Fatih Altaylı: Özbek dibi görene kadar kalmalı!
Fatih Bey, Galatasaray’ın Östersunds’a elenmesinin ardından maçla ilgili tek kelime etmediniz, tek satır yazmadınız. Bize bir değerlendirme yapmanızı istedik onu da geri çevirdiniz. Bu maçla ilgili konuşmama kararı mı aldınız!
Hayır, böyle bir karar almadım. Sadece “Özürleri kabul edeceğimi” söyledim ve bekledim. Çünkü Galatasaray’ın, Östersunds ile oynayacağı ilk maçtan önce “Turu kim geçer?” diye manidar bir soru sordum Vole’de. Çok ağır hakaretler işittim ve şimdi bunun için herkesin benden özür dilemesini bekliyorum. Çok da dileyen var söyleyeyim.
HER ŞEYİN SORUMLUSU YÖNETİM
Haklısınız. Siz “Yeni bir Tromsö faciası bekliyorum” dediniz hep ve haklı çıktınız, bu facianın nedenleri ne? Tudor’un yetersizliği mi, takımın yetersizliği mi, maçların çok erken başlaması mı?
Bu saydıklarınızın tamamı etken ama bu etkenlerin tamamının oluşmasının tek bir nedeni var: Yönetim. Önceki sezon ve geçen sezon sürekli teknik direktör değiştirerek takımın kafasını allak bullak eden kim? Bu yönetim... Tudor’u getirip istediği gibi at koşturmasına ve takımın ligi 4. sırada bitirmesine neden olan ya da izin veren kim? Bu yönetim.
Takım ligi 4. sırada bitirdiği için ön eleme turlarına erken başlamasına neden olan kim? Bu yönetim... Takımın en iyi oyuncularının, takımdan kaçmasına neden olan kim? Bu yönetim... Bütün olan bitenden sorumlu yönetimdir. Aylar önce söyledim, bu yönetimle Mourinho gelse, Capello gelse, Ancelotti gelse başarılı olamaz Galatasaray’da. Galatasaray mutsuz. Futbolcusu mutsuz, basketbolcusu mutsuz, yüzücüsü mutsuz, atleti mutsuz... Sorumlusu bu yönetim!
ÖZBEK’İN BAŞKA HESABI VAR GİBİ!
“Özbek istifa etmeli” fikrinize katılanlar giderek çoğalıyor. Futboldaki başarısızlık sürerse taraftar baskısı istifaya götürür mü?
Götürmez. Adam inatçı. Bana sanki başka bir hesabı var gibi gelmeye başladı da, günahını almayayım. Ama bana sorarsan artık istifa etmemeli. Dibine kadar gitmeli. Kulübü batırana kadar ki, herkes görsün. Şimdi istifa etse “Adam düzeltecekti ama izin vermediler” olacak. Sonuna kadar götürsün. Dibi görelim. Ondan sonra teneke çalarak kovalar Galatasaray kendisini ve Galatasaraylılar’ın da aklı başına gelir, o zaman doğru olanı yapmanın yöntemlerini ararız.
Geç olmaz mı?
Zaten geç oldu bile. Bak Avrupa kupalarının iki yıllık parasal kaybı en az 40 milyon Euro... Ligdeki başarısızlıkların kaybı da ona yakındır. Gitti 80 milyon. Hatalı transferlere de bir 70 milyon koy. Gitti 150 milyon. 150 milyon Euro ne? Riva’dan gelmesi muhtemel para! Bundan sonra battı balık yan gider!
Eleştiriyor ama bir şey yapmıyor diyenler var siz ve arkadaşlarınız için?
Anlamadım. Ne yapacaktım? Ben gazeteciyim ve eleştiririm. Başbakan’ı eleştirdiğim zaman Başbakanlığa soyunmam mı lazım?
Yapmayın. Siz Galatasaray’ın kongre üyesisiniz.
Ne alaka Türkiye’nin de vatandaşıyım. Galatasaray Başkanı olmaya ne kadar hakkım varsa Başbakan olmaya da o kadar hakkım var. Ayrıca aday olsam “Kendine yol yapıyor” derler. Hayır, ben kendime yol yapmıyorum Galatasaray için düşünüyorum, uğraşıyorum.
GALATASARAY’IN 50 YILLIK BİRİKİMİNİ SATIP SAVURDU
Siz eleştiriyorsunuz ama spor yazarları G.Saray yönetimini, idari açıdan başarılı, sportif açıdan başarısız buluyorlar. Siz ise idari açıdan da başarısız buluyorsunuz. Siz mi haklısınız, spor yazarları mı?
Spor yazarları dediğin kim bilmiyorum ama bunu söyleyenler bir halt bilmeyenler. İdari açıdan niye başarılıymış, anlatsınlar da dinleyelim. Hesap kitap bilmeyen ve kerameti kendinden menkul bazı spor yazarı adamlar, bunu söylüyorlar, ben de duyuyorum. Başarı dedikleri Riva ve Florya’ya satmaksa bu başarı mı? Babasından kalan malları satıp, bununla üretim yapan tesisi bir süre ayakta tutan ama sürekli pazar ve kalite kaybeden, sonunda da batacak olan iş adamı başarılı iş adamı mıdır?
Bu yönetim Galatasaray’ın 50 yıllık birikimini satıp savuruyor. Bunu da başarısız yönetimine sermaye yapıyor. Bu mu idari başarı? GS Store’lar 16 milyon zararda. Bu mu idari başarı? Koskoca Galatasaray, THY ile bilet karşılığı anlaşma yapıyor. Sanki bir amatör takım gibi. Avrupa maçlarına THY bedava götürecekmiş de, bunun karşılığı formana THY yazacakmışsın. Parasız! Bu mu idari başarı? Bu mu marka değerini korumak?
RİVA VE FLORYA PARALARI İÇİN SALLIYOR, İNŞALLAH TUTAR
Başkan Riva ve Florya’dan 3 milyar geleceğini söylüyor. Bu başarı değil mi?
Oralardan 3 milyar gelsin benim yüzüme tükürün olur mu? Yani bugünün parasıyla 840 milyon dolar. Florya’da 20 dönüm arazi var. Çünkü bu başkan hatalı bir iş yaptı ve Galatasaray’ın oradaki haklarını korumadı. 3 emsal desen Florya’da 60 bin metrekare inşaat çıkar. Metrekare fiyatı çok çok yüksek diyelim 7 bin dolar olsa eder 420 milyon dolar. Henüz ihale olmadı ama de ki, bunun yüzde 60’ı Galatasaray’a kalacak. Eder 252 milyon dolar. Bak rakamları da emsal dahil çok yukarıdan söylüyorum. Eder 900 milyon TL. Riva’da da 175.000 metrekare inşaat alanı var. Çok çok yüksek olsun 3 bin dolardan satılsın. O da eder 525 milyon dolar. Bunun da yüzde 28’i Galatasaray’ın payı. Gelir oradan da 147 milyon dolar. O da eder 529 milyon TL. Ne etti, 1,42 milyar. Üstelik Florya’da rakamları abarttım. De ki, Riva’da izin verilenin iki misli inşaat yaptı. Yine 3 milyar olmaz. Başkan sallıyor, inşallah tutar. Emlak Konut, Florya’dan 120 milyon TL gelir diyor da ben yine iyimser biçimde abartılı rakamlar söylüyorum. Yine 3 etmiyor.
ABDURRAHİM, LİSELİ OLSA ŞİMDİ BAŞKANDI
Taraftar faturayı mekteplilere kesiyor?
O da saçmalık. Ben de mektepliyim ama mektepçi değilim. Kulüpteki “Mektepli” denilen taife mektebi kullanarak Galatasaray’da yer edinme yolunu bulmuş bir güruhtan ibaret. Bunlar organize bir azınlık. Yoksa bunlarla hiç de aynı fikirde olmayan binlerce mektepli var. Ben Alp Yalman’la beraber yönetime girerek mektepçiliğe savaş açmış bir adamım. Ve o zaman çok sayıda mektepli de bizimle beraber hareket etti. Ali Tanrıyar gibi bir başkanı devirdik. Taraftarın haklı olduğu konu, bir grup Galatasaray Lisesi mezununun Galatasaray’a kötüye götürdüğü. Mesela; Başkan Özbek... Abdurrahim Albayrak mektepli olsaydı bugün başkandı. Ama Özbek mektepli olduğu için Abdurrahim’in binde biri kadar bile hak etmediği halde başkan oldu.
EN SONUNDA ERGİN GİBİ TUDOR’U SUÇLAYACAKLAR
Siz yönetimi suçluyorsunuz ama herkes biliyor ki bu takımı Tudor kurdu. Onun istedikleri alınıyor, onun istemedikleri satılıyor. Yönetimin ne kabahati var bunda?
Kabahatin en büyüğü bu! Takımı yönetim kurar diyorum kimse anlamıyor. Siz Avrupa Şampiyonu olan takımı Terim mi kurdu zannediyorsunuz? Hocanın bir-iki kontenjanı vardır. Gerisini yönetim kurar. Hele hele Tudor gibi geleceği belirsiz bir hocaya takım mı kurdurulur! Galatasaray bu hatayı Özhan Canaydın zamanında da yaptı. Bugün gelinen noktanın başlangıcıdır o transferler. Bugün de aynı rezalet. Tudor kalır mı gider mi, belli değil ama onun isteği doğrultusunda takım kuruyorlar. Sonra dönüp Tudor’u suçlayacaklar. Aynı şeyi basketbolda yaptılar. Ergin’i yolladılar neymiş 50 milyon harcatmış. Harcamasaydın kardeşim!
ELENECEKLERİNİ YÜZLERİNDEN ANLADIM
Maça dönelim. Siz nereden biliyordunuz Galatasaray’ın Östersunds’a eleneceğini?
Futbolcuların suratından. Şaka yapmıyorum. Çocuklar mutsuz, güvensiz. Yönetime güvenmiyorlar, hocaya da pek güvendiklerini zannetmiyorum ama yönetime güvenmiyorlar. Bak Bruma kaçıyor, Podolski kaçıyor. Bruma Galatasaray’dan aldığının azına başka takıma gidiyor. Niye? Çünkü böyle bir başkanın yönettiği kulüpte kalmak istemiyor. Gelecek görmüyor burada. Keza Podolski. Taraftarı seviyor, Türkiye’yi seviyor ama gidiyor. Çünkü mutsuzlar. Mutsuz insanlardan takım olmaz. Takım kardeşliktir, mutluluktur, ortak sevinçlerdir. Galatasaray’da böyle bir şey kalmadı. Kalmayınca da elenirsin tabii. Takımın en önemli oyuncusu, tek gerçek starı Sneijder yollanıyor. Büyük ihtimalle ona da bir iki yıl içinde büyük tazminatlar öderiz.
TAKIM MUTLU OLSA TURU GEÇERDİ
Tudor gazetecilere ‘Neyi yanlış yaptım, siz olsaydınız ne yapardınız?” diye sordu. Sizce neyi yanlış yaptı?
Bu da yeni moda, gazetecilere soruyor! Ulan ben miyim orada sorumlu mevkide oturan, sen misin? Siz de şunu sorsaydınız: “Neyi doğru yaptığını düşünüyorsun?” Tudor’a şunu söyleyecektiniz: “İkinci maç biraz daha iyi oynadın diye havaya girme. Sen turu ilk maçta kaybettin. İlk maç niye böyle oynatmadın.” Deseydiniz ya. Galatasaray turu ilk maçta kaybetti. O maçtaki aptallıkları da geçen hafta anlattım zaten. Ama takım mutlu olsa yine de turu geçerdi. Bu yönetimin ne kadar kötü olduğunu herkes görüyor da kulübün içindeki futbolcu mu görmeyecek zannediyorsunuz?
BAŞAKŞEHİR’E KIZACAK BİR ŞEY YOK
Başakşehir’in, Galatasaray’ın elenmesinden sonra attığı tweet çok tepki topladı. Görüşünüz?
Niye topladı anlamadım doğrusu. Sen köy takımına elenirsen, başarılı olmuş bir mahalle takımının alay konusu olmandan daha doğal bir şey olamaz. Gayet normal bence... Kızacak hiç bir şey yok.
AZİZ YILDIRIM, KULÜBÜ BATIRDIĞINI SONUNDA ANLADI
Fenerbahçe nasıl gidecek sizce?
Kötü yönetim sorunu orada da var. Aziz Yıldırım’ın güven verici tarafı kalmadı. Hakaretlerle kovduğu hocayı geri getiriyor falan. Ama ayaklarını yorganlarına göre uzatıyor olmaları doğru hareket. Farkındalıkları var. Dursun Özbek kulübün parasını saçarak koltuğunu kurtarmaya çalışıyor. Aziz Yıldırım ise bunun geçerli yöntem olmadığını ve kulübü batırdığını sonunda anladığı için akıllıca davranmaya çalışıyor.
UEFA’DAN BİR ŞEY ÇIKMAZ
Boluspor’a 1 milyon Euro’ya oyuncu satmaları pek inandırıcı bulunmadı. Bolu’da bu para yok, “Bu satış sahte UEFA ceza verebilir” diye yazanlar var. Siz ne diyorsunuz?
Öğleden sonra günaydın diyorum size. Moussa Sow’un bilmem kaç milyon Euro’ya Birleşik Arap Emirlikleri’ne satılıp, birkaç ay sonra bedavaya geri gelmesine, Emenike’nin 15 milyon Euro’ya satılmasına inandınız bugüne kadar da, şimdi Bolu’ya 1 milyon Euro’ya adam satmasına mı inanmıyorsunuz Fenerbahçe’nin? Sow’un satışı ne kadar gerçekse, bu satış da o kadar gerçektir. UEFA, Sow’un satışından ötürü ne ceza verdiyse şimdi de o cezayı verir muhtemelen.
BEŞİKTAŞ DOĞRU İŞLER YAPIYOR
Beşiktaş’ın Çin seferi için düşünceleriniz?
Beşiktaş doğru işler yapmaya devam ediyor. Markasını güçlendiriyor. Pazar arıyor, pazar yaratmaya çalışıyor. Çok iyi gidiyorlar. Tabii 2 günlüğüne gitmek neyin nesi onu da anlamadım. Daha uzun olacakmış ama Şenol istememiş bu seyahati. Bu biraz saçma. Çünkü ya uygun zamanda gidersin, uygun zaman olduğunu düşünüyorsan da o zaman teknik direktöre kusura bakma 6 gün kalacağız dersin. Bunun dışında Beşiktaş düzgün, doğru işler yapıyor.
(HABERTURK)