Dilmen: "81 milyon insanla alay ettiler"
Gaziantepspor ile Galatasaray arasındaki maçta ilk yarı ile ikinci yarı biraz farklı oldu. Rakibin Galatasaray da olsa kazanmak zorundasın. Rakip yüzde 71’le oynuyor. Bu yüzden planlamaları doğru yapmazsanız hüsrana uğrarsınız. Düşmemeye oynuyorsunuz ama maç kazanamıyorsunuz. Bu Gaziantepspor açısından böyle.
Spor yazarı ve yorumcusu Rıdvan Dilmen, Gaziantepspor ile Galatasaray arasında oynanan maçın devre arasında değerlendirmelerde bulundu.
Ntvspor'da açıklamalar yapan Dilmen, eleştirilerde bulundu.
Galatasaray yönetimi Tudor’un arkasında olduğunu fazlasıyla hissettiriyor. Bruma ile tatsiz bir hadise yaşamasına rağmen oynattı. Demek ki çok büyük bir kriz yok. Galatasaray’ın Tudor’a bir şans olduğunu, bunu şu ana kadar kullanmadığını ama gelecek yıl devam etme ihtimalinin devam etmesi Galatasaray’a yarabilir. İstedikleri belli. Yakın tarihteki git-gelleri atlatması lazım. Ne kadar sabır gösterilir, bilemem. Ama ilk yarıdaki coşkuları çok önemliydi. 1-1’den sonra Antep’in pozisyonları var. Futbolda fiziksel bir zaafınız olabilir. Fakat bir takım hep aynı golü yemez. Tudor ile de değişmedi. Bir kaleci hep aynı golü yerse, bir daha farklı şeyi dener.
Bir teknik adam düşünün. Asıl güçlü olmaları gereken yere takımını fit getiriyor. Büyük takımlar iki ileri bir geri gidiyor. Fenerbahçe-Antalyaspor maçı asla sürpriz değildir. Fenerbahçelileri magazinde görürsün. Onlar Başakşehir’e hazırlanmaya başladılar. Koskoca Manchester United, Celta Vigo maçına çıkarken, “Tarihin en önemli maçına çıkıyor” der mi? Ama Celta için tarihi bir maç… Bu kritik bir dönemeç oluyor. Maça böyle de hazırlanıyorlar.
2024’ü inşallah alırız. Hakikaten acayip güzel statlarımız var. Ama seyirci? Gaziantepspor küme düşmeye oynuyor stat boş. Güzel statlarımız var. Her türlü temsil edebileceğimiz bir durum var. Ancak insan faktörü de önemli. Ne yapıp ne edip, seyirciyi tribüne çekmek gerek. Başka yerlerde bir kültür edinmişler. Mesela artık Fenerbahçe maçlarına kimse gitmiyor. Avrupa’dakilerin kafası mı çalışmıyor? Gündüz maçlarından bahsediyorum. Saatler konusunda bir çalışma yapmak lazım.
Sosyal yaşam alanları da oluşturmak gerek. Spor kültürümüz tamamen başarıya endeksli. Konyaspor seyircisi kaçıyor. Konyaspor, Türkiye Kupası’nda Kasımpaşa ile karşılaşacak. Türkiye’de bir mucizeyi yaratan bir Abdullah Avcı var. Şampiyonluk yarışında var, kupada var… Yorgun gördüm onları ama önemli bir galibiyet elde ettiler.
Verilen-verilmeyen cezalardan sonra daha fazla konuşmak istemiyorum. Herkesin penaltı anlayışı farklı olabilir. Mete Kalkavan’ın bir pozisyonu var Neustadter ile ilgili… Kalkavan ben ne yaptım demiştir izledikten sonra… Skrtel’in pozisyonuna penaltı veriliyorsa kural yanlış. Elin duruşu bu anlamda önemli.
Fenerbahçe normalde daha avantajlı. Üçüncülük yarışı anlamında öndeler. Fakat bu kafayla önde olurlar mı bilemiyorum. Alanyaspor biraz geç forma girdi. Vagner Love’un sezgileri müthiş. Love, Eto’o’nun yanında daha genç. 1 yıl oynatacaksam ben Eto’o’yu alırım. 3 yıl kontrat yapacak olsam Love’u alırdım.
Biz birkaç tekrarda pozisyonları yakalamaya çalışıyoruz. Kevin Strootman’a verilen cezayı doğru buluyorum. Bizde olur mu? Tam anlamıyla cılkı çıktı. Artık kurulları eleştiriyor herkes. Kararı kimse vermiyor. Disiplin, Tahkim kararı kendi mi veriyor? Türkiye’de acayip şeyler oluyor. O gazeteci Volkan Babacan bana vurmadı dedi. 81 milyon insanla alay ettiler. Bu film falan değil. Koymazlar vizyona. İtalya’daki olayın bizde uygulanması zor. Adam kendini attı diye ceza veriyorlar. Türkiye’de ise gazeteci dövüyorlar, parmak gösteriyorlar ceza yok. Bir insanda Allah sevgisi ve kanun korkusu olacak.
Igor Tudor, 6 gün arayla oyuncularıyla gurur duydu. Ondan sonra eleştirdi. Bunu anlamış değilim. Gurur, onur, duruş… Bu oyun sonuçta insanla oynanıyor. Bugün Galatasaraylıların, Fenerbahçelilerin yüzde 20’sinin maçtan haberi bile yoktur. Futbolcuların onur, gururdan artık bahsetmemesi lazım. Zaten öyle yaşaman lazım.
Aynı Futbol Federasyonu, istediğin hareketi yap 1 maçtan fazlasını veremez. Veremezsin kardeşim. Anadolu takımı oyuncusuna çak 3 maç, büyük takım oyuncusuna verme. O zaman kanun, adalet nasıl olsun? Uydurmak için katakulli yapıyorsunuz. Sonra basına sızdırıyorlar, bizim haberimiz yok diyorlar. Türkiye’de işler doğru yürüyor. İtalya’da Strootman bizim buralarda oynayan bir oyuncusu olsun. Sneijder, Quaresma ve Lens… Ceza alırlar mı? Bu mümkün mü yahu? Kurullarda rahat uyuyan arkadaşlar gidecekler. Bir Riva tesisi yaptılar. 2,5 milyar dolar kim verir? Allah aşkına. Bu rezaletleri, tesisleşmelerle kapatamazsın. Kurdela kesmekle olmuyor bu işler.
Hatalar yapılabilir. Hakemler de insanlar da hata yapabilir. Ancak insanı gerizekalı yerine koyacaklar. Gazeteci gitmiş bana vurmadılar diyor. Biz salak mıyız? Görmüyor muyuz? 15 tane futbolcu yönetip federasyonu yönetemez. 4 tanesi olabilir. 15 tane iş adamının orada olması ne kadar yanlışsa bu da öyle olabilir. 2019 yılında Allah bana ömür verirse aday olurum. Yıldırım Bey yarın istifa etse aday değilim.
Seyirci falan diyoruz ama kimseye güven yok. Sonucu belli olan maça gider misin? Maç bitiyor, ceza belli. Hadi itiraz etsinler. Aman siz işe karışmayın diyorlar. Kendilerinden yük atıyorlar. Yıldırım Bey ve yönetim çok üzülüyormuş. Karışamıyoruz, sezon bitsin diyorlar. Ey 14 kişi! O parayı ben çocuğuma götüremem. O para haram para. İnsan kafasını yastığa koyduğunda hiç düşünmez mi?
Biz teknik-taktik konuşuyoruz. Adalet-güven olmaz ise seyirci olur mu? Bizim insanlarımız anlamıyor mu? İtalya’da nasıl oluyor bu işler? Juventus, Serie B’de oynamıştı. Tekrar ayağa kalktı.
Gaziantepspor teknik direktörü Bülent Uygun sanırım bırakıyor. Herkese sallıyor. Yönetime sallıyor. Oyunculara sallıyor. Yazılan açıklamalara bakıldığında eksik kalan şeyler var. Bu sözlere bakılırsa, Bülent Uygun bırakıyor olmalı ki böyle konuşsun.