Dario Šarić: 'Anadolu Efes’teki problem...'

Dün akşam Philadelphia 76ers, dış sahada Brooklyn Nets karşısındaydı. Maçın öncesinde ve sonrasında, 76ers’ın Hırvat çaylağı Dario Šarić ile özel bir röportaj yaptık.

NBA’deki yeni meydan okumanızda işler nasıl gidiyor? Artık alıştığınızı düşünüyor musunuz?

Bence her şey iyi bir yönde gidiyor. Bazen iyi maçlarınız oluyor; bazen de kötü. NBA’de hayat bu. Her 2-3 günde bir maç oynuyoruz. Tabi ki, iyi maçlar oynamak için daha iyi bir fırsatınız oluyor ancak kötü maçlar için de şansınız mevcut. İlk yılımda bunları düşünmek istemiyorum. Sadece çok fazla kaybetmeyi önlemek adına belirli ortalamaları tutturmak istiyorum. Fakat burada mutluyum. Sezon sonuna kadar aşağı yukarı 50 maçımız var ve bu fırsatı daha iyi oynamak için kullanacağım.

Takımınızda birkaç Avrupalı oyuncu var; Ersan İlyasova ve Sergio Rodriguez gibi. Bunun sizin için bir avantaj olduğunu düşünüyor musunuz?

Tabi ki. Bu, bana yardım eden şey. Avrupa’dan oyuncularımız var, NBA’de yıllarca oynayan oyuncular. Mesela Ersan, ligde 8 veya 10 yıldır oynuyor. Sergio daha evvel buradaydı ve yeniden NBA’de. Tabi ki de, benim için kolay oluyor. Nasıl oynamam ve oynamamam gerektiğini anlamama yardımcı olmak adına bana nasihatlerde bulunuyorlar ve bu, tabi ki benim için bir avantaj.

Burada oynamanın daha zor olduğunu düşünüyor musunuz, EuroLeague ile ve genel olarak Avrupa basketboluyla karşılaştırıldığında?

Bence daha zor çünkü buradaki oyuncular Avrupa’daki oyunculardan daha güçlü. Ayrıca, burada işler Avrupa’da olduğundan daha hızlı. Burası dünyadaki en iyi lig. En iyi oyuncular burada oynuyor. EuroLeague’deki oyun stili biraz farklı ama NBA’de oynaması daha zor.

76ers’ın Nets önündeki 105-95’lik galibiyetinde Šarić, (3/5) üçlük isabetiyle 18 sayı atıp, 5 ribaund ve bir top çalma kaydetti.

Geçirdiğiniz harika maç için tebrikler, Dario. Birkaç harika üçlük attınız.

Teşekkür ederim.

Sıradaki sorum Anadolu Efes ile ilgili olacak. Geçen yıl çokça bütçe vardı ve sezon pek de iyi gitmedi. Ters giden ve doğru giden neydi?

Bilmiyorum. Çok iyi bir takımımız vardı, çok iyiydik. Eğer oyun kurucuları bir tarafa, guardları bir tarafa ve uzunları bir tarafa koyarsanız, inanılmaz bir takım elde ederdiniz. Takımın iyi bir ismi var; iyi basketbol kariyerlerine sahip oyuncular vardı… Bilmiyorum gerçekten. Bunun koçla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bunun sahadaki bir çeşit kimya ile ilgili olduğunu söyleyebilirim. Saha dışında harikaydık. Herkes arkadaştı, birbirine şaka yapıyor, akşam yemeklerine gidiyor, birlikte çokça vakit geçiriyordu ancak saha içinde birbirimizi hissetmiyorduk. Sert savunma yapmıyorduk. İkili oyun savunmasında zorlandık. Bence kötü taraf buydu. Üstümüzde çok fazla baskı vardı. Oyuncular olarak çok fazla baskı hissettik çünkü daha fazla bütçeye sahip ve bizimle aynı sınıfta olan takımlara kaybettiğimizde, korku hissediyorduk. O sezondan ötürü kötü hissediyorum. İnanılmaz bir takıma sahiptik. Final Four’a gidebilirdik ancak Top 8’e kalamadık.

Peki atmosfer nasıldı? Atmosferi özlüyor musunuz?

Evet. Özel taraftarlarımız olduğunu biliyorum; basketbolu ve kulübü gerçekten seven insanlar. Çok fazla değil ancak Efes… -“biz” diyebilirim- bizim bir futbol takımımız yok ve o tip taraftarlara da sahip değiliz. Çok sayıda iyi taraftara sahip Türk basketbol takımlarının ayrıca futbol takımları da var. Bir maç sırasında kötüysek, bize maç sırasında hayat verecek kişiler taraftarlardır ve buna sahip değiliz. Futbol taraftarlarından oluşan bir grubumuz yok ancak basketbolu seven ve bizi her zaman destekleyen bir grup basketbol taraftarımız var. Bunun için onlara teşekkür ediyorum.

Son olarak, EuroBasket 2017’de olacak mısınız?

Evet, tabi ki. Tabi ki olacağım ancak turnuvanın tarihlerini çok geçe koydular. Bir sonraki NBA sezonu için kampların o dönemde mi başlayacağını bilmiyorum. FIBA ve diğer kurumlar bunu düzeltecek mi bilmiyorum ama sağlıklı kalırsam, %100 olursam, kesinlikle geçen yaz yaptığım şekilde devam etmeyi deneyeceğim.

Herkes sizi görmeyi bekliyor…

Oraya gelmek için sabırsızlanıyorum. Romanya’daki grup sürecinin ardından, İstanbul’da maçlar olacak ve oradaki arkadaşlarımı görmeyi dört gözle bekliyorum.

Trendbasket