EYT'de son durum nedir?
EYT çıkacak mı ne zaman çıkacak sorusu milyonlarca kişinin kafasında soru işareti olarak kaldı. Cumhurbaşkanı'nın yaptığı açıklamanın ardından ümitler kesilmişken siyasilerden de açıklamalar gelmeye devam ediyor. Peki EYT'de son durum ne, EYT son gelişmeler neler?
EYT son durum EYT bekleyen vatandaşlar tarafından aranıyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu uzun süredir tartışma konusu oldu. EYT son durum ile ilgili açıklamalar peş peşe geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan EYT açıklaması ardından EYT'de son durum nedir, ne zaman çıkacak? diye araştırmaya devam ediliyor... İşte son açıklamalar..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan EYT açıklaması
Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başkan Erdoğan tartışılan EYT konusu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Son günlerde, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu üzerinden yeniden gündem oluşturuluyor. Kitlelerin etkilenmesine dönük çabaları nasıl yorumluyorsunuz? Ekonomideki son duruma ilişkin değerlendirmeniz nedir?
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu; fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak. Bunun, ülkemize bir kazanımı yok, kaybettirir. Şu anda İskandinav ülkeleri artık bu işten vazgeçme noktasına geldiler. Emeklilikte yaş olayını 70’in üstüne çıkarıyorlar. Biz de ise tam aksi. Kaldı ki Bay Kemal kendi döneminde emeklilik yaşının yükseltilmesini savunan birisidir. Fakat burada tamamıyla siyasi davranıyor, buradan ne elde ederiz diye bakıyor ve böyle bir tezi savunmaya çalışıyor. Geçenlerde çok açık net söyledim. Seçim kaybına vesile dahi olsa biz asla ülkemizin, milletimizin zararına olacak bir vaadin içine girmeyiz. Kaldı ki bir taraftan işsizlik konusunda mücadele veriyoruz diğer taraftan işsizliğe zemin oluşturacak taleplerle karşılaşıyoruz. Bu insanlar çalışıyor zaten. Bu insanları niye kapıya koyup, sonra iş arama yoluna sokalım. Çünkü ne olacak? Yine iş arayacak. Ondan sonra da maalesef bir başkasının istihdam hakkını kullanmış olacak. Bunlara niçin böyle bir yol aralayalım? Bu, Türkiye ekonomisi için çok ciddi bir zarardır.
Bir diğer konu da şu anda Türkiye faizde, enflasyonda bütün baskılara rağmen arzu edilen yere doğru geliyor. Allah’ın izniyle 2020’de, enflasyonda ve faizde birbirini tetiklemek suretiyle inşallah kalıcı tek haneler görülecek. Zaten tek haneliye döndükten sonra Türkiye’de paranın konumu da ekonominin konumu da çok daha farklı hale gelecek. Bundan kimsenin endişesi olmasın.
EYT tartışmasında bir de aylık bağlama oranlarının düşmesi konusu da var.
Doğru değil. Türkiye’de emeklilik rejiminde iki ayrı tarihte düzenleme yapıldı. 2000 öncesi ve sonrası ile 2008’i izleyen süreç. Burada muhalefet şunu istismar ediyor; eskiden daha az prime karşın daha yüksek aylıkla, daha erken emeklilik vardı. Erken emeklilik, süper emeklilik gibi uygulamalar değiştirildi. Bu tarihten sonra prim ödemeye başlayanların aylık bağlama oranları ile öncekilerin aynı değil. Ayrıca, işverenler kaçak işçi çalıştırma eğilimine girdiklerinde bu iddiayı çok sıkça söylüyorlar. “Biz, size açıktan ödeme yapalım, yoksa ücretiniz düşer” diyorlar. Şunu ayırmamız lazım; 2008 öncesinde yatırılan prim ve alacağı emekli aylığı ile 2008 sonrası aynı değil.
Bir şey daha var tabi; Kılıçdaroğlu, SSK’nın başında olduğu dönemde 1998’de, “Emeklilik yaşı 80 de olsa, SSK batmıştır” diyor. Ama şimdi getirdiği yer burası. Öyle bir tez ortaya atıyor ki halk oy verme noktasında CHP’ye yönelsin diye siyaseten ve hesapsız konuşuyor. Vatandaş da “genç yaşta emekli olayım” diye düşünüyor. Bir taraftan “emekli olayım” derken, sonrasında “kenara çekileyim” demiyor. “Ben, yine bir işe gireyim, çift maaş alayım” diyor. İşveren ne yapıyor? Kayıtsız istihdama başlıyor. Kayıtdışı istihdam da Türkiye’nin ayrı bir sorunudur.
Daha önce İskandinav ülkelerinde sosyal güvenlik sisteminin battığının örneğini vererek, bu ülkelerin şimdi bu işten vazgeçtiğini söylediniz.
Zararını çektiler, çok ciddi bedel ödediler ve bunun için şimdi yaşı 70’in üstüne çıkarmaya çalışıyorlar.
EYT açıklamaları
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda ellerinde 10'dan fazla analiz olduğunu belirterek, "Her türlü kombinasyonu denedik. Fakat hiçbirisinin maliyeti sürdürülebilir bir maliyet değil." dedi.
Bahçeli'den açıklama
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli EYT'lilerle ilgili, "Hükümetin tavrını destekliyoruz" dedi.
Çelik'ten EYT açıklaması
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK Toplantısı sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, EYT konusuna değinerek 'Sorunlara duyarlıyız ama ülkeye maliyeti var' ifadelerini kullandı. İşte açıklamasının tamamı:
Cumhurbaşkanımız uzun zamandır Türkiye'nin yönetiminde birinci derecede söz sahibi. Sorunlara duyarlıyız ama ülkeye maliyeti vardır. Ülkeye bir maliyeti vardır. Bu maliyet altından kalkılacak bir maliyet değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız son sözü söylemiştir. Bazı partiler açıklama yapıyor. Onlar bu sorumluluğun altında değildir. Eğer çözülebilecek mesele varsa çözülmektedir.
Talep edildiği gibi çözülmeyecek mesele söz konusuysa Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere AK Parti kadroları dürüst bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Son derece dürüst bir şekilde Türkiye'nin gerçekleri paylaşılmıştır.
EYT nedir?
Uzunca bir süredir sosyal medyada tartışılmakta olan EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) son zamanlarda ülke gündeminde kendisine hatırı sayılır düzeyde bir yer edindi. Kendilerine “EYT mağdurları” diyen kişiler kazanılmış haklarının ellerinden alındığını iddia ederken hükümet de “erken emeklilik” diye bir şeyin söz konusu bile olamayacağını ifade etti. Peki EYT’nin “hakikati” nedir? Bu yazıda çeşitli boyutlardan bu soruya cevap vermeye çalışacağım.
Bütün bu tartışmaların kökeninde aslında 1990’lı yıllarda yaşananlar bulunmaktadır. Süleyman Demirel 1992’de inanılmaz derecede popülist ve mantık dışı bir hamleyle emeklilikte yaş sınırını kaldırdı. Böylece çalışanların 40’lı ve hatta 30’lu yaşlarda emekli olabilmesinin önü açıldı. Emeklilik sisteminde yapılan bu değişiklik bir taraftan SSK’yı batma noktasına getirirken diğer taraftan da ekonomiye ciddi zararlar verdi.
“Çalışma çağı” insanların hayatlarında “verimli” bir şekilde çalışabileceği dönemdir. Dünyadaki genel kabul ise çalışma çağının 15-64 yaş arası olduğu şeklindedir. Demirel’in gerçekleştirdiği yasal değişiklik ile birlikte ortaya çıkan sistemde insanlar çalışma çağlarının daha ilk yarısında emekli olur hale gelmişlerdir. Bir insanın 40 veya 38 yaşında emekli olması ancak kötü bir şaka olabilir. Bunun gerçek hayatta yaşanmış olması ise hepimiz için büyük bir trajedidir. 1990’ların sahip olduğu kötü imajda işte bu trajedinin de hatırı sayılır bir payı bulunmaktadır. Şu halde, kendilerine EYT’li diyenler kendi çıkarları için hareket ederken 1990’ları kısmen de olsa geri getirmeye çalışmış olmaktadır.
İnsanların 38-40 yaşında emekli olduğu bir emeklilik sisteminin uzun süre devam ettirilebilmesi imkansızdı ve gerçekten de Mayıs 1999’da yapılan yasal değişiklik ile birlikte emekliliğe yaş sınırı tekrar getirildi. Bu yasaya göre Mayıs 1999’dan itibaren çalışmaya başlayan kadınlar 58, erkekler de 60 yaşından önce emekli olamayacaktı. Bu yasal değişiklik Mayıs 1999’dan önce çalışmaya başlayanları da etkileyerek bu kişilerin emekli olma yaşlarını yükseltti. Örneğin, prim gününü doldurduğunda 40 yaşında emekli olabilecek bir kişi bu yasal değişiklikten sonra emekli olabilmek için 48 yaşını beklemek durumunda kalabildi.