Altaylı, Tudor'a yüklendi: "Bu maçı Başakşehir'e kazandıran Tudor denen..."
Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Galatasaray'ın Medipol Başakşehir'e 5-1 kaybettiği maçın ardından çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Igor Tudor'u yerden yere vuran Altaylı, forma rengi üzerinden yönetimi de ağır bir eleştiri getirdi.
"Bunlara değil ama okura ayıp olur diye yazının başlığını “Salak ile avanak” olarak atmadım ama bu maçın hakkı aslında bu başlıktı.
Niye mi?
Anlatayım.
Son lig maçında Galatasaray çift santrfor oynamış, Galatasaray’ın başına hasbelkader çökmüş bir kabus olan Tudor isimli zavallı sonucun kerametini çift santfora bağlamıştı.
Ben ise gerek burada gerekse Bloomberg HT’deki programda “ Başakşehir karşısına çift santrfor çıkarsa başına gelecekleri görür” diyip durmuştum.
Çıktı!
Yani başlıktaki ilk kelime.
‘Tudor Efendi’nin yanında ise sözde yardımcı.
Kendisi de bilir, çok severim ama ne yazık ki, Tudor gibi ‘0’, yani sıfır değerinde bir hocanın yanında, kendini sıfırlayan Ayhan Akman, “Ulan manyak mısın, ne çift santrforu. Orta sahayı tutmamız lazım. Bak Emre’de yokken bırak çift santforu, orta alanda şunları boğalım” diyeceğine sessiz sedasız oturuyor yanında.
O da atamadığım başlıktaki 2. kelime.
Galatasaray, Başakşehir’e ikinci kez rezil olurken, bu rezilliğin mimarı ne Başakşehir’dir, ne Adebayor, ne de Abdullah Avcı.
Bu maçı Başakşehir’e 5-1 kazandıran Tudor denilen zavallıdan başkası değildir.
Tudor sayesindedir ki, Adebayor Başakşehir’deki iki hat-trick’inin ikisini de Galatasaray karşısında yapmış, Türkiye’de attığı 12 golün 6’sını Galatasaray kalesine yollamıştır.
Geçen seneden beri bu Tudor’un teknik direktör falan olmadığını söylemekten dilimde tüy bitti ama Galatasaray’ın en az Tudor kadar hasbelkader başına geçmiş ve Galatasaray’ı bitirmekle meşgul olan başkanı Dursun Efendi, utanmasa adamla 5 yıllık sözleşme yenileyecek.
Maça dönersek.
Evet, savunma rezaletti, iki kafa golünde de iki Başakşehirli bomboş kafaya çıkıyor ve gol atıyor.
Ama orta saha olmayınca savunma da haliyle rezalet oluyor.
Belhanda yok, Ndiaye hiç yok.
Fernando biraz var. Tolga çabalıyor sadece.
Eren yok. Gomis var olma çabasında ama bulduğu topları da içeri atmaktan aciz bu kez.
Çift santrfor oynanıyor ama kanat organizasyonu yok ilk yarı boyunca.
Hadi oynayanlar kötü.
Ama Tudor isimli yaratık, ağzında ciklet maç izliyor.
“Bir şey yap be adam. Hiç bir halt bilmiyorsan bari Rodrigues’i al, iki adam değiştir” diyeceğim ama ortada adam yok ki! Tudor’a adam dersem adamlara ayıp etmiş olurum.
Hadi onu yapamıyorsun, Elia savunmayı hallaç pamuğu gibi atıyor, Başakşehir’in en iyisi, onu durduracak bir önlem al.
O da yok.
Çökmüş kulübeye, yanında da onun kadar zavallı görünen yardımcısı ile korkulu gözlerle maçı izliyorlar, 5 mi olur, yoksa 6 mı diye!
Hatırlarsanız Galatasaray’ın Trabzonspor, Başakşehir ve Beşiktaş maçlarından en fazla üç puan alabileceğini ama sıfır puanla da çıkabileceğini çünkü kulübesinde Tudor gibi büyük maç oynamaktan ve oynatmaktan aciz bir zavallının, bir eziğin bulunduğu söylemiştim.
Şimdi kaldı Beşiktaş maçı.
Bu Tudor’la Beşiktaş’ı yener mi Galatasaray, siz söyleyin.
Hakeme gelirsek.
Skor farklı diye kaynamasın, bu çocuk hakem falan değil.
Yardımcıları da öyle.
İkinci gol öncesi olmayan ofsaytı verdiler.
Olan faulü vermediler, oldu 2-0.
Galatasaray’da oyun kurmaya kalkan oyuncuya anında faul yapıldı sayısız kere.
Tek bir sarı kart yok.
Taç kararları bile yanlış.
Burnunun dibinde taca çıkmış topa bayrak kaldırmak için orta hakeme bakan karaktersiz yardımcılar.
NOT: Galatasaray’ı siyah fuşya forma ile maça çıkaran kafaya da helal olsun. Bu mu bizim takımın rengi? O renkleri çok beğendiyse yönetim kurulu kendine o renk iç çamaşırı yaptırsın.