Emre Belözoğlu: Fenerbahçe'nin düşmanı kendi içinde!
Trendyol Süper Lig takımlarından Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, gündeme dair açıklamalar yaptı. Belözoğlu; Fenerbahçe ve Galatasaray hakkında değerlendirmelerde bulundu.
"Fenerbahçe'de bir dinamik var"
Emre Belözoğlu, "Aslında takım sezona iyi başlamıştı Ersun Hoca'yla. Sonrasında, bence Fenerbahçe'nin o süreci yönetmek isteyen bir kitle var; onların istedikleri olsun, onların istedikleri hoca olsun, onların istedikleri sahada olsun... Yönetim içinden bahsetmiyorum, Fenerbahçe'de bir dinamik var, gerçekten Fenerbahçeli olan ama birazcık isteklerinin olmasını isteyen...
"Yapının varlığından herkes haberdar"
Bunun için sosyal medyayı kullananlar, genel medyayı kullananlar, taraftarı kullananlar... Bir yapı oluşmuş, bu kendi içinden bir düşman üretmeye götüren... Yapının varlığından herkes haberdar, Fenerbahçe'nin içindeki yapı da kendi içinden düşman üreten yapı. Bence Galatasaray'da, bence Beşiktaş'ta, bence Trabzonspor'da böyle bir yapı yok.
"O kitle devreye girmeye başladı Ersun Hoca döneminde"
Fenerbahçe'deki bu kendi içinden çıkmışa karşı bir cephe oluşturma, aslında sadece ve sadece camiaya zarar veren bir kitle olduğunu düşünüyorum bu kitlenin. O kitle devreye girmeye başladı Ersun Hoca döneminde. O takım iyiyken bir anda kötüye gitmeye başladı. Ersun Hoca ayrıldı, sonrasında malum 5. ya da 6. bitirmişti" dedi.
"Kararların daha hızlı alınması gerekiyordu"
Fenerbahçe seninle kontrat yenilemedi, kırgın mısın?
"Hiç kırgın değilim. Sadece orada sürecin Fenerbahçe'nin lehine ilerlemesi için kararların daha hızlı alınması gerekiyordu, bir buçuk ay başkan bu istemsizce bizi yıprattı, kendini de yıprattı, kulübü de yıprattı, yeni gelecek hocayı da yıprattı, kararların biraz daha dinamik alınmasına dair fikirlerim vardı benim başkana da ilettiğim.
"Ali Koç'a kırgın değilim"
Fenerbahçe'de futbolu bıraktıktan sonra, sportif direktörlük üstüne teknik direktörlük yapmış başka oyuncu yok; Fenerbahçe bana bunu verdi, Ali Koç bana bunu verdi, onlara kırgınlığım ve kızgınlığım olamaz, olmamalı da, çünkü bu benim fazlasıyla şereftir, herkesin yakalayamayacağı kadar önemli bir durumdur. O yüzden ben vefa dedik ya, ben vefada Fenerbahçe'ye hiç kusur etmedim."
2001 yılında sen Inter'e transfer olduğunda, Galatasaray'dan ayrılmak zorlamış mıydı? O zaman nasıl hissetmiştin?
"Bizi yönetemeyen yönetim vardı"
"O zaman gerçekten bizi yönetemeyen yönetim vardı. Oyuncu grubunu özellikle... UEFA kupasını kazanmış, tabiri caizse oyuncu grubunu yönetemeyen bir yönetim vardı. Kulüp yönetiminden bahsediyorum. 20 yaşında üst üstü şampiyonluk yaşamış, üstüne Avrupa şampiyonluğu yaşamış bir oyuncuyla bir yönetim o senenin mukavelesi bitmesine son ay kala oturup görüşmez.
"Çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum"
Dünyada bugün baktığınız zaman, yetenekli oyuncuları elinde bulunan takımlar, mukavelesinin bitmesine 3-4 sene öncesinden, 7-8 senelik planlar yapıyorlar, programlar yapıyorlar. Yönetemeyen yönetim vardı. Biz de gençtik, kanımızı deliydi, yeni yeni kafayı kaldırmaya çalışıyorum ama, ben de çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. "
Fenerbahçe 28 şampiyonluk konusunda haklı mı? Bilmeyenler için söylüyorum, 19 şampiyonluğu var deniyor.
"Fenerbahçe'nin haklı olduğunu düşünüyorum"
"Ben Fenerbahçe'nin haklı olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe'nin şampiyonluk sayısının mevcutun üstünde olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe'nin kuruluş tarihi, diğer kulüplerin kuruluş tarihine bakıldığında, o zaman federasyon olsa başka değerlendirilir. Ben geçmişindeki kupa sayılarının da Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna dahil edilmesi gerektiğini düşünüyorum."
Kara kuzum kimdir?
"Tuğba hanım. Tuğba'yla ilk tanıştığımızda esmerdi, zor bir kızdı, herkesle görüşmeyen, kuzuları tutamazsın devamlı tepinirler, tatlıdırlar. Ona evlenme teklif ettim ben, kuzuyla oradan kara kuzum yürüdü. O yüzden kara kuzum diyorum Tuğba'ya. Tuğba'yı ilk tanıştığım günkü beyaz gömlek siyah pantolonu ile görmüştüm. Saçları bile aynı şekilde bağlıydı. O zaman hatta 22 yaşındaydım ve başka bir kızla nişanlıydım. Ama Tuğba'yı rüyamda gördüm. 26-27 yaşında da , 4-5 sene sonra Tuğba'yı gördüm; ilk gördüğümde rüyamda gördüğümü hatırlamamıştım, sonrasında ayağım kırık, arabada oturduğum süreçte o an rüya aklıma geldi. Tanıştığımız beşinci altıncı ayıydı, rüya aklıma geldi. "