Eljif Elmas: 'Fenerbahçe en büyük zaten...'
Aykut Kocaman senin için “Acele etmeyeceğiz. Daha çok genç. Onu hemen çok ağır bir yükün altına koymak haksızlık olur. Sen ne düşünüyorsun hocanın bu yorumları hakkında?
Böyle bir durumda benim ne düşündüğüm çok da önemli değil. Çünkü Aykut Kocaman ne derse o olacak. Böyle de olmalı zaten. Şunu çok iyi biliyorum ki; benim için en iyisi ne ise hocam da onu yapacak.
Fenerbahçe kariyer planında hangi sırada? Başka bir deyişle... Ben Fenerbahçe ile büyüyeceğim ve daha sonra Fenerbahçe’yi Avrupa’nın büyük bir başka kulübünde temsil edeceğim mi diyorsun?
Hayat çok uzun ve gelecekte neler olabileceğini elbette kestiremiyoruz. Fakat hedeflerim, hayallerim var elbette. Şu an tek düşüncem var: Fenerbahçe’ye büyük katkı sağlamak, oyunumu oynamak ve şampiyon olmak... Sonrasında ise evet; büyük bir oyuncu olacaksam, Fenerbahçe beni büyük yapacak. Ardından daha büyük bir takıma giderim demeyeceğim! Çünkü Fenerbahçe en büyük zaten... Belki başka büyük bir takıma giderim ve Fenerbahçe’yi orada temsil ederim.
Makedonya ile Türkiye’yi futbol anlamında mukayese eder misin?
Makedonya’dan geldim. Oradaki futbol, buradaki futboldan çok daha başka... Bir alt klasman gibi düşünün... Makedonya’dan bir futbol ülkesine gidebilmek için çok çalışmam gerekiyordu. Çok çalıştım ve başardım. Şöyle düşünüyorum: Makedonya’da eksi 10’dum, Fenerbahçe’ye geldim 0 (sıfır) oldum. Sıfırım halen... Her şeye sıfırdan başlıyorum. Ama bu şansı kullanmalıyım. Artı 10, artı 20 olmak elimde... Çünkü çok büyük bir kulüpteyim ve bütün şartlar benim için hazır. Bana düşen tamamen işime konsantre olmak... Ve elbette çalışmak, çalışmak, çalışmak...
Kadıköy senin için ne ifade ediyor?
Büyük efsaneler gelip geçmiş bu stattan... Benim ‘ikinci evim’ orası. Çünkü hep orada olacağım bundan sonra...
Fenerbahçe taraftarını nasıl buldun?
Müthiş... Başka yoruma gerek yok.
Seninle küçük bir hayal kuralım. Bir derbi oynuyorsun, maç 0-0... Kadıköy’de son dakika ve golü atıyorsun. Nasıl sevinirsin?
Şimdilik bana ait olacak bir gol sevincim yok. Ne yaparım öyle bir golden sonra... Böyle bir derbide, böyle bir gol atarsam eğer; onu bir arkadaşıma armağan ederim. Bir arkadaşım var, yürüyemiyor. İnşallah yanımda olur böyle bir maçta ve golden sonra ona koşarım, birlikte sevinç yaşarız.
Türkiye ve İstanbul hakkında neler biliyorsun?
Türkiye hakkında bilmediğim hiç bir şey yok. Tarihini okudum, Türkçe dersi gördüm. İstanbul hakkında da çok bilgi sahibiyim. Transferimden önce de ailem ile birlikte burada yaşamak gibi bir hayalim vardı. Ve Fenerbahçe’ye transfer oldum. İlk teklif yapıldığı anda, hayalimin gerçek olacağını düşündüm. Ben, Türkiye’ye zaten çok sık gelirdim. Burada çok akrabalarım var. Kütahya’da, Bursa’da, Eskişehir’de...
‘Messi’ci misin, ‘Ronaldo’cu mu?
İkisi de değil! ‘Ronaldinho’cuyum ben. Messi, Allah’ın kendisine bahşettiği yeteneklerle donatılmış bir yıldız. Ronaldo ise çalışarak ne kadar büyük olunabileceğinin bir kanıtı... Fakat benim futboldaki kahramanım Ronaldinho.
Pele mi, Maradona mı peki?
Maradona’yı tercih ederim. Pele de iyi oyuncuymuş ama; Maradona ve Messi başka bir şey...
Umarım sen de 37-38 yaşına geldiğinde Ronaldinho gibi bir marka olarak futbolu bırakırsın...
Ben 37 yaşında futbolu bırakmak istemiyorum ki! En az 40’ı görmek istiyorum.
Farklı bir ülkeden geldin. Yaşın çok küçük. Bu kadar büyük bir değişim kolay değil. Nasıl hissediyorsun bizim vatanımızda?
Benim Türkiye ile ilgili fikirlerim, her şeyin en iyisi... Çünkü küçücük bir çocukken de seviyordum Türkiye’yi. Filmler, diziler, müzikler, maçlar... Hayatın her alanında Türkiye’yi hep takip ediyordum. Küçüklüğümde Arka Sokaklar, Adanalı, Akasya Durağı vardı. Sonra Hababam Sınıfı var. Çok beğendiğim filmlerden birisi. Şimdilerde ise Söz dizisini kaçırmıyorum.
Ailen burada mı şu an?
Evet, birlikte yaşıyoruz.
Onların yanında olmadığı bir dönem geçirdin mi Türkiye’de?
Hayır... Onlarsız bir dönemim hiç olmadı ve olmasın zaten.
Evde nasılsın? Bir evlat olarak Eljif nasıl biri?
Ben babamın sözünden geçmem. Annemin de... Annem ile babam, benim hayatımın ilk sırasındadır her zaman. Zaten hep evde oturuyorum, onların yanında... Dışarıya çıkacaksam, yine onlarla çıkıyorum. Yalnız başıma hiçbir yere gitmiyorum. Onlar hayatımdaki en değerliler, en kıymetliler...