Emre Belözoğlu, Töre'yi kurtarabilir miydi?
Hakemin kararı nasıl değişebilir?
Buradan da anlaşılacağı gibi; bir hakem kararını ancak kendisinden daha iyi bir görüş açısına sahip olan yardımcı hakeminin (4.hakem, VAR dahil) uyarı ve tespitiyle ya da kararının yanlış olduğunu kendisi hemen idrak ettiği an değiştirebilir. Bu idrak nasıl gerçekleşir?
Ya bir düdüğü çaldığı anda, kendisinin refleks ile yanlış bir karar verdiğini anında fark eder ya da olaya konu oyuncuların açık ve samimi beyanları sonucunda, öncesinden görmüş olduğu resme uygun bir şekilde yapılan beyandan ikna ve emin olursa! Zira, sahada her şey yönetici konumda olan hakemin kanaatine dayanır!
Kurallarda da yazıldığı gibi hakem 'aksi yönde bir beyan olsa bile', kendi kararından emin ise asla kararını değiştirmek gibi bir durumu yoktur, zira hatalı da olsa onun vermiş olduğu karar nihaidir!
Gökhan-Emre mücadelesi
Ancak, zaman zaman maç içinde verilen hatalı korner ya da taç atışı gibi bazı kararlarda istisnai olarak oyuncuların hakeme son temas konusunda yardımcı olduklarını ve bazı kararların değiştirilebildiğini değişik liglerden ve kendi ligimizden de biliyoruz.
Hafta sonu lig gündeminin en temel tartışma konularından bir tanesi, -maçın hakeminin yer almaya çalışırken bulunmuş olduğu yanlış açıdan kaynaklı olarak farklı algıladığını düşünüyorum- hatalı bir 2. sarı kartla oyundan ihraç edilen Yeni Malatyaspor'un formda oyuncusu Gökhan Töre ile bu pozisyona konu ikili mücadelenin diğer tarafı, ligimizin en tecrübeli ve en kariyerli oyuncularından birisi olan Fenerbahçe Kaptan Emre Belözoğlu'nun maç akşamı basına yapmış olduğu açıklamalar oldu.
Hakeme VAR'a bakmasını söylmemiş ama...
Medyadan öğrendiğimize göre Gökhan Töre özetle; o pozisyonda Emre'ye faul ve sarı kart gerektiren hiçbir temasının olmadığını, zaten hatalı görmüş olduğunu düşündüğü ilk sarı karttan dolayı hava topuna çok dikkatli çıktığını, hakemin 2. sarı kartı göstermesinden dolayı çok şaşırarak hem hakeme hem de Emre'ye kart görmesini gerektiren hiçbir eylemde bulunmadığını ifade ettiğini, sahadan çıkmadan önce hakeme isterse VAR monitöründen durumu kontrol edebileceğini söylemesi üzerine, hakemin kendisine 2. sarı kartın izleme prosedürüne dahil olmadığını söylediğini ve bunun üzerine oyun alanından çıkarak direkt, soyunma odasına gittiğini, bunun akabinde Emre ile hakem arasında bir diyalog yaşanıp yaşanmadığını bilmediğini anlatıyor.
Hakem çok çabuk kartı gösteriyor
Emre Belözoğlu ise özetle, pozisyonda bir şekilde burnundan acı duyması sonucu yüzünü tutarak yere uzandığını, rakibine kart göstertmek gibi bir niyetinin olmadığını, hakeme de Gökhan Töre'nin kendisine kasıtlı bir müdahalede bulunmadığını söylediğini belirtiyor.
Müsabaka sonrasında geçen zaman içerisinde, Merkez Hakem Kurulu'ndan (MHK) durumu açıklayan hiçbir resmi açıklama gelmeyince biz de sahada neler yaşandığını maçı canlı yaşayan insanlara sorduk. Öğrendiğimize göre; hava topu teması sonrası Emre yüzünü tutarak yere yatıyor ve o esnada sakatlık kontrolü vs uzunca bir süre geçiyor. Pozisyonun hemen ardından hakem çok çabuk kart uygulaması yapıyor, 2. sarı kart ve kırmızı kartın gösterilmesi üzerine, Gökhan anında hakeme durumu açıklamaya çalışıyor ve daha sonra ise yerde yatan Emre'ye giderek bir şeyler söylüyor. Hakemle tekrar kısa bir konuşma yapıyor ve sonra oyun alanından çıkıyor. Oyun yeniden başlamak üzereyken, yerden kalkmış olan Emre, o zaman hakeme bir şeyler söylüyor ve hakem oyunu yeniden başlatıyor.
Karar değişikliği mümkün değildi artık
Maç görüntülerinden ve maçı stadyumda yaşayanlardan edindiğimiz izlenim, Emre'nin pozisyonla ilgili düşüncelerini muhtemelen maç başlamak üzereyken çok sonradan ifade etmiş olduğu yönünde. Sonuç olarak, iyi niyetle sonradan ifade edilmiş olsa bile, bir hakemin vermiş olduğu kararını bu şartlar altında yeniden değerlendirebilmesi ve kararını değiştirilebilmesi fiilen mümkün değildir!
Maçın hakemi Ali Şansalan'ın bir açıklama yapma şansı yok ve bu konuda tek yetkili merci MHK! Kurallara ve içtihatlara göre MHK ihtiyaç duyması halinde resmi bir açıklama yapabilir ya da maçın hakemine bu konuda bir yetkilendirme yapabilir ki bunu görmedik.
Saniyede 166 nabızla karar vermek!
Bütün bunlar değerlendirildiğinde, pozisyona ilişkin anlık bir resimle ve yanlış algı ile karar vermiş olan genç hakem Ali Şansalan hakkında özellikle kulüp yetkilileri, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve bazı siyasiler tarafından acımasız ve çok ağır ithamlarda bulunulduğunu hatta hakemin kariyerinin bitirilmesinin istenildiğini üzülerek görmekteyiz.
Zira, genç ve idealist ancak henüz yeterli tecrübesi olmayan Ali Şansalan'ın asla ve zinhar kötü niyetli olmadığına ve vermiş olduğu bu hatalı karardan dolayı bu duruma dünyada en çok üzülen insanın kendisi olduğuna eminim! Elbette küme düşme hattında ciddi savaş veren bir şehrin taraftarı olarak bakıldığında hata büyük ve maçın seyrine tesir etmiş olabilir. Bununla birlikte, 165-166 nabız ortalamasıyla, 1 saniyeden az sürede oto-refleks bir muhakeme ile verilen bu anlık ve tek karelik kararlarda maalesef zaman zaman hatalar olacaktır. Hata insanın ve futbolun doğasında vardır. Bunu kabul edebilecek olgunluk seviyesine ulaşabildiğimiz gün zaten ülke futbolunun çok daha üst düzeye taşınabileceğine inanıyorum!
20 Şansalan'a daha ihtiyaç var
Her insan gibi hakem de maç yönetirken hata yapabilir. Dünyada ve ülkemizde kariyerinde büyük hata yapmamış tek hakem bulamazsınız. Hatta dünyaca ünlü hakem hocalarının bir sözü vardır: “Büyük hakemler, büyük hata yaparlar!”
Sonuçları ne olursa olsun, çok hatalı bir kararın ya da çok kötü performans gösterilen bir maçın ardından asla hiçbir hakemin kariyerinin sorgulanmaması gerektiğine inanıyorum. Buna örnek olarak dünyadan binlerce örnek gösterebilirim.
Haklı olarak büyük tepki gösteren bu kişilere, bir hatalı kararının ardından hemşerileri olan bir hakemin sözleşmesinin feshine karşı vermiş oldukları ve benim de çok haklı bulduğum tepkilerini hatırlatmak isterim.
Elbette haklısınız! Zira, hakem yöneticileri tarafından, farklı gayelerle hakemin kolaylıkla kurban verildiği başka örnekleri de düşünerek bunun karşılığında siz de kurban istiyorsunuz! Ve bu durum 'hatalı yönetimsel yaklaşımlardan dolayı' maalesef özellikle bu sezon bir 'moda' haline geldi! Her önemli maçı ya da puanı kaybeden kulüp, o hakemin hakemliğini bitirmeye oynuyor! Sizlere şunu hatırlatmak isterim ki, eğer liglerimizi sağ salim oynatmak ve minimum hata ile tamamlamak ve ligin genel kalite düzeyini artırmak istiyorsak ligimizin; özgüvenli, kafası ve vicdani rahat, hata yapmaktan korkmayan, kaliteli yönetici, eğitimci ve spor psikologlarına ihtiyaç duyan en az 20 daha Ali Şansalan'a ihtiyacı var!
HAFTANIN GENEL HAKEM DEĞERLENDİRMESİ
Edin Visca boş yere oyundan atıldı
29.Haftanın lideri Başakşehir FK- Galatasaray müsabakasında; maçın hakemi Ali Palabıyık muhtemelen maçın sonucunun da etkisiyle genel anlamda kabul gördü. Buna rağmen, teknik anlamda maç içerisinde ciddi hatalı yorum ve kararları olduğunu gözlemledik.
Özellikle, maçın henüz 18. dakikasında Saracchi'nin gecikmiş bir ayak müdahalesiyle Visca'nın ayağına kontrolsüz bir şekilde ayak tabanıyla bastığı 2.sarı kartı gerektiren ihlalin hakem ekibi tarafından kaçırılması dikkat çekti.
35'de Visca istemsiz bir şekilde yerde yatan Ömer Bayram'ın yan ayak bileği üzerine pozisyon gereği ve doğal aksiyonunun devamında bastı, eğer kasıt olsa kırmızı gerekirdi; ancak kazara gerçekleşen bu eyleminde kötü niyet yoktu ve hakemin değerlendirmesi doğru idi.
Mahmut-Ö.Bayram ikili mücadelesinde verilen sarı karta katılmıyorum.
İrfan Can Kahveci'nin kendisini takip eden Donk'un yüzüne yapmış olduğu kontrolsüz kol-dirsek karışımı darbesinin karşılığı, hareketin şiddet ve yoğunluğunun az olmasından dolayı sarı kart idi, hakem kaçırdı.
Ceza alanında Donk -Crivelli mücadelesinde Donk topa ayak ucuyla vurdu ve topa basan Crivelli yere düştü, bir faul ve penaltı yoktu.
Kornerden gelen topa kafa vurmak için yükselen Belhanda'ya Demba Ba tarafından ceza alanı içinde yapılan riskli şarjı net bir şekilde gören hakemin değerlendirmesine saygı duyuyorum.
Ancak, yerden seken topa vurmak için hem Visca hem de Seri tarafından havada aynı anda savrulan ayakların çarpışması sonrasında Edin Visca'ya gösterilen 2.sarı kartı kabul etmek mümkün görünmedi.
Maçın hakemi MHK tarafından çok başarılı bulunmuş olmalı ki hemen ertesi gün TFF 1.Liginin en önemli maçına ödül olarak atandı!
Trabzon aleyhine verilen penaltı yanlıştı
Trabzonspor-MKE Ankaragücü karşılaşmasında; Kulusiç ve Guillerme'nin her ikisinin de topla oynamak için risk alarak kontrolsüz kaymaları ve iyi niyetle ayaklarını rakipten kaçırarak çarpışmaları sonucunda Kulusiç'e gösterilen sarı kartın gereksiz olduğunu; Campi'nin, Gerson Rodriguez'i sportmenliğe aykırı şekilde formasından tutarak ve umut vadeden atağını keserek yapmış olduğu hareketin karşılığının sarı kart olduğunu;
-Yandan gelen hava topuna vurmak için hareketlenen Lobjanidze'nin arkasından Pereira'nın riskli temasıyla düşürülmesini hakemin penaltı olarak değerlendirebileceğini;
-Abdülkadir Ömür'ün gördüğü sarı kartın yanlış yorum olduğunu;
-Atilla-Bilal mücadelesinde Atilla'nın ısrarla Bilal'i tutmasına hakemin penaltı verebileceğini değerlendiriyorum.
61'de Pereira ceza alanı içerisinde rakibi Rodriguez'le bir ikili mücadele halinde iken, nerde olduğunu ve nereden geldiğini görmediği top, Pereira'nın doğal konumdaki koluna düştü. Verilen penaltı kararını yanlış buluyorum. Top elle buluştuğu için yoruma açık olan bu karara VAR müdahale edemezdi.
Gerson Rodriguez'in 2.sarı kartı doğruydu
Yayıncı kuruluşun maçtan sonra verdiği görüntülerden ise 87'de yapılan VAR incelemesinin Kulusiç'in eline çarpan top nedeniyle yapıldığını ve pozisyonda sanıldığı gibi Sörloth değil de net ofsaytta bulunan ve rakibe müdahale eden oyuncunun Koray olduğunu gördük.
Töre kurbanı
Fenerbahçe-Malatyaspor maçında genel anlamda başarılı bir yönetim gösteren sezonun formda ve çıkış gösteren hakemlerinden Ali Şansalan maçın 65. dakikasında 'çok talihsiz bir hata yaparak', gereksiz biçimde 2. sarı kartla Töre'yi ihraç etti ki maçın 7.dakikasındaki sarı kartı da gereksiz bulduğumu ifade etmeliyim.
Vida için de VAR'a gidilmeliydi
Beşiktaş-Konyaspor maçının en tartışmalı kararı, Hadgiahmetoviç'in Lens'e yapmış olduğu yaralayıcı ciddi faulden sonra yapılan haklı VAR müdahalesi sonucunda gelen doğru kırmızı karttan 20 dakika sonra yaşanan, Vida- Miloseviç mücadelesinde gelmeyen VAR müdahalesi ve kırmızı kart oldu. Hakem Zorbay Küçük de VAR Ümit Öztürk de en azından sınırda olan ve mutlaka incelenmesi gereken bu pozisyonu atlayarak büyük tepki aldılar.
Kararın kabulü
Sivasspor-Kayserispor maçında Sivasspor'un kazandığı penaltı doğru bir karar idi. Kayserispor'un kazandığı penaltı ise arkalı önlü mücadelede (Ziya-Mesanoviç) ekrandan tam tespit edilemeyen hafif temaslı bir durum idi. Müsabaka genelinde çok başarılı yönetim gösteren hakem Mete Kalkavan'ın bu penaltı kararına saygı duyuyorum. Ancak, skor 0-1 iken 80. dakikada verilen ve saha unsurlarının ve ekran başında izleyen seyircilerin algılamakta zorluk çektiği ve serbest vuruştan VAR müdahalesiyle penaltıya dönüşen bu kritik kararın kabulü için bu pozisyonun alışılagelmiş olmasa da monitörden yeniden izlenmesinde fayda olacağını düşünüyorum. Zira normalde, ceza alanı dışında verilen bir ihlal eğer ceza alanı içerisinde gerçekleşmiş ise doğrudan VAR müdahalesiyle bu durum factual-nesnel bir tespit olduğu için izlemeye gerek olmaksızın VAR kararı ile doğrudan penaltı verilir! Ancak burada, atak fazında gerçekleşen başka bir ihlal de söz konusuydu. Caner'in kontrolsüz faulü sonrası 2.sarı karttan ihraç edilmemesi ise Caner'in şansıydı diye değerlendiriyorum.
Maç toplantısı mı yapılıyor!
Göztepe-Alanyaspor müsabakasında Yaşar Kemal Uğurlu görev aldı. Alpaslan'ın kafa golü öncesi Efecan'ın Berkan'a yapmış olduğu faul pozisyonunda ihlal olan ilk temas ile Berkan'ın bir adım attıktan sonra düşmesi arasında sebep sonuç ilişkisi olup olmadığı sorusu aklıma Samudio'nun kazandığı penaltıyı getirdi. Maçın hakemi 22. dakikada oyuncularla oldukça uzun süren bir futbol sohbetinde bulundu. Maçı izleyenlerin sadece kesintisiz futbol izlemek arzusunda olduğunu sürekli akılda tutmak gerekli diye düşünüyorum.
Kendi vücudundan seken topların ele gelmesi
Rizespor-Y.Denizlispor maçında hakem Cüneyt Çakır'ın Isaac Sackey'in ceza alanı içinde kendi ayağından seken topun koluna çarpması sonucunda pozisyonu doğru olarak devam ettirdi ve penaltı kararı vermediği bu müsabakada başarılı bir performans çıkarttı.
Djilobodgi elle oynadı mı?
Gaziantepspor- Antalyaspor maçında Serkan Tokat genel anlamda başarılı bir müsabaka çıkarttı. Hakan Özmert'in 2.sarı karttan ihracı ile Djilobodgi'nin rakip ceza alanında kendini yere kolay bıraktığı pozisyonda verdiği devam kararı doğru idi. Kıdemsiz yardımcı hakemin 24.dakikada ceza alanı dışında topu elle oynayan kaleciyi ve bu ihlali kaçırması dikkatlerden kaçmadı. Maçtaki tek tartışmalı karar yine Djilobodgi'nin ceza alanında kendi ayağından sekip eline gelen topta verilen penaltı kararı oldu. VAR pozisyonu yeniden izlemek üzere hakemi monitöre davet etti, Hakem verdiği kararı değiştirmedi. Eğitimlerde sorulan sorular, yapılan açıklamalar, verilen kararlar ve neye göre müdahalede bulunulduğu bir türlü anlaşılmayan VAR çizgisinden dolayı; elle oynamalar konusunda da net bir çıtanın ortaya konulamamış olduğu, hakemlerden net olarak ne istendiğinin tam olarak anlatılamadığı ve her maçta farklı standartlar uygulandığını görüyoruz.
Yardımcı hakem Ekrem Kan çok formda
Gençlerbirliği-Kasımpaşa maçında hakem Halis Özkahya'yı zorlayıcı pozisyonlar yaşanmadı. Buna rağmen ayağa basılan birkaç pozisyonda kontrolsüz faule sarı kart kullanılmadığını gördük. Hatta ayağa basılan temaslı bir ihlalden sonra hakemin tehlikeli oyundan dolayı endirekt serbest vuruş vererek oyuna başladığını görüp şaşırdık! Maçın kıdemli yardımcı hakemi Ekrem Kan ise, aynı meslektaşı Asım Yusuf Öz gibi telafi atletik testlerinin çok uzun süre yapılmaması sonucunda çok zaman kaybetmiş olsa da lige çok hazır, formda ve çok doğru tespitlerle döndü. Başarılı performansından dolayı kendisini kutluyorum.