Ertuğrul Taşkıran'dan F.Bbahçe Açıklaması: "Kulübümün Kararına Saygım Sonsuz"

"Şu anda da takip ettiğim bir kaleci var"

Radyospor'da yayınlanan Spor Kazanı programında Özgür Sancar'a konulan Taşkıran, "Şu an tesislere geldim. U19 takımının Konya ile maçı var onu takip ediyorum. Kasımpaşa'nın U17'sinde birkaç tane iyi oyuncusu var, onlar ara ara A takımda yer buluyor, Sami hoca onlara fırsat veriyor. Şu anda da takip ettiğim bir kaleci var onu izlemek için geldim tesise. Birkaç tane oyuncu var yani zaman zaman bizimle çıkıyorlar antrenmana. İnşallah değerlendirirler.

"Beşiktaş maçı daha farklı olabilirdi"

Beşiktaş maçı güzel galibiyet oldu. Bizim adımıza zor bir maçtı ama sonu güzel oldu. Benim adıma çok yoğun, çok zor bir maç değildi sadece konsantrasyonu yüksek tutmak gerekiyor çünkü kaliteli olan oyuncuları var. Bir anda Batshuayi gibi, Pjanic gibi, Ghezzal gibi ne yapacağı belli olmayan, topu ayağına aldığında ekstra işler yapabilen özel oyuncuları var. O yüzden bizim adımıza defansif anlamda konsantrasyonu en üst seviyede tutmamız gerekiyordu. Onu da başardık açıkçası. Maçın başından sonuna kadar bunu da başardık. 

Bize galibiyeti getiren şey bence tamamen disiplindi. Çünkü özellikle maçın ikinci yarının ilk 15 dakikası maça çok ciddi baskılı başlıyorlar ve hafta içi olmasına rağmen, Ramazan ayı olmasına rağmen çok ciddi de seyirci desteği vardı Beşiktaş'ın. Biz bunun olacağını zaten biliyorduk, hafta içi ona göre çalışmalar yaptık. Önde baskı yapıyorlar. İlk 15 dakikayı sakin geçirebilirsek bizim adımıza ilerleyen zamanlarda alan ve zaman bulabileceğimizi biliyorduk. Nitekim de öyle oldu, ilk 15 dakikada da birkaç tane atak yaptık, onların o baskısını kırdık ve karşılık verdik, sonunda istediğimiz pozisyonları fazlasıyla yakaladık. Eğer değerlendirebilseydik belki daha farklı sonuç olabilirdi" dedi.

"Sami Uğur bizi çok iyi tanıyor"

Sami Uğurlu'nun takıma etkisini değerlendiren Taşkıran, "Sami Uğurlu hoca ilk geldiğinde göreve, o zaten bizimle beraberdi. Altyapıdan çıkmadı ama kulübün antrenörlerinden bir tanesiydi ve bizi çok iyi tanıyordu. Oyuncuların neler öğreneceğini, neler istediğini çünkü oyuncu sahada bir şey isterse daha iyi performans veriyor, bu çok net ve aşikar. Bizim takımın da önde baskıyla beraber top ayağımıza geçtiği zaman o pas organizasyonunu nasıl yapacağımız gözüküyordu. Nitekim hoca da bunu çok iyi analiz etti. 

"Gelen oyuncular çok katkı verdi"

Şöyle bir şey de var. Gelen oyuncular çok katkı verdi. Özellikle Muleka çok konuşuluyor. Umut da öyle ama onlar gelmeden önce biz eldeki oyuncularla ilk devrenin o ligin dibine demir atmış takımın oyuncularıyla biz 5'te 5 zaten yapmıştık. Hoca orada o algıyı ve oyun planını değiştirdikten sonra, bizde o taktik disipline sahip çıktığımız için aslında bir anda sonuç geldi. Hocanın burada oyuncuları tanıması ve oyunculara uygun bir taktik, plan hazırlaması bizi bir anda fark yaratmaya doğru getirdi. Nitekim 5'te 5 bu lig için çok muazzam bir seri. Hele bizim standartlarımızdaki bir takım için. Sonra yine bir 4'te 4 oldu. Şimdi yine peşine galibiyetler aldık. 3 tane galibiyet aldık. Bir Karagümrük mağlubiyeti oldu. O da bizim adımıza bir kazaydı. Çok da iyi oynamamıştık. Ondan sonra takım ritmini yeniden yakaladı. Şu anda her şey istediğimiz gibi gidiyor" şeklinde konuştu. 

"Jackson Muleka özel bir oyuncu"

Devre arasında transfer edilen, çıktığı 10 maçta 11 gol ve 3 asist kaydeden Jackson Muleka'nın performansını da değerlendiren 32 yaşındaki kaleci, "Jackson Muleka özel bir oyuncu. Umut Bozok da öyle. O da bizim çok büyük katkı verdi. İkisi de birbirinden farklı oyuncular. Ben Umut'u biraz Semih Şentürk'e benzetiyorum. Ceza sahası içinde muazzam etkinliği var ama Muleka atletik olarak özel bir oyuncu. Top ayağına geldiğinde çok rahat. Biliyorsunuz siyahi oyuncularda genelde son vuruşlar biraz zayıf olur. Emenike de bu tar bir oyuncuydu, onunla çalıştığım için de biliyorum. Ama Muleka'nın bunun dışında bir başka özelliği de her iki ayağıyla vuruş yapabiliyor. Değişik, enteresan bir oyuncu, genç bir oyuncu. Bize çok ciddi katkı sağladı. Onun gibi birçok oyuncu da sayabiliriz. Haris var, Valentin var, Tunay zaman zaman süre aldı. En son Adana Demir maçında uzun bir aradan sonra oynadı, o öyle. Oyuncularımızın kalitesi gerçekten çok iyi. Ben böyle bir takıma sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Çok da mutluyum. Eren, Doğucan, Tarkan... Hepsi muazzam katkı sağlıyor takıma. Ryan Donk bile 36 yaşında olmasına rağmen  çok iyi katkı sağlıyor bizim takıma. Florent zaten Kosova milli takım oyuncusu, daha önce Premier Lig'de oynamış, birçok yerde oynamış... İsim isim baktığımızda oyuncuların katkıları takım adına muazzam. Oynayan oynamayan herkes takıma katkı sağlıyor. Güzel bir birliktelik var Kasımpaşa takımında. Muleka'yı Avrupa'da bir takımda görebiliriz, neden olmasın. Hava topu hakimiyeti var, iki ayağını kullanabiliyor, istediğinizde kanatlarda da kullanabiliyorsunuz. Çünkü hoca ona kanatta da şans verdiğinde orada da faydalandık. Bir de düzgün, sevimli karakter. Ben ona da çok önem veriyorum. Takım arkasında da çok seviliyor. O yüzden Avrupa'da oynayabilir. İnşallah da oynar" ifadelerini kullandı. 

"Eren Elmalı bence şu anda lige damga vuruyor"

Kendi performansını da değerlendiren Ertuğrul Taşkıran, "Benim adıma bu sene belki de performansım oynadığım dönemlerde top yaptığım nokta. Çünkü Konyaspor'dayken küme düşme mücadelesi, hep bir mücadele içindeydik yani. Geçen sene burada aynı şekilde. Çok katkı verdim ama aşağıdan kurtulmak için uğraşıyorduk. Şu anda takım olarak kafamızı kaldırdık, daha yukarılarda neler yapabiliriz herkes onun merakı içerisinde. Biz takım arkadaşlarımız olarak, hocalarımız aynı şekilde bunu merak ediyoruz. Bu da performansları yukarıya çekti. Eren Elmalı bence şu anda lige damga vuruyor. Doğucan Haspolat aynı şekilde. Genç oyuncular olmasına rağmen.  Güzel bir sentez çıktı. Ben de elimden gelen katkıyı sağlamaya çalışıyorum. Tecrübeliyiz, saha içi saha dışı olgunluk var, bu da performansımıza yansıyor. Burada Sami hocanın ekibinin özellikle kaleci antrenörü Serdar Kulbilge'nin çok büyük etkisi var. Bunu söylemeden geçemeyeceğim. Çünkü beni çocukluğumdan beri, daha Fenerbahçe'den beri takip ediyor. Ben U17'deyken Serdar hocamız o zaman oynuyordu Volkan Demirel'le beraber. O dönemden beri beni biliyor, takip ediyor ve ne istediğimi, nasıl çalıştığımı çok iyi biliyor. O doğrultuda da geldiğimden beri, bu sezondan beri bizimle beraber çok ciddi faydası oldu bana" açıklamasını yaptı.

Fenerbahçe iddiaları hakkında

Fenerbahçe'nin kendisiyle ilgilendiği iddialar hakkında da konuşan Taşkıran, "Benim söyleyeceğim şey şu olur. Sonuçta ben Kasımpaşa'da çok mutluyum, sözleşmem bir yıl daha devam ediyor, kaptanlığı bana layık gördüler. Ben de bunu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyorum. O yüzden performans arttıkça isteniyorsun. Bu da güzel bir şey. Sadece ben değil, benim gibi birkaç tane oyuncu var bu şekilde gündem olan ama ben şu anda burada çok mutluyum. İstenilmek tabii ki çok güzel ama sözleşmem devam ediyor, Kasımpaşa'nın oyuncusuyum. Kulübüm nasıl bir yol çizecekse, harita çizecekse o doğrultuda hareket edeceğim açıkçası. Kulübümün olumlu olumsuz her tavrının ben arkasındayım. Dediğim gibi, burada kendimi buldum, sahip çıkıyorlar, kendimi burada iyi hissediyorum. Kulüp nasıl bir insiyatif alırsa o konuyla alakalı saygım sonsuz. Ben de bu doğrultuda hareket edeceğim" dedi.

"Yabancı kalecileri konuşmayacağımız döneme gireceğiz"

Süper Lig'deki iyi yerli kalecilere de değinen Taşkıran, "Şu anda Uğurcan Çakır zaten kendini kanıtladı. Altay Bayındır zaten kendini kanıtladı. Onun dışında İrfan Can vardı, şu anda Göztepe'de problem yaşadı. Ersin zaten Beşiktaş'ın kalesini rahatlıkla taşıyor. Berke var. Berke çok ciddi potansiyeli olan bir oyuncu. Belki son zamanlarda açığa çıkartamadı ama ben kendisini çok seviyorum hem de güveniyorum. Aslında gelen bir jenerasyon var. Böyle artık kaleciyle alakalı yabancıları konuşmayacağımız döneme gireceğiz bence. Kulüpler de fırsat veriyor. Keza Trabzonspor'da Arda diye bir kaleci var, onu da çok beğeniyorum. Şimdi yine Göztepe'de yanılmıyorsam onun da ismi Arda. O da çok genç ve pırıl pırıl bir çocuk. Kaleye çok yakışıyor. Yeni Malatyaspor'da Abdülsamed var. Arkadan güçlü bir grup geliyor. İnşallah biz de onlara güzel bir örnek oluruz, onların da yolu bahtı açık olur. Çünkü yabancı kalecilerin ne vereceği pek belli olmuyor. Ligimiz dışarıdan çok kolay gözüküyor, oyuncular için de öyle. Kariyerli oyuncular geliyor ama umduklarını bulamadıkları zaman kısa sürede geri dönebiliyorlar. Kalecilerle alakalı da böyle. Bir şekilde 6 ay 1 sene kalıp gidebiliyorlar. Göztepe'de örneği oldu bunun. Piric'i aldılar mesela onun öncesinde de Macar bir kaleci (Balazs Megyeri) vardı, devre arası o ayrıldı. Bu tarz gelen giden kaleciler var. Ama Muric bunun dışında. Muric zaten çok potansiyeli olan bir kaleciydi nitekim o geldi ve katkıda sağladı. Önümüzdeki yıllarda bu yabancı kuralıyla beraber ben yerli kalecilerin daha çok fırsat bulacağını bunu çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Şu anda zaten ligde de çok yerli kaleci var. Boffin, Muslera gibi. Bunlar 5-6 senedir oynuyorlar. Onları bir kenara bıraktığımızda bunların dışında Viviano var, Muric var. Bizde mesela rotasyon olarak Harun ve ben. Sivas'ta aynı şekilde yerli kaleciler var. Malatya, Göztepe öyle. Beşiktaş Ersin'e güvendi arkasında Emre var. Ben gurur duyuyorum" dedi.

"Benim favorim Real Madrid"

Manchester City'nin sahasında ile Real Madrid'i 4-3 yendiği Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçını da değerlendiren Taşkıran, "Türk halkının genel olarak Real Madrid sempatisi var. Benzema'nın da müslüman olmasından dolayı da baya sempati yaratıyor. Benim de temennim o yönde. Ama ne olacağı belli olmaz çünkü Manchster City'nin de oyunu çok güçlü. Tamam Real Madrid'in Şampiyonlar Ligi'nde bambaşka bir havası var, rakip tanımıyor ama belli olmaz. O eşleşmede favori olarak gönlümüz Real Madrid'den yana ama Manchester City'de öyle kenara atılacak bir takım değil" şeklinde konuştu.

Ederson mu Courtois mı?

"Ederson mu yoksa Thibaut Courtois mı?" sorusuna da yanıt veren Taşkıran, "Bence Thibaut Courtois. Ederson da özel bir kaleci. Baktığınız zaman daha agresif, sol ayak olması, ayağını çok iyi kullanması gibi... Ama bütüne baktığınız zaman Alisson Becker de Neuer gibi. Akla gelen ilk isimlerden bir tanesi. Onun da şanssızlığı milli takımda süre alamıyor. Ama Courtois öyle değil. Atletic'da beri, 18 yaşından beri oynuyor" diyerek sözlerini tamamladı. 

Öte yandan, kulübüyle olan sözleşmesi 30 Haziran 2023 yılına kadar devam eden başarılı kaleci, bu sezon forma giydiği 26 maçta kalesinde 33 gol gördü.