Ergin Ataman ve Zeljko Obradovic derbisi
Hangi sporu yaparsanız yapın takımların, teknik patronlarının önemi çok büyük.
ANADOLU EFES 84-89 FENERBAHÇE DOĞUŞ
Bizim işimiz basketbol olduğu için hemen Avrupa’nın en önemli iki Coach’u ile başlayalım. Sadece Avrupa’nın değil, Dünya’nın en kariyerli Coach’larından biri olan Obrodovic gittiği takımın kadrosu ne olursa olsun “ismi büyük bir firma.” Öyle çok Şampiyonluklara ulaştı ki, İspanya’da Euroleague Organizasyonunun içindeki ana binanın adını yönetim kurulu “Obrodovic binası” adını koydu. Dolayısıyle isminin üzerine tartışmayı bırakıp Fenerbahçe’ye kaç tane daha şampiyonluklar kazandırac ağı üzerine hesap yapanlar bence haklı. Bu maçta Ergin Ataman ile tarihi randevularından birinde parkede buluştular. Ataman’ın kariyeride yurt içi ve dışı başarı ve kupalarla süslü. Obrodovic ile karşılıklı geldikleri tüm maçlar gerçek “efsane” niteliğinde. Hiç bir zaman Obrodovic, meslektaşı Ergin Ataman’ı ezip geçemedi! Tam tersine özellikle Galatasaray başındaki Ergin Ataman karşısında uzun süre Abdi İpekçi’den galibiyet çıkaramadı. Bu ikilinin yolu yine kesişti. Ergin Hocanın tek şanssızlığı takımı kendi kurmadı! Yinede maç başladığında: iki dakika dolduğunda Efes 10/0 öne geçti. Adeta “hoşgeldin Obrodovic” dercesine! Kurt Hoca hemen mola aldı. Akabinde oyuna Melih’i aldı. Türk oyuncuların içinde en formda olan oyuncusu Melih hemen attığı üçlüklerle dengeyi kurdu. (Efes’in alt yapısından yetişen Melih, Efes’in başının belası oldu!” İki takımda ilk çeyrekte savunmayı pas geçtikleri için 24/24 berabere geçildi.
İkinci çeyrekte Melli dahil, Fenerbahçe savunma vidalarını sıkıp, ribaundları toplamaya başlayınca, Efes sayı bulmakta çok zorlandı. Fenerbahçe öyle bir hale geldi ki, ne oyuncular ne Obrodovic “ sakat oyuncularımız var diye mızmızlanmıyorlar!” Sahada ki, oyuncular birbirini öyle tamamlıyor ki, yıllardır Efes dışında sıradan takımların oyuncusu Melih yıldız rütbesine yüceldi, Ahmet TOFAŞ-EFES arasında “binlerce Avro alışverişinden en karlısı Fenerbahçe çıktı!” Çünkü TOFAŞ ve Efes’in burun kıvırdığı, Ahmet Obrodovic’in elinde Euroleague maçlarının önemli taş gibi oyuncusu oldu. Devre Fenerbahçe’nin 46/35 önde bitirdiği oyunda Melih 16, Melli 6, Wanamaker 7, sayı attılar. Takım halinde 20 dakika bittiğinde, 10/16 ikilik, 5/15 üçlük, 9 hücum ribaundu, 11 asist ile önemli istatistik elde ederek soyunma odasına gitti. Efes’te ise Mc Collom 6, Douglas 8, Dragic 8, Dunston 6 sayı attılar. İkinci çeyreğin sonunda Stimac’a hucümda Vesely’nin çaktığı tokatın sesi buradan duyuldu! Hakemler maç boyunca, iyi yönetim göstermedikleri gibi bu önemli faulu pas geçtiler! Devre bitmişti ancak bu pozisyon hala hakemlerle Ataman arasında tartışılıyordu! Merak ediyorum acaba hakemler ne bahane ürettiler?
Eğer bu maçta Efes farkı kapatmayı ve skora ortak olmak istiyorlarsa mutlaka savunmaya önem vermeleri gerekli. Ancak Ergin Hoca bir yerlerini yırtıyor! Takımı savunma yapsın diye! Biz konuşup duruyoruz ama boşuna! Bu kadrodan savunma çıkmaz! Her maç çuvalla sayıyı potalarında görürler! Savunmada iki pozisyonda tüm oyuncular rakiplerini kaybediyorlar! Devre 46 sayı! Bu skorun üzerine nasıl çıkacaksın! Efes 2. Yarıda her topu altın değerinde kullanmalı! Sakin telaş etmeden! Bu maçta pivotsuz oynayan Fenerbahçe karşısında Stimac işe yarıyabilir! Hücumda da, top çevirmeden çabuk şut atmamaları gerekli. Sakin ve bol bol top çevirerek, 20 saniye dolmadan topu rakip potaya atmamaları gerekli.
Fenerbahçe cephesinde ise Vesely’e üç saniye içinde topla buluşturmalı, top çevirip Melih, Melli ve Guduric ilee şut bulmalı diye düşünüyorum. Ergin Ataman’ın en büyük şanssızlığı “savunmada şu adamım iyi savunma yapar, blokları ile rakibi sindirir, ya da hücumda şu oyuncum topu alır ve mutlaka sayıya ulaşarak takımımı rahatlatır diyememenin sıkıntısını buralardan hissediyorum.” Hal böyle olunca da! “Vermedi Mamut, neylesin Mahmut!” hikayesi elleri yana düşüyor! İçinden de, aynen bizim gibi düşünüyor herhalde: “Hay bu kadroyu kurup milyon Avroları sayanlara selam olsun.” Hangi menajerler bu oyuncuları Perasovic’e kakaladı, acaba! Üçüncü çeyrek çok tatsız, basketbol adına kalitesiz ve heyecansız geçerken, 57/68 Fenerbahçe Doğuş önde geçti.
Son çeyrekte, Efes savunmada sertleşmek istiyor ama ne çare! Bir türlü o bildiğimiz savunma ürküntüsünü rakibe aktaramıyor. Dıxon, Sinan ve Melih üçlüsü Obrodovic’in tercih ettiği üçlü değil! Herhalde yeni bir arayış içinde. Thompson, Melli beşlisi oyunda. Herhalde Vesely sakat olduğu için yıpratmak istemiyor usta Coach, zaman zaman kenara alıp dinlendiriyor. Derken Vesely’siz Fener’in eli kolu bağlı. Melli Türkiye’ye geldiğinden itibaren en güzel oyununu sergiledi. Efes’te ise Douglas beklentilerin üzerinde hücum yaptı. Ancak Efes ne atarsa atsın bir türlü farkı azaltmasına rağmen kazanacak hamleyi yapamadı. Ancak Ergin Ataman ne yapıp yapıp bu takımı savunma yaparak kazanan bir takım haline getirecek diye inanıyorum. Çünkü son dakikalarda yaptıkları saldırgan baskı sayesinde maçı kazanma noktasına getirdi.
Fenerbahçe Doğuş’da Son iki maçın suskun adamı Wanamaker 18 sayı ile MVP olurken, bana göre Melli ise 14 sayı ile maçı çeviren oyuncuydu. Guduric 12, Vesely 12 sayı attı. Anadolu Efes’te Douglas 29 sayı ile sahanın yıldızıydı. McCollum 18 sayı attı. Ben Efes’in direncini beğendim Aslında maç sonunda Obrodovic ve Ergin Ataman’da Efes’i takdir ederlerken, Fenerbahçe Doğuş birbirine alışmış kenardan gelenlerin önemli katkı yaptığı bir oyuncuydu. Netice Obrodovic Ergin Ataman karşısında hanesine bir galibiyet daha yazdı.