"Fatih hoca cezasını kesti"
İstanbul 1 TV'de yayınlanan Spor Gündemi'ne katılan deneyimli antrenör Adnan Dinçer, 2016 Avrupa Şampiyonası yolunda gruptan çıkma hesapları yapan Türkiye'nin amacına ulaşacağını söyledi.
Adnan Dinçer, yaptığı açıklamada Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti maçında İzlanda’ya kıyasla daha çok zorlanabileceğini belirterek "Çekler bizim için en büyük engel gibi duruyor ama grubumuzda İzlanda’nın da başarısı Avrupa ülkelerini dikkatini çekecek boyutta. İzlanda iyi bir takım, onları başarılarından dolayı takdir ediyorum ancak onlara hazırlıksız yakalandık. Ben her şeye rağmen Çek Cumhuriyeti’nden biraz daha çekiniyorum. Çünkü bize ters geliyorlar" dedi.
“Bizim çocuklar 2 maçta 4 puanı rahat alır”
Türkiye’nin en iyi üçüncü olma şansının olduğunu da söyleyen Dinçer; "Elbette Hollanda’yla çekişiriz. Ama ben Hollanda’nın bizden daha kötü bir süreç yaşadığını görüyorum. En iyi üçüncü olarak EURO 2016’ya doğrudan katılabiliriz. Baktığımız zaman iyi bir kadromuz var. Yeter ki bu kadro takım oyununu Fatih hocanın istediği bir şekilde sahada uygulayabilsin. Artık futbol takımlarında isimlerin değil takımların başarısının konuşulması gerekiyor. Çünkü artık isimlerin bile ikinci planda kaldığı bir futbol dünyası var. Kim bir plan ve projeyle oynuyorsa o kazanıyor. Neticede herkes mücadele gücünü yükseltmeye çalışıyor. Fizik gücünü yükseltmeye başlayan ülkelerin teknik kapasiteleri de baskı altında tutuluyor. Teknik oyuncular büyük paralar kazandığı için milli maçlarda biraz çekingen oynuyor. Bunlar böyle takımlarda göze çarpıyor. Bizim çocukların da alt yapısındaki motivasyonlarıyla 2 maçta toplamaları gereken 4 puanı rahat bir şekilde toplayacaklarını düşünüyorum” diye konuştu.
“Fatih hocanın ilk 11’i belli”
Fatih Terim’in Çek Cumhuriyeti karşısına son maçlardaki 11’i bozmadan çıkacağını düşündüğünü ifade eden Dinçer, “Hocanın belli bir 11’i var. Bundan önceki 11’lerinden farklı bir 11 çıkaracağını sanmıyorum. Belki Gökhan Gönül’ün olmaması eksiklik anlamında dikkat çekecek. Arda Turan’ın performansı ben çok etkileyebilir. Takımımızı da çok etkileyecek. Uzun süredir oynayamadıği için maç eksiği olacak. Milli maçtan milli maça oynama gibi bir sıkıntısı var. Belki Mehmet Ekici’yi tercih ederdi ancak olmadı. Forvette Burak Yılmaz sıkıntısı var. Milli takım doktorları onun tedavisiyle meşgul. Hocanın onu oynatmak istediğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Belki önümüzdeki dönemlerde çağırır”
Milli maç kadrosuna çağrılmayan Volkan Demirel’le ilgili sıkıntılar olduğunu da dile getiren Adnan Dinçer, “Fatih hoca artık onu almıyor. Volkan da hatalar yaptı. Öyle tahmin ediyorum ki Fatih hoca da onun cezasını kesti. Ama bu bir süreçtir. Fatih Terim, belki önümüzdeki dönemlerde kendisini milli takıma davet eder. Bunu da ihtimaller dahilinde değerlendirmek gerekir” dedi.
“3. olmak başarı değil”
Deneyimli teknik direktör, milli takımı grupta aldığı sonuçlara göre başarılı bulmadığını belirterek “İzlanda’yı hiç hesaba katmadık. Hollanda ile Türkiye bu gruptan çıkar diyorduk. Ancak ne Hollanda ne de Türkiye bekleneni veremedi. Sürpriz yenilgiler aldık. Bu anlamda şu an kaybettiğimiz şansı yakalamak bize bir başarı gibi görünebilir. Ama benim için üçüncü olmak başarı değil. Keşke bu grupta 1. veya 2. olabilseydik. Hollanda’nın geri planda kaldığı bir grupta liderliğe oynamalıydık” diye konuştu.
“Kadroda düşünülmeyen oyuncuların gönderilmesi oyuncunun hayrınadır”
Beşiktaş’ın Sezer Öztürk ve Gökhan Süzen’le yolları ayırmasını da değerlendiren Dinçer, “Bu bir uyum meselesi. Büyük umutlarla alınan bu oyuncular Beşiktaş’a yararlı olamadı. Kadroda düşünülmeyen oyuncuların zaten gönderilmesi kendileri adına da en hayırlısı olur. Beşiktaş, gereği neyse onu yapmıştır” şeklinde konuştu.
Dinçer’den ‘Süper Lig A.Ş.’ vurgusu
Kulüplerin mali yapılarında yaşadığı problemlere de değinen Dinçer, “Geçen günlerde Hüsnü Güreli’nin yaptığı ‘Süper Lig A.Ş. kurmayı düşünüyoruz’ açıklamasını ilgili kişiler, ön plana çekmeli. Bu halının altında bekletilebilecek bir şey değil. Ciddi harcamalar yapılıyor ve beklentiler karşılığını veremiyor. Neden böyle olduğunu yöneticilerin kendileri de pek yanıtlayamıyorlar. Artık bunların kontrol altına alınması lazım. Endüstriyel futbol har vurup harman savurmak değildir. Hem futbolcu yetiştirme hem de harcama anlamında kulüplerimizin bu ihtiyaca hazırlıklı olması gerekir” ifadelerini kullandı.
“UEFA’ya hep mahcup oluyoruz”
Türk kulüplerinin UEFA’yla mali konular ile ilgili sıkıntılar yaşadığını da belirten Dinçer, takımların genç oyuncular yetiştirip onları piyasaya sürerek kâr elde edebileceğini kaydetti. Dinçer, açıklamasında “Finansal Fair-Play anlamında UEFA’ya hep mahcup oluyoruz. Açık konuşalım. Kimseyi isim vererek eleştirmek istemiyorum. Ben çalıştırdığım kulüplerin hiçbirini borçlandırmadım. Ekonomik transferler gerçekleştirerek onları başarıya taşıdım. Ama dönem değişti. Endüstriyel futbolun hesapsız kitapsız harcamalarına yönelenler bizi kenara ittiler. Çünkü sistemi akıllarınca değiştirdiler. Neticede doğru birdir. Şu an bildiğiniz gibi Finansal Fair-Play’in en büyük sıkıntısını Galatasaray çekiyor. Ancak diğer kulüpler de bunu yaşayacak. Zor duruma düşen takımlar artık bonservisi olmayan futbolcuları kovalıyor. Elbette bu da kaliteyi düşürecektir. Fakat bonservis bedelleri kaliteyi belirlemez. En yüksek bonservis bedellerinin olduğu ülkelerdeniz. Almanya’ya İngiltere’ye dikkat ederseniz hiç tanımadığımız futbolcuları piyasaya sürerek onlara değer kazandırıyorlar. Bence endüstriyel futbolun getirisini onlar daha çok hesap ediyorlar. Bu daha çok bütün dünyayı taramakla oluyor. Bu takımlar 17 yaşında Avrupa kupalarında ve milli takımlarında futbolcu oynatıyorlar. Artık bizim de bu yola dönmemiz lazım. Zaten bu açığı kapatmak için çok geç kaldık. Bu konuda çok ciddi ve prensipli çalışmamız lazım” ifadelerine yer verdi.