Erden Timur: "İçeriden sürekli bir şeyler sızdırılıyor! Bugün de ispat edildi"
Süper Lig takımlarından Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur, sosyal medyaya sızdırılan hakem toplantısı hakkında açıklamalar yaptı.
"5 ay önce 'futbolda temiz eller başlamalı' diye bir çağrı yaptık"
Erden Timur'un açıklamaları şöyle:
Neredeyse 13-15 aydır söylüyoruz. En son bununla ilgili genel, hatta spesifik birçok boyutu da olan bir çağrı yapmıştık bundan 5 ay önce futbolda temiz eller başlamalı diye. Onu da madde madde aslında manifesto gibiydi. Madde madde altını doldurduk. O maddelerle ilgili TFF'ye resmi bir müracaat yaptık. Herkesin şikayetçi olduğu ama yapanın da şikayetçi olduğu için kimin yaptığı belli olmuyor. Biz de diyoruz ki toplumu rahatlatmak gerekiyor. Hakikaten sürekli bir mağdur edebiyatı oluşturup sürekli mağdur oluyoruz diye insanları manipüle etmek işi çok farklı boyuta getiriyor. Bu işin temizlenmesi için çok şeffaf olması gerekiyor.
"Şeffaflık her şeyin çözümü"
Bugün federasyonunun tüm yayını açıklaması, ne kadar işin karında ne varsa dökülüyor. Şeffaflık her şeyin çözümü. Dün planlı bir şekilde çok sistemli ve aslında hepimizin alışık olduğu Amerika'dan bir operasyon. Önceden bağlantıları olan söylenilen o hesap farklı bağlantıları da varmış. Hatta sürekli bizi suçladıkları FETÖ ile ilgili bağlantıları da olduğunu söylenen bir hesap üzerinden böyle bir şey yayınlanıyor ve kesilip-biçilip sadece bir kısmı yayınlanıyor.
Bu işten bizi kurtacak, hepimizi sonuçta futbolun tüm paydaşları aynı dertten müzdarip. Hakkı yiyen de, puanı gaspeden de aynı dertten müzdarip olduğunu söylüyor, gaspedilen de. Sosyal medya baskısıyla, medya baskısıyla... Çünkü medyada da birçok yorumcu, yazar bu baskıdan ötürü veya farklı ilişkilerden ötürü onu ben bilemem objektif yorumlar yapmıyor. Biz geçenlerde bir çağrıda bulunuyoruz hiç yer almıyor, neler konuşuluyor. Farklı takımdaki yöneticiler çok daha ağır açıklamalar yapıyor. Örneğin benim neredeyse üzerinden 1.5 yıl geçecek, 20 defa özür dilediğim, tam da aslında kelimeleri öyle olmayan ama öyle yansıyan... Benim defalarca özür dilediğim şey sürekli gündemde tutuluyor.
"Herkesin incelenmesi lazım"
Futbolda temiz elleri ilk söyledik bu sezon içerisinde. Hepimiz incelenelim dedik, hepimizin banka hesapları incelensin. Bu iş başka türlü çözülmez arkadaşlar. Herkesin tüm telefon görüşmeleri, mesajlaşmalarının incelenmesi lazım. Kamunun bu işe el koyması lazım. Biz TFF'ye müracaat ettik. Bizim çevremizde kim varsa KVK metnine imza attığında incelenebiliyor. Onu federasyon ekibi bir soruşturma açar bir şey yapar ama herkesin bu konuda incelenmesi lazım. Çünkü hakemler üzerinden, federasyon üzerinden çok ciddi baskı uygulanıyor. Federasyon bu konuda bu anlamda dik duramıyor. Bugünkü hareketleri çok takdire şayan çünkü her şey serbest olsun. VAR kayıtlarının hepsi yayınlansın. Sadece VAR çağrıldığında değil her şey konuşulsun. Kendinden emin olan insanlar her şey paylaşılsın, her şey açıklansın.
"İçeriden sürekli bir şeyler sızdırılıyor! Bugün de ispat edildi"
Temiz eller operasyonunu ben 5 ay önce açıklarken içeriden şeyler sürekli sızdırılıyor dedik. Kendi sistemleri bu şekilde ispat edilmiş oldu. Sadece Ali bey değil, başkaları da, yorumcular da söyledi. Kaldı ki o hafta iki tane hata olmuş, bakarsanız birisi çok daha bariz. Biz Antalyaspor maçından sonra ben normal bir konuşma yapacaktım, konuşmadım. Bizim maçta da tartışmalı bir şey olmuş. Bundan çok daha ağır bariz penaltılar bize verilmedi. Ama hepimizin özeleştiri yapması lazım. Ama Türkiye'de verilen türden penaltılar ama ortalama olarak belli de bir ağırlığı olması lazım penaltının.
"Kayrılarak 90+'larda fazladan 8-10 puan alan takım var"
Bakıyorsunuz gerçekten kayrılarak 90+'larda fazladan 8-10 puan alan takım var ve her hatadan sonra mağdur gibi konuşmalar, açıklamalar... En önemli şey bu konudaki edep. Bence basın organlarının da hem görsel hem de yazılı basınında bu konuları adil değerlendirmediği için bu oluyor. 2 yıldır ben yöneticiyim. Sivasspor maçından sonra böyle kararlar istemiyoruz diyen tek takımız. Kendi lehimize bir hata olduğunda bunu söyleyen, bunu söyleme cesareti gösteren bir takımız. Bunu ön plana çıkartın. Diğer takımlara da çağrı yapın, siz de açıklama yapın. Bu futbolun gerginliğini kişisel çıkarlarla, kaygılarla, korkularla yorumlayanlar yerine çok cesur medya yorumculara, çok cesur yazarlara ve insanlara ihtiyacımız var. Biz çağrı yaptığımızda gelin medya da çağrı yapsın. Madem ki bundan şikayet ediyoruz, incelenelim demeyen, incelenmek için imza vermeyen herkes bu işin bir parçası olur o zaman. Başka bir çaresi yok.
"Eski yöntemlerle Türk futbolu hep geriye gitmeye devam eder"
Eski yöntemlerle o bağırsın hakkını savunsun, öteki hakkını savunsunun dışına çıkartamadığımız müddetçe bu işi temizleyemeyiz ve Türk futbolu hep geriye gitmeye devam eder. Bunu söylediğimden 14 ay geçti. İnsanlar birbirine bileniyor. Bizim ilk sorumluluğumuz, toplumsal sorumluluk. Bunu da söylüyoruz ve bunun da gereğini yapıyoruz. Benim şahsıma onlarca laf söylendi. Yalancı dendi, ahlaksız dendi, videolarla ağzımız taklit edildi hiçbirisine dönüp cevap vermedik gerginlik artmasın diye. Dolayısıyla ben 42 yaşındayım. Futboldaki yöneticilerin hepsi benden daha tecrübeli. Fevri bir yaştayım ama bunun böyle davranmamızın çok da böyle sakin de bir yapım yok, sinirlenebiliyorum. Böyle davranmamın sebebi gerginliğe şey yapmamak. Aylardır doğru şeyleri söylemeye çalışıyoruz. Her şey incelensin. Bunun için savcıya gerek yok. Ben yetkili mercilere de sordum nasıl hukuki yoldan yapılır diye. 'Federasyona verin yazıyı, atın imzayı yapılsın' dendi.
"Bu zulüm sona ermeden bunu çözemeyiz"
Hatta o çağrıda, federasyona gönderdiğimiz yazıda gerekirse yasal değişiklik yapılsın, gidelim komisyonlara, meclise bununla ilgili yasal düzenleme yapılsın dedik. Biz bunu dedikten sonra neler yaşandı. İşte hakemleri gördüğünüz yerde çevirin, yok birisi tokatlarsa olayı oldu, hakem yumruklandı. Ondan sonra İstanbulspor sahadan çekildi. Birçok olay oldu ve bu hızıyla devam ediyor. Gerçekten sadece şampiyon olmak için veya yapılamayan, olunamayan şampiyonluklara neden bulmak için bu kadar manipülasyon, bu işi tamamen bambaşka bir noktaya götürüyor. Doğru şekilde eleştirmek lazım. Bizim hatamız olduğu zaman da bizler eleştirelim. Hatalar eleştirilsin ama bu kaygı, korku imparatorluğu çökmeden insanlara psikolojik baskıyla zulmediliyor. Bu zulüm sona ermeden bunu çözemeyiz. Çözülmesi için de şeffaflık gerekiyor. Tüm VAR kayıtları açıklansın şeffaf olsun. Tüm seminerler açıklansın şeffaf olsun. O zaman herkes daha çok tatmin olacak. Fanatikleri ayırıyorum, geri kalanı adil olanı istiyor, hepimiz de bunu istiyoruz.
"Kırpılmış ve paylaşılmış"
Bu yayında zaten şunu gösterdi: Önceden kurgulanmış bir şey. Federasyondan sızdırılıyor. Biz federasyondan soruşturma da talep edecektik zaten federasyon başlamış son derecede normal. Kırpılmış ve paylaşılmış. Adalet istiyorum diyen insanlar o maçta... İki tane maç var.
"İletişim fakülteleri yöneticilerin açıklamalarını incelesin"
İletişim Fakülteleri olan üniversitelerimiz var. Fenerbahçe, Galatasaray, tüm takımlar da incelenebilir. Hangi takımdan hangi yönetici açıklama yapmış, toplamda ne kadar negatif, ne kadar pozitif, ne kadar notür açıklama yapmış... Cevaben ne kadar açıklama yapılmış. Çünkü negatif açıklama yapabilirsiniz ama karşı taraf beş tane açıklama yapmıştır ona bir tane cevap vermek zorunda kalıyorsunuz çünkü camianızı yönetiyorsunuz sizde. Bunların hepsi konuşulsun.
Ben bu çağrıyı yaptığımda beklentim şu oluyor. Medyada, evet bu çok doğru bir şey, hadi yapılsın, gerçekte ne olduğu ortaya çıksın demesi gerekiyor ama hiç kimse oralı olmuyor. Başka türlü çözemeyiz. Kimin gerdiğini; Galatasaray ise Galatasaray, Fenerbahçe ise Fenerbahçe. Kim bu işi gerçekten geriyor, kim bu işi manipüle ediyor kim sosyal medyayı kullanıyor. Kim medyaya baskı yapıyor bunların da açıklanması lazım. Medya yöneticisi baskıyla programa çıkarılmamış, görevine son verilmiş, hangi takım aleyhine yapıyor belli olsun.
"cesur olmamız lazım. Ben hiçbir zaman ahlaksızların cesur olduğunu görmedim"
Cesur olmamız lazım. Hayatta doğru olduğunu düşünen, başkasının hakkına saygı gösterdiğini düşünen insan zaten cesur olur. Ben hiçbir zaman ahlaksızların cesur olduğunu görmedim. Ahlaksız insan sonunda korkaktır. Bir çıkar güden insan korkaktır. İdealist insan cesurdur. Türk futbolu için ortadan konuşalım, cesur davranalım. Herkes kendine yapılan şeyleri açıklasın. Kim yapmışsa ortaya çıksın. Medya yöneticisine baskıyla bir şey yapılmışsa ortaya çıksın, diğeri ortaya çıksın. Bunların hepsini ortaya çıkarmamız lazım. Bunları önemsiyorum çünkü bunlar federasyonu, hakemleri, PFDK'yı baskı altına alıyor. Başka da çözümü yok. Kirli eller içeriden bilgiyi sızdırıyor. Oradan Amerika'ya gidiyor, Amerika'da kirli bir organizasyon buraya getiriyor. O görüntü buraya gelmeden önce birkaç tane 3-4 tane açıklama planlı önce onun altyapısı yapılıyor. Bu kirliliklerin son bulması için tek çare şeffaflık.
"Hakemler etkilensin, PFDK'da sevkler etkilensin diye bunu yaptılar"
Sızdırılan görüntülerle ilgili nasıl bir aksiyon almayı düşünüyorsunuz?
Ben bunu aylar öncesinden söyledim. Tam da söylediğim buydu. Galatasaray ne yapabilir? Şöyle söyleyeyim. Aynı şekilde şiddetle, yani rakibinizin yaptığı haksız puan kaybından sonra açıklama yaparak üste çıkmaya çalışmak. Bunları yaparsak daha da gerilecek. İki takım maç yapacak, her iki takımın oraya binlerce taraftarı gidecek. Keşke romantik bir şekilde herkes birbirine sarılsa, öyle bir şey demiyeceğim ama keşke olsa. Ama çok doğru bir şekilde gitmesi lazım. Ben bunların hiçbirini Galatasaray lehine, Fenerbahçe aleyhine ya da tam tersine değil kim yaptıysa ortaya çıksın. Ne varsa çıksın ve aslında zaten kamuoyunda gerçekten söz sahibi insanlardan bu konuda fikir önderlerinden, medya mensuplarından ricam her şeyin ortaya çıkmasını desteklesinler. Hepimizin ortak çağrısı olsun. Ancak böyle anlaşılır. Planlı sistem ancak böyle anlaşılır. Aylardır söylüyorum, sürekli oluyor bu. Şimdi sadece şampiyonluğa giderken bu işi ele vermek pahasına bunu yaptılar. Ne var? İşte hem hakemler etkilensin hem PFDK'da sevkler olacak, onlar etkilensin. Böyle bir amaç için yapılmıştır diye düşünüyorum.
"Kim şampiyon olacaksa olsun"
Her iki takımda Türk futbolunun en önemli kulüplerinden. Kimsenin tırnağının kanamasından kıymetli değil hiçbir şey. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Zaten bunu sezon sonunda herkes de anlayacak. Hiçbir önemi yok birisine bir şey olacaksa. Kim şampiyon olacaksa olsun. Bunun ne olduğunu insanlar anlayacak. Bu gerçekten temizlenelim çağrısı. Bunu yapalım. Maç inşallah düzgün bir şekşilde oynansın. Bu gergin ortamda minimum bir şekilde geçsin ama kimsenin tırnağına değmez. Hiçbir şeye değmeyecek şey bu. Yaptığım açıklamaların yüzde doksanını bu işin çözümüyle ilgili, yapılan yanlışları söylemekle ilgili yapıyorum. Biz de yanlış yapıyorsak o da bulunsun diyoruz. İnşallah o haftaya kadar da olumlu şeyler söyleyelim ve bu gerginlik oluşmasın.
"Hukukta en önemli şey eşitlik ilkesidir. Herkes hukuka karşı eşittir"
Trabzonspor - Fenerbahçe maçının PFDK sevklerinin yapılmaması hakkında:
Olmaması gereken bir olay. Çok boyutlu bir olay. Kesinlikle taraftarın sahaya girmemesi gerekiyor. Maç içerisindeki olaylar var, suların atılması şu bu. Olmaması gerekiyor. Bundan öncede başka maçlarda oldu. Galatasaray'ın Fenerbahçe maçında da oldu, Fenerbahçe stadında da oldu, birçok statta oldu. Boyutu farklı seviyededir. Hiçbir şekilde olmaması gerekiyor. Aynı şekilde sahaya giren taraftar etkisiz hale getirilmişken bırakalım futbolu, dışarıda bile yere düşmüş insana vurulmaz. Halil Umut Meler'e vurulduğunda nasıl bir yankı yapıldı ki çok doğruydu. Aynı şey. Hukukta en önemli şey eşitlik ilkesidir. Herkes hukuka karşı eşittir. Kim olduğunuz ne olduğunuz fark etmez. Giren taraftarın girmesi çok yanlış, taraftar etkisiz hale getirilmişken üstüne atlanması da, yumruklanması da, kafasının tekmelenmesi de çok yanlış. Ben hukukçu olduğum için, postalda bile bir insanın kafasına vurduğunuzda silah sayıyor yargıtay postalı. Postal niye altı sert diye. Krampon bambaşka bir şey. E ne oluyor?
"Bunları adil bir şekilde tartışmayanlar tarafsız değil"
Adalet Bakanımız çok değerli bir açıklama yapıyor, herkesin adil bir şekilde yargılanması lazım diye. Giren de vuran da. Çok normal ve yüzde yüz hukuki bir açıklama. Ve hukuki açıklamayı Adalet Bakanı yapıyor. Çok doğru gerçekten de. Ama sonra kamuoyu baskısı, taraftar gücü, resmi siteden açıklama yapılıp Adalet Bakanı'nın aleyhine bir şey söyleniyor. Bunlar gerçekten son derece yanlış. Bu Fenerbahçe'nin stadında da olsa Galatasaray stadında da olsa etkisiz hale getirilmiş bir taraftarın üstüne oyuncu atladığında bu sefer diğer taraftarlarda çok galeyana gelir. Çok olmaması gereken ama anormal olmayan bir şey. Bu tartışmaların medyada da böyle olmaması gerekiyor. Niye bir şeylerin üstü örtülmeye çalışılıyor. Kime hata yapılıyorsa fark etmez ki. Medyanın görevi tarafsız olmak. Niye tarafsız değilsiniz. Şimdi ben bunları söyledim diye bir sürü şey söyleyecekler. Hayır değil tarafsız değil. Bunları adil bir şekilde tartışmayanlar tarafsız değil. Herkesin tarafsız olması lazım.
"Baskılardan dolayı PFDK sevkleri yapılamıyor"
Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananlar milat olsun. Cesur olalım. Gerçekten yanlışı yanlış olarak değerlendirelim. PFDK sevkleri niye yapılmıyor? İşte bu baskılardan yapılmıyor. Yoksa çok basit bir olay. Sevkte bile bir sürü şey söyleniyor. Oyuncu sayısı azaltılacak sevkten dolayı. Belki dedikodudur değildir. Onu bilemiyorum. Söylenilen bu. Sevkle ilgili disiplin müffettişleri savcı gibidir. Olaya karışan insanları sevk edersin. Onun nefsi müdafaa mı olup olmadığının zaten karar mercii PFDK'dır. PFDK o yüzden var. Bir de bu bir savunma şeyidir. Siz o insanların yerine geçip ve PFDK'nın iradesinin yerine geçip karışan oyuncuların içerisinden ayıklama yaparak sevk edemezsiniz. Bu son derece gayri hukuki bir davranış olur. Kim karışmışsa sevk edersiniz. Buradaki fiil saldırıysa, saldırya göre sevk edersiniz, kavgaysa kavgaya göre sevk edersiniz. Sportmenliğe aykırı hareket... Konunun bununla alakası yok. Sportmenliğe aykırı hareket vardır görüntüler içerisinde hiç kimseye dokunmamış, o ayrı bir şey. Ondan dolayı sevk edilir. Kimse, hangi kulüptense fark etmez. Güleriz ağlanacak halimize gibi bir drama yaşıyoruz. Engel olmak için müthiş bir baskı konuluyor.
"Siparişle sevk yapılması söz konusu"
Göreceğiz sevkleri. Normalde 5 kişi mi, 10 kişi mi var karışan. Çünkü duyduğumuz şu: Sayı gitgide azaltılıp dörde düşürülmüş, şimdi de üçe düşürülmeye çalışılıyor. Siparişle sevk yapılıyor söz konusu. Hangi, baskıyla yapılıyor. Biz de sevkleri görüp, o zaman ondan sonra konuşacağız. Kim kime baskı yaptı. Futbolla seçimin ne alakası var, futbol futboldur, seçim seçimdir. Niye insanlar baskı yapıyorsunuz. Galatasaray'ın da 35 milyon taraftarı var. Ama bunun bununla alakası yok. Bu tip şeyleri gerçekten içerisinde konulması yanlış. Bir iki günde alınacak karar... Biri adalet istemiyor. Diyor ki benim kayrılmam lazım. Konuları birbirine karıştırıyor. Onu yorumcular öyle adlediyor. Eden futbolcuların cezası neyse onun verilmesi lazım ki nefsi müdafaa ceza almama sebebi değildir arkadaşlar. Hafifletici nedendir. Saldırı fiili var. Gördüğümüze göre en az 3-4 oyuncunun sevk edilmesi lazım. Net bir saldırı fiili var. Saldırı fiilinden sevk edilmez bu nasıl bir garabet bir sevk olacak? Bunları kimse açıklayamaz. Bu kadar görüntü varken açıklayamaz.
"Takımımızda ciddi bir inanmışlık var"
Takımımızda ciddi bir inanmışlık var. Haklikaten çok güzel bir kaynaşma var. Birbirine inanmışlık var. Kim hak ediyorsa o kazansın. Şahsen ben bizim hak ettiğimizi düşünüyorum. Ama biz objektif olamayız, o yüzden duamız hep o yönde. Umarım öyle olur. Oyuncuların morali son derece yüksek. Bu tip durumlar oyuncuları etkiliyor. Onları biz konuşturtmuyoruz. Ama malesef kurunun yanında yaşta yanıyor. Bu inanmışlığın göstergesi olarak herkes hayaliyle birleşti. Kim kendisi mücadele edip doğru bir şekilde yol yürüyorsa en büyük güce sahiptir. Onlar bu yolu çok doğru bir şekilde yürüdüğü için çok ciddi bir güç var takımda. İnşallah kazaya uğramadan böyle devam eder.
Galatasaray yönetiminde geçirdiğiniz 2 yılda yoruldunuz mu? Devam edecek misiniz?
Sadece şampiyonluğa odaklanmaları gerektiğininin altını çizen Timur "Fokuslanmamız gereken tek şey, burada doğru bir şekilde mücadele ve sonunda hak ederek şampiyonluk. Başkaca hiçbir şeye konsantre olmamaız gerekiyor. Yoruldum mu? Elbette, insan yorulabilir. Bunlar çok güzel görevler. Milyon tane insan benim yerimde olmak ister. Benden bu işi daha yapabilecek en az üç yüz, beş yüz bin insan vardır yani. Biz şanslıyız. Şanslı olduğumuz için yorgunluktan o anlamda şikayet etmemek gerekiyor. Fiziksel yorgunluk çok fazla çünkü buranın içerisinde olman gerekiyor. Mayıs'la ilgili tek gündemimiz hakkımızda şampiyon olmak. Başka hiçbir gündemimiz yok. Kulüpler Birliği'ne genelde başkanımız iştirak ediyor. Tamamen yönetimde konuşulur ve başkanımızın şey yapacağı bir konudur. Onunla ilgili bir şey konuşulmadı." dedi.
Ziyech'in sözleşmesi ve opsiyonu hakkında
Takımda talibi olan birçok oyuncunun olduğunu vurgulayan Timur, Ziyech konusunda "Evet, Ziyech'i alırken sakatlığıyla ilgili bir şeyi vardı. O sakatlık geçirmemesi durumunda maçların yüzde ellisinden fazlasını o bölgede sakatlık geçirmeyerek oynaması durumunda artı bir kulübünden bonservissiz olarak artı bir şeyi vardı. Ziyech başka bir şeyden sakatlık geçirdi. Çok değerli oyuncular var elimizde. Taliplisi olan da birçok oyuncumuz var. Ziyech de bunlardan biri. İnşallah Galatasaray'a kazandırarak gidecekler olacaktır, kalacaklar olacaktır. Biz aldığımızdan 6 ay önce PSG'ye gitmişti. Son gün Chelsea evrakı 1-2 dakika geç verdiği için gidememiş. Biz bu oyuncuyu maaşının belli bir kısmını Chelsea'ye ödeterek ikna ettik." dedi.
Fenerbahçe ligden çekilecek mi?
Fenerbahçe'nin 2 Nisan'da ligden çekilme konusunda yapacağı olağanüstü genel kurula yönelik sorulan soruya ise Erden Timur "Ben düşünmüyorum şahsen. Kendi iç meseleleri, kendi kararları. Neden böyle şeyler tartışılıyor? Bize haksızlık yapılır diyor. Bir taraftan biz diyoruz ki, bize daha fazla haksızlık yapılıyor. Başka takımlar da öyle diyor. Bu çağrıyı sürekli tekrar etmemiz gerekiyor. Madem ki yabancı hakem Süper Kupa'yı yönetsin, evet yönetsin. İsterse robot yönetsin dedim, onu bile şaka yaptı aslında. Bazı yorumcular öyle söylüyor. Kimin yöneteceği önemli değil. Ama Türk hakemleri daha iyi daha kötü değerlendirmesi için onu da söylüyorum. Yabancı hakem yönetsin, bizim için sorun yok. Madem ki böyle bir teklif var. Ama yabancı hakeme de böyle baskıyı bir yıl boyunca yapalım, evine insan gönderelim, AVM'de çevirelim, bunları yapalım o nasıl karar verecek. İkisini eşit bir şekilde ölçmemiz gerekiyor. Türk hakemlerine de çağrıda bulunacağım. Lütfen şu kaygı, korku yerine 10 hafta cesurca, gerçekten orada da cesur ve özgürlük..."
"Bir ülkeyi, bir toplumu veya bir oluşumu ancak cesur ve cesaretli böyle yapılan hakikaten zulüm seviyesine gelen bu baskılara cesur ve direyetli insanlarla başa çıkılır. Ben tüm paydaşlara bu şekilde çağrı yapıyorum. Hakemler ve federasyon bu çağrıya kulak versin. O zaman gelin hakemleri birlikte seçelim tüm şeyin röntgenini seçsin, tüm ligin ve altına baştan imza atalım buradan çıkacak sonuç kabulümüzdür diye. Bu neyi değiştirecek. Tabii ki kupaları değiştirmiyor, şunu değiştirecek. Bak kardeşim sen haksız şampiyon olmuşsun, veya bak kardeşim sen şampiyon olamamışsın bir de üstüne üstün 8 puan fazla almışsın ona rağmen şampiyon olamamışsın. Neyse sonuç bunun kamuoyunun bilmesinden yüzde yüz fayda var. Hakkı yenen herkesin demesi lazım ki hemen yarın yapalım. Hakem seçeceğiz birlikte 1 yıl, 2 yıl, 10 yıl... Bu yıldan başlamak üzere geçmiş yılların hepsi yapılsın. Hepsi ortaya çıksın. E kimse neden kabul etmiyor? O zaman bize haksızlık yapılıyor dememesi lazım." dedi.