Corona Virüsü nedir, belirtileri nelerdir?
İlk olarak 1960’lı yıllarda görülmeye başlayan Corona Virüs’ün, Çin’in Hubei Eyaleti Wuhan Şehrinde ortaya çıkması nedeniyle, hastalık oldukça merak edilir bir konu oldu. Akciğer hastalığına neden olabilen ve tedavi edilmediğinde ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu gibi hastalıklara yol açan Corona virüsü hakkında bilgiler haberimizde...
Corona Virüsü dünyanın gündeminde! Aralık ayı içerisinde Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan Zatürre'ye benzeyen belirtiler gösteren Corana virüs vatandaşlar tarafından araştırılmaya devam ediyor. Çin'in ardından dört ülkede daha ortaya çıkan virüs son olarak ABD'de tespit edildi. Corona Virüsü hakkında Dünya Sağlık Örgütü hızla yayılmasından korkulan virüse ilişkin harekete geçti.
CORONA VİRÜSÜ NEDİR?
Corona virüsler, çoğu insanın hayatının bir anında karşılaştığı virüslerdir. İnsan corona virüsleri genellikle hafif ve orta şiddette üst solunum yolu hastalıklarına neden olur. Corona virüslerin alfa, beta ve gama olarak bilinen üç alt grubu vardır; ayrıca delta corona virüsleri denilen dördüncü yeni bir grup vardır; SARS-CoV. İnsan corona virüsleri ilk olarak 1960’ların ortasında tespit edilmiştir. 2020’ye kadar sadece Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün’de görülen virüs 3 kişinin ölümüne neden olmuştu.
CORONA VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?
Corona virüsler birçok farklı canlıda hastalıklara neden olabilir. Ancak, SARS-CoV insanlar ve maymunlar, Himalaya misk kedisi, rakun köpeği, kedi, köpek ve kemirgenler gibi hayvanlara bulaşabilir. Kış aylarında daha çok görülen bu virüs; özellikle solunum yolları, karaciğer, mide, barsak ve sinir sistemini etkileyebilir. Grip gibi kolayca, öksürme ve hapşırma ile havaya saçılan virüslerin alınması, enfekte materyale dokunulmasının ardından ağız ve buruna temas sonucunda bulaşabilir.
CORONA VİRÜSÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Çoğunlukla üst solunum yolu hastalıkları belirtileri olan burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı ve ateş olabilir. Bu virüsler bazen zatürre gibi alt solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Bu durum, kalp-akciğer hastalığı, bağışıklık sistemleri yetersizliği veya yaşlı olan kişilerde daha sık görülür. Klinik belirtiler hafif olduğundan laboratuvar testleri genellikle çok sık kullanılmaz. Ancak gerektiğinde serolojik tetkikler ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) gibi laboratuvar testleri kullanılabilir.