"Doğmamış çocuğa don biçmek gibi bir şey"
Eski futbolcu ve yorumcu Rıdvan Dilmen, gündemi değerlendirdi. Rıdvan Dilmen, NTV'de yayınlanan %100 Futbol programında değerlendirmelerde bulundu.
"Kimse bu şartlar altında oynamazdı"
Liglerin 12 Haziran'da başlaması yönünde alınan kararda Bundesliga'nın etkisi olduğunu söyleyen Rıdvan Dilmen: "TFF'nin altını çizdiği konu hep 12 Haziran tarihi oldu. TFF başkanı Nihat Özdemir ve Kulüpler Birliği başkanı Mehmet Sepil'de açıkca ifade etti. 12 Haziran'da liglere başlama kararı kulüpler arasında oy birliği ile alınmış bir karar. Bizde ligler çok büyük problem olmazsa, oynanacak. Burada tüm dünyaya öncü Bundesliga oldu. İlk haftayı problemsiz atlattılar, ikinci hafta maçları başladı. Bugün tüm kulüpler salgın hastalığın 1 Eylül'de biteceğini bilse, oynamazlar. Kimse bu şartlar altında oynamaz ve büyük riski göze almazdı" dedi.
"Ekonomik sebepler yüzünden ligler başlayacak"
Liglerin ekonomik sebeplerden dolayı başlayacağını söyleyen Dilmen, "Geçen gün Bundesliga genel müdürünün açıklamalarını okudum: 'Ligleri başlatmak zorundaydık çünkü kulüplerimizin yok olmasını önlemek istedik' Aslında Nihat Özdemir bunu söylemek istiyor. Dünya devi olarak adlandırılan Almanya bunu yaparsa, şu anda borç batağında olan lig takımlarımız bunu hayli hayli yapar. Önümüzde 8 haftalık bir süreç var. Şahsi düşüncem her kulüp il sağlık kuruluşlarıyla bu işlerini halletsin. Tek merkezli bir sistem olursa, hem testler hem de kontroller iyi olur. Benim TFF'ye şöyle bir önerim var: Her kulübümüzün kadrosu geniş değil. Bence altyapıdaki oyuncuların A takımla çalışmasına izin verilmeli. Hastalık problemi yaşanmasa bile sakatlıklar olabilir. Dolayısıyla altyapıdan yararlanmak lazım" ifadesini kulandı.
"1-2 yöneticimizin hastalığı eşlerinden kaptıklarını biliyorum"
1-2 yöneticinin koronavirüsü eşlerinden kaptıklarını söyleyen ve Türk hakemlerine de değinen Dilmen, "Türk hakemleri Haziran ayının başında Riva'da 45 günlük bir kampa giriyor çünkü bizim hakemlerimiz profesyonel isimler. Belki sıkılacaklar, üzülecekler ama ciddi bir profesyonel oldukları için işlerini yapacaklar. Ligde 8 maç kaldı, ortalama 4 deplasmanı olacak. 1-2 hafta sonra orta sıra takımlarımızın günü birlik uçacaklarını göreceğiz. Hayatın gerçekleri var. Futbolculara önerim kampa girmeleri. Bugün ligimizde 1-2 yöneticimizin hastalığı eşlerinden kaptıklarını biliyorum. İsimlerini söylemek istemiyorlar ancak ben öğrendim. Düşünsenize yönetici evine gidiyor sonra antrenmana gidiyor ve futbolcuya bulaştırıyor. O yüzden futbolcuya özel kamp sistemi olmalı. Tabi üzülecek, sıkılacak ama profesyonelsiniz. Bugün doktorlarımız, hemşirelerimiz, ambulans çalışanlarımız çok mu memnunlar durumlarından? Oldu ki bir rahatsızlık oldu bugün nöbet bekleyen doktorlarımızın hepsi onları bekliyor hastanelerde. Profesyonel dünyayı düşünmek lazım. Oynamak istemeyen ve ücret almayan oyuncuya saygı duyabilirim. Oyuncuların çok oynamak istemediklerini görmedim. Çünkü ekonomik anlamda da kendilerini düşünmeye başladılar" diye görüş bildirdi.
"Doğmamış çocuğa don biçmek gibi bir şey"
Ahmet Ağaoğlu'nun 'işler kötü giderse hangi hafta olursak olalım, şu anki puan durumu esas alınsın' açıklamaları hakkında konuşan deneyimli yorumcu, "Bu süreçte her kulübün kendi politikası var. Galatasaray-Trabzon'un İstanbul'da oynama - oynamama tartışmasını gördüm. Bu durum Galatasaray açısında bakınca lehine gibi gözüküyor. Ancak burada Trabzonspor'un aleyhine olan karardan çok lehine bir durum var. Her kulübün gösterdiği tepkiye saygı duymak lazım. Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun 'işler kötü giderse hangi hafta olursak olalım, şu anki puan durumu esas alınsın' açıklamalarını gördüm. Bu doğmamış çocuğa don biçmek gibi bir şey. Bizim oynamaya başladıktan sonra şartlar normalmiş gibi davranmamız lazım. TFF'nin, Ağaoğlu'nun bahsettiği şekilde bir şey deme şansı yok. Puan farkı değişirse bu yanlış olur. Matematik olarak garantilenmediği sürece puan durumunun onanmaması gerekiyor" açıklamasını yaptı.
"Teknik direktörlük dehası ortaya çıkacak"
Kalan maçlar için teknik direktörlere büyük iş düştüğünü söyleyen Dilmen, "Kalan maçlar her kulüp çok önemli bir sınav. Teknik direktörler için ekstra bir sınav. Çünkü hem oyunculara 'Güzin Abla'lık, hem de teknik direktörlük yapacaklar. Kalan maçlarda teknik direktörlük zekası öne çıkacak. Çünkü teknik direktörlerin maç sırasında uygun oyuncu değişikliği, oyuncu psikolijisi ve maç analizleri yapmaları gerekecek" diye konuştu.
"Türkiye'de herhangi bir şirketin ligimize bu paraları verme ihtimali yok"
Yayıncı kuruluş ile ilgili yaşanan probleme de dikkat çeken Dilmen: "Yayıncı kuruluş ve kulüpler arasındaki problem hassas. Gerçekci olmak gerekirse şu anki ekonomik şartlar altında Türkiye'de herhangi bir şirketin ligimize bu paraları verme ihtimali yok. Ancak beIN Sports bunu koz olarak kullanmamalı. Onların da haklı olduğu konular var, anlıyorum. Açık konuşmak gerekirse, Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ile iyi ilişkileri olmasa, beIN Sports'un ligimize bu kadar para ödemesi beklenemezdi. Maalesef Türkiye'de hiçbir şirket bağımsız olarak yayın haklarını alamaz. Keşke alsa ve rekabet ortamı olsa ancak Türkiye'de devlet desteği olmadan bunu yapamazsınız" ifadesini kullandı.