Ergin Ataman: "Kobe Bryant'ı getirmek üzereydik"
Spor Toto Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Anadolu Efes'in koçu Ergin Ataman, beIN SPORTS Haber' de yayınlanan Time Out programda açıklamalarda bulundu.
Ataman'nın açıklamalarından Ajansspor.com'un derledikleri ise şu şekilde:
"Kobe Bryant'ı getirmek üzereydik"
"Beşiktaş'ta özellikle ikinci dönemimde Deron Williams ile başlayıp NBA'de lokavt oldu hatta Deron Williams'ı getirdiğimiz sezonun başında Kobe Bryant'ı da getirmek üzereydik. O dönemde kulüp başkanımız Yıldırım Demirören, Şeref Yalçın Amerika'ya gittiler. 3 gün orada Kobe Bryant ile görüştüler. Kobe Bryant'ın menajeri ile görüştük her şey hazırdı yani. Kobe Bryant'ta geliyordu Beşiktaş'a. Lokavt bitecek son anda vazgeçti. Son anda iptal oldu. Beşiktaş'ta bir ateş yakmamız gerekiyordu, bir sıkıntılarımız vardı. Biz o dönem lokavt döneminde Deron Williams ile o ateşi yaktık
lokavt bitti Deron Williams NBA'ye geri döndü ve biz o sezonu 3 kupa ile kapattık.
"En başarılı olduğumuz dönemde bile Galatasaray sahipsiz bırakıldı"
Değişmesi gereken, Galatasaray'da bir bütünlük gerekiyor. Yani Galatasaray'da sadece o an olanlar sahiplenmemeli, dışarıda olanlarda Galatasaray'ı sahiplenmeli. Bugün diğer kulüplerde olduğu gibi bir bütünlük oluşmalı. Sadece bir başkan ve onun altında Galatasaray'a gelen vizyon getiremeyen yöneticilerden değil, güçlü bir yönetim ve o yönetime herkesin sahip çıktığı ve destek verdiği bir oluşum gerekiyor. Benim için önemli olan bu. Ben bunu yaşadım Galatasaray'da. En başarılı olduğumuz dönemde bile Galatasaray sahipsiz bırakıldı.
Biz bir sene önce Euroleague'de çeyrek final oynamışımız ve aynı kadoroylan takviye yaparak ikinci seneye başlamışımız ve daha ikinci ayda takımın neredeyse verilen sözler profesyonel anlamdaki yapılmadığı için takımdan çekip gitmişler. O zaman kupa kazanılırken, başarılar kazanılırken herkes orayı doldurmayı biliyor. Herkes ondan pay sahibi alabiliyor. O zaman destek verilmesi gerekiyor.
"Fatih hoca gelmeseydi Galatasaray bugün dördüncülüğü, beşinciliği..."
Aynı şey futbol için de geçerli. Galatasaray'da çok şükür Fatih hoca geldi ve şu anda da Fatih hocanın arkasında Galatasaray futbol takımı birleşti.
Yoksa hatırlayın 3 ay öncesi Galatasaray lider olmasına rağmen herkes Galatasaray'ı eleştiriyordu. Galatasaray'ın içinde herkes bir biriyle çelikşki içindeydi. Igor Tudor zamanında. Neden? Yöneticilerin birbirleriyle, camianın birbirleriyle olan sıkıntısından dolayı. Ama şimdi fatih hoca geldi baskın bir karakter Fatih hocanın altında onun toparlamasıyla Galatasaray bugün şampiyonluğa ilerliyor. Galatasaray'ın başına Fatih Terim gelmese, bırakın şampiyonluğu, dördüncülüğü beşinciliği konuşuyor olurduk.
5 yıl içinde Galatasaray'ı Avrupa'nın en önemli 10-12 kulübün arasına soktuk"
Ben sadece Eurocup olarak bakmıyorum. Galatasaray'da geçirdiğim 5 yıl boyunca Galatasaray basketbolunda çok büyük atılım yaptık. Benden önce Oktay zamanında da bir hareketlilik başlamıştı. Bir noktaya kadar gelmişti. Biz bunu 23 yıl sonra gelen bir türkiye şampiyonluğu, Euroleague'de çeyrek final oynayan bir Galatasaray. O sezon euroleague'de 3 takımımız vardı ve tek çeyrek final oynayan takım bizdik. Barcelona'ya kaybettik. Daha sonra Eurocup şampiyonluğu. Bu 5 yıl içinde Galatasaray'ı Avrupa'nın en önemli 10-12 tane kulübün arasına soktuk. Bunları yaparken de böyle yani 25-30 milyon dolarlarla yapmadık. En azami kullandığımız bütçe 10-11 milyon dolar. Euroleague'de çeyrek final oynadığımız sezon.
"Eurocup'ı 6 milyon dolarla kazandık"
Eurocup'ta oynadığımız dönemde 6 milyon dolarla Eurocup'ı kazandık. Tabii ki Eurocup ve Euroleague arasında bir fark var. Ama nasıl ki bugün futbolda Şampiyonlar ligi ve UEFA Avrupa ligi arasında fark varsa ama sonuçta Eurocup gibi bir kupada normal bir bütçeylen tarihi bir başarı kazanmak bizim için çok önemliydi. Nitekim bu sene bu aynı başarıyı Darüşşafaka yaşadı. Çok önemli.
Sadece basketbol denildiğinde işte Fenerbahçe veya biz Euroleague'de oynuyoruz ama bugün baktın zaman Eurpcup'ta da hele ki bizm Eurocup'ı kazandığımız zaman Euroleague'den gelen 8 takım vardı. O sene Maccabi, Milano, Unics Kazan, Bayern Münih Euroleague geldi ve biz oların arasından şampiyon olduk.
"50 yıllık Galatasaraylıyım"
Benim Galatasaray'a karşı kırgın olmam söz konusu olamaz. Ben birkere 50 yıllık Galatasaraylıyım. Ben Galatasaraylıyım deyen herkes gibi ben de Galatasaraylıyım. Ve bunu ben sadece Galatasaray'ın antrenörü iken bunu ben söylemedim Beşiktaş'ın hocasıyken de söyledim, Milli takım hocasıyken de, Efes'in hocasıyken de şu an söylüyorum.
"Can Topsakal ve Dursun Özbek beni Galatasaray'dan kopardı"
Benim için Galatasaray ile bir kırgınlığım olmaz. Kişlerlen uyuşmazlığım, kişilerle anlaşmazlığım oldu o dönemde ve yollarımız ayrıldı. Ama yollarımız ayrılırken ben sezon içi Galatasaray'dan ayrılmadım. Sezon bitti başka bir yönetim tarzı benimsedi Dursun Özbek ve Can Topsakal. O yönetim tarzıylanda Galatasaray'ın 6-7 ay içinde geldiği nokta belli. Bu benimle alakalı konu değildi. Basketbola bakış açısıydı. Basketbol sanki Galatasaray kulübünde yük gibi görünmeye başlandı.
Bu zaten benim için hiçbir zaman kabul edebileceğim bir olgu değildi.Nitekim de her şeyin hayırlısı olmuş. O mantalite içinde ben de kalsaydım çok farklı bir durum olmazdı. Çünkü o mantaliteyi benim kabul etmediğimi bildikleri için beni oradan kopardılar ve sonunda da Galatasaray Genel kurulunda o günkü yönetim anlayışına kırmızı kart gösterdiler. Şimdi Mayıs'ta seçim var. Zannediyorum herkes hatasını anlamıştır ve çok daha farklı bir bakış açısıyla basketbola bakacaklardır.
Ergin Ataman, Muratbey Uşak - Anadolu Efes maçının ardından yaptığı sert açıklamaları ve bu açıklamaları neden yaptığını anlattı.
"Hiç bir şekilde maçı kazandığımızı düşünmüyorum. Nitekim soyunma odasında oyuncularıma söyledim, çok ağır bir şekilde cezalandıracaklar profesyonel olarak. Bugüne kadar hep farklı cezalar uyguluyorduk ama bu sefer profesyonel olarak cezalandıralacaklar. Çünkü Barcelona maçından sonra şampiyonlukta iddiali olduğumuz ligde bu reaksiyon çok kötü bir gösterge. Ve bu karakter devam ederse bu takımda sezon sonunda taş taş üzerinde kalmaz. Çünkü bu bir karakter meselesi. Gerekli tedbirleri alacağız. Hem yönetimle de konuşacağız bu konuyu. Ayrıca ben gerekli tedbirleri alacağım. Göreceğiz ama bu ciddi bir larakter sorunu.
"Uşak takımı aslında maçı kazanmıştı ama..."
Uşak takımını kutluyorum aslında maçı kazanmıştılar. Ama şanssızlıkla maçı kaybettiler. Şimdi biz önümüze bakacağız. Tedbirleri alacağız ama bu karakter devam ederse sezon sonunda taş taş üzerinde kalmaz bu takımda.
Euroleague'de üst üste gelen mağlubiyetler soucu ve o arada kazanılan bir Türkiye Kupası vardı. Aslında bu Uşak maçı bizim kaybettiğimiz bir maç değil. Biz kaybettiğimiz bir maçtan sonra faturayı oyunculara çıkarıp cezalar verip hayır kesinlikle Uşak maçı bizim 2 sayı ile kazandığımız bir maç.
Bu maçtan önce 3 gün önce İstanbul'da Barcelona ile oynadık. O zaman iddiamız yoktu. Euroleague'de son 2 maçtan bir tanesiydi. Ama Barcelona'nın da bir iddiası yoktu. Fakat Barcelona geldi biz onaltıncıydık, onlar onbeşinciydi zaten. Barcelona geldi burada çok iyi basketbol oynayarak, çok hırslı bir şekilde bizi yendi. Bizim takımda ise o maçta şöyle bir şey sezdim; nasılsa Euroleague bitti, sezon bitti bir vurdum duymazlık. Ligde iddialı olduğumuz Uşak maçında da onu hissedince bir tedbir almamız gerektiğini kendi içimden gördüm bunu.
Çünkü sonuçta şampiyonluklar kazanılır, kaybedilir ama Efes gibi büyük bir takımın formasını giyiyorsan sahada mücadele edip basketbolun doğrularını yapmak zorundasın. Her zaman mücadele ve o doğrular ve seni galibiyete taşımayabilir. Ama yapmak zorundasın. Bunları yapmadığjn zaman ileriye doğru ışık vermez. Ben Barcelona ve Uşak maçında şunu gözlemledim: Biz Türkiye Kupası'nı kazandık sezon bitti bu kupayla, hayır bu benim için kabul edilir bir şey olamaz hele Anadolu Efes için kabul edilir bir şey olamaz.
"Türkiye'de star oyuncu yok"
Hep görevden bahsediyoruz. Görevlerini iyi yapıyoruz diyoruz. Türkiye'de starlarımız yok. Eskiden Hidayet, Mehmet Okur, Mirsad, İbrahim Kutluay, Orhun Ene, Harun Erdenay Türk basketbolunun sorunu burada. Starlarımız yok. Vardı işte Efes'teki bu sene ki bu düşüşün en önemli sebeplerinden bir tanesi Cedi Osman.
"Yabancı sınırının serbest olduğu bir ortamda hakikaten çok zor"
Cedi Osman sadece Türk oyuncu olarak değil oyuncu olarak Efesin en önemli parçallarından bir tanesiydi. Nitekim bunu NBA'de ispat etti. Cleveland da kendini ispat etti Cedi Osman. Şimdi bizim Hidayet, Cedi'ler gibi oyunculara ihtiyacımız var. Bunu yetiştirecek formüllerde federasyonların ve bizlerin görevi. Hep birlikte bunları başarmalıyız. Ama bu yabancı sınırının bu kadar serbest olduğu bir ortamda hakikaten çok zor.
YASAL UYARI: BU YAZI AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANILAMAZ!