Demirkol'dan Beşiktaş analizi: "Yılın transferi..."
Aslına bakarsanız ‘Şampiyon’u değerlendirmek hepsinden zor... Ya da bir başka bakış açısıyla, en kolayı! Çünkü konu transferse, Beşiktaş’ta merak ettiğim tek kişi Şenol Güneş’ti. O konu da çözüldü. Şenol hoca, diğer teknik adamlara pek benzemiyor. Oyuncu belirlemiyor. Ona oyuncu teslim ediliyor. Transferde sadece son onayı veriyor. Çok farklı oyunculardan faydalanabilen bir ‘usta’yla karşı karşıyayız.
Beşiktaş’ta en son bu şekilde çalışan teknik adam Vicente Del Bosque’ydi. Elde edilen sonuçlar, kuşkusuz farklı oldu. Çünkü İspanyol teknik adam, hazır bir okulu kullanıyordu. Şenol hoca ise detaylarla uğraşıp, her şeyi kendisi kuruyor. Hem bireysel koçluk yapıyor hem oyunu planlıyor. Ve kolay anlaşılabilen, çok uyumlu bir insandan da bahsetmiyoruz. Hoca zor bir kişilik. Buna rağmen Şenol hoca bir performans maksimizasyonu üstadı...
İkinci, hatta üçüncü şanslarında yıldızlaşıp kariyerleri değişen oyuncuları saymak için bayağı zaman harcamak lazım. Bununla da kalmıyor. Geçen sene başının ideal kadrosundan 3 adamla bu seneyi bitirdi. Ne kadar kaliteli oyuncular alınmış olsa da, böyle bir kadro yenilenmesini idare etmek önemli bir iş. ‘Yenilenme’ diyoruz. Başka sonuçlarla ‘erozyon’ da diyebilirdik.
Şenol hocayı çok övüyorsun, abartıyorsun” diyenler, bunun farkına varmıyor. Talisca çok büyük yetenek mi? Kuşkusuz... Ancak 2 asistle santrfor arkası, 10 numara oynadığını unutmamak lazım. Bu kadar değil. 2.5 savunmacıyla şampiyon bir oyun kurulabildi. Hem de Sosa’nın yerine 2 asistle oynayan birini koyarak... Ve bu hamlesinin sonucunda Talisca, 25 milyon Euro’luk bir performans gösterdi.
O zaman mesele ne? Kuşkusuz 1 ya da 2 üst düzey golcü/forvete kimse ‘hayır’ demez. İsmi geçen adamlar kim diye sorarsanız; Lloerente ve Modeste’ye ‘hayır’ demem. Aboubakar’ın tam ritme girmişken ayrılması, ‘Gomezvari bir yıpranma’ yapar mı? Mümkün...
Hocanın 2 yıldır ısrarla istediği, hızlı bir sol stoper de takımı değiştirir. Pepe o oyuncu mu? Hayır. Peki gelse kullanılır mı? Tosiç oluyorsa Pepe de olur. Ancak asıl önemlisi Beşiktaş’ın oyununu bir üst seviyeye çıkaracak ‘takviye’ ya da ‘gelişim’..
Şenol hoca ilk şampiyonluğunda daha çok merkezden hücum eden, ama kanada da dönebilen bir takım yapmıştı. Atiba- Oğuzhan-Sosa’yla oyunu farklılaştırıyorlardı. Töre ya da Q7’yle oyunun genişliğine büyük katkı yapıyorlardı. İkinci şampiyonluk kanattan geldi. Özellikle de Quaresma’nın kanadından...
Şimdi ‘hibrit bir oyun’ bulmak lazım. Bu ya Oğuzhan veya Tolgay’ın 10 numara oynama konusunda artık yüksek arzu duymalarıyla olacak, ya yeni bir Sosa bulmakla, ya da, en güzeli Talisca’yı daha da büyük yapacak bir gelişimle. Talisca kalır da 10 asistin üzerine çıkacak bir dönüşüm sağlarsa, değeri 25 milyondan da fazla olur. Beşiktaş da ligin en büyük favorisi. Tekrar...