Cumhurbaşkanı Erdoğan merakla beklenen Ekonomik Reform Paketi'ni açıkladı, "Esnafa müjde..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün düzenlenen tanıtım toplantısında Ekonomik Reform Paketi'ne ilişkin bir dizi açıklamalarda bulundu. Haliç Kongre Merkezi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, haftalardır beklenen Ekonomik Reform Paketi'ni duyurdu. İlk etapta, salgının dünya çapındaki ekonomik yansımalarını anlatan Erdoğan, bu süreçte Türkiye'nin konumunu ve ekonomik gelişiminden bahsetti. Erdoğan, Türkiye'nin salgın sürecinde ekonomik açıdan büyüyebilen nadir ülkelerden biri olduğunu söyledi. Ayrıca, esnafın mükellef olduğu gelir vergisine ilişkin bir müjde de paylaşıldı.
"2023 yılına kadar 85 ülkenin aşıya ulaşamayacağı söyleniyor"
"2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçüldü. Uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 42 doğrudan azaldı. Küresel borç 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Gıda fiyatları son 6,5 yılın, metal fiyatları ise son 9,5 yılın rekorunu kırdı. Her geçen gün salgınla ilgili yeni tehditler ortaya çıkıyor. 100’ün üzerinde ülkenin hala aşıya erişememiş olması, dünyadaki eşitsizliğin çarpıcı bir örneği olarak hafızamıza nakşediyoruz. 2023 yılına kadar 85 ülkenin aşıya ulaşamayacağı söyleniyor. Halbuki aşı ve ilaç tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça büyük ülkelerin istikrar kazanamayacağı ortadadır. Peki, Dünyada bunlar yaşanırken Türkiye’de ne oldu? Öncelikle, hiçbir vatandaşımızın mağdur olmaması için devletimizin bütün imkanlarını seferber ettik. Herkesi kapsayan adil sosyal güvenlik sistemimiz sayesinde hiçbir insanımızı salgın karşısında çaresiz ve tek başına bırakmadık. İhtiyaç sahibi herkesin yanında olduk. Böylece, salgının ortaya çıkardığı ekonomik ve sosyal tehditlere karşı güçlü bir direnç sergiledik."
"Makroekonomik ve yapısal reformlar..."
"Reform programımızda güçlü yönlerimizi perçinlerken sorun gördüğümüz alanlar içinde gerçekçi ve ayakları yere sağlam basan çözümler getiriyoruz. biz bugüne kadar hiçbir problemi halının altına süpürmedik. Değişimin, dönüşümün ve tekamülün hayatın bir gerçeği olduğuna ve süreklilik içerdiğine inanıyoruz. Salgınla mücadeleyi kazanmakta kararlı olduğumuz 2021’i orta vadede nitelikli büyümenin hazırlık yılı olarak değerlendiriyoruz. Türkiye salgın sonrası özellikle bu dönemin ekonomik yapılanmasına uygun bir şekilde sürdürülebilir kaliteli bir büyümeyi mutlaka yakalayacaktır. Büyümenin toplumun her kesimine refahını artıracak istikamette gerçekleşmesi olmazsa olmazımızdır. Üretimi destekleyecek, şeffaf ve öngörülebilir bir yönetim anlayışı olacak. İstikrarı sürdürmek için makro politikaların yanında bir dizi yapısal tedbirin ve dönüşümün gerçekleştirilmesi şarttır. Bu sebeple açıklayacağımız reformların omurgasını makroekonomik ve yapısal politikalar oluşturuyor."
"Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat..."
"İlk reform alanımız risklere karşı daha güçlü bir kamu maliyesi yapısını oluşturmak olacaktır. Son 18 yıldır hep olduğu gibi önümüzdeki dönemde de güven ve istikrara dayalı mali disiplin en önemli önceliğimizdir. Şimdi yeni dönem az önce anlattığım gibi 4 temelin üzerine bina edilecek. Yatırım, istihdam üretim ve ihracat. Bu amaçla harcama disiplini kamu borç yönetimi vergi düzenlemeleri kamu özel işbirliklerini hayata geçiriyoruz."
"Meclisin bütçe hakkının kapsamını genişletirken şeffaflık ve hesap verebilirliği artırıyoruz."
"İsrafa kesinlikle tahammülümüz yok..."
"Bütçe dışında gerçekleştirilen özel hesap uygulamalarının acil ve zorunlu olanlarla sınırlandırarak kademeli olarak kaldırıyoruz. Böylece bütçede birlik ilkesini güçlendirmiş oluyoruz. İsrafa kesinlikle tahammülümüz olmadığı için kamu dairelerinde tasarrufu yaygınlaştıracak hamlelere geçiyoruz."
"Kamu personeliyle ilgili iş ve işlemlerin tek bir idare tarafından yürütülmesini sağlıyoruz. Merkezi yönetimin yanısıra yerel yönetimlerle de tasarrufçu bir bakış açısı oluşturmasını sağlayacağız. Buradan sağlanacak kapasite artışıyla merkezi yönetimdeki finansal yükü hafifletmiş olacağız."
"Milletimizle paylaşacağız..."
"Devletimizin sunduğu sosyal yardımların ihtiyaç sahibi ailelere ulaşmasında en ufak bir adaletsizlik yaşanmamalıdır. Bu nedenle, veri paylaşımını sağlayacağız. Şeffaflığı artırmak gayesiyle bütçe sonuçlarını, politika gelişmelerini ve hedeflerimizi 3 ayda bir kamu maliyesi raporu ile milletimizle paylaşıyoruz. Maliye politika uygulamalarını yakından takip edebilmelerini temin ediyoruz."
"Türk Lirası senetleri..."
"Bugünlerde pek çok ülke milli gelirinin kat ve kat üzerine çıkan borçlarının sıkıntısıyla uğraşıyor. Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 41 seviyelerinde. Avrupa ülkelerinin oranı yüzde 90’a yakın. Yıllardır uyguladığımız mali disiplin uygulamaları sayesinde güçlü bir borç yönetimine sahibiz. Ağırlıklı olarak kendi paramızla borçlanacak, Türk Lirası senetleri kullanacağız."
Esnafa müjde... Gelir vergisi...
"Hazine nakit yönetimini daha güçlü hale getireceğiz. Ülkemizin risk primini düşürerek, borçlanma maliyetimizi aşağı çekecek politikaları takip ediyoruz. Esnaf kardeşlerime buradan güzel bir müjde vermek istiyorum. Salgın döneminde esnafımızın ne gibi zorluklarla mücadele ettiğini biliyoruz. Reform paketimizde küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor."
"Basit usulde vergilendirilen kuaför, tesisatçı, tornacı ve çay ocağı işletmecisi gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz. Kapsama giren esnafımızı çok ciddi olarak rahatlatacağına inandığım bu kararın şimdiden hayırlı olmasını diliyoruz."
Dijital Vergi Sistemi kuruluyor
Vatandaşlarımız vergi dairelerine gitmeden, dijital ortamda işlemlerini yapsınlar diye Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını resmen başlatıyoruz. Dijital Vergi Asistanı sistemini devreye alıyoruz. Vergi denetiminde standart, öngörülebilir modele geçiyoruz. Bu sayede vergi incelemelerinde ortaya çıkabilen farklı uygulamaları ortadan kaldırıyoruz. Özellikle dijitalleşmenin getirdiği hızdan faydalanarak mükelleflerimizin uzun süreye yayılan sıkıntılarını çözüyoruz. Dijital vergi denetimi sistemini geliştirerek vergi inceleme sürelerini kısaltıyoruz.
"Hal yasasıyla ilgili çalışmaları hızla tamamlıyoruz."
"Tarımsal üretimde öngörülebilirliği artırmak ve fiyat dalgalanmalarının önüne geçebilmek için sözleşmeli tarım dönemine geçiyoruz. Hal yasasıyla ilgili çalışmaları hızla tamamlıyoruz. Yıllık cirosu 500 milyar lira olan gıda sektöründe yaşanan israfı sadece yüzde 2 azaltsak 10 milyar liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. Bu gelişme suni fiyat dalgalanmalarının da önüne geçecektir. Enflasyonda risk oluşturan yapısal şokları değerlendirmek, gerekli politikaları belirlemek için fiyat komitesini tesis ediyoruz."