Elia: "Rekabet her zaman iyidir"
Elia, Spor Toto Süper Lig'de Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ı yakından tanıdığını anlatarak, "Ancak şunu kabul etmek gerekiyor ki Başakşehir geçtiğimiz yıllarda çok büyük işlere imza attı. Çok daha küçük bir bütçeyle şampiyonluğu son anda kaçırdı. Bunda, kadro derinliğinin rakipleri kadar olmaması da etkili oldu. Bu sene baktığınız zaman Başakşehir de kadro derinliğine önem veriyor. Kadroyu koruyup, Clichy, Chedjou ve benim gibi oyuncuların transferiyle Medipol Başakşehir'in büyük takımlar kadar şampiyonluk şansı var." ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye gelmeden önce Wesley Sneijder, Nigel de Jong ve Jeremain Lens ile konuştuğunu kaydeden Elia, "Onlar milli takımdan arkadaşım. Hollanda'da yaşadığım için Türkiye'yi bilen arkadaşlarım vardı. Onlardan çok güzel bilgiler aldım. Bu nedenle Türk futbolu hakkında da bilgim vardı." şeklinde görüş belirtti.
Takımda Cengiz Ünder, Edin Visca ve Tunay Torun gibi kaliteli kanat oyuncularının bulunduğunu dile getiren Hollandalı futbolcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rekabet her zaman iyidir, bu zamana kadar Juventus hariç formasını giydiğim tüm kulüplerde banko oynadım. Bu takımda da her oyuncu kaliteli, herkes kalitesini sahaya yansıtmaya çalışacak, ben de çalışacağım. Baktığınızda ligde, Avrupa'da ve Türkiye Kupası'nda çok maç oynayacağız, herkese ihtiyacımız var. Bunun sonucunda karar hocanın olacak. Eğer takımda kendime yer bulamıyorsam, çok daha fazla çalışmam gerekiyor demektir."
Deneyimli futbolcu, Avrupa'nın önde gelen ekipleriyle adı anılan takım arkadaşı Cengiz Ünder'in önemli bir yetenek olduğunu söyleyerek, genç futbolcuyu övdü.
Cengiz'i kısa süredir tanıdığını ve milli maçlarda takım arkadaşını izlediğini dile getiren Elia, "Evet çok büyük yetenek ama kariyeriyle ilgili kararı Cengiz verecek. Çünkü Cengiz isterse burada bir sene ya da daha fazla kalıp gelişim sürecini çok daha fazla oynayarak, hızlı şekilde devam ettirebilir ya da kendisine talip olan büyük takımlara gider. O yüzden bu dönemde, Cengiz'in ve kulübün yararına olacak en iyi kararın alınması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Elia, Emmanuel Adebayor ve Mehmet Batdal gibi uzun boylu ve fizik gücü yüksek forvetlerle oynamanın kendisi için avantaj olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Adebayor ve Mehmet Batdal gibi uzun boylu, kalıplı forvetlerle oynamak benim gibi kanat oyuncuları için avantaj. Bu tarz uzun boylu santrforlar, uzun top atıldığı zaman topun takımınızda kalmasını sağlar ve siz de bu şekilde ona yaklaşabilirsiniz. Ben zaten orta yapmayı seven bir oyuncuyum, onlar da boy avantajını kullanarak daha çok gol atabilir. Ceza sahası dışından çektiğiniz şutlarda da içeride karambol oluşturdukları için gol atma şansınızı artırır."
Hollandalı futbolcu, kamp sürecini iyi değerlendirerek bir önceki sezon yakaladığı form seviyesine ulaşmayı hedeflediğini aktarırken, turuncu-lacivertli ekibin 3. ön eleme turundan katılacağı UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki şansı hakkında şöyle konuştu:
"Özellikle takım kaptanımız Emre, geldiğimden bu yana bana çok yakın davrandı, her ihtiyacımda kendisini arayabileceğimi söyledi. Takımdaki herkes bana yardımcı oldu. Beni aralarına çok hızlı dahil ettiler, burada kendimi çok mutlu hissediyorum. İnanırsak Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalırız. Medipol Başakşehir'in geçmiş senelerde kazandığı önemli başarılar var. Hangi oyuncuya sorarsanız, takım kalitemizle birlikte inanırsak Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalırız cevabını alabilirsiniz."
Elia, Juventus'ta istediği performansı gösterememesini ise "Juventus'a gittiğim zaman kanat bekleri ile oynuyorlardı. Bu, benim alışık olduğum bir durum değildi. Geride 3'lü ve 5'li oynuyorlardı. Ben bir kanat oyuncusuyum ve görevim defans ve ofansa katkıda bulunmak. Juventus'un sistemi kesinlikle benim alışık olduğum sistem değildi. Bundan dolayı Juventus dönemi istediğim gibi geçmedi." sözleriyle açıkladı.
Elia, 28 kez formasını giydiği Hollanda Milli Takımı'nın her zaman belirli bir kalitesinin olduğunu ve içinde bulunduğu düşüş sürecinden kısa süre içerisinde çıkacağına inandığını aktardı.
Hollanda futbolunun bir geleneği olduğunun altını çizen 30 yaşındaki futbolcu, "Bu düşüşün nedeni, yeni jenerasyon. Benim oynadığım jenerasyondan şimdi kimse kalmadı. Rafael van der Vaart, hocalığımı da yapan Van Bronckhorst gibi çok önemli isimlerle oynadım. Bu isimler artık yok. Yeni jenerasyonun kendine göre bir anlayışı var.
Çok yetenekli isimler var ama bunlar kendi takımlarında düzenli oynamayıp, gelişim süreçlerini tamamlamadıkları için şu anda istenilen seviyede değiller. Hollanda Milli Takımı'nın başarısı, iyi bir teknik direktör ve takım ruhuna bağlı." değerlendirmesinde bulundu.
Hollanda futbolunun geçmişten bu yana elde ettiği başarının sırrının topa sahip olma özelliği olduğunu kaydeden Elia, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hollanda'da her takım topa sahip olmak ister ve oyun en geriden başlar. Hollanda futbolundaki kaleciler, çizgi kalecisi değildir, aynı zamanda bir stoper ve oyunu ayaklarıyla kurabilen kalecilerdir. Bir Hollanda takımını topu uzun oynarken göremezsiniz. Futbolcunun hızlı ve esnek olması beklenir. Asla bir kanat oyuncusundan aşırı kaslı olması istenmez. Santrforların kuvvetli olması, topu tutması ve sabit kalmaması istenir. Orta saha oyuncuları da iki yönlüdür. Hollanda futbolunun çıkışını sağlayan topa sahip olma oyunudur."