"Emre’li 2, Emre’siz 1"
Emre çıktı oyun söndü - Mehmet Demirkol / Fanatik
Mehmet Özdilek, Fenerbahçe savunmasına baskı yaptırmadı. 2. bölgede kalabalık durup orayı baskıladılar. İlk 30 dakika Fenerbahçe kanal bulmakta zorlandı. Ozan’ın dribblingleri dışında bir yol bulamadılar. Öte yandan savunmada klasik saçma hataları da yapmadılar. Sonra ekstraları yapan adam Emre devreye girip ince işleri yapmaya başladı. 64’te arkadaşlarına 2- 0’lık bir galibiyet bırakarak kenara gidene kadar Fenerbahçe oyunun tam hakimi oldu. Emre çıktıktan sonra sahada Tolga, Ozan, Gustavo ve Deniz olmasına rağmen orta sahasız gibiydiler. Oyunu Denizli’ye verdiler. Kontratak da yapamadılar. Net pozisyonlar vermeseler de oyun söndü. Luis Gustavo’nun burada devreye girip oyunun merkezine oturmasını bekliyordum halbuki. Asla bu rolün hakkını veremedi.Gecenin sorusuRodrigues neden bu kadar çekingen? Ayağı yere hiç sağlam basmıyor. Şutu ayarsız. İkinci yarıda soldan girip auta attığı topu anlamak mümkün değil.Maçın starıTartışmasız şekilde sahadaki herkesten iyi olan Emre. O çıktığı anda oyun söndü sanki. Luiz Gustavo’nun bu boşluğu doldurabilmesi lazım. Ama olmuyor.Maçın olayıHasan Ali ve Serdar’ın savunmaya girişi sonrası geri 4’lü uzun süredir ilk kez büyük bir hata yapmadan maçı tamamladı. Böyle olunca Zanka hakkında da çok şikayet duymadık.Kısa mesaj Emre varsa başka yoksa başka takım. Takımın sadece yıldızı ve merkezi değil sanki teknik direktörü o.
Emre’li 2, Emre’siz 1 - Ali Ece / Fanatik
Bu sezon Fenerbahçe geri 4’lüsünde ilk kez dört oyuncu da ideal mevkilerinde görevlendirildiler. Sakatlanmadığı zaman kendi jenerasyonunun en iyi iki Türk stoperinden birisi olan Serdar Aziz, devşirme stoper Jailson ve hiç hazır olmayan stoper Rami’den farklı olarak gol yenilmesine sebep olan hata yapmadı. Yanında hazır ve gerçek bir stoper ile oynayınca Zanka da asıl seviyesine yaklaşan bir performans sergiledi. Isla böylece daha rahat hücuma çıktı ve ilk golde olduğu gibi kendisini yıllarca Şili’nin vazgeçilmez sağ kanat beki yapan uzun metrajlı alana isabetli ortalarından birisiyle kilidi açtı. Bu kez yenilen gole sebep olan hata ise genç kaleci Altay’dan geldi. Ersun hocanın Altay’a daha çok yan top çalıştırıp zamanlama hatalarından arındırması gerekiyor. Fenerbahçe çok iyi oynamadan rahat kazanacağı maçta Emre’nin oyundan çıkması sonrası sıkıntı yaşadı.Gecenin sorusuSahiden Vedat Muriç ne yiyor, ne içiyor? Milli maç arasından sonra bir santrforun bu kadar güçlü bir performans sergileyerek bu kadar ikili mücadele kazanması birçok genç Türk santrfora örnek olmalı, bayan Muriç en azından menüyü açıklamalı!Maçın starıEmre, Serdar Aziz, Gustavo ve Muriç Fenerbahçe’nin en iyileriydi. Tolga Ciğerci de en iyi oynadığı mevkide oynamasa da çok çalıştı.Maçın olayı Fırat Aydınus’un VAR’ı neredeyse hiç kullanmaması. Milli maç arasında MHK’dan VAR’a dair yeni talimat geldiyse o ayrı.Kısa mesaj Fenerbahçe çok iyi oynamıyor hatta Emre sahada olmadığında iyi de oynamıyor. Değerli bir 3 puan ama Ersun hocanın şu sorunu çözmesi gerek: Emre oyunda olmayınca sanki geçen sezonki Fenerbahçe artı Muriç sahada oluyor.
İkinci golde faul var - Deniz Çoban / Fanatik
Fenerbahçe’nin ilk golünde kafa topuna yükselen Muriç, rakibinden destek almadan ve omzuna basmadan yükseliyor ve en üst noktada topla buluşuyor. Rakibi ise yükselemediği için aşağıda kalıyor. Topa vuran Muriç düşerken doğal bir kontak gerçekleşiyor. Pozisyonda faul verilmemesi ve gol kararı doğru. Fenerbahçe’nin ikinci golünden önce Emre topu kazanırken bence faul yapıyor. Sackey hakimiyetinde olan topa vurmak için ayağını savurduğunda, geriden gelen Emre ayağını topa uzatmak yerine, Sackey’in savrulan ayağıyla topun arasına uzatıyor. Emre’nin bu haksız müdahalesi sonucu Sackey önce Emre’nin ayağına vuruyor, sonra da topa kötü bir vuruş yapıyor. Sonrasında ise ofsayttan söz edemeyiz. Çünkü Muriç topun gerisinden gelerek golünü atıyor. Son dakika Gustavo’nun Mustafa Yumlu’ya net bir faulü var, hakemin gözünden kaçıyor. Pozisyon ceza sahası dışında olduğu için de VAR müdahale edemiyor.
Telafi maçı - Ercan Güven / Milliyet
Fenerbahçe’nin ilk kez orijini stoper olan iki futbolcuyla savunma kurduğu, Serdar Aziz, Hasan Ali ve Rodrigues’in takıma döndüğü maçta, Ersun Yanal’ın önceliği skoru sağlama almaktı. Takımda Gustavo, Emre, Ozan ve Tolga’dan oluşan dört ön libero vardı.Yanal’ın ön libero abartısı, belki tempoyu düşürdü, seyredeni uyuttu ama Emre’nin kalitesi, Ozan’ın yüksek enerjisi ve Tolga’nın gol atmasıyla avantaja döndü ilk yarıda. Sakatlıktan dönenler tam formunda olsa farklı bir Fenerbahçe olabilir, ilk yarı maçı koparabilirdi. Bunda Denizlispor’un payı büyüktü. Rodallega’sız ev sahibi başlama düdüğü ile birlikte topu Fenerbahçe’ye bıraktı. Kendi sahasına çekildi. Oyunun ofansif yönüyle hiç ilgilenmedi. Denizlispor’un yeni hocası Mehmet Özdilek, Kadıköy’de kazanan Antalyaspor’u örnek almış, “kapatma ve daraltma” komutu vermişti takımına. Gol atmak için tek ümidi hızlı Barrow’u uzun topla buluşturacağı kontrataktı. Rahatsız bile edemedi Barrow. Ancak, maça rakip ceza alanında kalabalıklaşarak başlayan Fenerbahçe özellikle yirmili dakikalarda ortaya sıkıştı, verimsiz hale geldi. İlk yarıdaki Fenerbahçe golü ile Fenerbahçe’nin oyun hakimiyetini geçici bir süre kaybetmesi arasında birebir bağ vardı. Denizlispor’un gol atma ümidi yeşerdiği anda boşalan savunması, Isla’nın ortasının Muriç’e ulaşmasını, onun direkten dönen topunun Tolga’nın önüne düşmesini sağladı. Fenerbahçe soyunma odasına nadir şekilde galip gitti. İkinci yarıya Olcay’la takviye edilmiş ve kaybedecek bir şeyi kalmamış Denizlispor oyunun ofansif yönünü de oynamak isteyince maç Fenerbahçe’nin istediği şekle dönüştü. Sürekli kadrosunun yetersiz olduğundan dem vurulan Fenerbahçe’nin, aslında kadrosundaki yetenekli adamlarla yükseleceğini, Emre’nin taşıyıp Muriç’i rakip kaleye gönderdiği ikinci gol çok iyi ortaya koydu. Tolga ve Ozan’ın katkıları da ekstrası... Ersun Yanal asistini yapıp oyundan çıkan Emre’nin yerine Deniz’i alarak yüksek pasları işe yarar hale getirmek, ön tarafı daha hareketli kılmak istedi. Ancak Fenerbahçe skoru yeterli görünce Denizlispor’u oyuna döndürdü, etkili olmasını sağladı.Sıfır pozisyonlu Denizlispor’u asıl oyuna sokan ise Altay’ın yediği goldü. Duran toptan ceza sahasına inen ortaya hatalı çıkan ve gole sebep olan kaleci Altay’ın yarattığı pozisyona kimsenin yapabileceği bir şey yoktu. Gülü seven dikenine katlanacak; gençler hata yapa yapa pişecek.Sonuçta, milli aradan önce Kadıköy’de kaybettiği üç puanı deplasmandan almış ve “telafi maçını” kazanmış bir Fenerbahçe var ortada. Fenerbahçe’nin zorlu Denizli deplasmanından planlı ve aşamalı bir oyundan sonra saklananı, kaçak oynayanı olmadan, mücadele ederek aldığı üç puanın kıymeti ileride anlaşılacak. Bir zamanlar “en golcü takımların” yaratıcısı Ersun Yanal’ın maçlara “savunmacı” takımlarla başlaması, bol keseden ön libero kullanarak “denge ve balansı” galibiyetin önüne koyması kimseyi şaşırtmasın. Belki de tarihin en düşük puanlı şampiyonunu yaratacak bu ilginç sezonda yere sağlam basmayana ekmek yok; Yanal bunun çok iyi farkında.
Spor yazarları Denizlispor ile Fenerbahçe arasında oynanan ve 2-1 Sarı-Lacivertlilerin galibiyetiyle sona eren müsabakayı değerlendirdi.