EuroLeague’de heyecan başlıyor

34 haftalık normal sezon sonrasında ilk 8’de yer alan takımlar, çapraz eşleşme ile çeyrek final serisinde karşılaşacak. Serilerinde 3 galibiyet alan takımlar, yine çapraz eşleşmeye göre Final Four’da birbirlerine rakip olacak.

EFES KALDIĞI YERDEN DEVAM EDİYOR

Geçen sezon 28 maçta 24 galibiyet alarak lider olan Anadolu Efes, pandemi olmasaydı, ligin devam etmesi durumunda şampiyonluğun 1 numaralı adayı olarak gösteriliyordu. Ancak Koronavirüs Pandemisi, buna engel oldu. Tabii ki bilemeyeceğiz; ama Anadolu Efes’in geçen sezondan yarım kalan bir işi var. Bu nedenle de transfer döneminde izlediği politika, takım kadrosunu korumak oldu. Efes, tüm oyuncularını İstanbul’un Avrupa Yakası’nda tutmaya başardı. Alec Peters ile yollarını ayıran Lacivert Beyazlılar, alt yapısından yetişen ve NCAA kariyerini tamamlayan Erten Gazi’yi yeniden renklerine bağladı. Özellikle %100 sağlıklı bir Shane Larkin’e sahip olan Anadolu Efes, yine tüm rakiplerin çekineceği bir takım olarak gözüküyor.

FENERBAHÇE BEKO’DA YENİ BİR DÖNEM

2010’lu yılların ikinci yarısına damga vuran bir EuroLeague takımı söyleyecek olursak, üç tane takımın ismini veririz; bunlardan biri de Fenerbahçe Beko. Sarı Lacivertliler, 7 yıllık Zeljko Obradovic döneminin sonuna geldi ve NBA deneyimli antrenör Igor Kokoskov’u takımın başına getirdi. İstanbul Anadolu Yakası ekibinde birçok oyuncu da değişti. Gigi Datome, Kostas Sloukas, Nikola Kalinic gibi simge olmuş isimlerle yollarını ayıran Fener, Kızılyıldız’dan Lorenzo Brown, UCAM Murcia’dan Jarell Eddie, Dinamo Sassari’de kendini kanıtlayan Dyshawn Pierre, Zalgiris Kaunas’tan tanıdığımız Edgaras Ulanovas, Bayern Münih'ten Danilo Barthel ve Darüşşafaka Tekfen’de double double performansları sergilemiş pivot Johnny Hamilton, Fenerbahçe Beko’nun yeni yüzleri oldu. Buna eski oyuncuları Kenan Sipahi’yi de ekleyecek olursak, karşımızda bambaşka bir Fener, bambaşka bir sistem var. Yeni bir yapılanma olduğu için Fenerbahçe Beko’yu sezon öncesinde Play-off dışı gösterenler çok; fakat oynadığı topla iddialı takımlara şok geçirtecek sonuçlar alabilir.

BARCELONA’YA DİKKAT!

Uzun süredir eski günlerine geri dönme çabasında olan Barcelona, pandemi sürecinde devam eden Liga Endesa’da şampiyonluğu Baskonia’ya kaptırmasından sonra Svetislav Pesic ile olmayacağını anladı ve antrenör değişikliğine gitti. Son yılların yükselen ismi ve eski oyuncuları olan Sarunas Jasikevicius, takımın başına gelirken, Juan Carlos Navarro ve Ricky Rubio’dan sonra sıkıntı çektiği gard pozisyonuna da Nick Calathes gibi bir ilaç buldu. Nasıl bir potansiyele sahip olduğunu gördüğümüz Barça, dikkatle izlenilmesi gereken bir takım…

CSKA’DA RESTORASYON

EuroLeague’de her zaman zirveyi hedefleyen Rusya takımı CSKA Moskova, Anadolu Efes ve Barcelona’nın yükselişinin yanında, arka planda olmamak için bazı değişikliklere gitti. Bunu boyalı alanda yapan CSKA, Baskonia’nın yıldız uzun forveti Tornike Shengelia ve Olympiakos’un Sırp pivotu Nikola Milutinov’u transfer ederek yaptı. Mike James ve sakatlıktan çıkan Will Clyburn’ü de işini içine ekleyince, CSKA Moskova’nın nasıl bir bölüm sonu canavarı moduna girdiğini düşünebilirsiniz.

POZİTİF BİR NÖTR: REAL MADRID

Bu sözü açmak lazım; pozitif bir nötr derken, Anadolu Efes gibi kemik kadrosunu koruyan, ancak 1-2 tane önemli takviye yapan Real Madrid, NBA’e yakın ama İspanya basketbol kültürünü de sahaya yansıtmaya devam ediyor. Pablo Laso’nun ekibi, Magic Johnson gibi bir Facundo Campazzo’ya ve Stephen Curry gibi üçlük atma potansiyeline sahip Sergio Llull ile yine rakiplerin gözünü korkutacak cinsten…

BU SEFER TUTSUN DİYEN YEGANE İTALYAN

Özellikle 1980’lerde ve 1990’larda elde ettiği başarılarla hafızalara kazınan ve son yıllarda Armani’nin desteği ile önemli yatırımlar yapan Olimpia Milano, tecrübeli isimlerle artık bilmem kaçıncı yeni başlangıcını yapıyor. Başantrenör Ettore Messina ile yola devam eden Milano, kadrosuna Gigi Datome, Kyle Hines, Malcolm Delaney gibi yıldızları ekledi ve bu isimlerin vereceği katkı, İtalyan ekibinin ilk 8 içinde yer alıp alamayacağını bizlere gösterecek.

BİZİ UNUTMAYIN DİYOR: MACCABI PLAYTIKA TEL-AVIV

David Blatt yönetiminde ve Tyrese Rice’ın yıldızlaştığı 2014 yılında şampiyon olan Maccabi Playtika Tel-Aviv, NBA’de geri planda kalan Dragan Bender ve Ante Zizic ile geçen sezon Frutti Extra Bursaspor’da göstermiş olduğu performansla dikkatleri çeken gard Chris Jones’u renklerine bağladı. Geçen sezon adını Play-off’a yazdırmış olan Maccabi, başta Scottie Wilbekin olmak üzere, tanıdığımız bazı simaların da yer aldığı kadroyla bir kez daha kendilerini kanıtlamak ve bu işin sadece bir dönemlik olmadığını göstermek için ellerinde geleni yapacak.

KHIMKI VE ZENIT’İN YATIRIMLARI

THY EuroLeague’de bazı takımların köklü geçmişi yok ama yaptıkları yatırımlarla dikkatleri üzerine toplamayı başardı. Bu iki Rus ekibi de, kendi çaplarında önemli derecede mali anlamda yatırımlar yaptı. Alexey Shved gibi şutör bir yıldıza sahip olan Khimki, boyalı alana Jordan Mickey ve Greg Monroe gibi isimleri kadrosuna ekleyerek önemli bir potansiyel taşıyor. Zenit ise, Vitaly Fridzon, K.C. Rivers, Kevin Pangos gibi EuroLeague deneyimine sahip isimleri renklerine bağladı. Khimki’den bir Play-off beklentisi var ama Zenit şüpheli…