Fenerbahçe’nin gole kadarki ve ilk yarının son 10 dakikasındaki ön alan oyunu bu sene Fenerbahçe’den beklenenin sinyallerini verdi.
Savunmasını orta çizgiye çıkaran, iki kanat bekini çizgiye basarak ve önde orta sahanın bir parçası gibi oynatan bir oyun. Böyle olunca Topal’dan ince bir asist pası çıktı. Göztepe savunmasını delebildi.
Sonrasından Göztepe’nin önde baskısını kırmak mümkün olmadı. Çünkü Fenerbahçe orta sahasından bu tip bir baskıyı kırıp çıkabilecek bir yapı yok.
Topu çevirme hızı çok düşük. Üstüne kontraya yatkın bir oyuncusu da yok. Fenerbahçe rakip alana yerleşip hücum etmek zorunda.
VOLKAN'IN HATASI...
Bunlara bir de Volkan’ın hatası eklenince Göztepe’nin golü geldi. Volkan bunu birçok maçta yapar. Çok dikkat çekmez. Foto muhabirlerine bir yatay uçuş pozu verir. Bu kez yine bunu yapıp ‘ben buradayım’ pozunu vermek istedi. Ancak korkarım bu poz tarihe ‘artık yeter’ başlığıyla geçebilir.
BU SICAKTA 3 GOL
Bu amatörlüğe Göztepe’nin ikinci golünde Neustadter’in yediği kolay çalım, Souza’nın kaptığı topu dışarı vurmak yerine ne yapacağını bilemeyip iade edişiyle gelen 2. golü de eklediğinizde bu sıcakta 3 gol atmak zorunluluğu ortaya çıktı.
SAVUNMA GERİYE ATTI
Ghilas, Gouffran - Scarione kontratak tehdidiyle Göztepe skoru elinde tutarken bunu yapmak zor. Bu tehdit ve Neustadter hem kendi yaşadığı hem de arkadaşlarına yaşattığı tedirginlikle birleşince Fenerbahçe savunması kendisini geri attı.
Takım boyu çok uzadı. Valbuena oyun kurmak için geri gitti. Sadece duran toplarda ondan yararlanmak mümkün oldu. Aslında bu bile yeterdi.
Göztepe’nin bu durumdan çok iyi yararlandığını söylemek güç. Kontraya çok yatkın ve takım boyu bu kadar uzayan rakiplere karşı bu sene çok iş yapacaklar.
BİRBİRİNE ALIŞIK OYUNCULAR
Henüz takım olamamaları Fenerbahçe’nin şansı oldu. Aykut hoca ilk haftaları geçen seneden birbirine alışık oyuncularla geçirmek istiyor. Bu anlaşılır bir durum.
Ancak Roman’ın yerine Topal’ı stopere alıp, Souza’nın yerine bir bağlantı oyuncusu kullanmak daha etkili bir tercih olabilirdi.