Spor yazarlarından Lyon - Beşiktaş maçı değerlendirmesi: "Ersin’i ıslıklayanlar utandı mı!"
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nin 3. haftasında konuk olduğu Fransa temsilcisi Olimpik Lyon'u 1-0 mağlup etti. İşte spor yazarlarının karşılaşmayıyla ilgili değerlendirmeleri...
Güntekin Onay: "Beşiktaş bu galibiyetle yarışta 'Ben de varım' dedi"
Dün akşam Lyon karşısında Beşiktaş’ın teknik direktör Giovanni Van Bronckhorst’la birlikte çok etkili bir kontratak takımı olduğunu gördük. Lyon, Alexandre Lacazette ve Corintin Tolisso gibi dünya çapında yıldızlarıyla çok güçlü bir takım. Beşiktaş’ın böyle bir rakip karşısında deplasmanda galip gelmesi gerçekten çok değerli. Siyah beyazlılar 3 puan alarak her anlamda büyük iş başardı.
Galatasaray derbisi öncesinde Beşiktaş’ın kazandığı bu galibiyet çok önemli ve moral verici. Beşiktaş, bu 3 puanla Avrupa Ligi’ne tutundu ve “Ben de varım” dedi. Beşiktaş’ta dün özellikle Gedson Fernandes’i ve Emirhan Topçu’yu çok beğendim. Kaleci Ersin Destanoğlu da üstüne düşen görevi yerine getirdi ve sınıfı geçti. (Hürriyet)
Murat Özbostan: "Ersin’i ıslıklayanlar utandı mı!"
Yüreğimiz ağzımızda izledik maçı. Hele de ilk 45 dakikayı. Lyon gol için her şeyi yaptı ama beceremedi. Çekildikçe çekildik kabuğumuza. Çıkamadık hiç. Gol attılar, ofsayt olduğu için VAR'dan döndü. Penaltı kazandılar, VAR izin vermedi. Sakat sakat oynayan bir aslan parçası vardı kalede: Ersin Destanoğlu. Çocuk Beşiktaş'ı bu bölümde ayakta tuttu, Allah da yanımızda oldu. Golü yemedik ve ikinci yarıda "Hadi bir kıpırdayalım" dedik artık. Aslında Lyon'un direkten dönün topu, Ersin'in 53 ve 55 arası kurtardığı toplarla kalbimiz ağrıdı. Ama biraz uyanmaya başladık. "Yeter" dedik. Lyon yorulmaya başladı. Kontrataktan Gedson ile gelen gol, Beşiktaş'a hayat verdi. İkiyi bile bulma şansını yakaladık. Lyon en formda dönemini yaşarken gelip deplasmanda yenmek Beşiktaş adına bir zaferdir. Şans deyin ne derseniz deyin tabela bizi yazdı. Daha önce Beşiktaş çok iyi onayıp kaybetmişti ama dün gece tablo tersine döndü. Olumsuz çok yanı da var ama böyle bir gece ve atmosferden galip çıktıktan sonra bunların analizini Giovanni van Bronckhorst yapsın. Birinci kahraman kaleci Ersin. Kariyerinin en iyi maçlarından birini oynadı. Oysa sadece 2 idmana çıkmıştı. Daha önce ıslıklanmış ve ayıp etmişti bir grup taraftar. Beşiktaş taraftarı, şimdi onu bağrına basmalı. Bu gençlere sahip çıkın. (Sabah)
Attila Gökçe: "Bu gurur herkesin"
Garip biçimde bizim çocukların ikili mücadeleden, temaslı oyundan uzak durduğunu gözlemledim. Göğüs göğüse, omuz omuza “nizami” çatışmaya girseler belki daha farklı ve etkili bir oyun söz konusu olabilirdi. Yine de haksızlık etmeyelim. Geçişlere dikkat ettiklerini, hatta en önemli fırsatlardan birini Immobile ve Muçi’nin atağından yakaladıklarını söyleyebilirim.Şu Lyon maçları var ya… Beşiktaş’ın derdi olmuştur geçmişte. Ama dün Beşiktaş, Lyon’un derdi oldu… Eh, ne diyelim… Temiz rövanşı kutlayalım. (Milliyet)
Cem Dizdar: "Beşiktaş’ın yolu uzun"
Nihayet 71’de Gedson Fernandes orta sahada doğru kurgulanmış hücumu golle tamamladı. Ardından gol olacak en az iki pozisyon daha bulduysa da Beşiktaş maçı tek gollü galibiyetle tamamladı. Yolu uzun Beşiktaş’ın.. Ama Udokhai ve Gedson’un özel performansıyla gelen bu deplasman galibiyeti Galatasaray maçı öncesinde Giovanni Van Bronckhorst’a epey bir nefes aldırdı… Ve son bir not… Fenerbahçe’nin eski teknik direktörü Jorge Jesus Süper Lig için ‘’Sportif değeri yok’’ mealinden bir şeyler söylemişti. Dün akşam UEFA, birini 19.45’e koymak yerine ülkenin iki ‘’büyük takımı’’nın maçını da aynı saate koymuştu! Acaba biz ‘’Avrupa’nın en büyük altıncı ligiyiz’’ diye boşa mı böbürleniyoruz? (Fanatik)
Ali Ece: "Gözlerinden öpüyorum"
Kaptan Ersin’in 53’te kale dibinden Lacazette’in vuruşunu kurtarırken sergilediği kalecilik reaksiyonu mükemmeldi. O kurtarış Gedson’un Beşiktaş’ı öne geçiren golü kadar skor tabelasında etkili oldu. Sarısı olmasına rağmen Emirhan çok iyi maç çıkardı. Felix ise solak bir stoper ne kadar iyi sağ stoper oynayabilirse o kadar iyi oynadı, son 10 dakikada ise adeta hareketli bir Çin Seddi’ne dönüştü. Giovanni hoca maça çok doğru şekilde müdahale etti: Muçi’nin o hatasından sonra Semih’i hemen yerine sokması çok doğruydu. Ayrıca ilk yarıda oyun temposunu düşürme ve sakin geçişlerle oyunu dengeleme stratejisi son derece yerindeydi. Bu galibiyette emeği geçen herkesi öpüyorum tabii ki gözlerinden! (Fanatik)
Ali Gültiken: "Taktik disipline sadakat vardı"
Lyon, çok önemli forvet oyuncularına sahip. Lacazette, Nuamah, Benrahma, Cherki çok yaratıcı oyuncular. Hem bire birde çok iyiler hem de dar alanı çok iyi oynayabiliyorlar. Geniş alan kontraya dönüldüğünde burada da çok hareketli oyuncular. Öndeki üçlü, birbirine çok benzeyen futbolcular olmalarının avantajını saha içinde sürekli yer değiştirerek kullandı. Beşiktaş karşısında Lyon, özellikle ilk yarıda bu oyuncularla etkili oldu. Beşiktaş'ın özellikle topa sahip olduğunda oyun temposunu düşürme ve dengeleme stratejisi belli ölçüde başarılı oldu. Fakat oyunun bu bölümündeki en büyük başarı Ersin'e ait. Büyük takdiri hak etti. Oyunun her iki yarısında yaptığı mükemmel kurtarışlar, Beşiktaş'ı skor olarak oyunda tuttu. Şampiyonluk yaşamış bir kaleci olarak yaşı genç olsa da tecrübesini konuşturdu. İkinci yarı Beşiktaş, çabuk geçiş stratejisini yürürlüğe koyduğu andan itibaren oyun dengesi istediği noktaya geldi. Savunma bloğunda yine doğru şekilde durdu, özellikle ceza sahası civarındaki savunma dizilişi ve organizasyonu mükemmeldi. Bir yandan bunları yaparken diğer yandan da beklediği çabuk çıkış fırsatlarını peş peşe yakalamaya başladı. Rafa-İmmobile ve Gedson üçlüsü inisiyatif alıp hem atakları organize ettiler hem de Beşiktaş'ın ihtiyacı olan skoru buldular. Bu seviyeler hem mücadele hem de taktik disipline sadakat ister. Beşiktaş hem işin bu yönünü doğru yaptı hem de kazanma adına düşündüklerini sahada uyguladı. Bundan iyisi Şam'da kayısı… (Sabah)