"Dünyanın en iyi 10 numarası Mesut Özil'i Türkiye'ye getirdiler"
Süper Lig'de tesisi olmayan tek takım olan Fatih Karagümrük, sezon sonuna kadar iç saha maçlarını Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayacağı kesinleşti.
Süleyman Hurma, kulüp binasında AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Sezon başında iç saha maçlarını Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayacaklarını açıkladıklarını hatırlatan başkan Hurma, "İlk 2 maçımızı da orada oynadık. Fakat Olimpiyat Stadı'nın zemininin bozulmasından dolayı ve Şampiyonlar Ligi finali olacağı için zemin bakıma alındı. Zemin bakıma alınınca biz de gurbetçi gibi olduk. Her hafta başka bir statta oynamak zorunda kaldık. Şimdi zemin çalışması bitti, tekrar dönüyoruz. Bundan sonraki maçlarımızı Olimpiyat Stadı'nda oynayacağız." ifadelerini kullandı.
Fatih Karagümrük'ün kendine ait yeni stadına kavuşması için olumlu gelişmeler olduğunu aktaran Hurma, "Sayın Bakanımız bu konuda çok ciddi şekilde çalışıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da haberinin olduğunu biliyorum. Kendisi de Allah razı olsun 'Yapın' diye bir onay vermiş. İmkanlar müsait olursa, çünkü orası tarihi bir stat biliyorsunuz, şu anki yerinde. Bizans sarnıcı var, sağı solu da çok koruma alanında bir yer. Eğer bir mani olmazsa stadı orada yapacağız. Yok orada bir mani olacak ise Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanımızın verdiği bir talimat var ve bugünlerde bir yer araştırıyoruz. İstanbul'da başka bir yerde Karagümrük Stadı'nı yapacağız Allah nasip ederse." şeklinde konuştu.
Stadın farklı bir yerde yapılması ihtimali üzerine de çalışıldığını, bu konuda şu an için farklı yer seçenekleri bulunduğunu belirten Süleyman Hurma, şunları kaydetti:
"Milli Emlak da biz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da çalışıyor. Herkes çalışıyor. Karagümrük için en uygun olan yeri bulacağız. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Bakanımıza peşinen teşekkür ediyorum. Gerçekten çok net bir şekilde Karagümrük'ün stadının yapılması için tavır aldılar. İnşallah mümkün olan en kısa sürede yapılır. Çünkü bunu hak eden bir kulübüz. Karagümrük semti; vatanına, milletine, dinine, ülkesine bağlı bir semt. Bunu her platformda göstermiş bir yer. Hem halk olarak bunu hak ediyorlar hem de ülkemizin en eski kulüplerinden biri Karagümrük. Futbola çok önemli değerler katmış, dolayısıyla bizim de bir stadımız olmalı. Bugün geldiğimiz yeri de düşünürsek yaptığımız, kurduğumuz hedefi de düşünürsek iyi bir stada sahip olmayı fazlasıyla hak ediyoruz."
Antrenman sahası konusunda da ciddi sıkıntıları olduğunu dile getiren Fatih Karagümrük Kulübü Başkanı, "Hem İstanbul Belediyesi hem de Bakanlığımız ile çalışıyoruz. Bir yer almak üzereyiz. İnşallah bir antrenman yerimiz olacak. Bizi çok zorluyor antrenman tesisi. Şu anda Olimpiyat Stadı'nın yan tarafında çalışıyoruz. Ama burası tek saha ve halka da açık bir yer olduğu için çok korunabilen bir zemin değil. O konuda çok ciddi sıkıntı çekiyoruz. Dünya çapında oyuncular getirdik. Geçen sene Milan'da oynamış, Roma'da oynamış, Chelsea'de oynamış, dünyanın en önemli kulüplerinde oynamış oyuncular bugün Karagümrük'te, Türkiye liginde. İşte o oyuncular için açıkçası öyle uygunsuz bir ortamda antrenman yapmak da bizim için hem üzücü oluyor hem de azıcık da olsa utandırıyor aslında. Bunu bir an önce çözmek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.
"Dünyanın en iyi 10 numarası Mesut Özil'i Türkiye'ye getirdiler"
Süleyman Hurma, Mesut Özil'i transfer etmek için görüşmelere başladığını duyuran Fenerbahçe'yi tebrik ettikleri sosyal medya paylaşımıyla ilgili ise şunları söyledi:
"Bu açıklamadan dolayı çok mutlu olanlar da çok mutsuz olanlar da var. Mutsuz olanları anlamış değilim. Mesut Özil'in Fenerbahçe'ye gelmesi, lokal bir müsabaka oynarken Karagümrük'ün aleyhine gibi görünebilir. Çünkü çok güçlü ve çok iyi bir oyuncuya karşı oynamak zorunda kalacağız. Bu bizi kıskandırır mı? Kıskandırır. Böyle bir oyuncuyu almak ister miyiz? Gayet tabii ki isteriz. Ama işin bir başka tarafı var, ilk olarak burada bir başarı var. Bu başarıyı gösteren bir Türk kulübü. Fenerbahçe dünyanın en iyi 10 numarası Mesut Özil'i Türkiye'ye getirdi. Hangi şartlarda getirdiklerinin bence hiçbir önemi yok. İkinci olarak, bu oyuncu aslen Türk, böyle bir oyuncu ülkesine geldi. Üç, orada birtakım zulme uğramış bir oyuncu. Özellikle son dönemlerde çeşitli sebeplerden dolayı, onun ülkesine dönmesi çok sevindirici. Bir de başka bir şey var, transfer yaparken hep ligin kalitesi ve Türk kulüplerinin sıkıntılarıyla karşılaşıyoruz. Bugün biz Biglia'yı aldıktan sonra bir oyuncuya şunu çok rahat söylüyoruz, 'Biglia oynuyor bu kulüpte, sen neyi soruyorsun?'. Şimdi bir oyuncuya şunu da söyleyebiliriz, 'Bu ligde Özil oynuyor. Sen ne diyorsun.' diyebiliriz."
"Özil'in gelmesi eminim Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı, Trabzonspor'u da harekete geçirecektir. Daha farklı bir yarışa sokacaktır. Onların girdiği bir yarışın içerisinde biz de yükseleceğiz. Ben birlikte yükselmenin bir toplum için çok faydalı olacağına inanıyorum." diyen Hurma, "Bizim en büyük kulüplerimiz İngiltere'nin en kötü kulübüyle Avrupa kupalarında karşılaşsa ne diyoruz? 'Eleniriz.' Neden? 'Çünkü Premier Lig kulübü.' diyoruz. Biz de o seviyeye gelirsek, hem bu işin ekonomik hem de manevi pastasından iyi şeyler alırız. Galatasaray'ın Falcao'yu getirmesi de çok önemli bir olay. Daha önce Drogba'yı ve Sneijder'i getirmesi de çok önemli olay. O günkü dönemlerde bir kulübün başkanı olsaydım, yine bulunduğum kulüpten yine aynı açıklamayı yapardım. O zamanlar o yetkiye sahip değildim. Bugün bir kulübün başkanıyım, Özil geldi, açıklama yaptık. Yarın Pepe, Guti, Sneijder, Drogba gibi bir oyuncu geldiğinde bir Türk takımı olarak iç rekabette endişelenseniz dahi, genel olarak bu ligin kalitesi yükseldiğinden dolayı seviniyor olmamız gerek." şeklinde konuştu.
"Utanacak bir taraf varsa o ben değilim"
Başkan Hurma, Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunun kendisine daha önce 255, son olarak da 150 günlük cezalar vermesi hakkında ise şunları kaydetti:
"Cezalarla ilgili konuda çok şey söylemek gerekir. Son cezamdan sonra Tahkim Kuruluna müracaat etmedim. Tahkim ve Disiplin Kurulunun verdiği kararlar kamuoyunun önünde. Hangi durumlarda, hangi cezaları uygulamışlar. Burada utanacak bir taraf varsa o ben değilim. Ben bir eylem yaptım, net şekilde şunu biliyorum, o eylemin karşılığı 150 bin lira ve 150 gün ceza değil. Bunu çok iyi biliyorum. Eğer bu durumdan utanacak, sıkılacak bir taraf varsa bu çifte standardı ortaya koyan kişilerdir. Kamuoyu ve diğer kulüpler bu cezayla ilgili ne düşünüyorsa ben de aynısını düşünüyorum. Son Kulüpler Birliği toplantısında diğer kulüpler de bu konuyla ilgili düşüncelerini federasyon başkanımız Sayın Nihat Özdemir'e iletti. Süleyman Hurma'ya verilmiş 150 gün cezanın benim için hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Tahkime başvursaydım belki inerdi, belki inmezdi. Ben maça gitmesem ne olur. Yaptığım eylemin karşılığı olarak 150 gün maça gitmemem doğru kabul ediliyorsa gitmeyiz, sorun yok."
"Kulüpler Birliği, anonim şirket olmak zorundadır"
Süleyman Hurma, Kulüpler Birliği Vakfının mevcut yapısıyla bir çözüm merkezi haline gelme olasılığının bulunmadığının altını çizerek, "Kulüpler Birliğinin çözüm merkezi haline gelebilmesi için dünyadaki örnekleriyle aynı olması gerek. Yani Kulüpler Birliği, anonim şirket olmak zorundadır. O hale gelir, yasalar ve kanunlar yeterince değişirse, biz Kulüpler Birliğinden futbolumuzun gelişmesi adına sonuçlar üretiriz. Yoksa bugünkü mevcut durumuyla Kulüpler Birliğinden konuştuklarımız anlam ifade eden şeyler değil. Çünkü konuştuğumuz hiçbir şeyin aslında karşılığı yok. Mesela, bir şeyin şöyle olmasını istiyoruz, isteyelim ne olacak? Bunun kararını futbol federasyonu veriyor. Futbolun gelişimini istiyorsak yapmamız gereken tek bir şey var, Kulüpler Birliğinin yapısını tamamen değiştirmek. 1990'lı yıllarda İngiltere bunu yaptı." ifadelerini kullandı.
"Federasyon başkanları, Merkez Hakem Kurulu (MHK) başkanları, kulüp başkanları, teknik direktörler değişiyor. Değişmeyen tek bir şey var, Türk futbolundaki kaos ve başarısızlık. O zaman şunu düşünmemiz gerekiyor, kişileri değiştirmekle bir şey elde edemeyiz. Anlayışımızı ve düzenimizi değiştirmek zorundayız." diyen Hurma, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne anlatırsanız anlatın, bir sistemi, düzeni, hedefi ortaya koymaz, o planı uygulayacak kişileri de oraya getiremezseniz bir iş yapma şansınız yok. Sadece ne olur, birileri gelir, birilerini birileri sever, diğerleri nefret eder ve bu böyle sürer. Şimdi bakın, Şenes Bey'den beri futbolun içerisindeyim. Gelen hangi federasyon başkanına biz gönderirken şunu söyledik, rahmetli Hasan Doğan vefat etti 6 ay kaldı onun haricinde, ya Allah razı olsun, gerçekten futbolumuza çok değerli hizmetlerde bulundu dedik mi? Hangi MHK başkanına, hangi kulüp başkanına dedik? Kulüplerine çok ciddi emekler vermiş bütün başkanlar, bir sonraki gelen başkan tarafından neredeyse hırsızlıkla itham edilmiş. Neden? Bütün bu gerçekler önümüzde dururken, biz hala kişileri konuşursak sorunu çözemeyiz. Hala Tahkim, MHK, federasyonu konuşursak sorunu çözemeyiz. Sorunu çözmenin yolu belli, önemli olan çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Buna karar vermemiz gerek."
"Standardın olmadığını gördüğüm andan itibaren o kararlara güvenmem söz konusu değil"
Fatih Karagümrük Kulübü Başkanı, hakem ve Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemiyle ilgili tartışmaların sürekli gündemde olmasının normal olduğunu aktararak, "Enzo Roco kırmızı kart gördü ve 3 maç ceza aldı. Bir başka oyuncu aynı pozisyonda kırmızı kart bile görmedi. Ben 3 maçlık cezaya itiraz ettim, aynen onandı. Benim oyuncuma tokat atan bir oyuncuya da bir maç ceza verildi. Bu yönetmeliklerin hepsini biliyoruz, karşılığında ne cezalar veriliyor, indirimlerin de neye karşılık yapıldığını da biliyoruz. Standardın olmadığını gördüğüm andan itibaren o kararlara güvenmem söz konusu değil. Toplumda bunların konuşulmasını istemiyorsak bir standart oluşturmamız gerek. İngiltere'de hakem hatası olmuyor mu diyorlar. Evet oluyor. Fakat hakem hatası oluyor. İngiltere'de hiç West Ham-QPR maçını izlerken, hakemin maçın başından sonuna kadar gri pozisyonların tamamını bir takım lehine çaldığına tanık oldunuz mu? Ben olmadım. O zaman hata yaptığında, görmedi diyebiliyorsunuz." şeklinde konuştu.
Son olarak futbolun içinde 30 yıldır olduğunu belirten Süleyman Hurma, hayalinin bir gün takımının Şampiyonlar Ligi finalinde mücadele etmesi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Futbolla uğraşan herkesin hayali Şampiyonlar Ligi finalidir. Tabii ki bu bizim için ulaşılması neredeyse imkansız bir rüya. Ama önemli olan şey şu, bizler gelip geçiciyiz, kulüp kalıcı. Biz bunun temellerini atmaya çalışıyoruz. Benimle ya da bensiz Karagümrük Kulübünün Şampiyonlar Ligi'nde final oynayan, o kupayı ülkeye getiren bir kulüp olmasını çok arzu ederim. Kolay bir şey değil, rüya. Ama hayal etmenin bir mahsuru yok. En azından o yolda mücadele etmiş oluruz. Orduspor Başkanı da İnegölspor Başkanı da aynı şeyi isteyecektir."