maçı rakibine armağan etti ama Galatasaray öyle bir plansız ki bu hediyeyi da kabul etmekten uzaktı. Zor olanı başardılar, 9 kişiden beraberlik golünü yediler. Umut Bulut atıldıktan sonra aslında ilk 11'de başlaması gereken Adem Büyük son noktayı koydu.
Spor yazarları Kayserispor ile Galatasaray arasında oynanan müsabakayı değerlendirdi.