"Cumartesiler Beşiktaş'ındır"

Maçın sonunda Sergen Yalçın, hakem Halil Umut Meler'i sert şekilde eleştirdi ve tabir caizse kendilerini 'ince ince' doğradığını söyledi. Yalçın, bir adım daha ileri atarak "Bir daha bizim maçımıza Meler'i istemiyoruz" dedi.

Sen misin bunu diyen! Merkez Hakem Kurulu (MHK) hiç soğutmadan Beşiktaş'ın Kasımpaşa ile deplasmanda oynadığı maça da Meler'i atadı! Beşiktaş yönetimi buna sert tepki verse de bir şey değişmeyecekti. Üst üste iki Beşiktaş maçını da aynı hakem; Halil Umut Meler yönetecekti. MHK, resmen Beşiktaş'ın ayarlarıyla oynuyordu.

KASIMPAŞA KIYILARINDA HÜZÜN

Kasımpaşa deplasmanında siyah beyazlıların bir büyük sıkıntısı da Vincent Aboubakar ve Rachid Ghezzal'ın yokluğuydu. Aboubakar milli takımdan sakat dönmüştü. Ghezzal da cezalıydı. Gözlerin çevrildiği Cenk Tosun da milli takımdan koronavirüse yakalanmış olarak dönmüştü. Sezon boyunca sol kanatta oynayan Cyle Larin'i tek santrfor olarak en uca attı Sergen Yalçın. Haftalardır kaybettiğinde bile iyi futboluyla övgü alan Beşiktaş, kötü bir oyun sergiledi ve maçı 1-0 kaybetti. Bu maçta Larin'in Aboubakar'sız verimsiz olacağı yargısı da tedavüle sokuldu. Maç sonu Sergen Yalçın, Meler'in yönetimini yine eleştirdi ve golü atan Aytaç Kara'ya çıkmayan kırmızı kartı gündeme taşıdı.

Beşiktaş, Kasımpaşa'da 3 puan bırakırken Fenerbahçe, Denizli'yi 1-0'la da olsa geçip 3 puanı cebine koyuyordu. Bu maçın en çarpıcı tarafı yedek kulübesinde Erol Bulut'un yerinde Emre Belözoğlu'nun olmasıydı. Evet, Fenerbahçe, Bulut ile yollarını ayırıp takımı sportif direktör Belözoğlu'na emanet etmişti. Fenerbahçe'nin yanı sıra Galatasaray da Beşiktaş'ın ensesindeydi artık.

BU KEZ USTADAN ÇIRAĞA DERS

İlk devre çırağı Çağdaş Atan'a 2-1 kaybeden Sergen Yalçın, bu defa 3-0 galip geliyordu. Beşiktaş'ın puan kaybetmesi beklenen Aytemiz Alanyaspor maçı kayıpsız geçiliyordu.

Beşiktaş, Erzurum'u 4-2 geçerken sevinemiyordu çünkü Cenk Tosun'u kayıp veriyordu. Alanya maçına tek idmanla çıkıp 3 puanın alınmasında başrol oynayan Tosun, sezonu kapattı. Hasic ve Oğuzhan'dan sonra üçüncü isim oluyordu sezonu kapatan.

ANKARAGÜCÜ ATTI HEPSİNİ

Tüm olumsuzluklara rağmen Ankaragücü maçı öncesi yine Beşiktaş için 'Şampi' başlıkları hazırdı. Konuk ekip kendi kalesine attığı iki golle Beşiktaş 2-0 öne geçti. Her şey çok kolay olacak gibi görünüyordu. Fakat bir sorun vardı: Siyah beyazlılar çok kötü oynuyordu. Fiziksel olarak büyük bir düşüş gösteriyordu. Gözler fena halde Aboubakar'ı arıyordu ama o hâlâ sakattı. Ankaragücü, biri uzatma dakikasında olmak üzere bulduğu 2 penaltıyla beraberliği sağladı. Beşiktaş, hiç ummadığı şekilde evinde 2 puan bıraktı.

DİĞERLERİ İKİNCİ OLUR

Sivas'a giderken camiada endişe büyüktü. Haftalardır yenilmeyen Sivas'a karşı kazanmak çok zor görünüyordu. Ama Vincent Aboubakar kadrodaydı. Ve ilk 11'de de sahaya çıktı. Ne yazık ki sadece 45 dakika sahada kalabildi. Yeniden sakatlandı ve oyunu terk etti. Ki bu terk ediş artık sezon sonuna kadar sürecekti. Böylece sezonu kapatan oyuncu sayısı 4'e yükseliyordu.

Bu koşullarda Sivas'tan golsöz beraberlikle 1 puan almak ehvenişerdi. Yine de maç sonu Sergen Yalçın, yine umutsuzluğun kokusunu aldı ve kara bulutları dağıtacak o sözleri sarfetti: "Şampiyonluğun en büyük adayı biziz, diğerleri ancak ikinci aday olur. Fazla heveslenmesin kimse..."

Beşiktaş, her şeye karşın Fenerbahçe'nin 3 puanın önünde lider konumdaydı.

SERGEN YALÇIN ACAYİP KIZDI

Kayserispor maçına Beşiktaş tipik santrfordan yoksun çıktı. Cyle Larin de sakattı çünkü. Gol için Beşiktaş iki kanat oyuncusunun; N'Koudou ve Gökhan Töre'nin ayağına bakıyordu. Santrforsuz Kartal, Kayseri'yi 3-1 ile geçerken N'Koudou 2 gol atarak altın değerinde bir katkı yapıyordu.

Siyah beyazlılar aynı formatla çok zor geçmesi beklenen Rize'yi de 3 golle devirdi. Her ne kadar maçın son bölümünde 2 gol yenilse de özellikle 60 dakika ortaya konulan futbol herkese "Beşiktaş şampiyonluğu kimseye yedirmeyecek" dedirtiyordu. Rize de Beşiktaş N'Koudou ve Töre kanatlarıyla uçuyordu. Elbet Ghezzal ile birlikte...

Maçın sonunda asbaşkan Emre Kocadağ da coşup iddialı konuşuyordu: "Biz önde koşuyoruz ve geriye bakmıyoruz. Stres olanlar geriden gelenler. Bir şekilde, ittire kaktıra arifeyi gördüler ama bayramı göstermeyiz. Çifte bayramı Beşiktaş kutlayacak."

Yine de gündeme damga vuran Sergen Yalçın'ın konuşmasıydı. Atakaş Hatayspor'un hocası Ömer Erdoğan'a yönelik sert konuştu Yalçın: "Biz kime karşı mücadele ediyoruz? Maç bitiyor Hatayspor hocası, bakıyorum kendi galibiyetinin sevincini yaşamaktansa Cumartesi günü oynanacak Beşiktaş maçıyla ilgili konuşuyor. Göreceğiz Cumartesi günü ne olacağını. Konuşmakla oluyor."

HATAY'A CUMARTESİ TARİFESİ

O cumartesi geldi... Ve Sergen Yalçın, konuşmasının arkasını fazlasıyla dolduran bir skor elde etti: 7-0! Ömer Erdoğan koronavirüs olduğu için İstanbul'a gelememişti ama Beşiktaş, Hatay'ı resmen hezimete uğratırken Larin de 4 golle yıldızlaşıyordu. Bu skordan sonra sosyal medyada Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları sezonu kapattıklarını gösteren paylaşımlarda bulunuyordu. Takımlarını ve yönetimlerini eleştiriyordu, 'kaçan şampiyonluk' nedeniyle. Beşiktaş yönetim koridorlarında da şampiyonluk kutlamaları planları yeniden masaya yatırılıyordu.

Hedef, Türk Telekom'daki Galatasaray derbisinde şampiyonluk turuydu...

TERİM'DE LÜKS YALÇIN'DA YOKSULLUK

Beşiktaş, en kötü ihtimalle derbiden ikili averajını da koruyarak dönmek istiyordu. Ama kadro zaafiyeti artık tolere gedilecek sınırları geçmişti. Beşiktaş, Galatasaray derbisine yedek kulübesinde tek bir hücumcusu olmadan çıktı. Maça iyi başlayan Beşiktaş 1-0 geri düşse de beraberliği yakaladı. Ancak dakikalar ilerledikçe kadro sıkıntısı iyice baş gösterdi. Ve Galatasaray skoru 3-1'e taşıdı. Bir gol daha atsa, ikili averajda da üstün duruma geçecekti.

Fatih Terim oyundan Emre Akbaba, Babel, Onyekuru, Fernades ve Falcao'yu çıkartıp yerlerine Emre Kılınç, Arda Turan, Kerem, Mostafa Mohommed ve Halil'i alma lüksüne sahipken öte yandan Sergen Yalçın, Gökhan Töre, Ljajic ve Atiba'nın yerine Dorukhan, Necip ve Rıdvan'ı alabiliyordu. Gol atmaktan ziyade yemeyip ikili averajı korumayı düşünüyordu Sergen Yalçın. Haksız da olmayacaktı...

KADIKÖY VE BEŞİKTAŞ'TA ŞOK

Ağzını açan her yorumcu son 2 maçta Beşiktaş'a 4 puan yeter deyip duruyordu. Fatih Karagümrük maçına Beşiktaş süslenmiş stadıyla çıktı. Tüm tribünlerde pankartlar asılıydı. Seyirci yoktu ama ruhu oradaydı. Beşiktaş, Fenerbahçe'nin Sivas'a puan yitirmesi halinde şampiyon olabilecekti. Sivas, Fenerbahçe'yi yendi, evet. Ama Beşiktaş da Karabük'e yenildi! Üstelik 10 kişi kalan rakibine 2-1 mağlup oldu. Rakibin büyük sevinci ve koridorlardaki kavgalar da siyah beyazlı cephenin ayarlarını bozdu.

Başkan Çebi, Karagümrük'ün neden bu kadar sevindiğini hayatının sonuna kadar araştıracağını söyledi.

Denizli'de 4-1 kazanan Galatasaray, şampiyonluğa resmen ortak olmuştu. İş genel averaja kalmıştı. Beşiktaş'ın 2 gol üstünlüğü vardı ama bunun Galatasaray için bir şey ifade etmeyeceğini düşünenler ağırlıktaydı.

Sergen Yalçın "Bakalım cumartesi ne olacak. Sonuna kadar mücadele edeceğiz" diyordu ama bir önceki cumartesi açıklamasındaki meydan okuması yoktu.

NEFES NEFESE SON HAFTA

Son hafta... İnanılmaz bir heyecan. Üç takımın da şampiyonluk şansı vardı. Beşiktaş, Göztepe deplasmanında, Fenerbahçe Kayseri ve Galatasaray evinde Malatya karşısında. İlk gol İzmir'de Beşiktaş'tan geliyordu. Siyah beyazlılarda çiçecekler açıyordu! Galatasaray'ın ilk devrede farka koşmasını bekleyenler hayal kırıklığına uğruyordu. Çünkü aksine devreyi 1-0 geride kapatıyordu. Bu arada Beşiktaş da 1-1... Fenerbahçe ise 1-0 yenikti.

GHEZZAL TOPUN BAŞINDA GÖZLER KAPALI

İkinci devreye Fatih Terim üç değişiklikle başlayor ve netice de alıyordu. Galatasaray 2-1 öne geçerken Beşiktaş 1-1 devam ediyordu. Beşiktaş taraftarında tırnak kalmıyordu. Dakika 69.. Sezonun kahramanı topun başına geçiyordu. Ghezzal penaltı kullanacaktı... Bakılası bir an değildi... Ama Ghezzal yine sevindiriyordu: 2-1...

Artık gözler ve kulaklar bir yanda Galatasaray maçındaydı. Herkes soruyordu sahada "Kaç kaç" diye... Galatasary 3-1 yapıyordu ama artık 4 farkı bulması olanaksızdı. Çünkü Beşiktaş 1 farkla kazandığında bile Galatasaray'ın 4 fark atması gerekiyordu. Son düdükler çaldığında Türkiye Beşiktaş'ın 16. şampiyonluğuna şahitlik ediyordu.

ALINACAK BİR KUPA DAHA VARDI

Sezon boyunca yana açılan Sergen Yalçın'ın kolları bu kez doğrudan gökyüzüne doğru açılıyordu. Bu zafer anıydı. Sergen Yalçın ve talebeleri çocuklar gibi şendi İzmir dağlarının eteklerinde. Beşiktaş şampiyondu, en büyüktü. Ama İzmir'den alınacak daha bir kupa daha vardı...

Galatasaray şampiyonluk potasına girince ikinci başkana Abdurrahim Albayrak, Mayısların kendilerinin olduğunu bir kez daha hatırlatıyordu. Evet, ama cumartesiler de Beşiktaş'ındı! Sergen Yalçın'ın işaret ettiği iki cumarteside de Beşiktaş kazanmış ve şampiyon olmuştu! Yani cumartesiler Beşiktaş'ındı..

DEVAMI YARIN...