Ersun Yanal: "Başınıza bela alırsınız dedim"
Fenerbahçe'den ayrılan teknik direktör Ersun Yanal uzun bir aradan sonra konuştu. Yanal, "Benimle çalışırsanız başınıza bela alırsınız" sözünü kime, neden söyledi? Yanal, futbol anlayışı, Ankaragücü dönemi ve koronavirüs hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
"Mesafeyi koruyarak salgın süreci atlatabiliriz"
Koronavirüs günlerinin nasıl geçtiği sorusuna Yanal, "Hem bizler, hem ulusumuzun, hem de dünyadaki tüm vatandaşların sosyal mesafe konusundaki duyarlılığı, katkısı, hepimizin nerede duracağı geleceğimiz açısından önemli. Ülkede ve dünyada birçok organizasyon durdu. Ancak insan ihtiyaçlarını karşılayacak bir takım çabalar gerçekleşiyor. Evdekal diyoruz. Kurallara saygılı bir şekilde uyalım. Herkesin birbirini koruması gerekiyor. Bu süreci, mesafeyi koruyarak atlatabiliriz" yanıtını verdi.
Ersun Yanal: "24-25 gündür izole durumundayız"
Yanal, "Evdeyim. Uzun süredir evdeyim. Zaten çok fazla sosyal mesafe bırakacak imkan yok. Ailemleyim. Yaklaşık 24-25 gündür tamamen izole durumunda yaşıyoruz. Ondan önceki günlerde de bu izolasyon devam ediyoruz. Bugün 25. günü doldurduk. Bu yeterli mi? Herkesin kurallara uyması gerekiyor. Bu beladan ancak böyle kurtulacağız" dedi.
Ersun Yanal: "Futbolseverlik değil, sonuçseverlik oluştu"
Deneyimli teknik adam, Türkiye'deki futbol ortamının fotoğrafını çekti. Yanal, "Futbolun elbette profesyonel tarafı var. Futbolun oynanması gereken bir tarafı olduğunu hep unutarak geldik. Bu futbol niye var? Futbolun var oluş temelindeki dokuyu kaybettik. Maaelesef öyle bir sürece geldik ki, futbol kavga edilen ve kavgayla kendine çıkar elde eden bir takım odaklarla örtüşen, onların ortaya koyduğu tavrı kültür olarak geliştiren bir hal aldı. Taraftar fanatizmi destekleyen tutum fanatizmi var. Medya var, yönetenler var. Maalesef bu işten nemalanacak, bu işe yatırım yapıp kazanç sağlayacak kurumlar var. Mekanikleşti. Artık her şey sonuç severliğe dönüştü" yorumunu yaptı.
Ersun Yanal: "Ankaragücü benim dönemimde önemli bir sivil toplum örgütüydü"
Ersun Yanal, Ankaragücü'nde görev aldığı dönemleri şu şekilde anlattı:
"Ankaragücü'nde başkanımız Cemal Aydın'ın bize verdiği çalışma özgürlüğü çok önemliydi. Asla hiç müdahale görmedim. Sadece bir kez oldu. O da tatlı bir süreçti. Ankaragücü'nde heyecanlı bir süreç yaşadım. Ankaragücü'nde o günkü şartlarda 4. olmak, Türkiye Kupası finalinde kalmak önemli bir başarıydı. Ankaragücü benim dönemimde altyapısına önem veren, kendi kültür ve desteğine sahip olan, camiasına sahip çıkan önemli bir kurumdu. Önemli bir sivil toplum örgütüydü."
Ersun Yanal: "Siyaset futboldan uzaklaştırılmalı"
Yanal'ın röportajında dikkat çektiği noktalardan biri de siyaset ile futbol arasındaki ilişki.
Yanal, "Profesyonel futbolda siyasetin birbirinden uzaklaştırılması gerçeğini kavramış değiliz hala. Siyasetle bunu bütün olarak düşünmememiz gerekiyor. Belediyespor, siyaset destekli kulüpler, alt liglerdeki bu sistem bitmeli ve futbolun siyasetten uzaklaşacak başka bir mecraya taşınması gerekiyor. Ankaragücü de maalesef savruldu" diyor.
Ersun Yanal: "Benim yönettiğim takımlarda ofansif krititerler ligin hep üst tarafındadır"
Yanal, futbol felsefesi hakkındaki görüşlerini de dile getirirken, futbolseverlere de mesaj vermeyi ihmal etmedi.
Ersun Yanal, "Benim yönettiğim bütün takımlarda ofansif kriterler ligin hep üst tarafındadır. Gol beceri işi. Şöyle bir bakın. En son çalıştırdığım takımlar da dahil olmak üzere ofansif gücü yüksek takımlardır. Futbolun en iyi tarafı oynamaktır. Futbol seyircisi niye futbola tutkulu olsun? Futbol her zaman yenmek değildir. Keyif aracıdır ama bunu maalesef kaybettik. Biz skorseveriz. Futbolsever olmalıyız" görüşünü savundu.
"Bir başkanımıza, benimle çalışırsanız başınıza bela alırsınız dedim"
Ersun Yanal, röportajda bir başkanla yaptığı görüşmedeki sözlerini de dile getirdi.
Yanal, "Son 20 yılda çok önemli oyunculara dokunduğumu düşünüyorum. Ancak Türkiye'de plan ve proje yapmak gerçekten zordur. Bir gün çok değer verdiğim bir başkanımızla görüşme yaparken, "Benimle çalışırsanız sizin başınız belaya girer. Herkes skora odaklanır. Herkes sizi skor almaya zorlar. Ben size sıkıntı yaratırım. Skor isteyecek sizden insanlar." Halbuki biraz geliştirelim, oyuncu bulalım, ülkeye katkıda bulunalım. 100 değil, 10 kazanalım. Eyvallah, skor alalım ama her şey yenmek, yenilmek değil" ifadelerini kullandı.